Tarımda da ithalatçı olduk

TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, Türkiye ekonomisi yüzde 11 büyürken, tarımın sadece binde 5 oranında büyüdüğüne dikkati çekti.

Ekonomideki son büyüme rakamlarını tarımsal açıdan değerlendiren Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, ithalatın hızla arttığını, tarımda çalışanların sayısı fazlalaşırken, gelirlerinin azaldığını, tarımsal üretimin yetersiz olmasının da enflasyonu körüklediğini savundu. Çetin, tarımın yeni bir bakış açısıyla hazırlanmış politikalara ihtiyacı olduğunu ileri sürdü. Tarımsal üretimde ‘yok’ denecek kadar artışın yanında tarımsal ürün ithalatındaki rekor artışları kaygı verici bulduğunu ifade eden Çetin, şunları kaydetti: ‘’Dünya gelecek planlarını tarımsal üretim ve pazarlama üzerinden yaparken, Türkiye’nin en güçlü olduğu bu alanda etkinlik gösterememesi, ülkemiz adına endişe vericidir. Tarımdaki binde 5’lik büyüme oranının üzerinde titizlikle durulmalı ve nedenleri sorgulanmalıdır. Tarımsal üretim gıda temini açısından taşıdığı stratejik önemin yanı sıra tarıma dayalı sanayi için de önemlidir. Tarımsal üretim yılın ilk yarısında sadece binde 5 artarken, tarımdaki istihdamın yaklaşık 450 bin kişi artması, çiftçilerin hem reel, hem de göreli olarak fakirleştiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, üretimdeki yetersiz artış sonucu tarım sektörü enflasyonu arttırıcı rol oynamıştır. Nitekim 2010’un ilk yarısında tüm sektörlerdeki ortalama fiyat artışı yüzde 4 iken tarım ürünleri fiyatlarındaki artış yaklaşık yüzde 15 seviyesinde olmuştur.’’ Cahit Çetin, tarımsal üretimdeki yetersiz artışın dış ticaret açığının büyümesine yol açtığını da iddia ederek, ‘’2010 Ocak-Temmuz döneminde en yüksek oranlı ithalat artışı yüzde 45.5 ile tarım sektöründe görüldü. Aynı dönemde tarım ürünleri ihracatındaki artış ise sadece yüzde 24.2 seviyesinde kaldı. Bunun sonucunda tarımda dış ticaret açığı yılın ilk 7 ayında 1.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. İlâç, tohum, akaryakıt gibi birçok tarımsal girdide dışa bağımlı olan ülkemizin tarımsal ürünlerde de dışa bağımlılığı artarak sürmektedir’’ görüşünü belirtti.

‘’TARIMDAKİ YOKSULLAŞMA

GÖÇÜ ARTTIRACAK’’

Tarımsal alanda ortaya çıkan olumsuz tablonun kısa ve orta vadede diğer bütün sektörleri olumsuz etkileyeceğini, hasara sebep olacağını öne süren Çetin, çiftçinin fakirleşmesiyle köyden şehire göçün artarak süreceğine ve bunun da bir dizi sosyal soruna sebep olacağını ifade etti. Birleşmiş Milletler’in yakın gelecekte dünyanın açlıkla karşı karşıya kalacağına dikkat çekerek, ülkelerin tarımsal üretimi desteklemesi gerektiğini önerdiğini hatırlatan Çetin, mevcut potansiyeliyle buna en iyi cevap verebilecek ülkenin Türkiye olduğunu bildirdi. Türkiye’de 1980’den beri uygulanan politikaların tarımda gerilemeye sebep olduğunu ileri süren Çetin, tarımın yeni bir bakış açısıyla hazırlanmış politikalara ihtiyacı olduğunu savunarak, çözüm tekliflerini şöyle sıraladı: ‘’Tarım, politikalar, üretim, pazarlama ve örgütlenme olmak üzere dört boyutta yeniden yapılandırılmalı. Bu amaçla mevcut yasal, kurumsal, insan altyapısıyla yeniden düzenlenmeli. Tarımda tam sayım yapılarak gerçek envanter çıkarılmalı ve dinamik veri tabanı oluşturulmalı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının geliştirdiği havza bazlı yaklaşıma sür'atle işlerlik kazandırılmalı. Bu bağlamda havza bazlı dinamik yönetim sistemleri geliştirilmeli. Ayrıca genel bir tarımsal üretim planlamasıyla entegre havza planlamasına gidilmeli. Başta destekleme olmak üzere tarım politikaları bu modelin üzerine oturtulmalı. Tarım kooperatiflerinin yaşadığı sorunlara kamu otoritesi ve birlik yönetimlerinin işbirliğiyle çözüm bulunmalı. 1980’den günümüze tarımdaki olumsuz gelişmelerin sonucu ortaya çıkan sübvansiyonlu tarım ürünleri ithalatı ve bunu körükleyen düşük kur politikalarından sür'atle vazgeçilmeli.’’

20.09.2010