Güncel |
Yargıda atama krizi |
Adalet Bakanı özel yetkili savcılarla ilgili atamalara karşı çıktı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek ise, adlî yargı, ünvanlı mahkeme başkanı ve başsavcıların atamalarına ilişkin Adalet Bakanlığının kurula gönderdiği kararname taslağı üzerindeki çalışmaların devam ettiğini belirterek, ‘’Hiçbir HSYK üyesinin devam eden dâvâlara müdahalesi söz konusu olamaz’’ dedi. ÖZBEK: DEVAM EDEN DÂVÂLARA MÜDAHALE YOK HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, ‘’Hiçbir HSYK üyesinin devam eden dâvâlara müdahalesi söz konusu olamaz’’ dedi. Başkanvekili Kadir Özbek, unvanlı hakim ve savcı atamalarına ilişkin, kararname çalışmasında önemli sıkıntıları olduğunu ve bu sıkıntıları aşmaya çalıştıklarını kaydetti. Özbek, kurul çalışmaları HSYK’ya girişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Adlî yargı, unvanlı mahkeme başkanı ve başsavcıların atamalarına ilişkin, Adalet Bakanlığının kurula gönderdiği kararname taslağı üzerindeki çalışmaların devam ettiğini belirten Özbek, ‘’Kurul çalışmalarında önemli sıkıntılarımız var aşmaya çalışıyoruz’’ dedi. Kadir Özbek, Özbek, Adalet Bakanlığının açıklamasının HSYK’nın seçilmiş üyelerince değerlendirildiğini söyledi. Özbek, ‘’Hiçbir HSYK üyesinin devam eden dâvâlara müdahalesi söz konusu olamaz’’ diye konuştu. Özbek, kurulun Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman toplantılara katılmadığı için çalışamadığını ifade etti.
GÖZLER YENİ KARARNAMEDE
Adalet Bakanlığı'nın kararnameyi geri çekmesinin ardından gözler kurul gündemine getirilecek yeni kararnameye çevrildi. Adlî yargı, unvanlı mahkeme başkanı ve başsavcıların atamalarına ilişkin yaşanan kriz geçen yıl da yaşanmış, uzun müzakelerin ardından bazı atamalar 'güz kararnamesi'ne ertelenerek kriz aşılmıştı.
HSYK'da kararname krizi Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerince yapılan önerilerin görülmekte olan davalar ile yürüyen soruşturmalara doğrudan müdahale etme sonucunu doğuracağından taslağın karara bağlanmayan bölümünün geri çekildiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 6 Temmuz 2010 tarihinde HSYK’ya sunulan 2010 yılı yaz kararnamesi görüşmelerinin büyük ölçüde tamamlanarak 1271 hakim ve Cumhuriyet savcısını kapsayan kararnamenin 16 Ağustos 2010 tarihinde açıklandığı hatırlatıldı. Ana taslaktan kalan 67 hakim ve savcı ile unvanlılar taslağındaki 79 hakim ve savcının durumlarının görüşülmesi sürerken HSYK üyelerince, 84 kişinin isimleri görüşülmeyi bekleyen kararnameye eklenmek üzere 140 kişinin isimlerinin ise durumları değerlendirilerek gerekirse kararnameye eklenmek üzere teklif edildiğinin belirtildiği açıklamada, bu teklifler içerisinde başta İstanbul, Erzurum ve Diyarbakır olmak üzere özel yetkili (CMK 250) mahkemeler ve savcılıkların yapısını tamamen değiştirmeye dönük önerilerin de bulunduğu kaydedildi. Bu önerilerin görülmekte olan davalar ile yürüyen soruşturmalara doğrudan müdahale etme sonucunu doğuracağının açık olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Ayrıca, söz konusu önerilerin değerlendirilmesi ve kararnameye dahil edilmeleri halinde bunların boşalttıkları yerlere de yeni atamaların yapılması gerekecek ve bu şekilde çok sayıda hakim ve savcıyı ilgilendiren yeni bir düzenleme yapılması ihtiyacı doğacaktır. Bu da ancak yeni bir taslak çalışmasıyla mümkün olabilecektir. Kanun, Yönetmelik ve Prensip Kararları çerçevesinde tüm bu önerileri değerlendirmek, yargı bağımsızlığı ve tabiî hakim ilkesini ihlal etmeyecek şekilde hazırlanacak yeni çalışmayı Kurulun önüne getirmek üzere kararname taslaklarının karara bağlanmayan bölümleri geri çekilmiştir” denildi.
“HSYK ÜYELERİ DEVLETİN İDEOLOJİK BEKÇİLİĞİNİ YAPIYOR”
Hakİmler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yüksek yargıdan gelen üyelerinin, Ergenekon, Balyoz, faili meçhul cinayetler ve kozmik oda gibi önemli dâvâlara bakan özel yetkili mahkemelere 50 kişilik bir nokta atama yapmaya çalışması krizi de beraberinde getirdi. Adalet Bakanlığı, kararname taslaklarının tamamlanmayan bölümlerini geri çektiğini açıkladı. Demokrasi ve Özgürlük İçin Yargıçlar ve Savcılar Birliği (Demokrat Yargı) Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin, bir karar çıkarılması halinde bu tür kararların tümümün gayri meşrû olarak algılanmasına, şüpheyle bakılmasına yol açabileceğini söyledi. HSYK üyesi Ali Suat Ertosun başta olmak kurul üyelerinin devletin ideolojik bekçiliğini yaptığını vurgulayan Ertekin, Ertosun’un biyografisinin bir hakim biyografisi olmadığını savundu. Ertekin, “Ertosun aslında bir devlet memurudur, bir cezaevi çalışanıdır. Bir kürsüsü olmadığı halde her nasılsa Yargıtay’a üye seçilmiştir ve oradan da HSYK’ya üye seçilebilmiştir” dedi. Ertekin, kararnamenin unvanlı ve unvansız şekilde ayrılmasının yasaya aykırı olduğunu ifade etti. Bu durumun hakim ve savcıları bir kast sistemi içerisine çeken ve bu kastı resmîleştiren bir bakış açısı olduğunu savunan Ertekin, kararnamenin bir bütün olduğunu kaydetti. Ertekin,”HSYK, bir tür Millî Güvenlik Konseyi gibi yapılandırdığı için daha çok devletin ideolojik bekçiliğini, geleneksel güçlerin bekçiliğini yapan bir aygıt şeklinde işlev gördü” değerlendirmesinde bulundu. |
19.08.2010 |