Kültür-Sanat |
Çocuklara üç ayları sevdiren gelenek: Şivilik |
KONYA’DA yüz yıllardır yaşatılan geleneklerden biri olan Şivilik, çocukları sevindirirken komşuluk bağlarını da güçlendiriyor. Yaşlısıyla genciyle yüzlerce Konyalı, üç ayların habercisi Regaip Kandili öncesi Şivilik gününü hep birlikte kutladılar. Ev hanımları toplu halde pişi, kandil simidi ve lokma hazırladı. Gündüz komşular ziyaret edilip şivilikler dağıtıldı. Bu gelenek en çok çocukların yüzünü güldürüyor. Apartmanlarda çocuklar için çikolata, şeker, gofret, kuruyemiş hazırlanıyor. Mahalledeki çocuklar ise ellerinde poşetlerle apartman zillerine basarak hazırlanan şivilikleri topluyor. Geleneğin yaşatılması market ve pazarlarda şivilik malzemelerinin satışını da artırıyor. Şivilik üzerine araştırmalarıyla tanınan Tarihçi-Yazar Mehmet Ali Uz, geleneğin yüz yıllardır sadece Konya’da yaşatıldığını söyledi. Recep ayının ilk Perşembe’sini Cumaya bağlayan gece idrak edilen Regaib Kandili öncesi Şivilik günü ilân edildiğini ifade eden Uz, halkın genelinde gündüz Şivilik için gece de fener alayı için hazırlıkların yapıldığını belirtti. Market, çarşı ve pazarın Şivilik için hazırlandığını anlatan Mehmet Ali Uz, “Yaptığımız araştırmalarda Şiviliğin tarihi tam olarak bilinmiyor. Ancak eski Türklere kadar gittiği söyleniyor. Şivilik, sadece Konya’da yaşatılan bir gelenek. Regaib Kandiline sayılı günler kala tüm evlerde hazırlıklar tamamlanır. Kadınlar evlerde kandil simidinden, pişi denilen yufka türü ekmeğe, lokma tatlısına kadar imece usulü hazırlık yapar. Çocuklar için ise bu günün ayrı bir anlamı vardır. Çünkü her aile çikolata, kuruyemiş gibi çeşitli hediyeler hazırlarlar. Akşamında ise fener alayları yapılır. Ateşler yakılır eğlenceler olur” dedi. Öte yandan Konya’da faaliyet gösteren Ender Gençlik Eğitim ve Kültür Derneği de okullarda şivlilik paketi dağıtıyor. Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özkonyalı, Şiviliğin toplumun örf ve adetlerinin en güzel örneklerinden biri olduğunu dile getirdi. Bu örf ve âdeti yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarılması için çabaladıklarını anlatan Özkonyalı, “Birçok örf ve âdetimiz gibi bu da unutulmasın” diye konuştu. |
20.06.2010 |
Emevi Camii’ne ziyaretçi akını |
SURİYE’NİN başşehri Şam’da bulunan Emevi Camii’ni her gün yerli yabancı 10 binlerce kişi ziyaret ediyor. Türkiye-Suriye arasında tanınan vize muafiyetiyle birlikte kısa süre içinde Hatay başta olmak üzere yakın illerden günü birlik ziyaretçiler Emevi Camiinde ibadetlerini yerine getiriyorlar. Mimarî özellikleri, ince süslemeleri ve taşıdığı manevî değerlerden dolayı dünyadaki en seçkin camiler arasında sayılan Emevi Camiinin avlusu her gün kadın ve çocuklarla doluyor. Ziyaretçiler gün boyu camiden ayrılmayıp dua ediyor. Şehrin en büyük, en eski ve görkemli camisi olan Emevi Camii, Kilise olarak kullanılmakta iken Şam’ın Müslümanlar tarafından fethedilmesinden sonra, 705 yılında Emevi Halifesi Velid bin Abdülmelik tarafından bir kısmı camiye çevrilmiş. Daha sonraları yapılan tadilatlarla genişletilerek bugünkü halini alarak ve tamamı cami olarak kullanılmaya başlanılmış. Müslümanlar tarafından kıyamete yakın Hz. İsa’nın yeryüzüne ineceği rivayet edilen Ak Minare de Emevi Camii’nde bulunuyor. Camide ayrıca, Hz. Yahya Peygamberin kabri ile İmam-ı Hüseyin’in Kerbelâ’da Yezid’in adamları tarafından kesilen ve Şam’a getirilen mübarek başlarının defnedildiği ve ziyaret edildiği bölüm yer alıyor. Avluda bulunan 8 sütun üzerine yükselen hazine kubbesi, kamu hazinesini korumak amacıyla Abbasiler döneminde yapılmış. |
20.06.2010 |