Güncel |
STK’lar müdahil olmak istiyor |
Türkıye genelindeki 402 sivil toplum kuruluşundan oluşan Sivil Dayanışma Platformu, Anayasa değişikliğine ilişkin davaya müdahil olma talebiyle Anayasa Mahkemesine dilekçe verdi. Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan, Anayasa Mahkemesi önünde yaptığı basın açıklamasında, Anayasa değişikliğini ‘’TBMM’nin tarihinde yaptığı en kapsamlı demokratikleşme çalışması’’ olarak değerlendirdi. ‘’Kürt meselesi, vesayet meselesi de dahil birçok meselenin aslen demokratikleşme meselesi olduğuna inandıklarını’’ ifade eden Ogan, meselenin halkın önünden kaçırılacağı gibi bir endişeye düştükleri için davaya müdahil olma talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurma gereği duyduklarını söyledi. Dilekçede 3 temel talepleri olduğunu belirten Ogan, şöyle devam etti: ‘’Birincisi, mahkeme kararıyla dinlemesi, ses kayıtları kamuoyuna yansıyan hakime hanım Fulya Kantarcıoğlu’nun davadan çekilmesini ve istifasını talep ediyoruz. İkinci talebimiz, Yüce Mahkemenin henüz ortada kabul edilmiş bir norm, kanun olmadığından, bu meselenin halk tarafından çözülmesi için sandığa gitmesine müsaade etmesini ve başvuruyu reddetmesini bekliyoruz. Üçüncü olarak da görüşme sırasında Türk milleti adına 402 sivil toplum kuruluşunu temsilen emekli başsavcı ve avukat Reşat Petek, avukat Necati Ceylan, Hukukçular Derneği Başkanı avukat Cahit Özkan, Hukukun Üstünlüğü Platformu Başkanı Satılmış Şahin ve MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı avukat Emrullah Beytar’ın davaya müdahil olarak katılmasını bekliyoruz.’’ Dün Türkiye’de 81 ilde ve birçok ilçede, diğer sivil toplum kuruluşları ve üyeleri olan kuruluşların aynı dilekçeyi Anayasa Mahkemesine iletilmek üzere valiliklere ve kaymakamlıklara teslim edeceklerini bildiren Ogan, ‘’Türkiye’nin geleceğini düşünen duyarlı vatandaşlarımızın da internet sitemizden dilekçeye ulaşarak, dilekçeyi Anayasa Mahkemesine faksla, postayla iletmesini ve davaya müdahil olma talebini duyurmasını bekliyoruz’’ dedi.
PETEK: KİMSE HUKUKU ARAÇ OLARAK KULLANMASIN Avukat Reşat Petek ise ‘’Anayasayı en çok koruması gereken Anayasa Mahkemesinin, son yıllarda adeta yasama organının yetkilerini üstlenerek, yetki gasbında bulunmak suretiyle kararlar vermeye başladığını’’ ifede etti. Petek, ‘’Anayasa Mahkemesi 411 milletvekilinin ‘evet’ dediği Anayasa değişikliğini bütün milletin gözüne baka baka ‘şekil denetimi yapıyoruz’ diyerek esastan inceleyip reddetmiştir. Bir hukukçu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak göz göre göre yapılan bu hukuksuzluğu kabullenmemiz mümkün değildir’’ diye konuştu. Henüz yasalaşmayan Anayasa değişiklik metninin şekil yönünden incelemeye alınması kararının hukuka uygun olmadığını belirten Petek, ‘’Zira henüz hukuken sağlıklı olarak doğmuş ve yürürlüğe girmiş bir metin yoktur. Bu metin ancak 12 Eylülde halkımızca kabullenilirse yürürlüğe girecektir. Şu anda Anayasa Mahkemesi yürürlüğe girmeyen bir metnin incelemesini yapmaktadır ki bunun hukuki dayanağı yoktur’’ dedi. Petek, ‘’taleplerinin kabul edilmemesi durumda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidip gitmeyecekleri’’ yönündeki soruya ‘’Hukukta çareler tükenmez, biz hukukun üstünlüğünün sağlanmasını istiyoruz. Hukuku birileri kendi siyasi, felsefi amaçlarına ulaşmak için araç olarak kullanmaya başlarsa o zaman başkaları da hukuku araç olarak kullanmaya başlar. Bizim gönlümüzden geçen, Anayasa Mahkemesi de dahil kimse hukuku kendi amaçlarına ulaşmak için araç olarak kullanmasın’’ karşılığını verdi. |
02.07.2010 |