16 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Aile-Sağlık

Bayramda nasıl beslenelim?

TÜRKİYE Diyetisyenler Derneği İstanbul Şube Başkanı Yrd.Doç.Dr. Şule Şakar, bayram sofralarında etlerin sebze ile pişirilmesi ve esmer ekmek tüketilmesinin sağlıklı beslenme için altın kural olduğunu söyledi.

Şakar, kurban bayramında aşırı et tüketiminin gereğinden fazla protein, hayvansal yağ ve kolesterol alımına sebep olduğunu, bu sebeple sağlık problemlerinin ortaya çıkabileceğini ifade etti. Kalp-damar, şeker, hipertansiyon, karaciğer hastalığı olanların aşırı et tüketmemesi, şekerli ve bol karbonhidratlı besinlerden uzak durması gerektiğini söyleyen Şakar, ‘’İhtiyaçtan fazla alınan besin ögeleri vücudumuzda yağ dokusu olarak depolanıyor ve kırmızı etin fazla tüketimiyle kolesterol yükselmesi gibi sağlık sorunları açığa çıkabiliyor’’ dedi. Doymuş yağ oranı yüksek hayvansal gıda tüketimiyle kalp-damar hastalıkları ve obezite riskinin artıracağına dikkat çeken Şakar, kurban bayramında etin yağlı kısımlarının mutlaka ayrılması gerektiğini vurguladı. Kesilen hayvandan çıkan etlerin soğutucularda bir-iki gün dinlendirilmesi gerektiğini belirten Şakar, ‘’Etler pişirileceği zaman yağ eklenmemelidir. Kesilen hayvandan çıkan yağlar, yemeklere tat vermek için kullanılmamalıdır’’ diye konuştu. Kurbanlık etlerin özellikle dinlendirilerek tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Şule Şakar, yeni kesilmiş etin sindiriminin zor olduğunu, midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sorunlara da yol açabileceğini aktardı.

16.11.2010


Etleri, dinlendirerek dondurucuya koyun

KURBANLIK etlerin muhafazası ve tüketimi konusunda uyarılarda bulunan Sema Hastanesi Beslenme Uzmanı Hayrettin Mutlu, etlerin kesim sıcaklığındayken buzdolabına yerleştirilmemesi gerektiğini hatırlattı.

Mutlu, “Buzdolabının ısısı etin iç kısımlarını soğutmaya yetmez. Bu sebeble, etin hava almayan kısımlarında kısa sürede bozulma, kokuşma, hatta yeşillenme görülebilir” dedi. Mutlu, etin yeşillenme görülen kısımlarının kesinlikle tüketilmemesi uyarısında bulundu. Kesilen kurban etlerinin saklanmasının ve kullanılmasının insan sağlığı açısından çok önemli olduğunu söyleyen Mutlu, eti dinlendirmenin şart olduğunu dile getirdi. Etlerin çok çabuk bozulabileceğini söyleyen Hayrettin Mutlu, uygun şartlarda dondurucuya koyulan etin uzun süre saklanabileceğini aktardı. Etlerin derin dondurucuda eksi 18 derecede uzun süre saklanabileceğini belirten Mutlu, “Buna karşın eksi 2 derecede en fazla bir hafta bekleyebilir. Donmuş etlerin çözdürülüp tekrar dondurulmaları birtakım mikroorganizmaların üremesine neden olur. Bu sebeble çözdürülen etin tekrar dondurulmaması gerekir. Hemen pişirilmeli. Kurban etlerinin bir yemeklik olacak kadar küçük parçalar halinde buzdolabında poşetlerde saklanması gerekiyor” diye konuştu.

ODA ISISINDA 5-6 SAAT

KURBAN etinin direkt buzdolabına atıldığında lastik gibi sert olduğunu anlatan Mutlu, et yerine kas yememek için etleri parçalar halinde temiz kaplara koymak gerektiğini belirtti. Mutlu, “Daha sonra güneş görmeyen serin bir yerde (14 santigrat derecenin altında) hava alması sağlanarak kesim sıcaklığının oda ısısına düşmesi beklenmeli. Bu süre 5-6 saati geçmemeli. Son olarak et buzdolabına kaldırılmalı” şeklinde konuştu. Kurbanlık etlerin henüz kesim sıcaklığındayken buzdolabına poşet içinde veya hava alamayacak bir durumda büyük parçalar halinde üst üste konulmaması gerektiğini vurgulayan Mutlu, buzdolabı ısısının etin iç kısımlarını soğutmaya yetmediğini aktardı. Bu nedenle, etin hava almayan kısımlarında 2 günde bozulma, kokuşma ve hatta yeşillenme görülebileceğini ifade etti. Mutlu, “Etin yeşillenme görülen kısımlarını kesinlikle tüketmeyin” uyarısında bulundu.

16.11.2010


KAYNATARAK PİŞİRMEK DAHA SAĞLIKLI

TÜRKİYE Diyetisyenler Derneği İstanbul Şube Başkanı Yrd.Doç.Dr. Şakar, kurbanlık hayvanın ciğerleri üzerindeki zarın ve görülebilen kötü yerlerin ayrılarak iyice yıkanması gerektiğini, kurbanlıkları steril ortamlarda kesmenin doğru olduğunu kaydetti.

Kurbanlık etlerin ızgara şeklinde pişirmelerde iç kısımlarının çiğ kalabileceğini, bu sebeple hayvandaki hastalıkların insana kolaylıkla geçebileceğini söyleyen Şakar, etlerin kaynama şeklinde pişirilmesiyle parazitlerin insana geçme riskinin büyük ölçüde önlenebileceğini vurguladı. Şakar şu önerilerde bulundu: ‘’Bayram sofralarında, etlerin sebzeler ile pişirilmesi ve meyve posasının yanında, esmer ekmek tüketilmesi sağlıklı beslenme için gereklidir. Kurban Bayramında aşırı et tüketimiyle gereğinden fazla protein, hayvansal katı yağ almamıza neden olacağından sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Kalp-damar, şeker, hipertansiyon, karaciğer hastalığı mevcut olanlar aşırı et, şekerli ve bol karbonhidratlı besinlerden kaçınmalıdır.’’ Şakar, bayramda enerji yoğunluğu yüksek şerbetli hamur tatlılar yerine kalorisi daha düşük olan sütlü tatlıların ve meyvelerin tercih edilmesi gerektiğini ifade etti.

16.11.2010


Arı mama yenilendi

TÜRKİYE'NİN bebek maması alanındaki ilk ve tek yerli markası olan “Arı Mama” yenilenmiş içeriği ve ambalajı ile raflardaki yerini aldı.

Besleyici Kompleksi”, günümüzde de çocuğunun beslenmesine özen gösteren annelerin öncelikli tercihi olacak. Türkiye’de üç kuşağın sağlıklı bir şekilde büyümesinde aktif rol oynayan “Yeni Arı Mama Besleyici Kompleksi”, zenginleştirilmiş 12 vitamin ve 6 mineralli içeriği ile bebeklerin bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine yardımcı oluyor. Bebeklerin ilk 3 yılı boyunca vücutlarının ve bağışıklık sistemlerinin gelişmesi için çok önemli rol oynayan C vitamini, E vitamini, çinko ve demir ile diş yapısı ve kemik gelişimini destekleyen fosfor, magnezyum, kalsiyum ve D vitamini içeriyor. Ayrıca, bebeklerin metabolik aktivitesi ve büyümesini düzenleyen hormonların bir parçası olan iyot ve vücutta yeni hücre oluşumunu sağlayan folik asit de içeriğinde yer alıyor. 125 ve 250 gramlık paketlerde tüketiciye sunulan “Yeni Arı Mama”, sütlü, muzlu, elmalı ve karışık sebzeli olarak 4 farklı çeşide sahip. 500 gramlık süper ekonomik boy paketlerde satış noktalarında yerini alan sütlü “Yeni Arı Mama” ise 12 porsiyonluk içeriği ile tüketicilere fiyat avantajı sunarken, bebeklere de daha fazla beslenme ve gelişme imkânı sağlıyor.

16.11.2010


Ebeveyn izni Meclis’te

DEVLET Bakanı Selma Aliye Kavaf, kadınların doğum öncesi ve sonrası izinlerini 8’den 16 haftaya, ücretsiz izinleri 1 yıla çıkardıklarını, süt izinlerini de artırdıklarını belirterek, ‘’Ebeveyn izni de yasa tasarısı olarak mecliste.

En kısa zamanda onu da çıkaracağız’’ dedi. Bakan Kavaf, ‘’Aile ve Kentsel Yaşamda Kadın’’ konulu konferansta yaptığı konuşmada, modern toplumlarda çekirdek ailelerde genç kuşakların, yaşlı kuşakların deneyimlerinden yararlanma imkanlarından yoksun olduklarını söyledi. Genç kuşakların geniş aile yapısı içinde bu zenginlikten faydalanmasını mutlaka sağlamak gerektiğini anlatan Kavaf, ‘’Biz batının çok geç fark ettiği değerler erozyonunu çok daha erken farkederek yerel ile evrenselin, inanç ile değişimin, tarih ile geleceğin pekala birarada bulunabileceğini, kucaklaşabileceğini, bütün dünyanın tanımasını, anlamasını, bilmesini sağlamış olmanın onurunu da yaşıyoruz’’ diye konuştu. Kavaf, hükümet olarak kadınların doğum izni, süt izni mücadelesini önemsediklerini ve bunu desteklediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘’Bu konuda çok ciddî adımlar attık. Kadınlarımızın doğum öncesi ve sonrası izinlerini 8’den 16 haftaya çıkardık. Süt izinlerini artırdık. Ücretsiz izni 1 yıla çıkardık. Ebeveyn izni de yasa tasarısı olarak mecliste. En kısa zamanda onu da çıkaracağız. Ama diğer taraftan Afganistan’da kadınların ölüm-kalım mücadelesi verdiklerini de unutmamamız gerekir.’’ Bunun yanı sıra kız çocuklarının okullaşmasını, kadınların da okur-yazar oranını artırmak için yoğun bir çaba sergilediklerini ifade eden Kavaf, ‘’2003 yılından bu yana açmış olduğumuz kampanyalarla 8 yılda 350 bin kızımızı okulla buluşturduk. Hedefimiz okulla buluşturduğumuz bu kızlarımızın eğitiminin sürdürülebilir olmasını sağlamak’’ dedi.

16.11.2010


Aşırı tuz ve çikolatada mide kanseri riski

SİNDİRİM sistemi hastalıklarıyla ilgilenen uzmanlar, aşırı tuz ve çikolata tüketiminin mide kanseri riskini artırdığı, kan grubu A olanlarla erkeklerin ve sosyo-ekonomik durumu düşük kişilerin de risk altında bulunduğu uyarısında bulundu.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Özkan, dünyada mide kanseri görülme sıklığının, akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer aldığını bildirdi. Özkan, mide kanseri görülmesinde beslenme ve hayat şeklinin çok belirleyici olduğunu ifade ederek, genç yaştan itibaren kanser yapıcı bir maddeye maruz kalmanın kanser oluşumunda çok etkisi bulunduğunu, bu maddenin ne olduğu bilinmemekle birlikte, beslenme şeklinin sorumlu olabileceği üzerinde durulduğunu kaydetti. Nişasta, turşu, yanık yağda kızartılmış ve pişirilmiş gıdalar, tuzlanmış et ve balık gibi yiyeceklerin mide kanserleriyle ilişkili olduğunun düşünüldüğünü vurgulayan Özkan, süt, taze sebze, turunçgiller, C vitamini ve soğuk gıdalarla beslenenlerde mide kanserinin daha az görüldüğünü kaydetti. Alkol ve özellikle sigaranın mide kanserine sebep olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özkan; ‘’Lif oranı düşük gıda alımı kanser riskini azaltır. Fazla miktarda çikolata ve tuz tüketiminin ise mide kanseri riskini artırdığına ilişkin bulgular mevcut’’ uyarısında bulundu. Prof. Dr. Hasan Özkan, mide kanserinde en önemli belirtinin mide bölgesinde ağrı olduğunu, ağrıyla birlikte iştahsızlık, anemi, reflü, yutma zorluğu ve kilo kaybının da sık görülen bulgulardan olduğunu kaydederek, erken tanının diğer sindirim sistemi kanserlerinde olduğu gibi hayat kurtarıcı olduğuna dikkati çekti.

16.11.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.