21 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Spor

 

Aykut'la olmuyor

Beşiktaş'ın oynadığı Fenerbahçe'nin bolca pozisyona girip kaçırdığı bir maç izledik Kadıköy'de. Alman hoca Bernd Schuster alışılmışın aksine çift ön libero ile sahaya takımını sürerken oyunu tutup, ayağa toplarla sonuca gitmeye çalıştı.

Bunda da şartlar aleyhine gelişmesine rağmen başarılı oldu. Aykut Kocaman ise rakibinin en zayıf noktası olan defansının arkasına atacağı toplarla gol aramayı planlamıştı. İlk golü bulan taraf olunca da, golden ilk yarının sonuna kadar olan süre zarfında oyun kurgusu tıkır tıkır işledi. Emre Belözoğlu sakatlanıp çıkınca oyun golden önceki şekline döndü ve siyah beyazlıların hakimiyetinde geçti.

Fenerbahçe'nin hocası pozisyona girme noktasında takımını iyi örgütlemişti. Çünkü oyuncularına ayağa top yaptıracak, çalışılmış bir oyun planı yoktu kafasında. Karşılaşmayı izlemeden, sadece 3 dakikalık maç özetini gören biri, kaçan golleri görünce 'Fenerbahçe bu Beşiktaş'ı elinden kaçırmış' derdi. Ancak genel görüntü böyle değildi. Golden sonraki 20 dakika haricinde sahanın her yerinde sezonun flaş takımının futbolcuları vardı. Bu da Aykut Kocaman'ın yanlış taktik tercihlerinden kaynaklandı. Maçı 4-1, 5-1'de kazansa bu tenkitlerden kurtulamazdı. Türkiye' nin en etkili hücum gücüne sahip ekibi karşısında kalene yaslanıp, topun kendi yarı alanında oynanmasına izin vermek intihardan başka bir şey değildi. Zaten golde bağıra bağıra geldi. Oyuncuları yedikleri baskıdan bunalmaya başlayınca ofsayt taktiği yapmaya başladılar.

İşte tam o sırada Beşiktaş'ın hocası Mehmet Aurelio' yu çıkartıp, Bobo'ya forma verirken, Fenerbahçe'nin teknik direktörü Alex de Souza' yı yanına alıp, Cristian Baroni'yi sahaya sürdü. Böylece futbolcularının psikolojisini daha da bozarak, skoru koruma telaşına düşürdü. Savunma daha da geriye çekildikçe rakibin usta ayakları ver kaçlarla son çizgiye kadar rahatça inip yan toplarla pozisyon buldular. Kayseri'de Şota Arveladze'nin hamlelerini süzemeyen genç hoca, bu sefer de Bernd Schuster'in Bobo tuzağına düşmüş oldu.

Alex de Souza ile ilgili tercihleri genç hocanın akıbetini belirleyecek gibi. Ne zaman oyundan kaptanını çıkarttıysa ya öndeyken beraberlik golünü yedi, ya da mağlubiyet gollerini kalesinde gördü. Bu durumu iyi tahlil etmeli. 5 haftada kaybedilen 8 puan, takımın son yarım saatlerde kondisyon olarak oyundan düşmesi ve oynanan futbol hiç de iç açıcı değil. Aykut Kocaman'ın buna çare bulması da zor görünüyor.

MEHMET ILGAZ [email protected]

21.09.2010


 

Beşiktaş yenilgiyi unuttu

DERBİ maçta Fenerbahçe ile Kadıköy'de 1-1 berabere kalan Beşiktaş, bu sezon yenilgiyi adeta unuttu.

Siyah-beyazlılar bu sezon Spor Toto Süper Lig ve UEFA Avrupa Ligi'nde toplam 12 maç yaparken, sadece 1 kez mağlup oldu. Geride kalan 12 maçın 9'unda sahadan galibiyetle ayrılan ''Kara Kartallar'', 2 beraberlik, 1 de yenilgi elde etti. Beşiktaş, 12 resmi maçta rakip fileleri tam 28 kez havalandırırken (maç başına 2.33 gol), kalesinde ise sadece 5 gol gördü (maç başına 0.41 gol). Bu gollerin 10'unu Spor Toto Süper Lig'deki 5 maçta atan siyah-beyazlılar, 18'ini ise UEFA Avrupa Ligi'nde oynadığı 7 karşılaşmada kaydetti. Beşiktaş, bu sezon tek yenilgisini Spor Toto Süper Lig'de İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında aldı. Ligin 2. haftasında BJK İnönü Stadı'nda oynanan karşılaşmayı 2-0 kaybeden siyah-beyazlılar, bu sezon resmi maçlardaki ilk ve tek yenilgisini elde etti. Oynadığı 12 resmi maçın 11'inde gol atmayı başaran Beşiktaş, sadece yenildiği İstanbul büyükşehir Belediyespor maçında rakip fileleri havalandıramadı. Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi'nde ise bu sezon yoluna namağlup olarak devam ediyor.UEFA Avrupa Ligi'nde 6'sı ön eleme, 1'i de grup maçı olmak üzere 7 karşılaşmaya çıkan siyah-beyazlılar, 6 kez sahadan galip ayrıldı, 1 kez de berabere kaldı. ''Kara Kartallar'', Avrupa'daki tek beraberliğini 3. ön eleme turunda Çek Cumhuriyeti'nde oynadığı Viktoria Plezen maçında 1-1'lik skorla aldı.

21.09.2010


 

CÜNEYT ÇAKIR DERBİDE HATA YAPMADI

BEŞİKTAŞ Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Vardar, Fenerbahçe derbisiyle ilgili olarak, ''Maçın hakkı beraberlikti, adalet yerini buldu'' yorumunda bulundu.

Sinan Vardar, ilk yarıya iyi başladıklarını ve oyunun kontrolünün kendilerinde olduğunu belirterek, ''Ancak bu yarıda özellikle belli bölümlerde rakibimize çok pozisyon verdik. İlk yarıda Fenerbahçe girdiği pozisyon bakımından bizden daha iyiydi. Ancak ikinci yarıda her şey değişti. Oyun tamamen bizim kontrolümüzde oynandı'' diye konuştu. Derbi maçın hakemi Cüneyt Çakır için yapılan eleştirilere katılmadığını belirten Vardar, ''Hakem hata yapmamaya çalıştı. Oyunun kaderini etkileyecek kararlar vermedi, yönetimi vasatın üstündeydi'' şeklinde konuştu. Vardar, Guti ve Quaresma'ya da değinerek, ''Onlar bizim yıldızlarımız. Çok doğru transferler. Beşiktaş bu sezon transferlerde hata yapmadı. Kadro zenginliği var. Burada artık top Schuster'in elinde. Bu hafta Medical Park Antalyaspor, daha sonra da Rapid Wien deplasmanı var. Zorlu maçlar bizi bekliyor, ancak kadro zenginliğimiz nedeniyle kim oynarsa oynasın görevini yapıyor'' diyerek sözlerini tamamladı.

21.09.2010


 

Guti İspanyol spor medyasına “İstanbul'da mutluyum” dedi

BEŞİKTAŞ'IN İspanyol futbolcusu Guti, İspanya'nın El Pais gazetesinde bugün yayımlanan demecinde, "Beşiktaş'ta kendimi yeni ayakkabısını giymiş bir çocuk gibi hissediyorum.

Bunun zevkini çıkarıyorum" dedi. 33 yaşındaki İspanyol futbolcu Guti, 15 yıl formasını giydiği Real Madrid'den sonra Beşiktaş'a gelmesinin nedenini "Madrid'den artık ayrılmak, yeni bir macera yaşamak, yeni bir kültürü tanımak istiyordum. Ayrılma kararı tamamen bana ait. Kariyerimde yeni bir döneme başlamak istiyordum. İtalya veya İngiltere'ye gidebilirdim, ama Türkiye çok çekici bir opsiyondu" diye açıkladı. Beşiktaş'ta da en az Real Madrid'deki kadar taraftar baskısı olduğunu, ancak kendisini "daha rahat hissettiğini" vurgulayan Guti, "Beşiktaş'ta olmaktan çok heyecan duyuyorum. Benim için yeni olan Türk ligini ve Avrupa Ligi'ni kazanmak istiyorum" şeklinde konuştu.

GÖSTERİLEN SEVGİYE ÇOK ŞAŞIRDIM

Futbolun en iyi yanını "sokakta halkın gösterdiği sevgi", en kötü yanını da "özel hayatı rahat yaşayamamak" olarak tanımlayan Guti, "Futboldaki yıllarımı hep, söylediklerimi ya da yaptıklarımı takip edenlerle geçirdim. İstanbul'da da çok rahatım diyemem, çünkü burada da paparazziler özel hayatımın etrafını sarmış durumda, ama bir avantajım var, Türkçe bilmediğim için beni rahatsız edemiyorlar, söylediklerini anlamıyorum" dedi. İspanyol futbolcu, İstanbul'da kendisini en fazla "halkın sevgisi ve gösterilen ilginin" şaşırttığını belirterek, "Türk mutfağı da hoşuma gidiyor, özellikle et. Ama trafik tam bir kaos, deli gibi kullanıyorlar. Madrid'den özlediğim tek şey ise arkadaşlarım" ifadelerini kullandı.

HATA YAPTIĞIMDA ÖZÜR DİLERİM

Guti, her zaman kendisi gibi olmaya çalıştığını, hata yaptığında özür dilemeyi veya pişman olmayı bildiğini anlatarak, "Önemli olan her zaman kendin gibi olabilmek, açık ve samimi bir şekilde düşündüklerini söylemektir. Futbolunla veya söylediklerinle her zaman herkesi memnun etmek çok zordur, ama en önemlisi başın dik yürümektir ve ben de öyle yaptım" dedi. Öte yandan, Fenerbahçe derbisinde son dakikada attığı penaltı golüyle Beşiktaş'a 1 puan kazandıran Guti için İspanyol basını "takımını bu hafta kurtardı" yorumunda bulundu. Beşiktaş'ın Guti'den memnun olduğu ve şimdiye kadar 15 binden fazla "Guti forması" satıldığı da belirtildi.

21.09.2010


 

Daum'lu F.Bahçe mumla aranıyor

SPOR Toto Süper Lig'e iyi bir başlangıç yapamayan Fenerbahçe'de teknik direktör Aykut Kocaman, sarı-lacivertli takıma 2008-09'da en kötü sezon başlangıçlarından birini yaşatan İspanyol teknik direktör Luis Aragones'i 1 puanla geçti.

Aragones yönetiminde 2008-09 sezonunda ilk 5 haftada 6 puan toplayan sarı-lacivertliler, Kocaman yönetiminde ise ilk 5 haftalık dönemde 7 puan alabildi. Aykut Kocaman döneminde sezona Medical Park Antalyaspor karşısında elde edilen 4-0'lık farklı galibiyetle başlayan Fenerbahçe, Trabzonpor ve Kayserispor'a deplasmanda yenilirken, kendi sahasında Manisaspor'u yendi ve derbi maçta Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldı. Sarı-lacivertliler, ilk 5 hafta sonunda 7 puanla ligde 9. sırada yer alıyor. Fenerbahçe, ilk 5 maçın 2'sini deplasmanda, 3'ünü kendi sahasında oynadı. Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe, ligde henüz deplasman galibiyeti elde edemedi.

5 MAÇTA 2 GALİBİYET ALDI

Fenerbahçe, Luis Aragones döneminde de 2008-09 sezonunda ilk 5 haftada 2 galibiyet alırken, 3 maçta sahadan yenilgiyle ayrılmıştı. İspanya'yı Avrupa Şampiyonu yaptıktan sonra takımın başına geçen Aragones yönetiminde, lige deplasmanda Gaziantepspor yenilgisiyle başlayan sarı-lacivertliler, kendi sahasında yaptığı maçlarda 2. haftada İstanbul Büyükşehir Belediyespor ve 4. haftada da Gençlerbirliği'ni yendi. Fenerbahçe, 3. haftada Hacettepe ve 5. haftada da Sivasspor'a deplasmanda mağlup olarak, ilk 5 hafta sonunda 6 puanla 10. sırada yer aldı. Fenerbahçe, ilk 5 maçın 3'ünü deplasman, 2'sini kendi sahasında oynadı.

GEÇEN YIL REKOR KIRMIŞTI

Fenerbahçe, geçen sezon Christoph Daum yönetiminde ise sezona rekor kırarak başlamıştı. Daum yönetiminde ligde ilk 8 maçında 8 galibiyet alan sarı-lacivertliler, 7 galibiyetle yine kendisine ait 45 yıllık sezona en iyi başlangıç rekorunu 8 maça çıkarmıştı.

21.09.2010


 

Volkan Demirel penaltı için özür diledi

FENERBAHÇE kalesici Volkan Demirel, yaptırdığı penaltı için takım arkadaşlarından özür diledi. Volkan, ''Yakaladığımız pozisyonlar vardı.

23'ü bulabilirdik ama bunları değerlendiremedik. Atsaydık farklı olacaktı. İkinci yarı sahamıza çekildik. Guti'nin yaptığı en iyi hareket aralara topu salmak. Penaltı pozisyonunda da bunu yaptı. Ben biraz dengesiz çıktım, o da profesyonelliğiyle kendisini yere attı. Penaltıyı kurtarabilirdim ama sert vurdu Guti. Aslında köşeyi bulmuştum. Berabere kaldık ama mücadelemiz, seyircimiz çok iyiydi. Takım arkadaşlarımızı tebrik ediyorum" dedi.

21.09.2010


 

Cüneyt Çakır'ın cesur kararı

2010-2011 sezonunun ilk İstanbul derbisiydi. Bir yanda Avrupa'ya erken veda etmiş, lige de kötü başlamış ev sahibi Fenerbahçe, diğer yanda lige iyi başlamış 4 büyükler içinde UEFA'da yoluna devam tek takım olan Beşiktaş, maça Fenerbahçe'ye göre daha rahat bir ortamda hazırlandı.

Öyle ki; Schuster takımı kampa dahi almadı. Çalıştırdığı takımlarda Beşiktaş’a puanlar kaybettiren Aykut Kocaman ise sıkıntılıydı. Zira alınacak bir mağlubiyet, kendisine olan güvenin sarsılmasına yol açacaktı. Beşiktaş’ın dünya çapında tanınmış futbolcuları, Guti ve Quaresma ile yakaladığı hava ve oynanan futbol Beşiktaş’ı maçın favorisi yapsa da Şükrü Saracoğlu Stadı faktörünün her zaman Fenerbahçe'ye güç kattığı gerçeği göz ardı edilmemeliydi.

Bu maç Beşiktaş için de bir test niteliğindeydi. Nitekim, Avrupa kupası maçları dahil hiçbir güçlü takımla oynamamıştı. Schuster, Fenerbahçe karşısında da oynatmak istediği hücum ağırlıklı futbolla rakipler arasında fark gözetmediği mesajını vermiş oldu. İlk 11'de Ernst-Necip ikilisini bozup, Aurellio'ya yer vermesi ve Bobo’yu sona bırakıp Nobre ile başlaması hariç, Schuster doğru bir kadro ile maça başladı. Nitekim ilk 25 dakika Beşiktaş’ın üstünlüğü ile geçildi. Fenerbahçe ile Kadıköy'de oynanan son beş lig maçında galip gelinememesi ve rakibi karşısında üstünlük kuramayan Beşiktaş için her şey çok iyi giderken kaleci Hakan’ın büyük hatası, bir anda her şeyi değiştirdi.Yenilen gol ve Ekrem’in sakatlığı bir anda Beşiktaş’ın dağılmasına sebep oldu.Öyle ki ilk yarı Fenerbahçeli oyuncular biraz becerikli olsalar maçı bitirecek farka ulaşabilirlerdi.Ama olmadı.

Hakan’ın yerine Cenk’in girmesi (kalede güven veren bir futbolcu) ve Ekrem’in yerine İbrahim Üzülmez’in sağ bek oynaması Beşiktaş için ikinci yarının da zor geçeceğinin işaretiydi. Ama olmadı, Beşiktaşlı futbolcular maçın sonuna kadar ayakta kalmayı başardılar. Guti, Quaresma, Ernst, İsmail ve 2 İbrahim’in gayreti ve Schuster’in risk alıp Aurellio-Bobo değişikliği ikinci yarının tek hakimi Beşiktaş’a beraberliği getirdi. Bu arada Bobo’ya yapılan hareketi penaltı olarak değerlendiren Cüneyt Çakır’ı da kutlamak gerekir. Geçen yıllarda Ali Sami Yen ve Şükrü Saracoğlu’nda çok daha net pozisyonları es geçen hakemleri hatırladığımız zaman Cüneyt Çakır’ın UEFA'da 1. kategoriye yükselmesinin tesadüf olmadığını daha iyi anlamış olduk.

Cüneyt Çakır Fenerbahçeli futbolcuların (Emre başta olmak üğzere) sert el-kol hareketlerine karşı tavizkâr tutumu dışında başarılıydı. Zannediyorum, Beşiktaş için alınan bir puan ve oynanan futbol (topla oynama oranı bir ara %31-%69 Beşiktaş lehineydi) taraftarlarına ilerisi için ümit vermiştir.

NADİ AKSOY [email protected]

21.09.2010


 

Mehmet Topal İspanya'da ilk maçına çıktı

GALATASARAY'DAN Valencia'ya transfer olan Mehmet Topal, La Liga'daki ilk maçına çıktı. Ligin 3. haftasında deplasmanda Hercules'i 2-1 yenen Valencia'da ilk 11'de sahaya çıkan Mehmet Topal, 90 dakika forma giydi.

İspanyol basını, Mehmet Topal, İspanyol basınında 3 üzerinden yapılan değerlendirmelerde 1 puan alarak, vasat gösterildi.

21.09.2010


 

Semih Erden'in ismi yaşatılacak

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda Sırbistan'la oynadığımız müsabakada son saniyede yaptığı başarılı blokla Türkiye'ye final oynama imkanı sağlayan ve 12 Dev Adam'ın Dünya İkincisi olmasında önemli bir rol oynayan milli basketbolcu Semih Erden için Bayrampaşa Belediyesi güzel bir jest yaptı.

Belediye Başkanı Hüseyin Bürge, Hidayet Türkoğlu gibi Bayrampaşa'nın çocuğu olan Semih Erden'in başarısından büyük gurur duyduklarını ve onun adını yaşatacak "Semih Erden Kapalı Spor Kompleksi" nin kısa bir sürede bititereceklerini söyledi. Bayrampaşa'daki temel atma törenine katılan Spor'dan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Bayrampaşa'da birçok spor kompleksinin hizmette olmasından sevinçli olduğunu, Semih Erden adına inşaatına başlanın yeni spor salonunun bütün ilçeye hayırlı olmasını diledi.

21.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.