27 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

Abbaralar yazı tahtasına döndü

Mardİn’dekİ tarihî abbaralar (alt geçitler) bazı kişilerin sprey boyalarla yazı yazmasından dolayı adeta yazboz tahtasına dönüştü.

Turistlerin en çok uğradıkları mekânların başında bulunan tarihî abbaralar birçok evin bir birine bağlanmasının yanında sıcak havalarda vatandaşların serinlemesi için tabiî klima görevi de yapıyor. Mardin Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Mehmet Fidan, Mardin’in simgesi durumunda olan abbaralara belediyenin daha duyarlı olmasını istedi. Mardin genelinde 48 abbara bulunduğunu ifade eden Fidan, “Mardin’e gelen turistlerin ilk uğrak yerlerinden bir tanesi olan abbaralardır. Fakat abbaralara yazılan yazılar ve sıkılan spreyler tarihî görüntüsünü bozmaktadır. Ayrıca buraların iyi temizlenmesi gerekir. Bu yazıların silinmesini ve kötü görüntünün bir an önce ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Ayrıca güvenlik kameraları takılarak abbaraların korunması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

27.07.2010


 

Gün batımından para kazandırıyor

Türkİye’de gün batımının en iyi izlendiği yerlerden Kapadokya’daki Kızılçukur Vadisi’nde gün batımını izleyen turistlerden bir yıl içinde 50 bin lira gelir elde edildi.

Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Ortahisar Belde Belediye Başkanı Ali İhsan Özendi, Kızılçukur Vadisi’ne gün batımını izlemeye gelen yerli yabancı turistlerden son bir yılda yaklaşık 50 bin TL tahsil ettiklerini söyledi.

27.07.2010


 

Oyunlar çocuklara yeniden öğretilecek

TEKNOLOJİNİN gelişmesiyle unutulmaya yüz tutan ve artık çocukların oynamadığı ‘’Sek sek’’, ‘’Saklambaç’’, ‘’Yağ satarım, bal satarım’’ gibi oyunlar, Kadın Gelişim ve Kültür Derneğince (KAGED) hayata geçirilen ‘’Oyun Hayattır’’ projesiyle yeniden çocuklara öğretilecek ve oyun kültürünün yaşaması sağlanacak.

KAGED Başkanı Nurcan Dalbudak, yaptığı açıklamada, Denizli Belediyesi, Denizli Millî Eğitim Müdürlüğü, Denizli Eğitim Gönüllüleri Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen proje kapsamında, çocukları geleneksel oyunlarına yönlendirici CD, broşür ve kitapçıklar dağıtıldığını söyledi.

Dokümanlarda, zihin geliştiren, Türk kültürüne ait oyunlardan, yedi kiremit, saklambaç, yağ satarım bal satarım, ses sek, bezirgânbaşı, köşe kapmaca, kelime türetmece, mendil kapmaca, istop, yakan top, beş taş, sandalye kapmaca, sıcak soğuk oyunlarının oynanışına ilişkin bilgiler bulunduğunu anlatan Dalbudak, ‘’Proje kapsamında, 3 pilot okulda çocuklara uygulamalı olarak unutulmaya yüz tutmuş oyunları öğreteceğiz. Bu oyunları alışkanlık haline getirip, diğer okullara ve tüm çocuklarda yaymak istiyoruz. Projemizde psikolojik danışmanlar, uzmanlar ve öğretmenler yer alıyor’’ dedi.

Projede yer alan geleneksel oyunların zihni geliştirici özelliği bulunduğuna dikkati çeken Dalbudak, şöyle konuştu: ‘’Her oyunun yaşama dair öğreticiliği vardır. Yedi kiremit, temiz hava ve güneşten faydalanmayı, sür'at ve çabukluğu, grup içinde işbirliğini geliştirebilmeye sağlar. Saklambaç, mantık yürütmeyi, kendini bir amaca yöneltebilmeyi sağlarken, ritmik sayma becerisini kazandırır. Yağ satarım bal satarım, mücadele edebilmeyi geliştirir. Sek sek, başkalarının hak ve özgürlüklerine saygı göstermeyi, organlar arasında eş güdüm ve denge sağlamayı öğretir. Diğer oyunlar da insan yaşamında gerekli olan birçok sosyal eylemi öğretir. Oyun, çocuğun dünya hakkındaki bilgisini geliştiren başlıca araçtır. Çocuğun içinde bulunduğu yaşamı kavramasını, gerçekle gerçek olmayanı ayırabilmesini öğretir. Oyun çocuğun hayatındaki etkili bir dildir. Çocukların sanal dünyadan kurtarılması ve birbirleriyle daha iyi iletişime geçebilmesi için ‘’oyun hayattır’’ projesi geliştirerek, eski oyunları çocuklara öğreteceğiz.’’ İşte oyunlar

KAGED tarafından hayata geçirilen proje kapsamında, internet çağı çocuklarına aktarılmak istenen bazı oyunlar ve kuralları şöyle:

Yedi Kiremit: Ortaya yedi kiremit konur. İki gruba bölünen çocuklar, kiremitleri top atarak yıkmaya çalışır. İlk deviren, diğer grubu topla vurma hakkını kazanır. Topla en çok kişi vuran grup kazanır.

Yağ Satarım Bal Satarım: En az beş kişiyle oynanır. Bir de mendile ihtiyaç vardır. Gönüllü varsa ebe olur. Yoksa kur'ayla ebe belirlenir. Grup, birlikte el çırparak şarkı söylerken, ebe, dairenin etrafında tempoya ayak uydurarak dolaşmaya çalışır. Birinin arkasına gizlice mendili bırakıp, kaçmaya başlar.Sek Sek: Başta çift ayak gidiş dönüşün ardından tek ayak gider ve tamamladığı karelerin içine ismini yazmaya başlar. Başkasının kutusuna basmadan gidiş dönüşü bitiren oyunu kazanır.Bezirgânbaşı: Bezirgânbaşı tekerlemesiyle ebe seçilir. Oyuncular seçilen iki ebenin kolları altından tekerleme eşliğinde geçerler. Başta verilen isimleri bilemeyenler ebelerin arkalarına geçerler ve iki farklı takım oluşturulur. Ardından ortaya bir çizgi çizilir ve iki takım çizginin gerisine ip ile ‘Kim düşecek’ çekişmesi yapar.

Sandalye Kapmaca: Birkaç sandalye yan yana dizilir. Sandalye sayısı oyuncu sayısından bir azdır. Oyuncular herhangi bir müzik eşliğinde dans etmeye başlarlar ve müzik doğrultusunda herkes sandalye kapmaya başlar. Ayakta kalan oyun dışı kalır. Verilen her arada, bir sandalye çıkarılır. En son kalan oyunu kazanmış olur.

Mendil Kapmaca: Ortada mendili tutacak biri seçilir. Sonra çocuklar ‘Aldım verdim, ben seni yendim’ oyunuyla iki gruba ayrılırlar. Çizgilerden çıkış yapan çocuklar arasında mendili yakalayan, yakalayamayanı mendille ebelemeye çalışır.

27.07.2010


 

Esma-ül Hüsna nakışla buluştu

DİVAL sanatçısı Fatma Sema Tekerek’in el emeği, göz nuru ile hazırladığı, Esma-ül Hüsna’nın nakışla buluştuğu, ‘Sonsuz Evrende Bir Vav ile Bütünleşmek’ adlı sergisi Türk İslâm Eserleri Müzesi’nde sanatseverlerle buluşuyor.

Geleneksel sim sırma san'atını 4 yılda, sabırlı bir emekle Esma-ül Hüsna’ya nakşeden Fatma Sema Tekerek’in koleksiyonu 27 Temmuz Salı günü Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın katılacağı açılışla sergilenmeye başlayacak.Osmanlı Sarayından günümüze kadar gelen, aynı zamanda ismi Kahramanmaraş’la özdeşleşerek Maraş işi olarak anılan sim sırma san'atını, Kız Meslek Lisesi’nde açılan kursta öğrenerek geliştiren Kahramanmaraşlı Fatma Sema Tekerek, bu san'atı 19 yıldır ustalıkla icra ediyor. 4 yıldır 8 kişilik ekiple, Ünlü hattat İsmet Gülnihal’in 99 Esma-ül Hüsna’sını dival tekniğiyle, nakış nakış işleyen Fatma Sema Hanım’ın sergisinde birbirinden değerli yaklaşık 200 eser yer alacak. Aynı zamanda sergilenen eserler metinlerle kitaplaştırıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteklediği, Yapı Kredi’nin sponsorluğunu üstlendiği sergi, Sultanahmet’te bulunan Türk İslâm Eserleri Müzesi’nde 27 Temmuz- 10 Ağustos tarihleri arasında san'atseverlerle buluşacak.

Unutulmaya yüz tutmuş dival san'atının bu sergi ile canlandırılması ve gelecek kuşaklara ışık tutması bekleniyor.

27.07.2010


 

Yönetmen Semih Kaplanoğlu, genç oyunculara eğitim verdi

‘’BAL’’ filmiyle 60. Uluslararası Berlin Film Festivalinde Altın Ayı ödülü kazanan yönetmen Semih Kaplanoğlu, 16. Saraybosna Film Festivali kapsamında Güzel Sanatlar Galerisinde Bosnalı genç yönetmen ve oyunculara sinema eğitimi verdi.

Bosna-Hersekli yönetmen Danis Tanoviç’in yeni filmi ‘’Circus Columbia’’nın dünya prömiyeriyle 23 Temmuzda başlayan festival, çeşitli faaliyetlerle devam ediyor. Yönetmen Semih Kaplanoğlu, Güzel Sanatlar Galerisinde Bosnalı genç yönetmen ve oyunculara sinema eğitimi verdi. Kaplanoğlu, eğitim kapsamında genç yönetmen ve oyunculara sinemacılık deneyimleri hakkında bilgi vererek sorularını cevapladı.

27.07.2010


 

Vakıf medeniyeti Avrupalı gençlere tanıtılacak

VAKIFLAR Genel Müdürlüğünün geliştirdiği ‘’İstanbul’da Tarihin Sesi Projesi’’ kapsamında, Avrupalı gençlere vakıf medeniyeti anlatılacak.

Genel müdürlükçe hazırlanan ve AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca en yüksek puanı alarak kabul edilen eylem projesi, ecdad yadigârı vakıf eserlerini ve kökü yüzyıllara dayanan vakıf medeniyetini Avrupalı genç nesillere tanıtmayı amaçlıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğünün AB Eğitim ve Gençlik Programlarına sunduğu ilk proje olma özelliği taşıyan projeyle, Portekiz, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Almanya’dan 30 Avrupalı genç Ekim ayı başında İstanbul’a gelecek. Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt tarafından ağırlanacak gençler, 2010 Avrupa Kültür Başkenti faaliyetlerine paralel olarak, İstanbul’daki Vakıf Eserleri ve Müzelerini ziyaret edecekler. Fikir atölyesi çalışmalarıyla katılımcı gençler, kendi ülkelerindeki tarihî hizmetler ve tarihî eserleri hakkındaki düşüncelerini arkadaşlarıyla paylaşacak. Fikir atölyelerinde ayrıca tarihî eserlerin korunması ve vakıf medeniyeti hakkında ileride neler yapılabileceği de tartışılacak.

27.07.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.