23 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dünya

 

Toronto’da iftar heyecanı

Kanada’nIn Toronto şehrinde 1984’ten bu yana Türk toplumuna hizmet veren Pape Camii'nde her akşam Türkiye’den ve diğer ülkelerden 50 ila 60 kişi iftar ediyor.

Pape Camii'ni kuran Kanada Türk İslâm Kültür Derneği yöneticileri, günlük iftar dâveti maliyetinin 500 Kanada Doları (720 TL) olduğunu, Türk toplumundan hayırseverlerin, bu gideri bir ya da birkaç kişi bir araya gelerek bağışladıklarını anlattı. Diyanet İşleri Başkanlığının Türkiye’den din görevlisi gönderdiği Kanada’daki 3 camiden biri olan Pape Camii'nde 3 yıldır Caner Akdemir görev yapıyor. Akdemir, 1984’te başlayan iftar geleneğini sürdürdüklerini ve bunun Türk ve Müslüman topluluklar arasında kaynaşmaya vesile olduğunu söyledi. Kanada’daki Ramazan iftarları, Bosnalı Müslümanların kurduğu camide de yaşanıyor.

23.08.2010


 

Irak'ta Normalleşme zaman alacak

ABD'li yetkililer, ülkelerinin Irak'taki muharip güçlerini çekmesinden sonra, askerlerin öncülüğündeki ABD-Irak ilişkilerinden, sivillerin öncülüğündeki normal ilişkilere doğru 3-5 yıllık bir geçiş dönemi öngörüyor. Strateji merkezleri ise aynı görüşü paylaşmıyor. “Center for Strategic and International Studies”den Anthony Cordesman, geçiş döneminin 10 yıla kadar uzayabileceğini savunuyor.

ÇEKİLME İÇİN SON TARİH: 31 ARALIK 2011 Öte yandan ABD'nin muharebe operasyonlarını resmen Iraklı güçlere devredeceği 31 Ağustos'tan sonra ülkede kalacak olan 50 bin asker de, Irak güvenlik güçleri için danışmanlık ve eğitim verecek, diplomatlar için güvenlik ve ulaşım sağlayacak. Bu güçler de 31 Aralık 2011'de ülkeden tamamen çekilmiş olacak. Irak’ın normalleşmesi hiç kolay olmayacak AP’nİn haberine göre Başkan Barack Obama yönetimi yetkilileri, bu geçiş dönemi için ülkede bulundurulacak diplomatların, bu amaca yönelik iyi bir hazırlık içerisinde bulunduklarını belirtiyor. Sayıları 300 dolayında olan bu küçük diplomat ordusunun, geçiş döneminde karşı karşıya bulunduğu önemli görevler arasında, hükümetin kurulması çalışmalarında siyasetçiler arasında ortaya çıkan derin görüş ayrılıkları, Arap-Kürt toprak anlaşmazlıkları, yabancı sermayenin çekilmesi, hükümet hizmetlerinin yaygınlaştırılması, ABD-Irak ilişkilerinin normalleştirilmesi yer alıyor. ABD’nin Bağdat’tan yeni ayrılan Büyükelçisi Christopher Hill bir açıklamasında, Irak’ı parlak günlerin beklediğini ancak önemli sorunlardan birinin ‘’Sünnî-Kürt-Şiî gerginliği’’ olduğunu, bu gruplar arasında bir ‘’güvensizlik dağı’’ bulunduğunu ifade etti. ABD’nin Irak’taki diplomat ordusunun başında ise, ABD’nin Türkiye Büyükelçiliğinden, Irak Büyükelçiliğine atanan James Jeffrey olacak. Küçük diplomat ordusunun güvenliği ABD Dışişleri Bakanlığının sorumluluğunda olacak ve bu güvenlik, yaklaşık 7 bin kişilik özel güvenlik birimince sağlanacak. Bu özel güçler, Ekim 2011’den itibaren Irak polisinin eğitimine de destek verecek. Öte yandan ABD’nin muharebe operasyonlarını resmen Iraklı güçlere devredeceği 31 Ağustostan sonra ülkede kalacak olan 50 bin asker de, Irak güvenlik güçleri için danışmanlık ve eğitim verecek, diplomatlar için güvenlik ve ulaşım sağlayacak. Bu güçler de 31 Aralık 2011’de ülkeden tamamen çekilmiş olacak.

GEÇİŞ DÖNEMİ 10 YILA KADAR UZAYABİLİR

“Center for Strategic and International Studies”den Anthony Cordesman, ise geçiş döneminin 10 yıla kadar uzayabileceğini savunuyor. Cordesman, bu dönemin başarıyla geçirilmesinin, etkili ve birlik içerisinde bir Irak hükümetiyle Irak güvenlik güçlerinin oluşturulabilmesinden geçtiğini belirtti. Cordesman, ABD muharip güçlerinin çekilmesinden sonra, daha önce sağlanan ilerlemelerin durup durmayacağının veya tersine dönüp dönmeyeceğinin, bu alanlardaki başarıya bağlı olacağını kaydetti. Brookings Institution’ın Orta Doğu Direktörü Kenneth M. Pollack da şüphe duyanlardan... Pollack, ABD yönetiminin, Irak’ta karşı karşıya bulunduğu güçlükleri hafife aldığını ileri sürüyor. Pollack, “Amerikalıların büyük çoğunluğunun yaptığı hatalardan biri, Irak’ın yeniden iç savaşa yuvarlanmayacağını düşünmeleri. Oysa gelişmeler kolayca bu yöne gidebilir” dedi. Yeryüzündeki iç savaşların yarısının, sonradan yeniden patlak vermiş olduğunu dikkati çeken Pollack, bunun Irak’ta da olmayacağını düşünmenin hata olacağını kaydetti. Pollack, ABD Dışişleri Bakanlığının bu ülkede polisin eğitiminden, karmaşık kalkınma problemlerine, meselâ içme suyu projeleri gibi sorunlarla ilgilenecek olmasının, aslında bu bakanlığın genleriyle bağdaşmadığını savunarak, ‘’başarısızlık’’ ihtimaline dikkati çekti.

23.08.2010


 

Doğrudan görüşmelerde barış umudu var

Uzmanlar, İsraillilerle Filistinlilerin 2 Eylülde ABD’de doğrudan görüşmelere başlamasının ABD Başkanı Barack Obama’nın bir başarısı olduğunu belirtirken, bu meselenin kuşaklarca diplomat eskiten hassas bir dosya olduğu uyarısında da bulundu.

Obama’nın terörle mücadele danışmanı John Brennan, ‘’Tarafların, sonuçta kalıcı bir barışın koşulları üzerinde anlaşmaya varabilme ihtimali konusunda çok umutluyuz. Bu sürece müzakerelerin başarıya ulaşabileceği duygusuyla giriyoruz’’ ifadesini kullandı. Tarafların doğrudan müzakerelere yakında başlayacağının ortaya çıkmasıyla Kudüs’ün statüsü, mülteciler sorunu ve gelecek Filistin devletinin sınırlarının ne olacağı yeniden gündeme gelirken, Brennan hâlâ çözülmesi gereken bir çok sorun bulunduğunu kabul ediyor. Geçmişe şöyle bir göz atmanın, bu meselede hedef belirlemenin de tehlikelerini ortaya koyduğunu söyleyen Brenan, Obama’dan önceki ABD Başkanı George Bush döneminde, 2003 yılında ortaya koyulan barış planı ve ‘’yol haritası’’nın, 2005’te bir Filistin devletinin kurulmasını öngördüğünü hatırlatıyor. Brennan yakın geçmişteki müzakerelerin bölgedeki şiddet olaylarının insafına kaldığını gösterdiğini de söylüyor ve ‘’Eylem grupları ya da aşırı uçtaki örgütlerin eylem ve sözleri ne olursa olsun tarafları masada tutmayı ummaktan başka çare yok’’ ifadesini kullanıyor.

23.08.2010


 

Avustralya parlamentosunda ilk Müslüman

Avustralya’da yapılan genel seçimler sonucunda ilk kez bir Müslüman parlamentoya girdi.

Avustralya’da yapılan seçimlerin ardından açıklanan sonuçlara göre İşçi Partili Boşnak kökenli Ed Husiç, Sidney’den seçilerek parlamentoya giren ilk Müslüman oldu. Öte yandan Muhafazakâr Partili Ken Wyatt’ın da Batı Avustralya bölgesinde İşçi Partili adayla başa baş gittiği ve büyük ihtimalle parlamentoya giren ilk yerli olacağı belirtildi. Zaferinden emin görünen Wyatt, kazanması halinde yapacağı konuşmada, yerlilerin 2 asır boyunca maruz bırakıldığı haksızlıklardan ötürü 2008’de parlamentoda özür dileyen İşçi Partili eski başbakan Kevin Rudd’a saygılarını sunacağını kaydetti. Bu arada, parlamento tarihinin en genç üyesi de kuzeyden çıktı. 20 yaşında, hala öğrenci olan ve bu seçimlerde ilk kez oy kullanan Wyatt Roy Muhafazakâr Partinin yeni milletvekili seçildi.

23.08.2010


 

Hindistan’da 50 bin kişi köyünü terk etti

Hİndİstan’In kuzeybatısını etkisi altına alan muson yağmurlarının sebep olduğu seller yüzünden en az 50 bin kişinin köyünü terk etmek zorunda kaldığı bildirildi.

Yetkililer, yağışların, Assam eyaletinin başşehri Guwahati’nin doğusundaki Lakhimpur’da Singora nehrinin kabarmasına yol açtığını ve en az 30 köyün sular altında kaldığını belirtti. Ölü ve yaralının bulunmadığını söyleyen yetkililer, yaklaşık 50 bin kişinin, daha yüksek yerlere kaçmak için evini terk ettiğini, bölgede üst düzey alarm durumuna geçildiğini kaydetti.

23.08.2010


 

Seller, Çin’i de tehdit ediyor

Şİddetlİ yağışların yol açtığı sel baskınları dolayısıyla Çin’in kuzeydoğusu ile komşusu Kuzey Kore’de binlerce kişi güvenli bölgelere tahliye edildi.

Resmî kaynaklar, Çin’in Lianoning eyaletinde bölgelerinden tahliye edilenlerin sayısının 127 bini bulduğunu, komşu Kuzey Kore’de de 5 bin kişinin tahliye edildiğini ifade etti. Yağışlarla Çin ile Kuzey Kore arasındaki Yalu nehrinin sularının kabardığını belirten meteoroloji yetkilileri, şiddetli rüzgâr ve yağışların bugün de devam edeceğini ve bunun durumu daha da kötüleştirebileceğini söyledi.

23.08.2010


 

Kanada’dan Pakistan’a yardım kampanyası

Kanada, halkın, sel felâketinin vurduğu Pakistan’a yapacağı her 1 dolarlık yardıma 1 dolar da devletin ekleyeceğini açıkladı.

Kanada Uluslar arası Kalkınma Ajansından yapılan açıklamada, 2 Ağustos-12 Eylül 2010 tarihleri arasında, ülke genelinde Pakistan için toplanan yardım hesaplarının izleneceği ve devletin, halkın yaptığı yardım kadar bir yardımı toplam miktara ekleyerek Pakistan’a ulaştıracağı bildirildi. Uygulamanın halkı yardım etmeye teşvik amacı taşıdığı belirtilen açıklamada, “Kanada, insanlık tarihinin gördüğü en büyük felâketlerden birisine maruz kalan Pakistan halkına yardıma devam edecektir” denildi. Kanada, Pakistan’da meydana gelen sel felâketi dolayısıyla bu ülkeye şu ana kadar 33 milyon dolar yardımda bulundu.

23.08.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.