Güncel |
DİYANET, BİLİRKİŞİ OLARAK OLUMSUZ GÖRÜŞ BİLDİRMEDİ |
DİYANET İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Görmez, Bediüzzaman Sempozyumunda yaptığı açılış konuşmasında önemli bilgiler sundu. Görmez, Risale-i Nur Külliyatı mahkemelerde yargılandığı zaman, Diyanet İşleri Başkanlığının eserler hakkında mahkemeye sunduğu bilirkişi raporlarının hiçbirinde, olumsuz bir ifadeye yer verilmediğini söyledi. 17 ayrı bilirkişi raporunu incelediğini kaydeden Görmez, “Türkiye’de şartların en zor olduğu zamanlarda verilen 17 ayrı bilirkişi raporunda Risalelerle ilgili menfi bir tek kelime yok. Bu, Diyanet İşleri Başkanlığı adına tarihe şerefle yazılan bir belgedir” dedi. 9. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumuna katılan AKP Genel Başkan yardımcısı ve eski Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de, Bediüzzaman’ın hayatının projesi olan Medresetüzzehrayı gazetemiz için değerlenirdi. Çelik, “Bediüzzaman Hazretleri yıllarca dâvâsı adına mücadele etti. Çeşitli eziyetlere maruz kaldı. Düşünceleri yüzünden hapislerde yattı. Bugün, Üstadın düşüncelerinin ne kadar haklı olduğu aşikâr. Bediüzzaman’ın hayatında önemli bir eğitim projesi vardı” ifadelerini kullandı. “Siz, Millî Eğitim Bakanlığı yapmış bir devlet erkânı olarak Bediüzzaman’ın hayatının projesi olan Medresetüzzehra ile ilgili bir çalışma yaptınız mı ya da bundan sonra böyle bir çalışma düşünüyor musunuz?” şeklindeki sorumuzu cevaplayan Çelik, “Bazı meseleler ertesi gün hayata geçmez. Özellikle eğitimle ilgili çalışmalar bir nev'î tohum ekmek gibidir, ne zaman nasıl çimleneceğini bilmezsiniz. Ama şunu diyebilirim ki Medresetüzzehra mânâsına hizmet eden birçok şey yapılmıştır” dedi.
MÜSBET HAREKET ETTİ Sempozyum açılışında konuşan Hüseyin Çelik, Bediüzzaman’ın ortak değerlerde buluşmanın, kardeşliğin sembolü olduğunu söyledi. Statükocuların sıkılmadan kendisini Kürtçülükle itham ettiğini aktaran Çelik, “Hayatının hiçbir safhasında şiddete, kaba kuvvete başvurmadı. Bütün talebelerini de bundan uzak tuttu. Müsbet hareket dediğimiz hareketi gerçekleştirdi. Eserleri ile de bu tavrını ortaya koydu. Buna rağmen statükocu tek partili zihniyet, kendisine sürgünü, ceza evini uygun gördü. Bediüzzaman’a hayatında tahammül edemeyenler, onun mezarına dahi tahammül edemedi. Belki de Bediüzzaman’ın bir mezara ihtiyacı yoktu. O zaten mü'minlerin gönlünde istisnai bir yer edinmişti” dedi. Tarih boyunca dünyaya önemli ve değerli insanların geldiğini belirten Çelik, “Önemli insanlar, her zaman değerli insanlara hayatı zehir etmişlerdir. Önemli adamların önemi, değeri, makamı, olduğu sürecedir. Ama değerli insanlar yaşadığı zamanın merhametsizliğine uğrasalar bile onların önemi anlaşılmasa bile Bediüzzaman gibi hapishanelere, zindanlara atılsalar, zehirlenseler, işkence görseler bile onlar gömülen bir hazine gibi her zaman değerini korurlar. İşte bu görüntü, bunun en büyük kanıtıdır. Bediüzzaman, yaşadığı dönemde kendisine hayatı zindan edenleri bile affetmiştir. Ona eziyet edenler, tarihin çöplüğüne gömülmüştür. Tek parti ve CHP zihniyeti de o tarihin çöplüğüne gömülmüştür” diye konuştu.
ELİF NUR KURTOĞLU-İSTANBUL |
04.10.2010 |