Aile-Sağlık |
Yasak, hastalıkları azalttı İSTANBUL İl Sağlık Müdürlüğü ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesinin birlikte gerçekleştirdikleri ‘’4207 Sayılı Kanunun Uygulamasının Sağlık Üzerine Etkileri Araştırması’’nın sonuçları açıklandı. Araştırma sonucunu değerlendiren İstanbul Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu, bu yılın ilk 5 ayında sigarayla ilgili hastalıklarda hastanelerin acil servislerine yapılan başvuruların bir önceki yılın ilk 5 ayına göre yüzde 20 oranında düşüş göstermesinin, kapalı alanlarda sigara yasağına ilişkin yasanın başarılı olduğunun somut bir delili olduğunu söyledi. Dokucu, bu yılın ilk 5 ayı ile geçen yılın aynı döneminin karşılaştırıldığı araştırmanın kapsamına, İstanbul’daki acil başvurularının yüzde 30’unu kabul eden Ümraniye, Haydarpaşa Numune, Zeynep Kâmil Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları, Göztepe, Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi, Dr. Lütfi Kırdar Kartal, Okmeydanı, Şişli Etfal, İstanbul ve Bakırköy Dr. Sadi Konuk eğitim ve araştırma hastanelerinin alındığını belirtti. Araştırmanın, yasanın sağlık ve ekonomik bilânçosunu ortaya koymak için yapıldığını anlatan Dokucu, şunları söyledi: ‘’Araştırmaya göre, sigarayla ilintili hastalıklarda bu yılın ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre, hastanelerin acil servislerine başvuru oranı yüzde 20 azaldı. Bu durum Tam Dumansız Hava Sahası Yasası’nın başarılı olduğunun somut bir kanıtıdır. Hastanelerin acil servislerine olan başvurulardaki bu azalma neticesinde 2 milyon 900 bin TL kazanılan ilâç maliyeti olmuştur. Bu da yasanın sağlık ekonomisine olan katkısını gözler önüne sermektedir.’’ Sigara yasağının pasif içiciliğe maruz kalan çocuklar üzerindeki etkisinin de araştırıldığını anlatan Dokucu, ‘’0-6 yaş grubundaki çocuklarda astım atağı başvurularına bakıldığında Şişli Etfal Hastanesinden alınan veriler, başvurularda yüzde 29 azalma, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan veriler ise yüzde 27 azalma olduğunu gösteriyor. 7-14 yaş grubundaki çocuklarda astım atağı başvurularına bakıldığında ise Şişli Etfal Hastanesinden alınan veriler, başvurularda yüzde 24 azalma, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan veriler ise yüzde 50 azalma olduğunu gösteriyor.’’ |
18.07.2010 |
TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN EN BÜYÜK ÖLÇEKLİ PROJE MARMARA Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Ana Bilim Dalı ve SSUK (Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi) Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı da çocuklarda acil solunum hastalıklarını üçte bir azaltan bir tedbiri durdurmanın çocuklara hastalık mahkûmiyeti vermek anlamına geleceğini belirtti. Dağlı, İstanbul’da acillere başvuran ilk 50 hastalık sıralamasında yüksek tansiyon ve astımın son dönemde küme düştüğüne dikkati çekerek, ‘’Yasal önlemler, geçen yıl 3. sırada olan yüksek tansiyon başvurularını 14. sıraya, 24. sırada olan astım başvurularını 38. sıraya, düşürmüştür. Yasanın toplum sağlığını düzelten en büyük ölçekli proje olduğuna inancımız pekişmiştir’’ şeklinde konuştu. Yasağın sigara tüketiminin de azalmasını sağladığını ifade eden Dağlı, ‘’Bu yılın ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 363 milyon paket sigara daha az tüketildi, böylece yaklaşık 1,8 milyar TL tasarruf sağlandı. Yani bu yasak ile hem sağlıkta kazandık hem malî olarak kazanç sağladık. Sigaradan tasarruf edilen para belki konut taksitine belki eğitime gitmiştir. Bu sigara yasağı adeta ekonomiye taze para pompaladı’’ diye konuştu. İstanbul / aa |
18.07.2010 |
Güneş ışınları deri kanserine sebep oluyor HAVA sıcaklığının en üst seviyelere çıktığı son günlerde, güneş altında fazla kalan kişilerde zararlı güneş ışınlarının deri kanserine sebep olduğunu belirtildi. Dünyadaki biyolojik hayatın sürdürülmesi için gerekli olan güneş ışınları, son günlerde kendisini daha fazla hissettirmeye başladı. Yeryüzüne ulaşan güneş ya da ultraviyole (UV) ışınlarının insan ve insan derisi için pek çok faydasının yanı sıra göz ardı edilemeyecek zararlarının da olduğu biliniyor. Uzmanlar, özellikle açık ten rengine sahip kişilerde ışınların güneş yanığı, deri kanseri oluşumu, çeşitli alerjik reaksiyonlar ve erken deri yaşlanmasına yol açabildiğine işaret ediyor. UV ışınlarının erken ve geç dönem zararlı etkilerinden korunmak veya en aza indirgemenin mümkün olduğunun altını çizen uzmanlar, “Bu amaçla temel bazı önlemlerin alınması gerekir. Bunların başında uygun giysiler ile zararlı ışınlardan korunmak gelir. Geniş kenarlı şapkalar, sıkı dokunmuş ve açık renkli giysiler ve uygun güneş gözlüklerinin kullanılması gerekir. En önemli temel kural ise güneş ışınlarının yeryüzüne en yoğun geldiği saatler olan 11.00-15.00 arası güneşe çıkılmamasıdır” şeklinde uyarılarda bulunuyor. |
18.07.2010 |
Çocuklarda 3 hafta süren öksürüğe dikkat ÇOCUKLARDA mevsimsel soğuk algınlığı sonrasında tetiklenen, balgamlı ve kimi zaman kusmaya sebep olan peş peşe gelen ve 3-12 haftadan fazla devam eden öksürük, alt solunum yolu hastalıklarının belirtisi olabilir. Uzmanlar, öksürüğün süresi ve karakterinin hastalıklar açısından haberci olabileceği uyarısında bulunarak, bu gibi durumlarda vakit kaybetmeden uzman hekime başvurulması gerektiğini ifade ediyor. Sağlık Bakanlığı Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Alerji Klinik Şefi Doç. Dr. İlknur Bostancı, öksürüğün solunum yollarına yabancı maddelerin kaçmasından koruyan, solunum yollarındaki yapışkan sıvının atılmasını sağlayan ve solunum hastalıklarında sık görülen koruyucu bir refleks olarak tanımlandığını söyledi. Özellikle çocukluk döneminde hastaneye başvuru sebepleri arasında öksürüğün ilk sırada yer aldığını belirten Bostancı, bu dönemde öksürüğün genellikle viral enfeksiyonlarla ilgili olduğunu ve sıklıkla kendiliğinden düzeldiğini belirtti. Bostancı, iç ve dış hava kirliliği, nem, irritan gazlar ve sigara maruziyeti gibi çevresel faktörlerin de çocuklarda öksürüğe yol açabildiğine dikkati çekerek, öksürüğün refleks duyarlılığı hastalıklar ve kullanılan ilâçlara bağlı olarak da değişebildiğini vurguladı. Öksürüğün çocuklarda 2 haftadan kısa süreli olması akut, 3 hafta ile 12 hafta devam etmesi ise kronik olabileceğini gösteriyor. |
18.07.2010 |
Felçlileri sevindiren buluş ‘Rex’ adıyla geliştirilen mekanizma felçlileri yürütüyor. Alet iki bacak yerine geçiyor, merdiven, yokuş çıkıyor, yol yürüyor. Küçük bir elektrik motoruyla çalışıyor. Kullanımı son derece basit. İki İngiliz bilim adamı, felçlileri yeniden ayağa kaldıracak bir buluşa imza attı. Richard Little ve Robert Irving tarafından geliştirilen “Rex” isimli cihaz görünüşüyle ünlü film Robocop’u hatırlatıyor. 38 kilogram ağırlığındaki cihazın içinde pille çalışan küçük bir elektrik motoru var. Bacakları tutmayan kişi katlanarak, sandalye benzeri bir şekil alan cihazın üzerine oturuyor. Ardından Rex’in bacakları dikleşiyor ve hastayı ayakta tutuyor. Kol üzerindeki tuşlar ve kumanda kollarıyla cihaz hareket ediyor. Hastayı yormayan ve kullanımı gayet basit olan Rex, merdiven çıkıp inmekte ve yokuşlarda da herhangi bir sorun oluşturmuyor. Little ve Irving’in yedi yıl önce tasarladıkları ve ilk planını bir bardak altlığına çizdikleri Rex’in seri üretimine yıl sonunda başlanacak. Cihazın satış fiyatının ise 97 bin 200 sterlin (yaklaşık 230 bin TL) olması bekleniyor. Irving, bu cihazla ilgili olarak “Little’ın da benim de annelerimiz tekerlekli sandalye kullanıyor. Bu sayede tekerlekli sandalyedekei insanların karşılaştıkları zorlukları çok yakından gördük ve yaşadık. Rex’i tasarlarken de bu zorluklara çözüm bulmayı amaçladık” dedi. |
18.07.2010 |
Mantar hastalığından korunma yolları Uzmanlar, hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerine çıktığı yaz aylarında havaların ısınması ve bununla beraber terlemelerin artmasıyla birlikte oluşan mantar hastalıklarına karşı ‘dikkatli olun’ uyarısında bulundu. Adıyaman Devlet Hastanesi Cildiye Uzmanı Dr. Selda Işık, yaz aylarında terleme ve aşırı nemin etkisiyle ayakta mantar oluştuğuna dikkat çekerek, vatandaşları uyardı. Mantarın her yerden bulaşabileceğini söyleyen Cildiye Uzmanı Dr. Selda Işık, “Mantarlar havadan, topraktan, hayvanlardan ve diğer insanlardan bulaşabilen mikroorganizmalardır. Kepeklenme, kaşıntı, kızarıklık, sulantı gibi deri bulgularına yol açarlar. Sıcak, nemli, kirli ve hava almayan ortamlarda kolay çoğalırlar. Havuz, hamam, spor salonları, duş gibi mekânlardan ve ortak kullanılan havlu, terlik gibi eşyalardan kolaylıkla bulaşabilirler. Farklı mantar tipleri farklı organ ve dokularda mantar enfeksiyonu oluşturabilir. En sık tırnaklar, ayaklar, kasıklar olmak üzere, saçlı deri, eller, yüz, ağız içi ve gövde gibi alanlarda da görülebilmektedir” dedi. |
18.07.2010 |
Gaziantep’li hanımlar Birecik’te okuma programına katıldı Yeni Asya Gaziantep hanım okuyucuları Birecik’te okuma programı düzenledi. İlk hafta ortaokul grubuyla yapılan programda, Risâle-i Nur dersleri, namaz, tesbihat ve günlük okumalar yapıldı. İkinci hafta ise liseli öğrencilerle gerçekleştirilen programda da yine günlük okumaların yanında Mi'rac Kandili değerlendirildi. Gençler hazırladıkları seminer, ezber ve şiirlerini cemaate sundular. Dolu dolu ve istifadeli geçen programın akşamlarında bayan okuyucular Fırat kenarındaki çay sohbetlerine de katıldı. |
18.07.2010 |