04 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

100 yıllık ayıp

Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı’nın Batmna durağındaki programda konuşan Batman Milletvekili M. Emin Ekmen, Said Nursî'ye devlet tarafından yapılan baskı ve zulümleri hatırlattı. Ekmen, Bediüzzaman’ın teröre karşı çözüm tekliflerinin dinlenilmediğini belirterek, “100 yıl sonra Bediüzzaman Hazretlerinin haklılığını bir kez daha konuşuyor olmak onu ne kadar büyütüyorsa, 100 yıldır bu ülkeyi yönetenleri o kadar küçültüyor” şeklinde konuştu.

DEVLET, SAİD NURSÎ’DEN ÖZÜR DİLEMELİ MUHTEŞEM geçen Van programının ardından Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı, Tatvan üzerinden Batman’a varmak üzere yeniden yollara revan oldu. Bediüzzaman’ın “Van Denizi” dediği Van Gölü’nün kıyısından devam eden yolculuk sırasında masmavi göl muhteşem manzarası ve rengiyle adeta bizlere göz kırpıyordu. Akdamar Adası’nın yakınlarından geçerken, Bediüzzaman’ın “Bu adada on sene kalarak elli tane talebe yetiştirsem, o talebelerle İslâmı bütün dünyaya yayıp, dünyayı fethedebilirim” sözleri zihinlerimizde yankılanıyordu. Bediüzzaman’a belki de Akdamar verilmemiş ve burada 10 sene falan geçirip 50 talebe yetiştirememişti, fakat yeryüzü bir medrese ve bütün zamanlar da bir ders saati hükmüne geçerek milyonlarca talebe Bediüzzaman Üniversitesi’nde yetişmeye devam etmekteydi. İşte yetişen bu nesl-i cedid ile İslâmiyet güneşi bütün dünyaya yayılacaktı.

Bediüzzaman’ın ideallerini ve fikirlerini anlatıp yaymayı kendine maksat edinen Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı bu mekânlardan geçerken sürekli olarak onun hatıratını ve mekânlarla irtibatını yad ediyor ve bir bakıma yeniden canlandırıyordu.

Tatvan’da, Nurslular’dan selâm var

Bitlis’in Tatvan ilçesine vardığımızda bizleri Bediüzzaman Said Nursî’nin bir akrabası karşıladı. Zira yol üzerinde Hizan yol ayrımından geçmiş ve Bediüzzaman’ın doğup büyüdüğü Nurs Köyünü uzaktan da olsa selâmlamıştık. Şimdi bizi Tatvan’da karşılayan Bediüzzaman’ın akrabası Hikmet Okur, bize bütün Nursluların selâm ve muhabbetlerini getiriyordu. Hikmet Okur gazetemiz aracılığıyla kendine has şivesiyle şunları söyledi: “Ben Nurs Köyünde yaşıyorum. Bediüzzaman’ın esas akrabaları aslında sizlersiniz. Biz ise neseben akrabasıyız. Dedem ile Üstad Bediüzzaman amca çocuklarıdır. Öncelikle bu tanıtım programını yapan kardeşlerimize, abilerimize çok teşekkür ediyoruz. Allah sizlerden razı olsun. Bu hakikatleri bütün dünyaya duyuruyorsunuz. Buraya gelerek bizleri çok mutlu ettiniz. Şu anda dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyorum kendimi. Üstadın akrabası, köylüsü, hemşehrisi olarak, sizin buraya gelişinizle ne kadar mutlu olduğumuzu ifade dahi edemiyorum. Bediüzzaman bu yörelerde asrın müceddidi olarak bilinir ve tanınır. Bu bölgelerde Bediüzzaman denildiğinde derin bir saygı duyulur. Sizlere de Nursluların sevgi, selâm ve muhabbetlerini sunuyorum...”

Çocuklar ilgi gösterdi

Tatvan’da PTT binasının hemen önündeki caddede tanıtım programı yapıldı. Burada yapılan broşür ve kitapçık dağıtımının ardından, Işık Doğudan Yükselir adlı sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Tatvan’da özellikle çocukların ve çocuklar arasında da kız çocuklarının TIR’ımıza yoğun bir ilgi ve sevgi gösterdiği gözlendi. Çocuklar dağıttığımız broşür ve kitapçıklardan almak için birbirleriyle yarıştılar. Bu manzara bir zamanlar Bediüzzaman Hazretleri’nin Eskişehir Hapishanesi’nin karşısındaki lisede raks eden kız talebeleri müşahade edip onların bu haline göz yaşlarıyla hüzünlenmesini hatırlattı. O zaman hakikatlerden habersiz o öğrencilere mukabil, bugün nurlara iştiyakla el uzatan bu öğrenciler vardı. Belki de Bediüzzaman o zaman sinema perdesiyle 50 yıl sonrasına bakıp hüzünlendiği gibi başka bir sinema perdesiyle bugünlere, bu manzaralara bakıp sevinmiştir... Belki “cennetâsâ baharlar” müjdesini bu sebeple vermiştir...

Öte yandan Tatvan’daki yerel gazete ve televizyonlar hemen tırın yanına ekip göndererek bu sıra dışı olayı haberleştirdiler.

Tatvan’daki programın ardından burada bir süre konaklayan tırımız, asıl geniş tanıtım programının yapılacağı Batman’a doğru yol almaya başladı. Batman’a giderken Bitlis il merkezinin içinden geçecek olan TIR’ımızı il merkezinde polis eskortu karşıladı. Polisin eskortluğunda tırımız Bitlis’in inişli, çıkışlı il merkezinden yavaş yavaş geçip Bediüzzaman’ın hemşehrilerine arz-ı endam etti.

Batman’da büyük ilgi

Petrol ve sınır ticareti ile oldukça kalkınmış ve gelişmiş olan Batman’a vardığımızda bizi yolda yine bir konvoy karşıladı. Batmanlıların eşliğinde atılan şehir turunun ardından programın yapılacağı WorldMar Alışveriş Merkezi’nin önündeki park alanına gelindi. Van-Batman arasında yol yapım çalışmalarının yoğunluğu dolayısıyla biraz gecikmeyle meydana gelebilen tırımızı, çok kalabalık bir izleyici kitlesi karşıladı. Normal şartlar altında bir il veya ilçe merkezine TIR’ımız gelir ve kalabalıklar bunun ardından oluşurdu. Ancak bu sefer Batmanlılar bizden önce oraya kümelenmiş ve bizleri karşılamıştı. Bu da farklı bir atmosfer oluşmasına yol açtı. Kalabalığın hemen ortasında program için hazırlıklar yapılırken, Batman’da Nur Talebelerinin her grubundan insanların tırımızı karşılamaya gelmiş olması programa ayrı bir güzellik kattı. Günlerden Cumartesi olması ve Batman’ın en yoğun ve kalabalık Alışveriş Merkezi olan WorldMar önünde programın yapılıyor olması, kalabalığı oldukça arttırdı. Gezmek için halkın çoğunun bu AVM’ye geliyor olması, Batmanlıların çoğunluğunun tırımızdan haberdar olmasına yol açtı.

Bediüzzaman çözümler sunuyor

Her programımızı olduğu gibi Batman’daki tanıtım programımızı da TIR’ımızın teknik sorumlusu ve sunucumuz Melih Atom başarıyla sundu. Üçüncü bölge koordinatörümüz Şener Boztaş’ın açılış konuşması ardından Batman İl temsilciliği adına söz alan Orhan Zengin, Bediüzzaman’ın ‘cehalet, zaruret ve ihtilâf’ olarak belirlediği üç düşmana ‘sanat, marifet ve ittifak” silâhıyla mukabele ettiğini belirtti. Fen ilimleri ile din ilimlerinin bir arada okutulacağı Bediüzzaman’ın ideal eğitim sistemiyle, sözkonusu üç düşmanın üstesinden gelinebileceğini belirten Zengin, “Bediüzzaman görüşleriyle bölgenin, ülkemizin ve bütün insanlığın sorunlarına çözümler sunmuştur” dedi.

Batman Milletvekili Ekmen:

Devlet Bediüzzaman’dan özür dilemeli

Konuşmanın ardından Işık Doğudan Yükselir adlı sinevizyon gösterisi ilgiyle izlendi. Daha sonra program alanına Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, AKP il Başkanı Ziver Özdemir ve Merkez İlçe Başkanı Diyaeddin Uçar ile bir ziyarette bulundu. TIR koordinatörümüz Şener Boztaş’ın dâvetiyle Batmanlılara hitaben bir konuşma yapan Mehmet Emin Ekmen şunları söyledi: “Öncelikle bütün hemşehrilerimizi saygıyla selâmlıyorum. Böyle bir hizmette bulunduğu için Yeni Asya Medya Grubu’nu, bu işe destek verenleri, Batman’daki temsilcilik çalışanlarını ve organizasyon ekibini gönülden tebrik ediyorum. Allah razı olsun diyorum. Bediüzzaman Said Nursî bu topraklardan çıkmış, eserleri 45’ten fazla dile çevrilerek, verdiği mesaj bütün dünya tarafından algılanan, anlaşılan ve hayata geçirilmeye çalışılan bir yüce kişiliktir. Kendisi bugün bizim 100 yıldır uğraştığımız ve şu anda da çözümsüzlük içinde bulunduğumuz Doğu meselesine, ta o zamanlar işaret etmiş ve o zamanki şartlarda bir takım çözüm teklifleri getirmişti. Eğer o gün o çözüm tekliflerinin bir kısmı bile hayata geçirilmiş olsaydı, bugün Türkiye’de 100 bine yakın insanın canını alan, 300 milyar dolardan fazla paramızı heba eden ve bütün Orta Doğu’da huzursuzluk kaynağı olan bir mesele belki hiç olmayacaktı. 100 yıl sonra Bediüzzaman Hazretleri’nin haklılığını bir kez daha konuşuyor olmak Bediüzzaman’ı ne kadar büyütüyorsa, 100 yıldır bu ülkeyi yönetenleri o kadar küçültüyor. Öyle bir hakikatten uzak kalmak, bırakın faydalanmayı hatta yasaklamak, zindanlara mahkûm etmek ve sadece imanî bir aydınlanma değil aynı zamanda beşerî ve içtimaî sorunlara çok ciddî reçeteler öneren bu zat-ı muhteremin eserlerinden faydalanan insanları vakti zamanında adeta bir terörist gibi yaftalamak, olsa olsa bu devletin bir ayıbı olabilir. Şüphesiz ki, Bediüzzaman Hazretleri’ne, onun eserlerine ve talebelerine bu ayıbı işleyenlerin, ondan ve talebelerinden bir özür borcu vardır. Ben inanıyorum ki, Bediüzzaman’ın mesajı Türkiye’de daha geniş kitlelere ulaşacaktır. Sorunların başında dediğini yapmamıştık, ama belki sonradan dediğini bütün bir toplum olarak yaparak, bu sorunların çözümünde önemli bir uzlaştırıcı zemin sağlayabiliriz. Ben bir kere daha kendisini rahmetle yad ediyorum. Kendisinin ve ahirete irtihal etmiş talebelerinin mekânları cennet olsun. Bu dönemde bu eserleri okuyarak, anlayarak ve reçetelerini hayata geçirmeye çalışarak bu yola gönül koyan bütün dostlarımızı da bir kere daha acizane tebrik ediyorum, hayırlı olsun diyorum, bu ziyaret için de teşekkür ediyorum.”

Yerel medyada Bediüzzaman anlatıldı

Yapılan bu konuşmaların ardından kitapçık, broşür ve Yeni Asya Gazetesi dağıtımına geçildi. Batmanlılar bu eserlere büyük ilgi gösterdi ve almak için birbirleriyle yarıştılar. Kurulan Yeni Asya Neşriyat standında da Risâle-i Nur Külliyatı ve Yeni Asya Neşriyat’ın bütün eserleri ilgilileriyle buluştu.

Bunun yanı sıra yerel medyanın da Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı’na ilgisi büyük oldu. Batmanlı radyo ve televizyon programcısı Maruf Özülkü Batman Gençlik FM’de Batman’ın en önemli yerel televizyon kanalı Kanal 72’de yaptığı “İnsan bir yolcudur” adlı programda tırımız için özel yayınlar yapıldı. Kanal 72’de Maruf Özülkü’nün hazırlayıp sunduğu “İnsan bir yolcudur” özel yayınına katılan Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı’nın 3. Bölge Koordinatörü ve Risale-i Nur Enstitüsü Genel Sekreteri Şener Boztaş, burada projenin maksadı ile ilgili bilgi verirken, aynı zamanda Bediüzzaman Said Nursî’nin şahsiyeti, fikriyatı ve eserleri ile alâkalı da sorulara cevap verdi. Ana haber bülteninde de tır haberine geniş yer veren Kanal 72’de canlı olarak yayınlanan bu programın gece saat 23.00 sularında da tekrarı yayınlandı.

Batman’da renkli geçen tanıtım programının ardından tırımız, sonraki gün yapılacak Diyarbakır ve Mardin programlarına doğru yol almak üzere hazırlık yapmaya başladı.

UMUT YAVUZ

[email protected]

TATVAN - BATMAN

04.10.2010


 

Hizmet TIR’ı yarın Gaziantep’te

BEDİÜZZAMAN Hizmet ve Tanıtım Tır’ı 5 Ekim Salı günü (yarın) Gaziantep’te olacak.

Demokrasi Meydanı’nda vatandaşlarla buluşacak olan Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR’ının ziyareti münasebetiyle Yazar İslâm Yaşar bir konuşma yapacak.

Saat 11.00–13.00 arasında gerçekleşecek ve bütün halkın dâvetli olduğu program sırasında vatandaşlara Bediüzzaman Hazretleri ile ilgili olarak broşürler dağıtılacak.

04.10.2010


 

Kahramanmaraş Bediüzzaman’ı bekliyor

BEDİÜZZAMAN Hizmet TIR’ı ile ilgili bütün hazırlıklarını tamamlayan Kahramanmaraş Yeni Asya Temsilciliği şehrin caddelerini ve bilboardları Bediüzzaman posterleriyle donattı.

Bediüzzaman Hizmet TIR’ının programıyla alâkalı bilgi veren Yeni Asya Temsilcisi Mehmet Diken, 5 Ekim Salı günü (yarın) saat 14:00’te büyük bir konvoy eşliğinde karşılanacak olan Bediüzzaman TIR’ı ile Kahramanmaraş’ın ana caddelerinde Bediüzzaman’ın halkı selâmlayacağını belirtti.

Konvoy eşliğinde gerçekleştirilecek şehir turundan sonra, Bediüzzaman TIR’ının, şehrin en büyük caddesi olan Trabzon Caddesindeki Özel İdare İş Merkezi önünde konaklayacağını anlatan Diken; programın saat 15:00’te başlayacağını söyledi.

Gazetemiz yazarlarından İslâm Yaşar’ın da programa konuşmacı olarak katılacağını belirten Mehmet Diken, İslâm Yaşar’ın aynı günün akşamı Yeni Asya Vakfı’nda bir seminer vereceğini söyledi.

Geçtiğimiz Cuma günü namazı müteakip Kahramanmaraş’ın merkez camilerinde 5000 adet duyuru ve el ilânı dağıtıldığını da anlatan Mehmet Diken, Kahramanmaraşlılar’ın Bediüzzaman’ı bağırlarına basmak için beklediklerini dile getirdi.

04.10.2010


 

BEDİÜZZAMAN TIRI NE GÜN, NEREDE?

4 Ekİm 2010 Pazartesİ,

Saat: 10:00, Viranşehir,

Ceylanpınar Caddesi, Halk Bankası karşısı, Konuşmacı: Tahir Ünverdi

4 Ekİm 2010 Pazartesİ,

Saat: 14:00, Şanlıurfa,

Abide Park AVM önü (Eski YİMPAŞ)

Konuşmacı: Tahir Ünverdi

5 Ekİm 2010 SalI,

Saat: 11:00, Gaziantep,

Demokrasi Meydanı

5 Ekİm 2010 SalI,

Saat: 16:00, Kahramanmaraş,

Trabzon Caddesi, Özel İdare İşhanı yanı

6 Ekİm 2010 Çarşamba,

Saat: 15:00, Adana, DDY 6. Bölge Md.lüğü, İstasyon Meydanı

Konuşmacı: İslâm Yaşar

7 Ekİm 2010 Perşembe,

Saat: 12:00, Kayseri-Mimar Sinan

Kurşunlu Camii yanı

Konuşmacı: İslâm Yaşar

04.10.2010


 

Tatilden çıkan Meclis, çok yoğun çalışacak

TBMM Genel Kurulu, iki ayı aşkın tatilin ardından yasama faaliyetlerine başlayacak.

Genel Kurulda 5 Ekim Salı günü, Sağlık Bakanı Recep Akdağ sözlü soruları cevaplayacak. Akdağ’ın soruları cevaplamasının ardından, madencilik ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu raporu görüşülecek. Rapor üzerinde önerge sahipleri söz alacak, grupları adına da milletvekilleri raporla ilgili görüşlerini açıklayacak.

6 Ekim Çarşamba günü ise Devlet Yardımlarının İzlenmesi ve Denetlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ele alınacak. Tasarıyla, Devlet Yardımlarını İzleme ve Denetleme Kurulu oluşturuluyor. Tasarıya göre, ayırım yapılmaksızın tüm teşebbüslere uygulanan genel nitelikli ekonomik ve mali tedbirler devlet yardımı sayılmayacak.

Kanuna aykırı yardımların geri alınması, yardımın fiilen verildiği tarihten itibaren 10 yıllık zaman aşımına tabi olacak. 31 Aralık 2001 tarihinden önce düzenlenmiş ve yatırım süresi bitmiş yatırım teşvik belgelerinden, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iptal edilenler, yap-işlet-devret modeli kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlar için düzenlenenler ve kaynak kullanımını destekleme pirimi ihtiva edenler hariç, herhangi bir işlem yapılmaksızın gerçekleşmiş haliyle tamamlanmış sayılacak.

Bu tasarının yasalaşmasının ardından Sayıştay Kanunu Teklifi görüşülecek. Teklife göre, Sayıştay tarafından yerindelik denetimi yapılamayacak, idarenin takdir yetkisini sınırlayacak ve ortadan kaldıracak karar alınamayacak. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu bünyesinde kurulacak kamu hesapları alt komisyonu, kamu kaynağını elde etmeleri ve kullanmalarına yönelik malî yıl içindeki gerçekleşmeleri izleyecek ve değerlendirecek.

Kamu idarelerinin düzenlilik ve performans denetimleri sonucunda denetim grup başkanlıklarınca düzenlenen denetim raporları idareler itibariyle birleştirilecek ve bir örneği Sayıştay Başkanlığınca ilgili kamu idaresine gönderilecek. KİT Komisyonu da denetim faaliyetlerine başlayacak. Komisyon, 6 Ekim günü, TEİAŞ, TETAŞ’ın; 7 Ekim günü ise TOKİ, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım AŞ ve Vakıf İnşaat Restorasyon ve Ticaret AŞ’nin hesaplarını inceleyecek. TBMM Genel Kurulunun, 5 Ekim Salı günü 15.00-20.00, 6-7 ekim günleri ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması bekleniyor.

Meclis Başkanı Şahin misafirleri ağırlayacak

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Yeni Zelanda Temsilciler Meclisi Başkanı Lockwood Smith ile görüşecek. TBMM’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Şahin’in konuğu olarak Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştirecek Smith, bugün TBMM Başkanı Şahin ile makamında görüşecek. Heyetler arası görüşmenin de yapılacağı ziyarette Şahin, konuk heyet onuruna öğle yemeği verecek.

TBMM Genel Kurul Salonunu da gezecek Smith ve beraberindeki heyet için Türkiye-Yeni Zellanda Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı AKP Diyarbakır Milletvekili Ali İhsan Merdanoğlu akşam yemeği verecek. Smith ve beraberindeki heyet, 5 Ekimde Türkiye’den ayrılacak.

Öte yandan Cezayir Halk Meclisi çalışanlarından oluşan heyet, TBMM’de inceleme ve araştırma yapacak. Parlamentolararası İşbirliği Anlaşması kapsamında bugün Türkiye’ye gelecek heyet, TBMM Kanunlar ve Kararlar Müdürü Habip Kocaman ile yapacakları görüşmeyle çalışmalarına bugün başlayacak. Konuk heyet TBMM’nin ilgi bürokratlarından kanun tasarısı ve tekliflerinin hazırlanması, danışma kurulu ve Genel Kurul gündeminin belirlenmesi, bütçenin hazırlanması ve görüşülmesi, parlamenter denetim, yasama sürecine bilgi desteğinin sağlanması, komisyonlar ve diğer birimlerin çalışmaları konusunda bilgi alacak.

04.10.2010


 

Sami Pala ağabey, dualarla uğurlandı

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Hasan Sami Pala, 2 Ekim’de Bursa Emirsultan kabristanında dualarla defnedildi.

Uzun yıllar Bursa’da nur hizmetlerde bulunan Sami Pala’nın naaşı, öğle namazına müteakiben Emirsultan camiinde kılınan cenaze namazından sonra, Emirsultan kabristanına defnedildi. Bediüzzaman’ın telebelerinden Ali Çakmak ve Erdoğan Utangaç’ın da katıldığı cenaze namazına Türkiye’nin birçok il ve ilçesinden gelen Nur talebeleri de hazır bulundu.

Hüseyin Hiçdurmaz/Bursa

04.10.2010


 

DP Aralık ayında kongreye gidiyor

Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Uyanık, partisinin 10. Olağan Kongresinin aralık ayında yapılacağını bildirdi.

Uyanık, parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, DP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nın 1-2 Ekimde Ankara’da yapıldığını hatırlattı. Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk başkanlığındaki toplantıda, halk oylaması sonuçlarının değerlendirildiğini dile getiren Uyanık, yapılmayan il kongrelerinin devam edilmesine karar verildiğini söyledi. İl ve ilçe kongrelerinin 15 Kasıma kadar tamamlanacağını anlatan Uyanık, partisinin 10. Olağan Kongresinin Aralık ayında yapılacağını açıkladı. Toplantının sonunda il başkanları tarafından ortak bir bildirinin hazırlandığını da ifade eden Uyanık, bildiride şu bilgilerin yer aldığını kaydetti: "Geçmişi ile her zaman övünen ve geleceğe umutla, kararlılıkla bakarak mücadelesine devam eden DP, ülke ve ülke insanı, bu karanlık dönemden kurtarmak için elinden geleni yapacaktır. Bu güç, bu vizyon, bu kadro DP’de vardır. Hizmetin, kalkınmanın ve aydınlık geleceğin adı olan DP, 2010 Aralık ayı içinde yapacağı 10. Olağan Kongresinde genel başkan ve diğer organlarını seçecektir. Ayrıca bu kongre, DP için bir seçim startı olacaktır.’’

04.10.2010


 

Memura verilen 'aylık kesme' cezası iptal

Zonguldak İdare Mahkemesi, iş bırakan memura verilen ‘’aylıktan kesme’’ cezasını iptal etti.

Alınan bilgiye göre, Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi çalışanı ve Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ebe Arzu Kara, 25 Kasım 2009’da memur konfederasyonlarının aldığı karar doğrultusunda bir günlük ‘’iş bırakma eylemi’’ne katıldı. Kara’ya, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında 1/30 oranında ‘’aylıktan kesme’’ cezası verildi. Kara, Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Baştabipliğinin bu işleminin iptali için Zonguldak İdare Mahkemesi’nde dâvâ açtı. Mahkeme, yaptığı değerlendirme sonunda idarenin işlemini iptal etti. Mahkemenin kararında, dâvâcının, üyesi ve yöneticisi bulunduğu sendikanın bağlı olduğu konfederasyonun yetkili kurullarınca alınan karara uyarak ‘’grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı’’ ve ‘’2010 yılında öngörülen zammı’’ protesto etmek amacıyla 25 Kasım 2009’da bir gün mesaiye gelmediğinin anlaşıldığı belirtildi. Kararda dâvâcının sendikal faaliyet kapsamında yapılan bir günlük iş bırakma eylemine katılmasının disiplin suçu oluşturmasının söz konusu olmadığı kaydedildi.

04.10.2010


 

Başbakanlığa bedelli soruları yağıyor

Askerlığın süresi ve tipiyle ilgili tartışmalardan etkilenen vatandaşlar, konuyu başbakanlığa sordu.

Tartışma, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in ‘tek tip’ askerlikle ilgili çalışma yaptıklarını açıklamasıyla başladı. Koşaner’in açıklaması sonrasında hükümet kanadından askerliğin süresi ve bedeli konusunda değişik açıklamalar geldi. En son olarak Başbakan Erdoğan, TBMM’nin açılış yılı resepsiyonunda askerlikle Genelkurmay ve Millî Savunma Bakanlığı’nın çalışmasının devam ettiğini söyledi. Konunun basında geniş bir şekilde işlenmesinden etkilenen vatandaşlar bedelli askerlikle ilgili başbakanlığı soru yağmuruna tuttu. Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)’ne ağustos ayı içerisinde yapılan başvurular arasında bedelli askerlikle ilgili görüş ve teklifler ilk sıralarda yer aldı. Ağustos ayında BİMER’e elektronik posta yoluyla 7 bin 527 başvuru yapıldı. Bu başvurular arasında ön plana çıkan konulardan birisi ise bedelli askerlik oldu. Diğer konular ise 2010-KPSS ile ilgili kopya skandalına tepkiler, fen-edebiyat fakültesi mezunlarının formasyon eğitimine ilişkin talepleri, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi, emekli maaşlarının arttırılması ve yüksek öğretim öğrencilerinin burs talepleri ön plana çıktı. Valilikler aracılığıyla BİMER’e yapılan başvurular arasında ise memur alımları, özürlülerin kamuda işe yerleştirilmesi isteği, hastanelerde çalışan taşeron işçilerin özlük haklarına kavuşma talepleri yer aldı.

04.10.2010


 

Hatay’da patlama:3 ölü, 4 yaralı

Hatay’da dericiler sitesindeki bir iş yerinin kazan dairesinde meydana gelen patlamada 3 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Güzelburç beldesi dericiler sitesinde Cemil Üzer’e ait olduğu bildirilen 2 katlı bir iş yerinin kazan dairesinde meydana gelen patlamada, ilk belirlemelere göre Uğur Özmen, Hüseyin Yılmaz ile kimliği belirlenemeyen 1 kişi öldü, 4 kişi de yaralandı. Olay sonrası yaralıların hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındığı, soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.

04.10.2010


 

Saadet Partisi, kongresi 17 Ekim'de

Eskı Başbakanlardan Necmettin Erbakan, Saadet Partisi Olağanüstü Kongresinin 17 Ekim 2010’da yapılacağını söyledi.

Saadet Partisi Olağanüstü Büyük Kongre Hazırlık ve İstişare Toplantısında konuşan eski başbakanlardan Erbakan, 11 Temmuz 2010’da yapılan kongrenin yararlı değil, zararlı olduğunu kaydetti. Yeni bir kongrenin zaruret haline geldiğini ifade eden Erbakan, 17 Ekim’de Saadet Partisi’nin Olağanüstü Kongresinin yapılacağını bildirdi. Daha önceki dönemlerde millî görüşünün ‘’kalfalık hizmetinde bulunduğunu’’ dile getiren Erbakan, ‘’Şimdi ustalık hizmetlerimizi yapmaya geliyoruz. Yeni bir dünya kuracağız’’dedi.

04.10.2010


 

Ovaazaltı beldesinde 5 Aralık'ta seçim var

Bursa’nin Mustafakemalpaşa ilçesi Ovaazatlı beldesinde 5 Aralık 2010’da belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimi yapılacak.

Yüksek Seçim Kurulunun Resmî Gazete’de yayımlanan kararına göre, seçime beldede örgütlü tüm patiler katılacak. Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı mahalle statüsüne dönüştürülen Ovaazatlı beldesi, idare mahkemesinin kararıyla yeniden belediye statüsü kazanmıştı.

04.10.2010


 

HSYK üyeliği aday listelerine itirazlar bugün

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği için aday başvurusunda bulunanlara yönelik yapılacak itirazları bugün kabul etmeye başlayacak.

HSYK üyeliği için yapılacak seçimler ise 17 Ekim Pazar günü gerçekleştirilecek. HSYK üyeliği seçimi için 1. sınıf hakim ve cumhuriyet savcılarının YSK’ya yaptıkları adaylık başvuruları Cuma günü sona erdi. Adli yargıdan 173 ve idarî yargıdan da 34 olmak üzere toplam 207 hakim ve savcının başvuru yaptığı öğrenildi. Aday listelerine yapılacak itirazlar ise 4 -5 Ekim günlerinde yapılacak. Daha sonra YSK, bu itirazları değerlendirerek 7 Ekim Perşembe günü aday listesine yapılan itirazları sonuçlandıracak. YSK, askerlik hizmetini yapan hakim ve savcıların Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği seçimlerinde oy kullanabileceklerini açıkladı.

04.10.2010


 

DİYANET, BİLİRKİŞİ OLARAK OLUMSUZ GÖRÜŞ BİLDİRMEDİ

DİYANET İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Görmez, Bediüzzaman Sempozyumunda yaptığı açılış konuşmasında önemli bilgiler sundu.

Görmez, Risale-i Nur Külliyatı mahkemelerde yargılandığı zaman, Diyanet İşleri Başkanlığının eserler hakkında mahkemeye sunduğu bilirkişi raporlarının hiçbirinde, olumsuz bir ifadeye yer verilmediğini söyledi. 17 ayrı bilirkişi raporunu incelediğini kaydeden Görmez, “Türkiye’de şartların en zor olduğu zamanlarda verilen 17 ayrı bilirkişi raporunda Risalelerle ilgili menfi bir tek kelime yok. Bu, Diyanet İşleri Başkanlığı adına tarihe şerefle yazılan bir belgedir” dedi.

9. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumuna katılan AKP Genel Başkan yardımcısı ve eski Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de, Bediüzzaman’ın hayatının projesi olan Medresetüzzehrayı gazetemiz için değerlenirdi. Çelik, “Bediüzzaman Hazretleri yıllarca dâvâsı adına mücadele etti. Çeşitli eziyetlere maruz kaldı. Düşünceleri yüzünden hapislerde yattı. Bugün, Üstadın düşüncelerinin ne kadar haklı olduğu aşikâr. Bediüzzaman’ın hayatında önemli bir eğitim projesi vardı” ifadelerini kullandı.

“Siz, Millî Eğitim Bakanlığı yapmış bir devlet erkânı olarak Bediüzzaman’ın hayatının projesi olan Medresetüzzehra ile ilgili bir çalışma yaptınız mı ya da bundan sonra böyle bir çalışma düşünüyor musunuz?” şeklindeki sorumuzu cevaplayan Çelik, “Bazı meseleler ertesi gün hayata geçmez. Özellikle eğitimle ilgili çalışmalar bir nev'î tohum ekmek gibidir, ne zaman nasıl çimleneceğini bilmezsiniz. Ama şunu diyebilirim ki Medresetüzzehra mânâsına hizmet eden birçok şey yapılmıştır” dedi.

MÜSBET HAREKET ETTİ

Sempozyum açılışında konuşan Hüseyin Çelik, Bediüzzaman’ın ortak değerlerde buluşmanın, kardeşliğin sembolü olduğunu söyledi. Statükocuların sıkılmadan kendisini Kürtçülükle itham ettiğini aktaran Çelik, “Hayatının hiçbir safhasında şiddete, kaba kuvvete başvurmadı. Bütün talebelerini de bundan uzak tuttu. Müsbet hareket dediğimiz hareketi gerçekleştirdi. Eserleri ile de bu tavrını ortaya koydu. Buna rağmen statükocu tek partili zihniyet, kendisine sürgünü, ceza evini uygun gördü. Bediüzzaman’a hayatında tahammül edemeyenler, onun mezarına dahi tahammül edemedi. Belki de Bediüzzaman’ın bir mezara ihtiyacı yoktu. O zaten mü'minlerin gönlünde istisnai bir yer edinmişti” dedi.

Tarih boyunca dünyaya önemli ve değerli insanların geldiğini belirten Çelik, “Önemli insanlar, her zaman değerli insanlara hayatı zehir etmişlerdir. Önemli adamların önemi, değeri, makamı, olduğu sürecedir. Ama değerli insanlar yaşadığı zamanın merhametsizliğine uğrasalar bile onların önemi anlaşılmasa bile Bediüzzaman gibi hapishanelere, zindanlara atılsalar, zehirlenseler, işkence görseler bile onlar gömülen bir hazine gibi her zaman değerini korurlar. İşte bu görüntü, bunun en büyük kanıtıdır. Bediüzzaman, yaşadığı dönemde kendisine hayatı zindan edenleri bile affetmiştir. Ona eziyet edenler, tarihin çöplüğüne gömülmüştür. Tek parti ve CHP zihniyeti de o tarihin çöplüğüne gömülmüştür” diye konuştu.

ELİF NUR KURTOĞLU-İSTANBUL

04.10.2010


 

Cami yapmak, imanın göstergesi

CAMİLER ve Din Görevlileri Haftası (1-7 Ekim) düzenlenen faaliyetlerle kutlanıyor.

Bursa’nın Yenişehir ilçesine bağlı Akçapınar Köyü'nde yaptırılan cami törenle açıldı. Akçapınar Köyü Camii’nin açılışında konuşan Yenişehir Müftüvekili Vaiz Kasım Kaya, İslâm’ın ilk günlerinden itibaren Müslümanların cami yapımına önem verdiklerini anlattı. Cami yapmanın imanın ve dindarlığın göstergesi olduğunu kaydeden Kaya, Kur’ân’da şöyle denildiğini aktardı: ‘Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazlarını dosdoğru kılan, zekâtlarını veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte, doğru yola erenlerden olmaları umulanlar bunlardır.’

04.10.2010


 

9. sınıflara taşımalı eğitim

MİLLÎ Eğitim Bakanlığı (MEB), bu yıl ilk kez ortaöğretim 9. sınıflar için uygulanacak taşımalı eğitim ile ilgili esasları belirledi.

Buna göre, özellikle kız çocuklarının okula erişimi, ailenin sosyal durumu, taşımanın ekonomik olması gibi hususlar göz önünde bulundurulacak. Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ‘’Taşımalı Ortaöğretim Uygulaması’’ konulu bir genelge yayımladı. İlköğretim okulu bulunmayan, çeşitli sebeplerle eğitim-öğretime kapalı, birleştirilmiş sınıf uygulaması yapan ilköğretim okullarındaki öğrencilerin taşımalı ilköğretim uygulaması kapsamında taşındığını hatırlatan Çubukçu, ‘’ilköğretim kurumlarının 8. sınıfını bitiren öğrenciler ile devam edebileceği ortaöğretim kurumu bulunmayan yerleşim birimindeki 9. sınıfa devam edecek öğrencilerin taşınarak sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına erişimlerini sağlamak amacıyla, 9. sınıflar için taşımalı ortaöğretim uygulaması başlatılacaktır. Öğrencilerin ikamet yerlerinden alınarak ilgili okullara, ders bitiminde okullarından alınarak yerleşim birimlerine götürülmesi ve öğrencilere öğle yemeğinin verilmesi planlanıyor’’ dedi.

04.10.2010


 

800 yıldır ayakta

ARTVİN’İN Borçka ilçesine bağlı Zorlu Köyünde bulunan yaklaşık 800 yaşındaki kestane ağacı, tabiatın ağır şartlarına rağmen dimdik ayakta duruyor.

Çevre genişliği 8 metre olan ve 7 kişinin el ele tutuşarak gövdesini ancak sarabildiği dev kestane ağacı, yaklaşık 20 metrelik yüksekliğiyle asırlara meydan okuyor. Köy halkından Adem Balcı, köy halkının ağacı koruması sayesinde yaklaşık 800 yıldır yaşadığını belirtti. Balcı, ‘’Artvin Orman Bölge Müdürlüğünden bu ağacın yaşatılması için çalışma yapılmasını talep ediyoruz. Asırlık ağacın koruma altına alınarak anıt ağaç olarak tescil edilmesini istiyoruz’’ dedi.

04.10.2010


 

Hekimlere e-takip

SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK) Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Hasan Çağıl, ‘’Bir hekimin günde kaç kişiye, hangi ilâçları yazdığını, bu ilâçların hangi eczanelerden alındığını ‘’elektronik takip’’ sistemiyle tesbit edebiliyoruz’’ dedi.

Çağıl, Çukurova Tıp Fuarı’na katılmak üzere geldiği Adana’da, sağlıkta suistimal örneklerinin her dönemde gündeme geldiğini, bu sebeple Genel Sağlık Sigortası kapsamında bedelini ödedikleri hizmetleri çok daha farklı metotlarla incelemeye başladıklarını söyledi. Çağıl, 1 Ekim 2010 itibariyle hayata geçen yeni sistemle muayene ve reçetelerin elektronik ortamda takip edildiğini kaydetti.

04.10.2010


 

İşte Bediüzzaman gerçeği

Büyük İslâm âlimi ve Kur'ân müfessiri Bediüzzaman Said Nursî ve manevî mirası Risale-i Nur eserlerinin daha iyi anlaşılması için İstanbul İlim ve Kültür Vakfı (İİKV) tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu başladı.

HAYATTAKİ TALEBELERİ DE KATILDI

Sempozyumun Sinan Erdem Spor Salonunda gerçekleşen açılışına binlerce insan katıldı. Açılışta Bediüzzaman'ın halen hayatta olan yakın talebelerinden Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin, Said Özdemir ve Mehmet Fırıncı da hazır bulundu.

40 ÜLKEDEN 245 AKADEMİSYEN GELDİ

Sempozyuma ABD, Rusya, Nijerya, İran, Suudî Arabistan, Hindistan ve Filipinler dahil, 40'a yakın ülkeden gelen 245 akademisyen, "İnsanlık onuruna lâyık bir geleceğin inşasında ilim, iman ve ahlâkın yeri ve rolü" konusunu irdeleyecek.

İLİM, İMAN VE AHLÂK MODELİ

Sempozyumda tüketim ahlâkı, kültür ve din farklılıklarından kaynaklanan problemler, sosyal adalet, milliyetçilik gibi pek çok konu tartışmaya açılacak. Bu konularda uygulanabilir bir ilim, iman ve ahlâk modelinin esasları araştırılacak.

Risale-i Nur Talebelerinin kitapları suç aleti

sayılıyordu

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Başkasının kasaturası, tabancası, bıçağı suç unsuru sayılırken, Risale_i Nur talebesinin takkesi, seccadesi, okuduğu kitap suç aleti sayılıyordu” dedi. Büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi ve manevi mirası Risale_i Nur eserlerinin daha iyi anlaşılması için İstanbul İlim ve Kültür Vakfı (İİKV) tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu başladı. Binlerce kişinin katıldığı sempozyum dinleyicileri arasında Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatta olan talebeleri Mehmet Fırıncı, Abdullah Yeğin, Said Özdemir ve Mustafa Sungur da yer aldı. Programa katılan Bülent Arınç, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Bedüzzaman’ın talebeleriyle selamlaştı. Bedüzzaman’ın hayatıyla çok önemli bir örnek olduğunu ifade eden Bülent Arınç, Said Nursi’nin, sahabe hayatını kendisine örnek alan, büyük bir İslam alimi olduğunu belirtti. Arınç, yeni neslin o günleri ve o günlerde çekilen sıkıntıları bilmediğini dile getirdi. O dönemki gazetelerde, “Nurcular basıldı, suç aleti olarak tespih takke ve risale müsadere edildi” şeklinde yayınlar yapıldığını hatırlatan Arınç, “Gözaltına alınan suç aletleriydi bunlar. Bir başkasının kasaturası, tabancası bıçağı kaması suç aleti sayılırken, Risale_i Nur talebesinin evlerinde

okuduğu kitaplar ve o sırada namaz kılıyorlarsa başlarındaki takkeler, seccadeler suç unsuru olarak görülüyordu” ifadesini kullandı.

Said Nursî

özgürlük

savaşçısı

Bediüzzaman Sempozyumunda yapılan konuşmalardan kısa notlar:

Kadir Topbaş: Bediüzzaman Said Nursi’yi anmaya vesile olan sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bediüzzaman dünyaya yayılan sesimiz olmuştur. Buradaki topluluk bunun en büyük şahididir.

Eşsiz sevgi ve hoşgörü sahibi bir insandı Bediüzzaman. Toplumun sorunlarına duyarsız kalamazdı ve kalmadı da. İnanıyoruz ki, onun fikirleri her çağda taze ve ölçü olacaktır.

Bediüzzaman “Bizim üç büyük düşmanımız var: Cehalet, zaruret, ihtilaf. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet ve ittifak silahıyla cihad edeceğiz” dedi.

Öte yandan “Biz muhabbet fedaileriz, husumete vaktimiz yoktur” da onun önemli bir sözüdür.

Hüseyin Çelik: Bu ülkede yıllar yılı Kürtler, Aleviler ve dindarlar ötekileştirildiler.

Bediüzzaman her şeye rağmen şiddete, kaba kuvvete tenezzül etmedi. “Müsbet hareket” dediği demokrasi içerisinde fikir mücadelesini sürdürdü.

Tarihte bir önemli insanlar olmuştur, bir de değerli… Önemli insanlar makam mansıplarıyla önemlidirler. Makamları gidince önemleri de gitmiştir. Ama değerli insanlar öldükten sonra bile kıymetleri bilinmiş, hep hayırla yad edilmişlerdir. İşte Bediüzzaman bu değerli insanlardandır. Bugün buradaki bu tablo da bunun ispatıdır.

Prof. Dr. Mehmet Görmez (Diyanet İşleri Başk. Yard.): 100 sene önce “Henien leküm” diye sesleniyor Bediüzzaman. Ne demek bu? Yani “Kutlu olsun, mübarek olsun, tebrik ederim” demek. Zamanındaki insanlar onu anlamayınca, o da mazi derelerinden “telsiz telgrafla” istikbale, bizlere böyle sesleniyor. Bizim şimdiki hizmetimizi tebrik ve takdir ediyor yani.

Bana “Bütün bu yaşanan güzel tabloları tek bir cümle ile özetleyin” deseniz Bediüzzaman’ın şu cümlesini zikrederim: “Nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrının tahakkuk etmesi.” Çünkü o Rus polisiyle arasında geçen diyalogda da o müjdeyi vermişti: Müslümanlar inşallah “nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrını tahakkuk ettireceklerdir.” Kur’ân’ın nüzulünün 1400. Sene-i devriyesini idrak ediyoruz. Ne demişti Bediüzzaman: “Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi ittiba-ı Kur’ân’dır.”

Bir Diyanet Camiası üyesi olarak çok dikkatimi çeken bir tespitimi, duygumu da paylaşmak istiyorum: Diyanetin arşivlerine baktık. Risale-i Nurlar geçmişte çok defa mahkemelere verilmiş, Diyanet’ten de bilirkişi raporu istenmiş ve Diyanet de raporlar vermiş. Ne mutlu ki, bugüne kadar Diyanet’ten Risale-i Nurlar hakkında verilen 17 adet bilirkişi raporunun hiçbirinde Risale-i Nurların aleyhinde tek bir cümle bile sarfedilmemiş. Bunu, Diyanet’in tarihçesine bir şeref levhası olarak geçmek gerekiyor.

İSMAİL TEZER

SEMPOZYUMDAN NOTLAR...

04.10.2010


 

Anayasa kökten değiştirilmeli

KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç anayasanın tadil edilmesine karşı çıkarken miadı dolan metnin kökten değiştirilmesini istedi.

Özgenç, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla yürürlüğe giren 26 maddelik değişikliği beğenmeyerek yeni anayasa talebinde bulunanları da samimiyetlerini ortaya koymaya davet etti. Yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili yazılı bir açıklama yapan KOBİDER Başkanı Özgenç, ilk üç maddeye dokunma anlayışına bir anlam veremediğini kaydederek “Gerek yok ama ilk üç maddeye dokunulamaz ısrarı çarpılırsın anlamına mı gelmektedir? Örneğin ilk üç maddede yer alan ‘Türkiye’nin Başkenti Ankaradır.’ ibaresi kutsal mıdır, gerek duyulsa değiştirilemez demenin mantığı olabilir mi? Türkiye bunları aşmalı ve bir önce sivil anlayış ile yeni anayasasını yapmalı. Özellikle demokrasinin vazgeçilmezleri olan siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri sık aralıklarla dillendirdikleri ‘Değişiklik kâfi değil yeni bir anayasa gereklidir.’ sözlerinin doğru olup olmadığını takiyye yapmadıklarını göstermelidir. Çünkü kamuoyu boş ve hayali laflarla yanıltılmamalı. Niyetinde ciddi iseler bunu hayata geçirmek için gayret göstermelidirler. Aksi olması halinde sözünde dürüstlük olmayanın özünde de dürüstlük olmaz diye halkımızı bu yönde düşündürmemelidir. Dolayısıyla gün bugünkü gündür biran önce yeni bir anayasa yapılmalıdır. Bu konuda öneride bulunan konunun bayraktarı olan siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri hükümete destek olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Siyasilerin ve sivil toplum örgütlerinin ipe un sermekten kaçınmalarını isteyen Özgenç, Türkiye’nin miadı dolan anayasadan bir an evvel kurtulması gerektiğini dile getirdi. Nurettin Özgenç, şu değerlendirmelerde bulundu:”Günümüze hitap etmeyen anayasa tadil edilmeyip aslında kökten değiştirilmelidir. Anayasanın ilk üç maddesi bu zamanda da geçerlidir lakin ‘Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.’ ibaresi yanlıştır. Çünkü o maddeleri de TBMM kanunlaştırmıştır. İlk üç maddenin değiştirilmesine gerek yoktur ama şayet öyle karar alınırsa neden değişmesin. İlk üç maddeye dokunulamaz demenin manası yoktur. Şayet yapılacak olan değişiklikler mevcut olandan daha ilerici olacaksa niye olmasın. Günümüzde o maddelerin değiştirilmesine gerek duyulmayabilir fakat dokunulabilir. Örneğin; anayasanın 3. maddesinde başkenti Ankara’dır diye yer almaktadır. Böyledir diye ilelebet aynı kalacağı anlamına gelmez. Türkiye’nin İstanbul dan yönetilmesinin daha uygun görülmesi halinde neden olmasın. Pek çok dünya devletleri başkent konusunda değişikliğe gittikleri açıktır.”

TBMM, milletin

tek temsilcisidir

KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, 1924 Anayasası’nın 2. maddesi Türkiye Devleti’nin dininin İslâm, resmi dilinin Türkçe ve devlet merkezinin Ankara olduğunu açıkladığını hatırlatarak “Fakat daha sonra dinin İslam olduğu maddesi değiştirilmiştir. Demek oluyor ki değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez demenin bir manası yok ve bu durum bugünkü parlamentoya güvenmemek anlamına gelmektedir. O gün millet iradesinin temsilcileri nasıl karar almışlarsa bugün de aynı kararı alabilirler. Anayasa’ya göre yasama organı TBMM’dir ve egemenliği Millet adına kullanacak olan tek yetkili organdır. Dolayısıyla bir üstünlüğü vardır ve bunun üstünde bir kuvvet yoktur. Millet egemendir ve bu egemenlik parlamento aracılığıyla kullanılır. TBMM, milletin tek temsilcisi olup millet adına egemenlik hakkını kullanmaya yetkili tek organ olduğuna göre, günümüze hitap etmeyen maddelerin değiştirilmesi için halkın yetki verdiği TBMM üyeleri yeni anayasa talebine çare olmalıdır” yorumunu yaptı.

04.10.2010


 

Gümrüklerde beklemek sona ersin

HATAY Sanayici ve İşadamları Derneği (HASİAD) Başkanı Yahya Kemal Nalçabasmaz, gümrük kapılarındaki beklemelerin önüne geçilebilmesi için ivedilikle çalışma yapılması gerektiğini söyledi.

Nalçabasmaz, HASİAD üyeleriyle birlikte Cilvegözü Sınır Kapısı’nda incelemelerde bulunarak, yaşanan TIR kuyruklarının Türkiye’ye yakışmadığını belirtti. Cilvegözü Gümrük Kapısı’ndan Suriye’ye ve buradan da Ortadoğu’ya mal taşımacılığı yapan TIR’ların oluşturduğu kuyruğun Türkiye’ye yakışmadığı gibi araçların beklemeden ötürü işadamlarına milyonlarca dolar maliyet kaybına neden olduğuna dikkat çekti.

04.10.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.