Yurt Haber

Kocatepe Camii’nde kitap fuarı başladı

Her yıl Ramazan ayında düzenlenen geleneksel Ankara Kitap ve Kültür Fuarı’nın 29.’su, Kocatepe Camii’nin avlusunda başlıyor. Resmi açılışı Cuma günü gerçekleştirilecek olan 29. Ankara Kitap ve Kültür Fuarı’na bu sene 60’tan fazla yayınevi katılıyor. Ağırlıklı olarak dinî yayınların satışının yapıldığı fuarda, kitaplar büyük indirimlerle okuyucuları bekliyor. Hafta başından itibaren fuardaki standlarında kitapseverler için hazırlıklarını tamamlayan yayınevleri, yazın bunaltıcı sıcağına rağmen kitapseverlerin fuara ilgi göstereceğini umuyor. Fuar için özel olarak üzeri kapatılan Kocatepe Camii’nin avlusu böylece güneşin yakıcı ışınlarına karşı korunaklı hale getirildi. 62 yayınevinin katıldığı 29. Ankara Kitap ve Kültür Fuarı’nda Yeni Asya Neşriyat da 31 numaralı standda yerini almış durumda. Başta Risâle-i Nur Külliyatı olmak üzere, yeni çıkan kitapların, Kur’ân-ı Kerim ve Cevşenlerin de oldukça indirimli fiyatlarla okuyucuya sunulduğu fuarda, Yeni Asya standında kitapları normal zamanlara göre yüzde 30’lara varan indirimlerle almak mümkün. Fuarın ilk bir kaç günü olmasına rağmen insanların fuara ilgi göstermeye başladığını anlatan Yeni Asya Neşriyat Ankara Satış ve Pazarlama Müdürü Tuncay Bayram, “Özellikle Risâle-i Nur Külliyatı, Cevşen, Namaz Tesbihatı ile, son çıkan kitaplarımıza ilgi olduğunu görüyoruz. Yazın sıcağına aldırmadan fuarı ziyaret eden okuyucularımız bütün yayınlarımıza ve son çıkan kitaplarımıza gayet uygun fiyatlarla, ister peşin ister kredi kartı ödemesiyle sahip olabiliyorlar. Her sene Ramazan ayında okuyucuların hizmetine sunulan bu imkânı, Yeni Asya Neşriyat olarak bu sene de es geçmedik. Fuarda yerimizi aldık. Cuma günü resmî açılış yapılacak olmasına rağmen, biz hazırlıklarımızı hafta başından itibaren tamamladık ve satış yapacak duruma geldik. Ankara ve çevre illerdeki bütün okuyucularımızı fırsatlarla dolu bu fuara bekliyoruz” dedi.

ABONE İŞLEMİ YAPILIYOR

Özellİkle sıcak bir Ramazan ayı olması münasebetiyle Teravih ve sonrasında yoğun ilgi gösterilmesi beklenen fuarda, Yeni Asya Gazetesi’ne ve Yeni Asya Medya Grubu’nun dergileri olan Köprü, Bizim Aile, Can Kardeş ve Genç Yaklaşım’a da abone olunabiliyor. Yeni Asya Gazetesi’ne abone olanlara gül kokulu Kur’ân-ı Kerim ve Mu’cizat-ı Kur’âniye Risâlesi özel kutusunda hediye ediliyor. Ramazan ayının sonuna kadar devam edecek fuar, öğleden önce saat 11.00’de başlayıp, gece yarısı 24.00’e kadar devam ediyor.

YAVUZ ÇALIŞKAN-Ankara

19.08.2010

Cami ibadete kapatılınca halk çözümü kendi buldu

Bİlecİk’İn Gölpazarı ilçesinde bir cami yıkılma tehlikesi olduğu için ibadete kapatılınca mahalle sakinleri kendi imkânlarıyla imam bulup caminin bahçesini ibadet için kullanmaya başladı.

İstiklâl Mahallesi Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Ceyran, 1963 yılında yapılan İstiklâl Mahallesi Camii’nin 11 yıl önceki Marmara depreminde hasar gördüğünü, yıkılma tehlikesi yaşandığı gerekçesiyle İlçe Müftülüğü tarafından da ibadete kapatıldığını kaydetti. Mahalle halkının Ramazan ayında ibadet etmek için sıkıntı çekeceğini düşünerek buna çare düşündüklerini ifade eden Ceryan, şunları bildirdi: ‘’Camimiz ibadete kapatılınca yıkıp yenisini yapmayı düşündük, ancak bu konuda Valiliğe, Kaymakamlığa, Müftülüğe yaptığımız müracaatlar sonuç vermedi. Mahallemizin çoğu yaşlı kişilerden oluşuyor. Bu nedenle diğer camilere gitmekte zorluk çekiyorlar. Biz de kendi aramızda Ramazan ayı için imam tutmaya karar verdik ve bunu gerçekleştirdik. İmam sayesinde bütün vakit namazlarını ve teravih namazını da camimizin bahçesinde kılıyoruz. İmamın parasını da kendi aramızda toplayarak ödeyeceğiz.’’

19.08.2010

Beş asırlık deprem izleme düzeneği hâlâ çalışıyor

Kütahya’nIn Şaphane ilçesinde 1490 yılında yaptırılan Koca Seyfullah Camiinde mihrabın yanlarında bulunan ahşap sütunlar, deprem ve benzeri sebeplerle zeminde kayma olması ihtimaline karşı caminin inşasından bu yana imam tarafından her sabah namazından önce inceleniyor.

1490’da mimar Koca Seyfullah tarafından tamamen ahşap malzemeden inşa edilen cami, Anadolu’da Osmanlı mimarisinin ilginç örnekleri arasında yer alıyor. Alt bölümündeki iş yerlerinden dolayı 20’nci yüzyıldan itibaren Şaphane Ulu Camii adıyla da anılmaya başlanan ibadethane, ahşap oyma süslemeleriyle yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor. İç mekânı 615 metrekare olan camide aynı anda bin kişi ibadet edebiliyor. Mihrabın sağı ve solunda bulunan 210’ar santimetre uzunluğunda, 43 santimetre çapındaki ahşap sütunlar, cami zeminindeki sismik hareketlerin kontrolü için 520 yıl önce inşaat sırasında yapıldı. Muhtemel yer sarsıntılarına karşı terazi görevi yapan ve caminin zemin seviyesinin ölçümü için konulan iki sütun, halen işlevini sürdürüyor. Yüzyıllardır camide görev yapan imamlar, deprem gibi sebeplerle ibadethanenin yerleşim dengesinin bozulup bozulmadığının anlaşılması için sabah namazları öncesinde ortalarından birer çiviyle tutturulan sütunları kontrol ediyor. Deprem ve diğer yer sarsıntılarında herhangi bir sütunun milimetrik ölçüyle kayması durumunda dairesel dönüşünün tamamlanamayacağından caminin zemin dengesinin bozulduğu anlaşılıyor.

19.08.2010

Bediüzzaman’ın talebelerinden Tenekeci Abdullah duâ bekliyor

Bedİüzzaman Said Nursî’nin Emirdağ’da bulunduğu dönemde hizmetinde bulunan Abdullah Gayretlioğlu (Tenekeci Abdullah) sevenlerinden dua bekliyor.

105 yaşındaki Abdullah Gayretlioğlu’nun ilerleyen yaşından dolayı hasta olarak yattığını belirten yakınları ve sevenleri Ramazan ayında duâ beklediklerini kaydetti. Yakınları ve tanıyanlar Abdullah Gayretlioğlu (Tenekeci Abdullah) ile Bediüzzaman Said Nursî arasındaki bağı şöyle aktardı: “Üstad, Çarşı Camii’ne gelip giderken Tenekeci Abdullah’ın dükkânının önünden geçer ve ‘Abdullah sen benim kardeşimsin bana duâ et’ der. Abdullah Gayretlioğlu bu olayı anlatırken ‘Görüyor musun büyük bir âlim benim gibi küçük bir adamdan dua istiyor’ derdi.”

Yakınları, Tenekeci Abdullah’ın Bediüzzaman’la ilgili bir başka hatırasını ise şöyle anlatıyor: “Bediüzzaman, 25 yıldır kullandığı kaşığı kırılınca Tenekeci Abdullah’a tamir etmesi için gönderir. Gayretlioğlu, ‘Bu kaşık zaten eskimiş, yenisini alıp göndereyim’ diye düşünür. Yeni bir kaşık alıp Bediüzzaman Said Nursî’ye gönderir. Ama Bediüzzaman’dan ‘Bu kaşık benim değil, benimkini tamir etsin, çünkü o kaşık bana 25 yıldır hizmet ediyor’ cevabını alınca, kırık kaşığı tamir eder.”

19.08.2010