22 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dünya

 

Türkiye er geç AB’ye girecek

New York Times Gazetesi köşe yazarı ve Ortadoğu uzmanı Roger Cohen, Türkiye’nin Müslüman ve NATO üyesi bir ülke olduğunu, tarihi ve bulunduğu coğrafya açısından Asya ve Avrupa arasında bir köprü vazifesi gördüğünü belirterek, AB’nin Türkiye’nin önemini çok fazla fark edemediğin, ama üyeliğini ne kadar ertelese de Türkiye’nin eninde sonunda AB’ye gireceğini söyledi.

NYT: Türkiye AB’ye girecek NEW YORK Times Gazetesi köşe yazarı ve Orta Doğu uzmanı Roger Cohen, AB’nin Türkiye’nin önemini çok fazla fark edemediğini ve üyeliğini ne kadar ertelese de Türkiye’nin eninde sonunda AB’ye gireceğini söyledi. Cohen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ’nin, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Konferans Salonu’nda ortaklaşa düzenlediği ‘’Batı Basınında Orta Doğu Algısı’’ başlıklı konferansta yaptığı konuşmada, bugüne kadar farklı bölgelerde muhabirlik yaptığını, Orta Doğu’nun değiştiğini çok rahat gözlemleyebildiğini kaydetti. Türkiye ile İsrail arasındaki gidiş-gelişlerin son 9 aydır biraz zorlaştığını, ama tüm bu zorluklara rağmen diplomatik ilişkilerin sürdürülebildiğini ifade eden Cohen, ‘’Eğer bu irtibat kesilirse Amerika ile İran’da olduğu gibi, insanlar birbirlerini görmedikçe, birbirleri hakkında fikirler üretmeye başlarlar’’ dedi.

BATI VE DOĞU ARASINDA KÖPRÜ

TÜRKİYE'NİN çok ilginç bir konumda yer aldığını, Batı ile Doğu arasında bir köprü konumunda bulunduğunu ifade eden Cohen, şunları kaydetti: ‘’Türkiye, Müslüman ve NATO üyesi bir ülke. Tarihi ve bulunduğu coğrafya açısından Asya ve Avrupa arasında bir köprü. Hıristiyanlık ile İslam arasında da bir köprüydü, bence köprü olmaya da devam edebilir. AB, belki Türkiye’nin önemini çok fazla fark edemiyor ve üyeliğini ne kadar ertelese de Türkiye eninde sonunda AB’ye girecektir. Çünkü artık Türkiye’yi AB’nin dışında tutmanın pek geçerli mazeretleri olduğunu sanmıyorum. Türkiye için AB üyeliği çok önemli bir hedeftir ve bu hedefinden şaşmayacaktır. (Türkiye Müslüman bir ülke ve burası Türkiye, Avrupa’ya ait bir ülke değil) konuşmaları yapılıyordur. Ama artık bu geçmişin dili. Geçmişin diliyle bu çağda çok fazla şansınız yok. Türkiye belki bunun neticesinde doğuya dönebilir, eksen kayması söz konusu olabilir. Türk iş adamları Orta Asya’da ve başka yerlerde yatırım yapmaya başladılar. Artık Türkiye’nin de ekonomisi, dünya ekonomisinde ekseni değişen Çin, Kore gibi yer almaya başladı. Türkiye, artık kendini ne kadar batının bir parçası olarak kabul etse de Doğu’ya da bakmaya başladı.’’ Katılımcıların sorularını da cevaplayan Cohen, Amerika’da özellikle genç Yahudiler arasında yeni tartışmaların başladığını, artık Amerika’da her yaptığı şeyde İsrail’in desteklenmesinin söz konusu olmadığını söyledi.

22.10.2010


 

Yağma bir kişiye yüklenemez

İHH İnsanî Yardım Vakfı ve Mavi Marmara mağdurları, İsrail’in gemidekilerin eşyalarını çalan bir askerine 5 ay hapis cezası vermesini yeterli bulmadı. Mağdurların avukatı Ramazan Arıtürk, yaptığı açıklamada, “Yağmanın sorumlusu birkaç asker değil, tüm İsrail Ordusu komuta kademesi ve İsrail yönetimidir” dedi.

Yağmanın sorumlusu bütün İsrail ordusu “MAVİ Marmara’’ gemisindeki mağdur aktivistlerin avukatlarından Ramazan Arıtürk, gemidekilerin eşyalarının çalınmasının sorumlusunun birkaç asker değil bütün İsrail ordusu komuta kademesi ve İsrail yönetimi olduğunu bildirdi. Arıtürk, yaptığı yazılı açıklamada, baskın sonrası filoya dahil olan yolcu ve mürettebatın neredeyse hiçbirinin özel eşyasının kendilerine teslim edilmediğini belirtti. Saldırının yapıldığı andan itibaren başta kamera, fotoğraf makinesi, cep telefonu, bilgisayar, flaş bellek, hafıza kartı, hard disk gibi eşyaların gasbedildiğini ifade eden Arıtürk, şunları kaydetti: ‘’Sadece yolculara ait eşyalara değil organizatör kuruluşlara ait malzemelere de el konulmuştur. Geminin elektronik aksamına dahil malzemeler dahi sökülmüştür. Askerlerce satılan eşyaların insanî yardım malzemeleri arasında bulunan eşyalardan olması da kuvvetle muhtemeldir. Yağmanın sorumlusu birkaç asker değil tüm İsrail ordusu komuta kademesi ve İsrail yönetimidir.’’

HEPSİ CEZALANDIRILMALI

Arıtürk, saldırıya katılan bütün İsrail askerlerinin ve saldırı talimatını veren hükümet yetkililerinin cezalandırılması gerektiğini belirterek, ‘’31 Mayısta ve devam eden günlerde yapılan eylem, gasp ve yağma suçu bakımından soruşturulan birkaç askerin gerçekleştirdiği eylemle farklılık arz etmemektedir. Saldırıyı gerçekleştiren en düşük rütbeli askere kadar tüm sorumlular, cezalandırılan askerle aynı suçu işlemiştir. Sadece malzemeleri çıkar amaçlı satan askerlerin yargılanmasını değil aynı suçu işlemiş tüm sivil, askeri yetkililerin soruşturulmasını İsrail soruşturma makamlarından beklemekteyiz’’ ifadesini kullandı.

22.10.2010


 

Peçe, Lordlar Kamarasında

İNGİLİZ Parlamentosunun üst kanadı Lordlar Kamarasında düzenlenen bir konferansta “peçe” konusu ele alındı.

Lordlar Kamarasının Müslüman üyesi Lord Ahmed’in evsahipliğinde ve başkanlığında düzenlenen “Batı peçeden panikledi” başlıklı konferansta, peçenin sosyal, dinî yönü ile gönüllü ya da mecburi kullanılıp kullanılmadığı gibi konular değerlendirildi. Society Outreach isimli dernek tarafından düzenlenen konferansta, İslâmiyet konusunda çeşitli kitapları bulunan Dr. Fazıl El Milani, ödüllü gazeteci ve savaş muhabiri Yvonne Ridley, Exeter Üniversitesi Arap ve İslami Çalışmalar Enstitüsü akademisyenlerinden Dr. Ghada Karmi konuşmacı olarak katıldı. Gazeteci Ridley peçenin Müslüman kadınların demokratik ve özgür seçeneği olduğunu ifade etti ve bu konuda çeşitli yorumlarda bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’yi eleştirdi.

22.10.2010


 

Almanya’da imam yetiştirilecek

ALMANYA Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Almanya’da Müslüman çocukların din eğitimi alabilmeleri için imam yetiştirilmesi için uygun eğitim kurumları kurulması konusunda somut adımlar attıklarını söyledi.

St. Paul Kilisesi’ndeki ayine katılan Wulff, ayin sonrasında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Alman hükümeti olarak Müslümanların dinlerini yaşayabilmeleri için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Wulff, “Bu özgürlüğü tanımak için bütün tedbirleri alıyoruz. Din özgürlüğünün bir temel hak olduğuna inanıyoruz. Bizim arzumuz Türkiye’de de Hıristiyanların da din özgürlüğüne tamamıyla kavuşabilmeleri ve dinlerini layıkıyla yerine getirebilmeleri için son adımların atılacağını ümit ediyoruz” dedi.

Almanların Türkleri çok sevdiklerini vurgulamak istediğini belirten Wulff, Türklerin de Almanlara karşı büyük bir sevgi beslediğini ifade ederek, “Bu nedenle bu konuların birlik içinde gerçekleşeceğine inanıyorum. Herkesin kendi dinini her yerde lâyıkıyla yerine getirebilmesine inanıyorum. Bundan böyle Almanya da da imamların yetiştirilebilmesi için uygun eğitim kurumlarının kurulması için somut adımlar atmış bulunuyoruz” dedi.

22.10.2010


 

Eski başbakana dokunulacak

Slovenya parlamentosu, halen milletvekili olan eski Başbakan Janez Jansa’nın dokunulmazlığını kaldırarak, görevi sırasında rüşvet aldığı iddialarıyla ilgili kovuşturmaya uğrayabilmesinin yolunu açtı.

Ana muhalefet partisi üyesi Jansa, 4 eski yetkiliyle birlikte 2006’da, 278 milyon Avro değerinde 135 zırhlı personel taşıyıcısı alımı ihalesinde Finlandiyalı bir silah şirketine destek için yaklaşık 2 milyon Avro rüşvet istemekle suçlanıyor.

22.10.2010


 

Maden yönetimi iddiaları reddetti

SAN Jose madeni yönetimi, madenin çökeceği yolundaki uyarıyı dikkate almadıkları şeklindeki iddiaları reddetti.

Şilili San Esteban grubu yetkilileri yayımladıkları bildiride, “aralarından hiçbir kimsenin, madende alışılmışın dışında bir patlama veya gürültü olduğu konusunda madencilerden gelen bir açıklama almadığını” belirtti. Operasyonlar direktörü ve madenin yöneticisinin imzasını taşıyan bildiride, bir risk yüzünden madeni terk etme izni verilmesi için kendilerinden ayrıca bir talepte bulunulmadığı ifade edildi.

22.10.2010


 

Mübarek yine aday

MISIR'DA iktidardaki Ulusal Demokratik Parti’nin cumhurbaşkanı adayının, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek olduğu bildirildi.

Ulusal Demokratik Parti’nin basın sorumlusu Ali El Din Hillal, cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin adayının Hüsnü Mübarek olduğunu belirterek, “bu parti liderliğinin tamamının arzusudur” dedi. Hillal’in açıklamaları, 82 yaşındaki Mübarek’in gelecek yılın ikinci yarısında yapılması beklenen seçimde yeniden aday olacağı konusunda güçlü bir işaret olarak yorumlandı. Mısır’ı 1981’den beri yöneten Mübarek’in sağlığının iyi olmadığıyla ilgili söylentiler var. Mısırlı bazı kaynaklar, Hüsnü Mübarek 6. kez cumhurbaşkanı olmak istemezse, 46 yaşındaki oğlu Cemal’in aday olacağını ya da asker kökenli başka birisinin aday gösterilebileceğini ileri sürüyor. Hüsnü Mübarek, 2005 yılında yapılan ilk çok adaylı yarışı kolaylıkla kazanmıştı.

22.10.2010


 

Kosova çalışmalarını sürdürmeli

KOSOVA'DA temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu Raportörü Tanja Fajon, Kosovalı liderlerle yaptığı görüşmede, Avrupa Birliği vize serbestisiyle ilgili istenen kriterlerin yerine getirilmesi yönündeki çalışmalarını sürdürmesini, aynı zamanda bu kriterler konusunda yurttaşlara gerekli bilgilerin verilmesini istedi.

Fajon, AB vize serbestisinin Kosovalıların AB ülkelerinde iş bulması anlamına gelmediğine de vurgu yaptı. Meclis Başkanı Yakup Krasniçi ise, 2009 ilerleme raporunda belirtilen birçok yasanın Meclis’ten çıktığını, diğer yasalların çıkması için hazırlıkların tamamlandığına işaret etti.

22.10.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.