Dünya

İsrail,İspanyol vekilleri Gazze'ye sokmadı

İsraİl’İn, İspanya’da iktidardaki Sosyalist İşçi Partisinden (PSOE) dört milletvekilinin Gazze’ye ziyaretini engellendiği bildirildi.

İSRAİL, 4 İSPANYOL MİLLETVEKİLİNİN GAZZE’YE GİRİŞİNE İZİN VERMEDİ İspanya Dışişleri Bakanlığının açıklamasında, İsrail’in bu kararlarının tasvip edilmediği belirtildi. İspanya resmi haber ajansı EFE’nin bakanlık yetkililerine dayanarak verdiği haberde, İspanya hükümetinin, ‘’yabancı siyasetçilere Gazze’ye giriş hakkı verilmesi için İsrail ile müzakere edilmesini’’ istediği kaydedildi. Haberde, Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos’un, İsrail, Ürdün ve Filistin’i kapsayan Ortadoğu turuna yarın çıkacağı hatırlatıldı. Ancak Moratinos’un da Gazze’ye gitmeyeceği bildirildi. Bu arada Gazze’ye gitmek isteyen milletvekillerinden Fatima Aburto Gazze’ye giremeyeceklerinin, hiçbir açıklama yapılmadan, Kudüs’teki İspanyol Konsolosluğu aracılığıyla kendilerine iletildiği söyledi. Aburto, ‘’Öfkeliyiz. Bunu, İsrail’in bölgede olanları gizlemesi olarak algılıyoruz. Biz herhangi bir filo değiliz. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Ajansının koordinasyonuyla gelmiş İspanyol parlamenterleriz’’ diye konuştu. Öte yandan İspanya, İtalya ve Fransa Dışişleri Bakanları’nın Gazze’ye planladıkları ziyaretin de Eylül ayına ertelendiği ileri sürüldü.

İsrail, Filistinlilerin hayatını cehenneme çevirdi

Fİlİstİn Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail’in uygulamalarıyla Filistinlilerin hayatını cehenneme çevirdiğini söyledi.

Abbas, Uganda’nın başşehri Kampala’da toplanan Afrika Birliği Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, İsrail’in uygulamalarının iki devletli çözüme varma konusunda hiçbir fırsat bırakmadığını belirtti, bunun yeniden şiddet ve çatışma sarmalına dönülmesini beraberinde getirebileceği uyarısında bulundu.

Abbas, iki taraf arasında barış ve ortak hayat için köprüler inşa edilmesinin gündeme geldiğinde, İsrail’in yerleşimleri genişleterek, Filistin topraklarında ve Doğu Kudüs’te yeni yerleşim inşaatlarına başvurarak, ayırma duvarları inşaatıyla Filistin topraklarını yutarak, daha fazla Filistin toprağını kontrol altına aldığını ifade etti.

Filistin Devlet Başkanı, “Amerika’nın sponsorluğu altında dolaylı görüşmelere gittik. Kendi vizyonumuzu da arabulucu George Mitchell’e ilettik. Sınırlar, güvenlik ve yerleşimlerin dondurulması konusunda gelişme sağlanırsa doğrudan görüşmelere hazır olduğumuzu da bildirdik. Bölge halklarının, bundan sonraki nesillerin daha iyi bir geleceğe sahip olmasını teminen barış bizim için stratejik bir seçenektir ve bundan asla geri çekilmeyiz” dedi.

Arap Barış inisiyatifinin hâlâ masada olduğunu belirten Abbas, bunun “işgali sona erdirip bütün Filistin ve Arap topraklarından çekilerek, yerleşimcilerini ve sınırlarını da 4 Haziran 1967 öncesine geriletmek suretiyle İsrail’e barış, güvenlik ve iyi komşuluk ilişkileri içinde yaşama; Arap ve İslâm ülkeleri de dahil, bütün dünya ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirme fırsatı verdiğini” de belirtti.

Öte yandan, Filistinli Başmüzakereci Saib Erekat, Abbas’ın Filistin tarafının barış görüşmeleriyle ilgili tutumunu önümüzdeki Perşembe günü Arap Birliği’ne sunacağını bildirdi.

Arap Birliği’nin dolaylı görüşmelere desteği doğrultusunda, bu konuda verdiği sürenin 8 Eylül’de dolacağını hatırlatan Erekat, bu görüşmelerin başarısızlığa uğraması halinde Arap İzleme Komitesi’nin konuyu değerlendirip, 16 Eylül’deki Dışişleri bakanları toplantısına sunacağını hatırlattı. Arap ülkeleri dışişleri bakanları, konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne götürüp götürmemeyi değerlendirecekler.

27.07.2010

BP Genel Müdürü değişiyor

ABD’nİn Meksika Körfezi’ndeki petrol kuyusunda 20 Nisanda meydana gelen patlamayla körfezi dev boyutta kirleten İngiliz petro-kimya devi British Petrolium şirketinin Genel Müdürü Tony Hayward görevinden alınıyor.

İsminin açıklanmasını istemeyen ABD hükümetinin üst düzey yetkilisi, Hayward’ın yerine büyük ihtimalle İdarî Müdür Bob Dudley’in geleceğini belirtti. BP genel müdürünün değişimine ilişkin resmî açıklama yarın yapılacak. Tony Hayward, ‘’Eski hayatıma dönmek istiyorum’’ demesi ve Haziran ayında ‘’Macondo kuyusu’’ günde 100 bin varil hampetrol püskürtürken sahibi olduğu yatın yarışını seyretmeye İngiltere’ye gitmesiyle hatırlanıyor.

27.07.2010

Afganistan’da bu yaz çetin geçecek

ABD’nİn Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen, Taliban örgütünü kastederek, ‘’Afganistan’da isyancılar (Taliban) yenilene kadar savaş bu yaz çetin geçecek’’ dedi.

Mullen, Afganistan’ın başşehri Kabil’de düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin yönetimindeki NATO askerlerinin kayıplar vereceğini belirterek, gerçekçi konuştu ve ‘’Savaş bu yaz daha kötüye gidecek’’ dedi. Mullen, Taliban’ın yenilmesinin zaman alacağını belirtti. Bu arada Taliban, bir Amerikan askerini esir aldı. Haziran ayı, 100 ölüyle Afgan savaşının başlatılmasından bu yana NATO ülkeleri askerleri için en çok zayiatın verildiği ay oldu.

27.07.2010

Bağdat’ta intihar saldırısı: 5 yaralı

El Arabİya televizyonunun Bağdat’taki bürosuna dün sabah intihar saldırısı düzenlendiği bildirildi. İçişleri bakanlığından bir kaynak, bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 5 kişinin yaralandığını belirtti.

Bağdat’ın Harisiye semtindeki büroya düzenlenen saldırının ardından çok sayıda ambulansın olay yerine gittiği, polisin bölgeyi kordon altına aldığı kaydedildi.

27.07.2010

Çin’den Clinton’a tepki

Pekİn yönetimi, Güney Çin Denizi’nde komşularıyla arasındaki toprak anlaşmazlığının ‘’uluslar arası konu haline getirilmemesini’’ istedi.

Çin Dışişleri Bakanı Yang Cieçi, ABD’li mevkidaşı Hillary Clinton’ın Vietnam’daki ASEAN Bölgesel Forumu’nda yaptığı konuşmayla ilgili olarak, ‘’sorunun uluslar arası veya çok taraflı hale gelmesinin durumu daha da kötüleştireceğini ve çözümü zorlaştıracağını’’ kaydetti. Bakanlığın internet sayfasında yayınlanan açıklamada, Yang, ‘’uluslar arası pratikler bu tür sorunların en iyi çözümünün ilgili tarafların doğrudan görüşmesiyle bulunacağını gösterdiğini’’ ifade etti. Clinton, Vietnam’daki forumda ‘’Güney Çin Denizi’ndeki sorunların bölgesel istikrarın merkezi olduğu’’ görüşünü dile getirmiş, sorunun çözümü için uluslar arası mekanizma kurulmasını önermişti.

27.07.2010

Rum tarafının yeni bir teklifi yok

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Özel Temsilcisi Kudret Özersay, Kıbrıs Rum yönetiminin müzakerelerde ortaya “yeni öneri” koymadığını ve Rum tarafının “imaj oluşturmaya çalıştığını” söyledi. Özersay, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın, mülkiyet, toprak ve göçmenler konusunu ilişkilendirmesi ile Maraş’ın Rumlara verilmesi karşılığında Gazimağusa limanının AB kontrolünde açılması ve Kıbrıs konusunda uluslar arası konferans konusunda söylediklerini değerlendirdi.

Hristofyas, 15 Temmuz 1974 Yunan darbesinin yıldönümünde yaptığı konuşmada, üç maddeden oluşan fikirler ortaya koymuştu. Özersay, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun da, Hristofyas’ın bu fikirlerinin yeni olmadığına işaret ederek müzakerenin müzakere masasında yapılması gerektiğini söylediğini hatırlattı. Kudret Özersay, “Fakat Kıbrıs Rum tarafı bu düşünceleri yeni öneri olarak uluslar arası kamuoyu önünde gündeme getirme çabasını sürdürüyor. Bu konuda gerek Yunanistan gerekse Rusya, Rum tarafına istediği desteği vermişe benziyor” dedi.

27.07.2010

Chavez, petrolü silâh gibi kullanacak

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, komşusu Kolombiya’nın ülkesine saldırması durumunda ABD’ye petrol satışının durdurulacağını söyledi.

Chavez, binlerce destekçisinin katıldığı mitingte yaptığı konuşmada, ‘’Kolombiya tarafından veya Yankee imparatorluğunun (ABD’nin) desteklediği bir başka bölgeden Venezuela’ya bir askerî saldırı olursa ABD’ye petrol göndermeyi durduracağız. Onların rafinerilerine bir damla bile petrol göndermeyeceğiz’’ dedi. Ülkesi ile Kolombiya arasındaki gerginliğin sorumlusu olarak ABD’yi gördüğünü dolaylı olarak dile getiren Chavez, gerginlik dolayısıyla Küba’ya yapmayı planladığı ziyaretini ertelediğini söyledi. Chavez, ‘’Kolombiya’dan Venezuela’ya bir askerî saldırı ihtimalinin geçmiş döneme kıyasla bugün için daha yüksek olduğunu’’ da kaydetti.

27.07.2010

İran’a askerî harekât muhtemel

Eskİ Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilâtı Başkanı (CIA) Michael Hayden, İran’a askerî harekâtın ‘’her zamankinden daha muhtemel’’ göründüğünü söyledi. Hayden, CNN’deki bir programda, bu görüşüne, ‘’ABD diplomatik olarak ne yaparsa yapsın, Tahran’ın şüpheli nükleer programını sürdürmesini’’ gerekçe gösterdi.

Eski Başkan George W. Bush döneminin İstihbarat Başkanı Hayden, kendi görev süresinde İran’a saldırının, seçenekler listesinin altlarında bulunduğunu ancak şimdi böyle bir ihtimalin ‘’durdurulamaz göründüğünü’’ belirtti. Hayden, İran’ın, silâh üretme noktasına gelinceye kadar nükleer programını sürdüreceği tahmininde de bulundu. Amerikalı yetkililer, nükleer programı dolayısıyla İran’a uygulanan yaptırımların caydırıcı olmaması halinde askerî harekât seçeneğinin masada olduğunu ifade ediyor.

27.07.2010