Kültür-Sanat

Dostluğun simgesi açıldı

JAPON Hükümeti’nin ‘’Kültürel Mirası Koruma Programı’’ kapsamında verdiği hibeyle yapılan Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, Japon Prensi Tomohito Mikasa ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından törenle hizmete açıldı.

Kırşehir’in Kaman ilçesine bağlı Çağırkan Beldesinde Kalehöyük’te düzenlenen açılış töreninde konuşan Japon Prensi Tomohita Mikasa, Kalehöyük’te bulunmaktan ve böylesine kapsamlı bir müzeyi açmaktan onur duyduğunu söyledi.

Kalehöyük’te kazı çalışmalarının 1986 yılında başladığını ve buradan çıkartılan eserlerin artık açılışını yapacakları müzede sergileneceğini ifade eden Japon Prensi Tomohito Mikasa şunları söyledi: ‘’Burada 10 bin yıllık bir tarih sergilenecek. Demir çağının bilinenden daha eskiye dayandığı burada anlaşıldı. Bu beni çok heyecanlandırdı. En çok ilk ve ortaokul öğrencilerinin bu müzeyi gezmelerini istiyoruz. 10 bin yıllık bir kültür, Kalehöyük’te katman katman gün yüzüne çıkartılmaktadır. 10 bin yıllık bir kültür hazinesi, araştırma merkezi, ören yeri hepsi bir arada oldu. Dünyada böyle bir merkez yok. Burası dünya arkeolojisine büyük katkı sağlayacak.’’

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da müzenin kurulmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Bakan Günay, Japonya ile diplomatik ilişkilerin 120. yılının kutlandığını ve bu yılın ‘’Türkiye’de Japon Yılı’’ ilân edildiğini belirterek ‘’Bu müze Türk-Japon dostluğunun bir simgesi olacak’’ dedi. Bakan Günay, Japon Hükümeti tarafından 10 ayda yaptırılan müzenin iç teşrifatının ve düzenlemesinin bakanlığı tarafından yapıldığını kaydetti.

Japon Prensi Tomohito Mikasa, bölgede ilk kazı çalışmalarını başlatan Prof. Dr. Nimet Özgüç’e teşekkür plaketi verdi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın konserinden sonra Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, Japon Prensi Tomohito Mikasa ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından hizmete açıldı. Kalehöyük’te bugüne kadar sürdürülen kazılarda Osmanlı döneminden eski Tunç Çağı’na kadar aralarında mühürler, silâhlar, mutfak eşyaları, süs eşyaları ve tabletlerin de olduğu pek çok eser ortaya çıkarıldı. Türkiye’de klasik müzelerden farklı olarak höyük şeklinde yapılan, üzeri çimlerle kaplanan Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen eserlerin bir bölümüne ziyaretçilerin elleriyle dokunulmasına izin veriliyor.

12.07.2010

Hoşap Kalesi’nde kazı başladı

VAN'IN Gürpınar ilçesinde bulunan Hoşap Kalesi’ndeki kazı çalışmasında, Vali Yardımcısı Ali İpek ile Gürpınar Kaymakamı Nurullah Kaya da görev aldı.

1643 yılında Mahmudi aşireti lideri Sarı Süleyman Bey tarafından Urartu kalesi temelleri üzerine inşa ettirilen Hoşap Kalesi’nde, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarının bu yıl ki bölümü başladı. Çalışmaların ilk gününde Yrd. Doç. Dr. Top ve kazı ekibini yalnız bırakmayan Vali Yardımcısı Ali İpek ile Gürpınar Kaymakamı Nurullah Kaya da çalışmalarda görev alarak, ekibe destek verdi. Eline aldığı kürekle el arabalarına toprak dolduran Vali Yardımcısı İpek, gazetecilere yaptığı açıklamada, Hoşap Kalesi’nin, hem ülke hem de şehir için önemli bir değer olduğunu belirtti. Kaymakam Kaya da kaledeki restorasyon çalışmasının ardından şimdi de kazı çalışması başlatıldığını vurgulayarak, kazı ekibinin yaşadığı heyecana ortak olmak ve ekibe destek vermek için çalışmalarda bir günlük etkin görev aldıklarını ifade etti.

12.07.2010

Sonsuz Şükran Köyü Projesi festivalle başladı

SONSUZ Şükran Köyü Projesi kapsamında açılış festivali gerçekleştirildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Konya Karatay Üniversitesi ve Çavuş Belediyesi tarafından Konya’nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş beldesinde hayata geçirilen Sonsuz Şükran Köyü Projesi açılış festivaline, çok sayıda sanatçı katıldı. ‘’Anadolu Kültürüne Kesin Dönüş İçin Büyük Buluşma’’ adı verilen açılış festivaline, oyuncular Selçuk Özer, Bulut Aras, Mustafa Uzunyılmaz, Gaffur Uzuner, Tamer Yiğit, modacı Cemil İpekçi, sinema yönetmenleri Mehmet Taşdiken, Atalay Taşdiken ile Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever de katıldı. Çavuş Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem, 2007 yılında uzun ve meşakkatli bir yola çıktıklarını, birçok kişinin ‘’hayal’’ olarak nitelediği bir projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Kerpiç evlerin san'at mahallesinde yükselmeye başladığını anlatan Çiğdem, san'atçıların Eylül ayından itibaren kerpiç evlerde konaklamaya başlayabileceklerini belirtti.

12.07.2010

Anadan kıza topraktan kap yapma san'atı sürüyor

GÜMÜŞHANE'DE, sadece Dölek Köyünde kadınlar tarafından sürdürülen topraktan kap yapma san'atı, yüzyıllardır anadan kıza öğretilerek yaşatılıyor.

Üç ayrı dağdan getirilen topraklar, hiçbir makine kullanılmadan karıştırılıp, çamur haline dönüştürüldükten sonra kadınların elinde güveç, sütlaç kabı, testi, vazo ve sürahi gibi ürünlere dönüştürülüyor. Yörede ‘’gudu’’ olarak adlandırılan, ünü Avrupa’ya kadar yayılmış toprak kapların satışını ise köyün erkekleri yapıyor. İl il dolaşan erkekler, kapları satana kadar köye dönmüyor. Geçmişte 200’e yakın hanenin bulunduğu köyün yarıdan fazlası ‘’gudu’’ yapımıyla uğraşırken, şimdilerde bu san'at sadece 10-15 aile tarafından sürdürülüyor. Döleklilerin, o dönemlerde köyün en önemli geçim kaynağı olan san'atın başkaları tarafından öğrenilmemesi için yıllarca dışarıya kız vermedikleri belirtiliyor. Dölek Köyünde topraktan kap yapma san'atını sürdürenlerden 52 yaşındaki Hatice Fındıklı, çocukluğundan itibaren ‘’gudu’’ yaptığını belirterek, “En az 2 saat güneşte kurumaya bıraktığımız kapları, daha sonra tezek ya da odun ile ısıtılan tandırda pişiriyoruz. Bu aşamada kaplar satışa hazırdır’’ dedi. Dölek Köyü Muhtarı İlhan Çolak bir kadının günde ortalama 10-15 toprak kap üretebildiğini, kapların 5 ile 25 lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunulduğunu kaydetti.

12.07.2010

Egnatia Yolu, Doğu ile Batı’yı birleştiriyor

BALKANLAR ve farklı Avrupa ülkelerinden san'atçı, müzisyen, akademisyen ve bölge halklarından oluşan bir grup, tarihî Egnatia Yolu’nu yürüyerek İstanbul’a ulaştı.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti faaliyetleri kapsamında hayata geçirilen ‘’Kültür Nehri İstanbul’’ projesi kapsamında 2009 yılının Mayıs ayında Arnavutluk’tan yola çıkan ‘’Egnatia Gezginleri’’, sembolik olarak Yedikule’den İstanbul’a giriş yaptı. İstanbul’da sona eren yürüyüşle Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar tarafından kullanılmış olan bu uzun ve tarihi yolu, halklar arasında bir barış köprüsü sembolü haline getirmeyi amaçlayan Egnatia Gezginleri’ni, Yedikule Avlusunda Bahçelievler GSD Eğitim Vakfı İlköğretim Okulu öğrencileri karşıladı. Merkezi Hollanda’da bulunan Egnatia Yolu Vakfı (Via Egnatia Foundation) Yönetim Kurulu Üyesi Paula Jansen, etkinliğin amacına ilişkin yaptığı açıklamada, ‘’Böyle güzel bir yolu yeniden canlandırmanın ve yol üzerindeki ülkeler arasındaki ilişkiyi yeniden tesis etmenin çok iyi bir fikir olacağını düşündük. Bu nedenle bu projeye başladık’’ dedi. Gruptakilerin tamamının gönüllü olduğunu kaydeden Jansen, yürüyüşü finanse etmek üzere çeşitli sponsorların vakfa katkıda bulunduğunu, gezinin İstanbul ayağının ise Hollanda Konsolosluğu tarafından finanse edildiğini söyledi.

12.07.2010

Beyoğlu'nda "Kayısıda Birlik Yürüyüşü”

MALATYA Valiliği ve Belediyesi ile sivil toplum kuruluşlarınca düzenlenen ‘’18. Malatya Fuarı ve Kayısı Festivali’’ kapsamında Beyoğlu’nda ‘’Kayısıda Birlik Yürüyüşü’’ gerçekleştirildi.

Galatasaray Meydanı’nda toplanan Malatyalı grup, ellerinde kayısının faydalarını anlatan pankartlarla vatandaşlar ve turistlerin de katılımıyla Taksim Meydanı’na kadar yürüdü. Malatya Belediyesi Mehter Takımı da yürüyüşe eşlik etti. Yürüyüşe katılan Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya kayısısının dünya çapında bir üne sahip olduğunu belirterek, her yerde kayısı yetişebildiğini ancak Malatya kayısısının kendine özgü tadı ve kalitesinin hiçbir kayısıda olmadığını söyledi. Dünya genelindeki kayısı talebinin yüzde 85’ini Malatya’nın karşıladığını vurgulayan Çakır, kayısının Türkiye’ye yıllık 300 milyon dolar girdi sağladığını dile getirdi. Konuşmaların ardından, vatandaşlara kayısı dağıtıldı.

12.07.2010

Basın fotoğrafçılığı şekil değiştiriyor

TÜRKİYE Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Başkanı Rıza Özel, ‘’Bugün duruma baktığımızda medya daha da kötüye gidiyor.

İşten çıkarmalar arttı. Şu dönemde gazetecilerin birlikte hareket etmesi gerekiyor’’ dedi. Özel, TFMD ile Trabzon Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından ‘’Mehmet Tan Eğitim Seminerleri’’ kapsamında Trabzon Sanatevi’nde düzenlenen, ‘’Türkiye’de Foto Muhabirliğinin Dünü, Bugünü’’ panelinde yaptığı konuşmada, haber fotoğrafının gazetelerin yanı sıra internet medyasında kullanıldığına işaret etti. Rıza Özel, ‘’Önceden haber için kullanılacak fotoğrafı gün içinde geçmeye uğraşıyorduk. Şimdi fotoğrafı geçtiğiniz anda o gazetenin internet sayfasında fotoğraf manşet oluyor. Artık hız en önemli şey’’ diye konuştu. Türkiye’de gazetelerde yer alan fotoğrafların, fotoğraf editörleri yerine sayfa sekreterleri tarafınadan seçildiğini belirten Özel, ‘’Önce gazetenin şekli çizilip sonra o sayfaya göre fotoğraf konmaya çalışıldığı için ki yurt dışında tam bunun tersidir, Türkiye’de basın fotoğrafçılığı komik bir duruma geliyor. Yani basın fotoğrafçılığında iş gazete fotoğrafçılığına dönüyor’’ dedi.

12.07.2010