Kültür-Sanat

Yeni Asya Neşriyat yeni logosuyla TÜYAP’ta olacak

Yeni Asya Neşriyat yeni logosuyla TÜYAP’ta olacak...

Yeni Asya Neşriyat olarak logo değişikliğine neden ihtiyaç duydunuz?

Neşriyatımızın 40 yılı aşkın bir sürelik, köklü mazisi ile birlikte kullandığımız mührümüzü logo kabul ediyorduk. Bu mühür, bizim kimliğimizi ve sloganımız olan “Gayemiz vatan sathını bir mektep yapmaktır”ı içerisinde barındırıyordu. Modern yayıncılık ve zamanın şartları gereği alâmet-i farikamızı ortaya koymamız kaçınılmaz hâle gelmişti.

Yeni logonun ortaya çıkış serencamı ve zamanlaması hakkında bilgi verir misiniz ?

Son yıllarda kurul toplantılarında logo ihtiyacının sık sık gündeme getirilmesi sonucu bir süre—yaklaşık altı ay kadar—önce İşletme Kurulumuzca, neşriyatımızın en son olarak kullandığı “İnsanı ve Kâinatı Okumak İçin” sloganını ifade eden bir logo yapılması startı verildi. Çalışmaların ortaya çıkmasıyla İşletme Kurulumuz örnekleri değerlendirdi. Tasarımcı grafikerimiz Kenan Bıyıklı’nın yapmış olduğu logo genel kabul görerek, bundan sonraki neşir hayatımızda kullanmak üzere seçildi. İnşallah önümüzdeki—31 Ekim / 7 Kasım tarihleri arasındaki—Uluslararası TÜYAP Kitap Fuarı’nda neşriyatımızın yeni kitapları yeni logosu ile kitapseverlerle buluşacak.

Logonun ifade ettiği anlam hakkında bilgi verir misiniz ?

Malûm olduğu üzere; göze hoş görünme, ifade ettiği mânâ ve kitap kapağındaki estetiği gibi özellikleri logonun tercih sebebidir. Bu ölçüler içinde açıklamak gerekirse logomuz insanı, kâinatı ve kitabı ifade etmektedir.

Yeni logo hakkında ne gibi okuyucu tepkileri alıyorsunuz?

Başta belirttiğimiz gibi Yeni Asya Neşriyat olarak bizim köklü bir mazimiz ve müdakkik bir okuyucu kitlemiz var. Tabiatıyla tesbitin ilk gününden itibaren okuyucu mesajları alıyoruz. Bu mesajlar genellikle logomuzun kabul gördüğü ve beğenildiği yönünde. Bunun yanı sıra “şöyle olabilirdi” şeklinde münferit tavsiyeler de bulunuyor. Herkesin fikir, görüş ve tavsiyesine saygımız var. Ancak, bu seçimde profesyonelliğe ve istişareye önem verdiğimizi gönül rahatlığıyla belirtmek isterim.

Yakın gelecekte, Yeni Asya Neşriyatta logo yanında başka değişiklikler de görecek miyiz?

Sırada, neşredeceğimiz kitaplarda, kitabın künyesinin (jenerik) bir standarda kavuşturulmasına yönelik çalışma var. Gayemiz, kitap dünyamıza Risâle-i Nur prensipleri çerçevesinde kalmak kaydı ile edebiyatımızın her türünden eser kazandırmaktır.

Okuyucularınıza yönelik son olarak ne söylemek istersiniz?

Ben de gösterdikleri alâkadan dolayı Yeni Asya Neşriyat adına herkese teşekkür ederim. Bu güne kadar logo mahiyetinde kullandığımız ve okuyucumuzun sahiplenmiş olduğu mührümüzü bundan sonra, yayımlanacak kitaplarımızın jeneriklerinde devam edeceğini belirtmek isterim. Kültür Sanat Servisi

06.10.2010

Genelkurmay Mehteran Bölüğü Çinlileri büyüledi

DÜNYANIN bilinen en eski askerî bandosu olan Mehteran Bölüğü, Shanghai EXPO 2010 “Dünya Fuarında” ziyaretçileri kendine hayran bıraktı.

Türkiye Pavyonu tarafından düzenlenen kültürel faaliyetler kapsamında Çin’e giden Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü, 6 Ekim 2010 tarihine kadar (bugün) Şanghay’da konserler verecek. EXPO alanının yanı sıra şehrin farklı noktalarında da performanslar sergileyecek olan Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü’nün ilk günkü gösterisini yaklaşık 75 bin kişi izledi. Türkiye Pavyonu’nun önünden başlayarak, gösteri yürüyüşü yapan 72 kişilik Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü, EXPO alanındaki diğer ülke pavyonlarının da önünden geçti. Çin’de “Millî Gün” olarak kutlanan 1 Ekim tarihinde de 40 dakikalık bir konser veren Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü, on binlerce izleyicinin ilgi odağı oldu.

06.10.2010

“Kültür ve Mekân” fotoğraf yarışması ödül töreni

TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, ‘’Kültür Başkenti faaliyetleri altında kültür merkezlerinin artması gerekirken bir yıkım ve kıyım projesinin yürütülmesi son derece üzücü’’ dedi.

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından düzenlenen ‘’Kültür ve Mekân’’ konulu ajanda fotoğraf yarışmasında dereceye girenlere ödülleri törenle verildi. Eyüp Muhcu, bu yıl 12’incisi gerçekleştirilen yarışmanın Karaköy’deki İstanbul Büyükkent Şubesinde düzenlenen ödül töreninde, bu yıl yarışmaya bin 910 eserin katılmasından duyduğu mutluluğu belirterek, bu rakamın ciddiye alınması gerektiğini, katılımcıların fotoğraflarıyla Mimarlar Odasının çok değerli bir arşive sahip olduğunu söyledi. Dünya Mimarlık Günü’ne de dikkati çeken Muhcu, şunları söyledi: ‘’Biz, bugün Emek Sineması’nın önündeydik. Dünya Mimarlık Günü dolayısıyla. Bu hem güzel hem de son derece üzücü bir durum. Bir kültür mekânının önünde Dünya Mimarlık Günü’nün kutlanması son derece anlamlı, ama biz orada bu kültür mekânıyla ilgili bir yıkım projesi nedeniyle bulunduk. Sinemanın yakınında AKM var. Onunla ilgili de politikacılar sistematik bir şekilde yıkım konusunu gündeme getiriyor. Pek çok kültür mekânı yıkım süreciyle karşı karşıya. Özellikle bu tür projeler İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu tarafından organize ediliyor. Kimi rant sağlayıcılar, kimi işbirlikçi politikacılar, kimi kamu görevlileri kültür karşısındaki duyarsızlıklarını bu şekilde ortaya koyabiliyor. ‘Kültür Başkenti’ faaliyetleri altında kültür merkezlerinin artması gerekirken bir yıkım ve kıyım projesinin yürütülmesi son derece üzücü.’’

Türkiye genelinde 349 yarışmacının bin 910 adet fotoğrafının seçici kurul üyeleri tarafından değerlendirildiği, 41 adet fotoğrafın ödüle ve sergilenmeye lâyık görüldüğü yarışmanın birincilik ödülünü, ‘’Oyun’’ adlı fotoğrafıyla Balıkesir’den yarışmaya katılan Sabriye Çelik Uğuz, ikinciliği ‘’Açıkhavada ibadet’’ adlı fotoğrafıyla Zonguldak’tan Zeynep Nur Katırcı, üçüncülüğü de ‘’Yolcular-Sabiha Gökçen Havalimanı’’ adlı fotoğrafıyla İstanbul’dan Ziya Kasapoğlu kazandı. Yarışmada sergilemeye değer bulunan 41 fotoğrafın yer aldığı ‘’Kültür ve Mekân’’ fotoğraf sergisi 22 Ekime İstanbul Anakent Şubesinde gezilebilecek. Sergideki fotoğraflar, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Anakent Şubesinin 2011 yılı ajandasında da yer alacak.

06.10.2010

KAPALIÇARŞI’NIN EN BÜYÜK SIKINTISI

FATİH Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kapalıçarşı’nın en büyük sıkıntısının yönetimi olduğunu belirterek, ‘’Yönetim olmazsa orayı ayakta tutmak mümkün değil.

14 milyon projeye, 140 milyon da restorasyonu için para gerekiyor. Bu kadar parayı harcayıp bir yönetim oluşturmazsınız, anlamı yok. Bunun için bir kanun taslağı hazırladık’’ dedi. Demir, Fatih’te yenileme alanları içinde yer alan Kapalıçarşı’nın projelerinin yapıldığını, bunun için toplam 14 milyon lira gerektiğini ifade ederek, bunun yarısının İl Özel İdaresi, diğer yarısının da kendilerince karşılanacağını kaydetti.

Projeye, çarşının çevresindeki hanların da dahil olduğunu belirten Demir, rölove, restorasyon ve restitüsyon projelerinin, 2011 yılı sonunda tamamlanmasının planlandığını, bu kapsamda Kapalıçarşı’nın çatılarının onarımının sona erdiğini bildirdi. ‘’Projenin hazırlanması, Kapalıçarşı’nın röntgeninin çekilmesi gibi bir şey’’ diyen Demir, çarşının en büyük sıkıntısının yönetimi olduğunu, bugüne kadar sadece bir dernekle yönetildiğini, derneğin kararlarına da kimsenin uymadığını söyledi.

Günümüzde her alış veriş merkezinin bir yönetim kadrosu olduğunu ifade eden Demir, ‘’Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile birlikte sırf Kapalıçarşı’nın yönetimi için kanun taslağı hazırladık.

Yönetimi olmazsa orayı ayakta tutmak mümkün değil. 14 milyon projeye 140 milyon da restorasyonu için para gerekiyor. Bu kadar parayı harcayıp bir yönetim oluşturmazsınız, anlamı yok. Buranın yönetimini oluşturursak, o zaman karşımızda muhatap alacağımız tüzel kişilik, 3 bin esnafın da zorunlu uyacağı bir erk olacak’’ diye konuştu. Yenileme alanlarında yapılan uygulamalar sonrasında kullanım birliğinin sağlanması ve işin sürdürülebilirliğinin temini için gerekli olan yönetim birliğinin kurulması için hazırlanan taslak, 5366 sayılı Yıpranan Tarihî ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun’da değişiklik öngörüyor.

06.10.2010

AA’nın objektifinden ‘sel mağduru’ Pakistan

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, Pakistan’daki sel felâketinin ardından A. A muhabirlerinin bölgede ektikleri fotoğraflardan oluşan sergiyi açtı.

Sergi, Davutoğlu’nun himayesinde Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği’nin Pakistan’a yardım amacıyla verdiği yemek öncesinde Sheraton otelinde açıldı. Serginin açılışında A. A Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi de bulunarak, Bakan Davutoğlu ve eşinin sergiyi gezmesi sırasında fotoğraflar hakkında bilgi verdi. Serginin açılışına, Davutoğlu’nun yanı sıra Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Enerji Bakanı Taner Yıldız, Tarım Bakanı Mehdi Eker, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan ile çok sayıda milletvekili ve yabancı diplomat ile basın mensupları katıldı. Sergide A. A foto muhabirlerinin bölgede çektikleri toplam 41 fotoğraf yer alıyor.

06.10.2010

Kilosu 120 lira olan ‘kardeş kanı’ bitkisi yok satıyor

AKTARLARIN kilogramını 120 liradan sattığı ‘’kardeş kanı’’ isimli bitki, pahalı olmasına rağmen yok satıyor.

Malatya şehir merkezinde aktarlık yapan esnaflardan Abdullah Yakar, Türkiye’ye, Çin, Hindistan ve Endonezya’dan gelen ‘’Kardeş kanı’’ isimli bitkinin kilogram fiyatının 120 lira olduğuna işaret etti. Yakar, ‘’İçten ve dıştan ağır yaralanmalarda kan dindirici. Toz haline getirip bıçak yaralanması olsun, diğer yaralanmalar da olsun kullanılabilir. Fiyatı yüksek, ama fiyatının aksine çok rağbet görüyor’’ dedi. Kış yaklaşınca gribe iyi gelen bitkilere de rağbetin arttığını belirten Yakar, ıhlamur, zencefil, tarçın, havlıcan, kuşburnu gibi bitkilerin köklerinin gribe iyi geldiğini ve bu sebeple çok tercih edildiğini söyledi. Artık insanların bitkilerin faydalarına karşı çok ilgili olmaya başladığını ifade eden Yakar, en çok rağbet gören bitkilerle ilgili de bilgi verdi. Yakar, şöyle konuştu: ‘’Kişniş tozu çok rağbet gören bitkilerden. ‘Aft’ dediğimiz ağızdaki yaralarda etkili. Güçlendirici olarak da çeşitli macunlara katılan bir bitki tozu. Zencefil her türlü karışım içine giriyor. Ülser, romatizma bel ağrıları için yapılan karışımlara katılan bir bitki. Balla veya pekmezle karıştırılarak da tüketilebiliyor. Havlıcan, tarçın ve ıhlamur da karıştırıldığında grip ve soğuk algınlığında etkili bir karışım.’’

06.10.2010

22 Sanatçı, 110 eserle MÜSİAD Fuarı’nda

7 EKİM 2010 tarihinde (yarın) başlayacak

Geleneksel Türk İslâm Sanatları Sergisinde Türk el sanatlarına emek vermiş; aralarında Minyatür’de Özcan Özcan, Hülya Erdem, Tezhipte; Hatice Aksu, Naciye Subaşı, Ebru ve Hat Sanatı’nda; Fuat Başer gibi Türkiye’nin önde gelen sanatçıları, hat, tezhip, minyatür, çini ve ebru eserleri ile MÜSİAD Fuarında sanatseverlerle buluşacak.

06.10.2010

Dev sallanan at Guinness’te

İSRAİLLİ bir marangoz 6 metre yüksekliğinde ve 2,5 metre genişliğinde ahşap bir sallanan at yaptı.

Yapımında 2 ton tahta, 20 binden fazla vidayla çivi ve 300 litre vernik kullanılan atın üzerine yaklaşık 50 çocuk aynı anda binebiliyor. Marangoz Ofer Mor’un bir yılda yaptığı sallanan at, türünün dünyadaki en büyük örneği olarak Guinness Rekorlar Kitabına da girdi.

06.10.2010