Güncel |
Kur’ân kurslarına yoğun ilgi |
DEMOKRATİK Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, her yıl yaşanan yaş sınırı tartışmalarının son bulması için yaz Kur’ân kurslarındaki yaş sınırının ilköğretimde Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin başladığı yaşa indirilmesi önerisinde bulundu. Şenocak, yaptığı açıklamada, yarın başlayacak yaz Kur’ân kurslarının, verdikleri eğitim açısından hiçbir yaygın ve örgün eğitim kurumunun alternatifi olmadığını söyledi. Yaz Kur’ân kurslarının örgün din eğitiminin tamamlayıcısı ve destekçisi olduğunu vurgulayan Şenocak, kurslara katılan öğrencilerin örgün eğitime devam eden çocuklardan oluştuğunu, bu yönüyle kursların Türk millî eğitim sisteminin bir parçası olduğunu ifade etti. En az ilköğretim 5. sınıfı bitirmiş öğrencilere yönelik düzenlenen yaz Kur’ân kurslarına ilginin son on yılda 2,5 kat arttığına dikkati çeken Şenocak, 2 ay süreli kursların sayısının son 10 yılda 3 bin 268’den 8 bin 696’ya çıktığını, öğrenci sayısının 2009-2010 döneminde 1 milyon 881 bin 637 olduğunu kaydetti. Geniş bir kitleye hizmet eden yaz Kur’ân kurslarında ciddî problemler yaşandığını belirten Şenocak, şu değerlendirmelerde bulundu: ‘’Öncelikle yaz Kur’an kurslarına ilkokulu bitirmiş öğrencilerin devam edebileceğine dair düzenlemeye rağmen, ağabey ve ablaları ile birlikte gelen küçük çocukların sayısı azımsanmayacak derecededir. Yaş sınırı yeniden düzenlenerek, eğitimcilerin öğrenebilir kabul ettikleri çağdaki çocukların da devamına imkân sağlanmalıdır. Her yıl yaşanan yaş sınırı tartışmaları için hükümete önerimiz, yaz kursları için yaş sınırının ilköğretimde Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin başladığı yaşa indirilmesidir. Bu kurslara her türlü ikaz ve uyarılara rağmen resmî kaydı olmayan çok sayıda 4.ve 5. sınıf öğrencisi gelmektedir. Yeni bir yaş sınırı düzenlemesi öğrenci, öğretici ve velileri rahatlatacaktır.’’
LİSELİLERE YÖNELİK KURSLAR DA AÇILMALI
Şenocak, yaz kurslarıyla ile ilgili ciddî problemlerden birisinin de öğrenci sayısının çokluğu dolayısıyla ortaya çıkan karmaşa olduğunu söyledi. Özellikle tek görevlisi bulunan camilerde kur sistemi uygulamasında zorluklar çıktığını, zaman zaman her bir kurun öğrencilerinin 30-40’ı bulduğunu, toplamda ise 100’ü geçebildiğini anlatan Şenocak, ‘’İlahiyat veya İmam Hatip Lisesi mezunlarından mahalli müftülüğün izni ve derneklerin desteği ile ek görevli temin edilmeli, çocuk başına düşecek zaman dilimi arttırılmalı. Diyanet İşleri Başkanlığınca yeterlik belgesi verilen binlerce İlahiyat Fakültesi ve İmam Hatip Lisesi mezunu bu görevlerde değerlendirilmeli’’ dedi. Yaz kurslarına gelen öğrencilerin yaş grubunun 12-15 ağırlığında olduğuna işaret eden Şenocak, ‘’Lise öğrencilerinin bu kurslara fazla ilgi göstermiyor. Sebebi, 15 yaş ve üstü öğrencilerin küçük yaştaki öğrencilerle aynı sınıfı ve ortamı paylaşmak istememeleri. Lise öğrencileri için müstakil yaz kursları açılması gerekmekte’’ diye konuştu. Şenocak, ayrıca sözleşmeli Kur’ân kursu öğretmenlerine ek ders ücreti ve kadro verilmesine ihtiyaç olduğunu belirtti.
KALİTELİ DİN EĞİTİMİ VERMELİYİZ
ŞENOCAK, şunları kaydetti: ’’AB giriş sürecinde isteyen vatandaşlara istediği dinî bilgi ve konuları doğru kaynaklardan alıp, gerekirse yorumlayarak insanlara hayatî yardım şeklinde sunmak hem kanunî, hem de vicdanî görevimizdir. Artık din eğitiminin gerekli olup olmadığını bir yana bırakıp bu eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ile uğraşmalıyız. Gelişmişlik sadece ekonomi ve teknoloji ile ölçülemez. Kültürel gelişmişlik hepsinden önce gelmektedir. Eğitim problemini çözememiş ülkelerin geleceği karanlık olduğu gibi, ödünç aldığı teknoloji ve bilim de kısa sürede eskimeye mahkûmdur ve kargaşaya neden olabilir. Kültürümüzün şekillenmesinde ve korunmasında önemli bir rolü olan Kur’ân kurslarını geliştirmek, modern eğitimin ve din bilimlerinin verileri ışığında muhtevasını şekillendirmek, insanımıza daha kaliteli, hayatî yardım şeklinde dinî bilgiler sunmak için çalışmalıyız.’’ |
21.06.2010 |