Yurt Haber |
Ramazan huzuru |
Son zamanlarda terör saldırıları ile izinsiz gösterilerin sık sık yaşandığı Hakkâri’de, Ramazan ayının gelmesiyle cadde ve sokaklar adeta şenlik alanına döndü. Vali Muammer Türker, “Bölgede yaşanan terör olayları ve kent merkezindeki izinsiz gösteriler nedeniyle sokağa çıkamaz hale gelen Hakkâri halkı, Ramazan ayına girilmesiyle huzurlu günler yaşamaya başladı” dedi. Ramazan huzur getirdi Son zamanlarda terör saldırıları ile izinsiz gösterilerin sık sık yaşandığı Hakkâri’de, Ramazan ayının gelmesiyle cadde ve sokaklar adeta şenlik alanına döndü. Vali Muammer Türker, Hakkâri’de özlenen ve olması gereken bir tabloyla karşı karşıya olduklarını vurguladı. Bölgede yaşanan terör olayları ve şehir merkezindeki izinsiz gösteriler dolayısıyla sokağa çıkamaz hale gelen Hakkâri halkı, Ramazan ayına girilmesiyle huzurlu günler yaşamaya başladı. Sık sık gerçekleşen toplumsal olaylar ve terör saldırıları dolayısıyla akşamın ilk saatlerinden itibaren sessizliğe gömülen şehrin cadde ve sokakları, Ramazanla birlikte canlılığına kavuştu. Sahur vaktine kadar esnafın iş yerini kapatmadığı, vatandaşların da cadde, sokak ve parkları doldurduğu şehrin en işlek caddesi olan Bulvar Caddesi’nin bir bölümü, Belediye Başkanlığı ve Emniyet Müdürlüğünün aldığı kararla Ramazan sonuna kadar araç trafiğine kapatıldı. Vatandaşların rahat şekilde gezmesi, esnafın ise daha iyi satış yapması amacıyla trafiğe kapatılan caddedeki bir kahvehanede Millî Eğitim Müdürü Ömer Bulut ve vatandaşlarla çay içen Vali Muammer Türker, yaptığı açıklamada, iftar saatinin ardından şehirde yaşayan vatandaşların caddelere akın ettiğini belirterek, Hakkâri’de özlenen ve olması gereken bir tabloyla karşı karşıya olduklarını söyledi.
“HAKKÂRİ’NİN ÖZLEDİĞİ BİR ŞEYDİ”
VatandaşlarIn Ramazan ayından en güzel şekilde yararlanmaları için çalıştıklarını vurgulayan Vali Türker, şunları kaydetti: ‘’İl Trafik Komisyonunun aldığı kararla Bulvar Caddesi’nin bir bölümünü araç trafiğine kapatarak, vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Fakat gördük ki caddeyi tamamen araçlara kapatmamız gerekiyor. Çünkü halkımız böylesi bir ortama susamış. İnsanlar havanın güzel oluşu ve Ramazanın da etkisiyle iftardan sonra çarşıya çıkarak sahur vaktine sokaklarda dolaşıyor. Bu güzellik herkesin özlediği bir şeydi.’’ Hakkâri’nin sürekli olumsuz haberlerle gündeme geldiğine dikkati çeken Türker, ‘’İnsanların gelip bu güzel ve canlı ortamı görmesi gerekiyor. Etrafımızda gençler, yaşlılar, çocuklar, kadınlar, aileler caddede gezerek bu güzelliği yaşıyor’’ dedi. Hakkâri Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili İsmail Çatal ise şehirde uzun yıllardır özlenen bir tabloyla karşı karşıya olduklarını bildirerek, ‘’Vatandaşlarımızın geç saatlere kadar çarşıda gezmesi esnafımıza çok büyük katkı sunuyor. İnşallah Ramazan’dan sonra da bu huzur ortamı böyle devam eder’’ şeklinde konuştu. Hakkârililer ise Ramazan ayının, bolluk ve bereketiyle şehirde yaşanmaya başladığını vurguladı. |
21.08.2010 |
Katılım bankacılığının tarihi bu eserde |
Türkİye Finans Katılım Bankası, para vakıflarının tarihini inceleyen “Vakıf Medeniyeti ve Para Vakıfları” adlı yeni eseri, düzenlenen iftar yemeğinde tanıttı. Türkiye Finans Kültür Yayınları’nın ikinci eseri olan ve Prof. Dr. Tahsin Özcan tarafından kaleme alınan “Vakıf Medeniyeti ve Para Vakıfları” kitabı, vakıf medeniyetinin tarihsel gelişimi ve Osmanlı Devleti’ndeki vakıf anlayışı hakkında kapsamlı bilgiler içeriyor. Osmanlı Devleti döneminde sosyal adaletin ve toplumsal barışın sağlanmasında en önemli unsur haline gelen, günümüzde ise daha çok sivil toplum kuruluşlarına dönüşen vakıfları konu alan kitap; para vakıflarının vakıf kurumu içindeki yeri, işlevi, işleyişi gibi konuları da tartışmaya açıyor. Eserde para vakıflarındaki bazı uygulamaların günümüzün “mortgage” sisteminin temelini oluşturması, karz-ı hasen ve mudarebe gibi dönemin bazı finansal enstrümanlarının günümüzün katılım bankacılığı sisteminde de yer aldığına dikkat çekiliyor. Kitabının tanıtım gecesinde bir konuşma yapan Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar; “Türkiye Finans olarak geçmişten günümüze ışık tutacak bu eserin kütüphanelerimizde önemli bir yere sahip olacağına inanıyorum. Yüzyıllardır hayatımızın önemli bir parçası olan vakıfların, toplumsal barışın devam ettirilebilmesi için her daim varlıklarını sürdürmesini diliyorum” dedi. Kitabın yazarı İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Özcan ise “Türkiye Finans tarafından hayata geçirilen bu eserin, vakıfların toplumsal amacının yeniden hatırlanmasında önemli bir rol üstleneceğine inanıyorum” dedi. |
21.08.2010 |
Hırka-i Şerif izdihamı |
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (asm.) ait Hırka-i Şerif, Ramazan ayının ikinci Cuma’sında törenle ziyarete açıldı. Peygamber Efendimizin mübarek Hırka-i Şerifini görebilmek için birbirleriyle yarışan vatandaşlar ziyaret sırasında duygulu anlar yaşadı. Hırka-i Şerif, yıprandığı gerekçesiyle geçtiğimiz yıl ziyarete açılamamıştı. Hırka-i Şerif ziyarete açıldı Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e ait Hırka-i Şerif, Ramazan ayının ikinci Cuma’sında törenle ziyarete açıldı. Diyanet İşleri Bakanı Ali Bardakoğlu ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun katıldığı açılış törenine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Peygamber Efendimiz’in Veysel Karan-i Hazretlerine bıraktığı mübarek Hırka-i Şerifi bir yıllık aradan sonra dün ziyarete açıldı. Yıprandığı gerekçesiyle geçtiğimiz yıl ziyarete açılamayan Hırka-i Şerif, gelişmiş laboratuvarlar ortamında onarıldı. Yaklaşık 3 ay süren tadilat kapsamında, Hırka-i Şerif’in sergilendiği odada da düzenlemeler yapıldı. Odaya güvenlik kameraları ve yangın sensörü takıldı. Fatih’teki Hırka-i Şerif Camii avlusunda düzenlenen törene İstanbul Valisi Mutlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Bardakoğlu, İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Bulgaristan Baş Müftüsü Mustafa Hacı Haliç, Hırka-i Şerifin koruyucusu varisi olan Köprülü ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı. Vali Mutlu, herkesin büyük bir heyecan ve mutluluk yaşadığını belirtti. Bardakoğlu ise, Peygamber sevgisini anlattı. Daha sonra okunan Kur'ân-ı Kerim, ilâhiler ve salâvatlar eşliğinde Hırka-i Şerif hizmete açıldı. Bu sırada içeri girmeye çalışan vatandaşlar izdihama sebep oldu. Vatandaşlar, içeriye girebilmek için adeta birbirleriyle yarıştı. Hırka-i Şerif’i ziyaret eden vatandaşların gözyaşlarını tutamadığı gözlendi. |
21.08.2010 |
Anında ihbar, ormanları kurtarıyor |
İZMİR'DE, şimdiye kadar, geçen yılın aynı dönemine göre daha fazla orman yangını çıktığı ancak vatandaşların zamanında 177’ye ihbarda bulunmaları sonucu ekiplerin hızlı müdahalesiyle, yanan alan miktarının daha az olmasının sağlandığı bildirildi. İzmir Orman Bölge Müdürü İbrahim Çiftçi, 177 Orman Yangını İhbar Hattı’nın önemine dikkat çekti. Yangınlarla ilgili kendilerine erken ulaşan bilginin, erken müdahaleyi sağladığını ve ormanları kurtardığını belirten Çiftçi, 2009 yılının 8 ayında 126 orman yangını çıktığını ve bin 165 hektar yeşil alanın bundan zarar gördüğünü, bu yıl ise şimdiye kadar çıkan 131 yangında yalnızca 78 hektar ormanın tahrip olduğunu kaydetti. |
21.08.2010 |
150 bin ağaç için her gün 120 bin litre su |
BOYDAK Holding tarafından Kayseri Organize Sanayi Bölgesi yanındaki Yılanlı Dağı mevkisinde dağlık alanda oluşturulan Boydak Ormanı’ndaki 150 bin ağaç ve hayvanlar için bir kamyon ve 2 traktör ile her gün 120 bin litre su taşınıyor. Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, geçtiğimiz yıl Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan 49 yıllığına kiraladıkları 1 milyon 100 bin metrekarelik alana, ilk yıl 100 bin bu yıl da 50 bin olmak üzere toplam 150 bin ağaç diktiklerini, ormandaki ağaçların ve hayvanların susuz kalmaması için oluşturdukları 3 ayrı ekibin günlük 120 bin litre suyu ormana dağıttıklarını söyledi. |
21.08.2010 |
57 yıldır Mukaddes Emanet’i ağırlıyor |
KIRIKKALE'NİN Kesin ilçesine bağlı Kavurgalı Köyü, yaklaşık 57 yıldır Peygamber Efendimizin (asm) Sakal-ı Şerif’ini ağırlıyor. Köy Camii’nde çelik bir kasa içerisinde saklanan Sakal-ı Şerif, yalnızca özel günlerde halkın ziyaretine açılıyor. 1953 yılında Kavurgalı Köyüne ilk gelen ailelerden, Ankara’da Vakıflar Müdürü olan Çakır Nihat (Keskinli), yıkılan bir camide bulunan Sakal-ı Şerif’i kendi köyünde bulunmasını ister ve köy halkı Ankara’ya gelerek Sakal-ı Şerif’i teslim alır. O tarihten günümüze kadar geçen sürede Sakal-ı Şerif, çelik bir kasa içerisinde ki bir kutuda 40 kat örtü tarafından sarılmış bir şekilde, cam bir şişenin içinde saklanıyor. 1400 yıl öncesinden günümüze kadar elden ele dolaşarak korunan Sakal-ı Şerif’in bir tanesinin de Kavurgalı Köyünde bulunması köyün önemini bir kat daha arttırıyor. Sakal-ı Şerif, Ramazan ayında sadece bir gün, Kadir Gecesi gündüzünde öğle ve ikindi vakti arasında gösterilecek. |
21.08.2010 |
Görme engelliler için Kur'ân-ı Kerim meali |
DİYANET İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, görme engelliler için bin adet Kur'ân-ı Kerim meali bastıklarını, bunu il müftülükleri ile il halk kütüphanelerine gönderdiklerini söyledi. Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’nın 29’uncusu Kocatepe Camii avlusunda açıldı. Fuarın açılış töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, görme engelli vatandaşlar için Kur'ân-ı Kerim meali bastıklarını söyledi. Basın mensuplarına kabartma harflerle yazılmış bir adet meal örneği gösteren Bardakoğlu, “Bizim gözlerimiz görmekte zorlanıyor, ama o duygulu, hassas insanlar bunu satır satır, parmak uçları ile okuyorlar. Burada Türkiye Diyanet Vakfı’nın yaptığı hizmet değil, görme özürlülerin bu aşkı heyecanı daha dikkat çekicidir. Onların parmak uçları ile Kur’ân meali okumalarına siz hiç dikkat ettiniz mi? Allah’ın ne büyük lütfu, mu'cizesidir bu” şeklinde konuştu. Bardakoğlu, basılan meallerin, il müftülükleri ve il halk kütüphanelerine gönderildiğini aktardı. |
21.08.2010 |
Soframızda fakir ve öğrencilere de yer verelim |
BURSA İl Müftüsü Mahmut Gündüz, Kur’ân-ı Kerim’in nazil olmaya başladığı ay olan Ramazan’da özellikle iftar sofralarında fakir ve öğrencilere de yer verilmesi gerektiğini söyledi. Müftü Gündüz, Ramazan’ın feyiz ve bereketini iyi değerlendirmeyi tavsiye ederek, Ramazan’ı eğlence ayı olarak görmenin ya da mide odaklı geçirmenin mübarek aya ihanet olacağını, Ramazan’ın Kur’ân ayı, paylaşma, yardımlaşma ayı olduğunu ifade etti. Müftü Gündüz, “Orucun kelime mânâsı ‘tutmak’. Bu cihetten bakılırsa orucu hakkıyla tutanı oruç da tutar. Öyle bir tutar ki günahlarla arasına kalkan olur. Sofralarımızdan lüksten kaçınıp, fakirleri, öğrencileri gözetmemiz gerekir” dedi. Ramazan’ın yardım ayı olduğunu, mübarek günlerde sofralarda fakirlerin gündemde olması gerektiğini dile getiren Gündüz, “Aç kalmanın esprisi de biraz da budur. Acaba fakirler ne yiyor, ne içiyor. Ramazan’da dâvetlerimizin yanı sıra fakirler ve öğrencilere de sofra kurmalıyız” diye konuştu. Ramazan’ın getirdiği güzelliklerin sene boyunca devam etmesi gerektiğini belirten Gündüz, ‘Ramazan bitti, her şey bitti’ anlayışının yanlış olduğunu, Ramazan’ın getirdiği güzelliklerin devam ettirilmesi gerektiğini kaydetti. |
21.08.2010 |
Kızılay’dan Pakistan’a 105 ton insanî yardım |
DIŞİŞLERİ Bakanlığı, Pakistan’da yaşanan sel felâketinden etkilenen afetzedeler için Türk Kızılayı’nın, Karaçi’ye 2 kargo uçağı ile 105 ton insanî yardım malzemesi gönderdiğini duyurdu. Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Türk Kızılayı tarafından 5. ve 6. parti olarak dün 2 kargo uçağı ile 105 ton insani yardım malzemesinin Karaçi’ye gönderildiği açıklandı. Açıklamada ayrıca, önümüzdeki günlerde Pakistan’da 20’şer kişilik sağlık ekiplerinin de görev alacağı 2 sahra hastanesinin kurulacağı, hava, kara ve demiryoluyla yardımların süreceği belirtildi. |
21.08.2010 |
Ramazan fırsatçıları iş başında |
TÜKETİCİLER Birliği İstanbul ve Konya Şubesi’nin birlikte yaptığı çalışmayla, Ramazan’da zam gören ürünler açıklandı. Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Şubesi Başkanı Mustafa Dinç, İstanbul şubesiyle birlikte yaptıkları çalışmayla, Ramazan’dan bir hafta önce bir çok ürünün fiyatını not ettiklerini hatırlattı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan fırsatçılarının işbaşında olduğunu belirten Dinç, tarla sezonu nedeniyle ucuzluk müjdesi verilen sebze-meyve başta olmak üzere, beyaz et, kırmızı et ve süt ürünlerindeki fiyat artışlarının dikkat çektiğini bildirdi. Dinç, sebze ve meyvede yüzde 300-400’lere varan fiyat artışları görüldüğüne vurgu yaparak, şunları kaydetti: ‘’Sebze meyvede büyük bir oyun oynanıyor. Ürünü sıcakların vurduğuna, ürünlerin tarlada kaldığı yönündeki açıklamalara inanmıyoruz. Marketlerde Ramazan öncesi 2 lira olan taze fasulyenin kilosu Ramazanla birlikte 5 liraya, salatalık 50 kuruştan 2 liraya, kavun 60 kuruştan 1,5 liraya, karpuz 50 kuruştan 1 liraya, şeftali 1,5-2 liradan 4 liraya, domates 75 kuruştan 2 liraya, patlıcan 75 kuruştan 1,5 liraya kadar çıktı. Bütün ürünlerde önemli fiyat artışları yaşandı. Semt pazarlarındaki yerli üretici ise hâlâ Ramazan öncesi fiyatlarla satış yapıyor. Ancak komisyoncuların fiyatlar üzerindeki ciddî manipülasyonu onları da tehdit ediyor. Fiyatları dengeleyen yerli üreticiye sahip çıkılması gerekiyor. Tüketicinin, hal ve komisyonculara mecbur bırakılmaması için yerli üreticiye semt pazarlarında mutlaka yer tahsisi yapılmalı. Aksi takdirde komisyonculara mahkûm kalacağız.’’ Öte yandan kırmızı ette yüzde 15’lik bir fiyat artışının yaşandığını anlatan Dinç, süt ürünlerinde Ramazan öncesi başlayan fiyat artışının sürdüğünü, süzme yoğurtun kilosunun 4,5 liradan 6,5 liraya, beyaz peynirin kilosunun 5-6 lira aralığından 8-10 lira aralığına yükseldiğini söyledi. Dinç, beyaz ette de yüzde 20’lik bir fiyat artışının söz konusu olduğunu bildirdi. Çay, şeker, bakliyat, kuru gıda, yumurta gibi ambalajlı ve markalı 25 kalem üründe Ramazan’da fiyat artışı yaşanmadığını dile getiren Dinç, pidede fiyat artışı olmamasına karşın her Ramazan olduğu gibi yine gramaj hilesine başvurulduğunu sözlerine ekledi. |
21.08.2010 |