Diş çürümesine karşı doğru fırça kullanın

Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan, diş çürümelerinin önüne doğru fırça ve düzenli fırçalama ile geçilebileceğini söyledi.

Ağız bakımının ihmal edilmesi sonucu dişin en dış tabakası olan mine tabakasının harabiyete uğramasıyla diş çürüğünün oluşmaya başladığını belirten Dr. Akan, ağızda oluşan bakteri plağı şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturduğunu ve bu asitin dişin yüzeyinde hasara yol açtığını kaydetti. Akan, ihmal edilirse derin çürüğün pulpa olarak adlandırılan dişin özüne kadar ulaşmasıyla bakteri ve toksinlerinin burada bulunan damar ve sinirleri harabiyete uğratması sonucu iltihap olayı başladığına dikkat çekti.

NASIL ÖNLENEBİLİR?

Diş çürüğünü önlemenin mümkün olabileceğini anlatan Dr. Özcan Akan, “Ağız ve diş sağlığına gereken önem verilip dişler düzenli olarak fırçalanarak diş çürüğünü önleyebiliriz. Doğru fırça seçmek ilk aşamadır. Fırça kılları orta sertlikte olmalıdır, yumuşak olan diş fırçaları besinleri yeterli derecede uzaklaştıramaz, sert olanlar ise dişlerde aşınmalara ve dişeti çekilmelerine neden olur; dişlerimize zarar vermiş oluruz. Diş macununun katkısı ise ağza ferahlık hissi vermesi ve içerisinde bulunan flor gibi maddelerden dolayı dişi çürüğe karşı koruma etkisi olmasıdır. Fırça kıllarının bozulmamış olmamasına da dikkat edilmelidir. Fırça seçimini yaptıktan sonra sabah ve akşam günde en az iki kere diş fırçalamak ağız ve diş sağlığımızı korumak için çok önemlidir” dedi.

30.07.2010

Rusya’da sıcak ve sis sağlığı etkiliyor

Rusya’nIn başşehri Moskova, 40 dereceye yaklaşan hava sıcaklıkları ve yanan yüzlerce ormanın çöken sisi ile mücadele ediyor.

Bilim adamları, Moskova’da normalin on kat üzerinde seyreden hava kirliliğinin her gün yüzden fazla kişinin ölümüne sebep olabileceği uyarısında bulundu. Uluslar arası üne sahip biyolog Aleksey Yablokov, Rusya Başbakanı Vladimir Putin’e çağrıda bulunarak, Moskova ormanlarındaki yangınların bir an önce söndürülmesini istedi. Yangınla mücadele için 25 milyar ruble (827 milyon dolar) ayrılması gerektiğini ifade eden Yablokov, “Aksi durumda çöken sis ve yüksek seviyedeki karbondioksit oranı her gün yüzden fazla insanın ölmesine sebep olacak” dedi. Rusya Halk Sağlığı Dairesi Başkanı Gennadi Onişenko da, iş verenlerin müsait olmaları durumunda çalışanlarına izin vermelerini istedi. Rusya’da bazı iş yerleri de sıcak havalar dolayısıyla iki haftalığına iş yerlerini kapattı. Onişenko özellikle yaşlı ve hasta insanların evlerinden çıkmamaları tavsiyesinde bulundu. Olağanüstü Hal Bakanlığı’nın verilerine göre son 24 saatte Moskova çevresinde 58 ayrı noktada yangın ortaya çıktı. Moskova’da yangınlar söndürülse de, sisli havanın en az iki hafta daha etkili olması bekleniyor. Bir aydır 30 derecenin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının kısa vadede düşmesi beklenmiyor.

30.07.2010

Sokak iftarları yaygınlaşacak

Beykoz Belediyesi, 2009 yılında Ramazan Çadırını kurmayarak her akşam farklı bir mahallede iftar uygulaması gerçekleştirmişti.

Bu yıl da, birkaç merkezi nokta dışında çadırların kurulmaması, bunun yerine fakir ailelere daha fazla kuru gıda ve sıcak yemek ulaştırılması önerisi birçok ilçe belediye tarafından uygulanacak. Beykoz Belediyesi bu yıl da, geçen yıl olduğu gibi, 30 gün boyunca her akşam farklı bir mahallede, farklı bir mekânda ‘sokak iftarları’ uygulamasını gerçekleştirmeye devam edecek. Her akşam bin kişiye iftar verilecek. Fakir ailelere ise iftar öncesi sıcak yemek ulaştırılacak ve on bin mağdur aileye ise erzak yardımında bulunulacak. Yine Ramazan ayı içerisinde Beykoz Çayırında 10 bin kişi iftarını yer sofrasında açacak. İstanbul / Yeni Asya

30.07.2010

Çalışırken müzik dinlenir mi?

GALLER Üniversitesinde görev yapan bir grup bilim adamı, çalışırken müzik dinlemenin konsantrasyonu bozduğunu ve idrak etme kapasitesini etkilediğini bildirdi.

Applied Cognitive Psychology dergisinde yayımlanan araştırmada bilim adamları, bir grup gönüllüyü, sevdikleri ya da hiç zevklerine uygun olmayan bir müziğin eşliğinde veya sessiz bir ortamda hafıza testine tabi tuttu. Araştırmanın sonucunda elde edilen veriler, insanın zevkine uygun olsun ya da olmasın, müzik dinlemenin katılımcıların testteki başarılarını düşürdüğünü gösterdi. Birçok uzmanın özellikle klâsik müziğin hafızayı güçlendirdiğini ve strese iyi geldiğini savunduğu ve müziğin ameliyathanelere kadar girdiği günümüzde elde edilen bu verilerin, müziğin gücü karşısında yetersiz kalabileceği yorumları yapılıyor

30.07.2010

Plastik ürünlerde zararlı madde var

Bİberonlar ve su bidonları başta olmak üzere birçok plastik üründe kullanılan ‘’PDA’’ maddesinin çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı, gelişim çağındaki çocukların ve özellikle bebeklerin gelişimini olumsuz etkilediği bildirildi.

Amerikan Federal Gıda ve İlaç İdaresi ve Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı, ‘’BPA’’ maddesi içeren biberonların ve plastik ürünlerin üretiminin, en fazla 2010 yılı sonuna kadar yapılabileceğini duyurdu. Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Özgür Özel, ölümcül tehlike arz ettiği için dünyanın pek çok ülkesinde üretimi durdurulan Bisfenol A (BPA) adlı kimyasal maddeyi içeren biberon ve plastiklerin zararları ve alınması gereken tedbirler ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Özel, Türkiye’de de üretilen ve satışa sunulan biberonların büyük kısmında birçok hastalığa sebep olan ve bebeklerin gelişimini olumsuz etkileyen bir kimyasal madde kullanıldığının ortaya çıktığını bildirdi. Özel, dünyanın pek çok ülkesinde yasaklanan bu kimyasalı içeren biberon ve plastik ürünlerin, sindirim sistemi ve bağışıklık sistemi bozuklukları, nörolojik sorunlar, obezite, hiperaktivite, kalp hastalığı, meme kanseri, kısırlık gibi sağlık sorunlarına yol açtığı uyarısı yaptı.

30.07.2010

En sIcak on yıl

Bİlİm adamları, küresel ısınmanın devam ettiğine dair yeni deliller sundu. Yıllık yayımlanan ‘’İklimin Durumu’’ raporunda, iklimle ilgili önemli göstergelerin küresel ısınmanın sürdüğüne işaret ettiği ve geçen on yılın en sıcak dönem olduğunu belirtildi.

Raporda, hava sıcaklığı, suyun buharlaşma oranı, deniz yüzeyi sıcaklığı, okyanus üzerinde hava sıcaklığı, kar kalınlığı ve buzullar gibi göstergelerin incelenmesinin hep ‘’küresel ısınmanın yadsınamaz’’ olduğu sonucuna götürdüğü vurgulandı. Raporda, son 10 yılın en sıcak dönem olduğu belirtilirken, devam eden ısınmanın sağlık ve tarımı tehdit edeceğine dikkat çekildi. Geçen her 10 yılda ısınmanın 0,11 santigrat derece kadar arttığı, son 50 yılda sıcaklığın 0.55 santigrat derece artmasının bile dünyayı halihazırda değiştirdiğine işaret edilen raporda, buzulların eridiği, şiddetli yağışların yoğunlaştığı, sıcak hava dalgalarının daha yoğun ve sık görüldüğü hatırlatıldı.

30.07.2010

Canik’te sağlıklı hayat dersleri

SağlIklI hayatı teşvik eden Canik Belediyesi, 8 Mart Eğitim ve Kültürevi’nde her ay farklı bir branşta bayanlara ücretsiz sağlık hizmeti veriyor. ‘Sağlıklı Anne, Sağlık Toplum’ sloganıyla her ay farklı branş ve dallardaki doktorları bayanlarla buluşturan Canik Belediyesi, sağlıklı hayatın temellerini atıyor.

Bu ay Samsun Büyük Anadolu Hastanesi işbirliğiyle Dahiliye Uzmanı Dr. Gül Kefeli’nin görev yaptığı merkezde bayanlar ücretsiz muayeneden geçirildi. Muayeneye yoğun ilgi gösteren ev hanımlarını ziyaret eden Canik Belediye Başkanı Osman Genç, toplum sağlığına verdikleri önemden dolayı teşekkür etti. Genç, şöyle dedi: “Bugün burada artık ilçemizde klişeleşmiş tabuların yıkıldığını gördüm. Her yönüyle sosyalleşmiş, kendileri için yapılan hizmetlere sahip çıkan, duyarlılık örneği sergileyen bayanlarımızı görmekten son derece mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Bu hizmetlerin sizlerle ayrı bir anlam kazandığına bir kez daha şahit oldum. Topyekûn dönüşüm dediğimiz işte budur. Sağlıkta dönüşüm, kültürde dönüşüm, eğitimde dönüşüm. Özellikle sağlık alanında bu hizmetlerimizi annelerimize yönelik yapmamızın sebebi sağlıklı bireylerin sağlıklı annelerden geçtiğini bilmemiz. Annelerimizi bilinçlendirmek, onlara bu alışkanlıkları kazandırmak bilinçli toplumun en önemli göstergesidir.”

30.07.2010

Mozambik’te kolera salgını

SalgIn hastalıklardan bir türlü yakasını kurtaramayan Afrika ülkeleri, kolera ile de mücadele ediyor.

Afrika’nın geri kalmış ülkelerinin başında gelen Mozambik’te de kirlenen su kaynakları ve temizliğe dikkat edilmemesi kolera vak'alarını artırdı. Uluslar arası sağlık örgütlerinin desteğine rağmen, Mozambik’te kolera hastalığı önlenemiyor. Güneydoğu Afrika’daki Mozambik, kara kıtanın en fakir ve dışa bağımlı ülkeleri arasında yer alıyor. Mozambik, başta kolera olmak üzere, ishal, verem gibi salgın hastalıklardan yakasını kurtaramıyor. Ülkenin, tarımla uğraşan ve daha fakir olan kuzey bölgelerinde altyapı eksikliği beraberinde sağlık sorunlarını da getirirken; katı atıkların zamanında toplanamaması, kuyu sularına kanalizasyon sularına karışması sonucu ishal ve kolera vak'aları da artış gösteriyor. Salgın hastalıklara yakalanan halkın büyük kısmı sağlık kuruluşlarına gitmiyor. Yılda yüzlerce kişi başta kolera olmak üzere salgın hastalıklardan vefat ediyor. Mozambik’in kuzey eyaleti Nampula başta olmak üzere diğer bölgelerde kolera alarmı verilirken, yetkililer yağışlı dönemle birlikte salgının daha geniş bir alana yayılmasından endişe ediyor. Öte yandan uluslar arası sağlık örgütleri de Mozambik’e sorunlarla baş edebilmesi için yardımda bulunurken, ülke insanının bilgi ve eğitim yetersizliği hastalıklara karşı verilen mücadeleyi yetersiz kılıyor.

30.07.2010