Dünya |
İsrail ablukaya makyaj yapıyor |
Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukasını hafifleteceği ve bazı maddelerin geçişine izin vereceği yönündeki açıklamalarıyla ilgili olarak, İsrail’in yaptığının ablukaya “makyaj yapma” gayreti olduğunu söyledi. İsrail'in yaptığı, ablukaya makyaj
FİLİSTİN'İN Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukasını hafifleteceği ve bazı maddelerin geçişine izin vereceği yönündeki açıklamalarıyla ilgili olarak, İsrail’in yaptığının ablukaya “makyaj yapma” gayreti olduğunu söyledi. Nebil Maruf, son dönemde Orta Doğu’da meydana gelen gelişmeler, Türkiye-İsrail ilişkileri, Hamas ile El Fetih arasındaki uzlaşma çabaları gibi çeşitli konularda soruları yanıtladı. İsrail’in ablukayı hafifletme girişiminin kesinlikle yeterli olmadığını kaydeden Maruf, “Mavi Marmara” saldırısının ardından başta ABD ve AB olmak üzere bütün uluslar arası kamuoyunun İsrail’e ablukayı kaldırması yönünde baskı uygulamaya başladığını belirtti. “İsrail’in yaptığı ablukaya makyajdır” diyen Maruf, İsrail’in uluslararası baskılardan böylece kaçmaya çalıştığını ifade ederek, “Biz uluslar arası toplumdan, İsrail’in üzerindeki baskıyı korumasını ve ablukanın tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. ABD ve AB’nin İsrail’in kararını “bir adım ileri” olarak değerlendirdiklerini hatırlatan Nebil Maruf, “Bizim için bu kabul edilemez bir durum. Gazze’ye yönelik abluka tamamen kaldırılmalı” ifadesini kullandı. Maruf, Orta Doğu’da uzun dönemdir konuşulan “iki devletli çözümün” hayata geçirilmesine ilişkin bir soru üzerine, 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasının ardından bugüne kadar aşamalı olarak tarihi Filistin topraklarının yüzde 78’inin İsrail tarafından işgal altında tutulduğuna, Batı Şeria ve Gazze’de dahil olmak üzere toprakların yüzde 22’sinin Filistinlilerin kontrolünde bulunduğuna işaret etti. İsrail ile uzun süredir barış müzakereleri yürütüldüğünü anlatan Maruf, “Şu ana kadar bu barış müzakerelerinden hiçbir şey alamadık. Çünkü İsrail tarafında barışa ulaşma yönünde niyet yok” dedi. İki devletli çözümünün 1967 yılında İsrail tarafından işgal edilen toprakların da dahil olduğu bir Filistin devleti ile İsrail arasında yapılacak anlaşmayla mümkün olacağının altını çizen Maruf, “Filistin devleti, bütün Batı Şeria dahil Doğu Kudüs ve Gazze’yi kapsayacak şekilde olmalı” dedi.
HAMAS-EL FETİH UZLAŞMASI Filistin’in Ankara Büyükelçisi Maruf, bir soru üzerine, Hamas ile El Fetih arasında birlik sağlamakta zorluklarla karşılaştıklarını belirtti. Maruf, “El Fetih ile Hamas arasında farklılıklar var ve bu farklılıkları kullanan Hamas, zorla Gazze’de kontrolü sağladı. Şu anda bölünmüşlük, ‘de facto’ bir durum var Filistin’de. Ama yasal olan, tanınan Filistin yönetimi” diye konuştu. “Bu ayrılık bize acı veriyor, bütün Filistinlilere acı veriyor, çünkü geleceğimizi etkileyecek” diyen Maruf, bu bölünmüşlüğün üstesinden geleceklerini belirtti.
ABD ÖZEL TEMSİLCİSİ MİTCHELL’İN TEMASLARI Maruf, ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi George Mitchell’in bölgedeki temaslarından şu ana kadar hiçbir şey çıkmadığını kaydederek, Barack Obama’nın ABD başkanlığına seçilmesinin ardından ABD’nin bölgeye yönelik yeni bir bakış açısı geliştirdiğini söyledi ve “Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Bunu denemeliyiz” dedi. ABD’nin az da olsa İsrail üzerinde baskı oluşturmaya başladığını ve İsrail’in bölgede ve uluslar arası kamuoyunda eskisinden çok daha fazla yalnızlaştığını ifade eden Maruf, şu anda İsrail ile sınırlar ve güvenlik konularını görüştüklerini, 4 ay sürecek dolaylı barış görüşmelerinde ya nihaî anlaşmaya varacaklarını ya da hiçbir sonuca ulaşamayacaklarını söyledi.
İSRAİL’İN YARDIM GEMİLERİNE SALDIRISI
Nebil Maruf, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırısını çok güçlü bir şekilde kınadıklarını belirterek, “bunun İsrail ordusu tarafından yapılmış barbarca bir saldırı olduğunu ve devlet terörü işlendiğini” vurguladı. Saldırının uluslar arası sularda yapıldığına dikkati çeken Maruf, İsrail ordusunun uluslar arası hukuku da tanımadığını kaydetti. “Bu saldırı İsrail ordusu tarafından hazırlanmış vahşi, barbarca, Nazist bir saldırıdır. Saldırı, İsrail devleti tarafından sivillere karşı organize edilmiş bir devlet terörüdür” diyen Maruf, saldırıda vefat edenlerin yakınlarına başsağlığı dileklerini yineledi. |
20.06.2010 |
Libya borcunu ödeyecek |
DEVLET Bakanı Zafer Çağlayan, Libya’da iş yapan Türk müteahhitlerin hak edişlerden kaynaklanan ve bir süredir bekleyen 250 milyon dolara yakın alacağının ödenmesi konusunda anlaşıldığını bildirdi. Devlet Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan bir heyetle, 17 Haziran Perşembe günü Libya’ya bir günlük ziyaret gerçekleştirdi. Türk müteahhitlerinin Libya’daki hak edişlerinden kaynaklanan alacak sorununu çözmek ve potansiyel iş imkanları konularında temaslarda bulunmak üzere Libya Sanayi, Yatırım ve Ticaret Bakanı Muhammed Ali El Huveyc’in davetlisi olarak Trablus’a giden Çağlayan, burada bir günlük çalışma ziyaretinde bulundu. Söz konusu ziyaret çerçevesinde öncelikle Bakan Çağlayan başkanlığında Libya’da Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik konularındaki son gelişmeler hakkında bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya Libya;da faaliyette bulunan 150’nin üzerinde müteahhitlik firmasının temsilcisi katıldı. Bu toplantıda gündeme getirilen konular, Bakan Çağlayan ve Libya Sanayi, Yatırım ve Ticaret Bakanı El Huveyc eşbaşkanlığında gerçekleştirilen ve iki ülke ilgili bürokratlarıyla Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren’in de katıldığı toplantıda değerlendirildi. Açıklamaya göre, toplantı sonunda iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğine yönelik önemli kararlar alındı.
50 MİLYAR DOLARLIK YENİ PROJELER İÇİN ÇAĞRI Toplantının en önemli gündem maddelerinden birinin de önümüzdeki dönemde yürürlüğe sokulacak Libya’daki yeni projeler olduğuna dikkati çeken Çağlayan, Libya’da planlanan yaklaşık 50 milyar dolarlık yatırım projesi değerlendirildiğini ve Bakan El Huveyc’in projelerin Türk firmaları tarafından üstlenilmesi için çağrıda bulunduğunu bildirdi. |
20.06.2010 |
Özbekler de Kırgızlar da suçlu değil |
ÖZBEKİSTAN Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, Buhara vilayeti ziyareti sırasında Kırgızistan’ın güneyindeki şiddet olaylarını değerlendirdi. Özbek lider, iki kardeş ülke halkı arasında fitne tohumlarını eken bazı dış güçlerin Özbekistan’ı bu olayların içine çekmeye çalıştığını kaydetti. Kerimov, “Bu olaylarda Özbekler de Kırgızlar da suçlu değil. Bu olaylar dışarıdan organize edilen ve yönetilen kışkırtıcı hareketlerdir.” dedi. Cumhurbaşkanı Kerimov, öncelikle böyle zor durumlarda sağduyulu davranmanın, soğukkanlı olmanın her zamankinden daha önemli olduğuna işaret etti. İslam Kerimov’a göre, yaşanan olayları Özbek–Kırgız etnik çatışması şeklinde lanse etmek yanlış olur. Özbek lider “Biz büyük halkız, asırlar boyu yan yana yaşayıp geldiğimiz Kırgız halkıyla dil birliği sağlamaya ve sorunlarımızı aramızda halletmeye gücümüz yeterli” ifadelerini kullandı. “Bu şiddet olayları ile ilgili konuşmak bile zor. Masum insanları, çocukları, hamile kadınları kurşunlara hedef seçmek vahşilikten başka bir şey değil.” diyen Kerimov bu kanlı olaylarının detaylı incelenip kanunî cezanın verileceği inancında olduğunu söyledi. Kerimov, “Ülkede sağlanılan huzur ve güvenin sağlanılması adına her kesi yedi ölçüp bir kesmeye dâvet ediyorum. Cehalet hiçbir zaman iyiliği alıp getirmez. Huzur, istikrar ve güvenin olmadığı yer abad olamaz. O yüzden ki halkımız her zaman bize huzur ve barış gerek diyor” dedi. |
20.06.2010 |
BM’den acı itiraf |
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Afganistan’da güvenlik durumunda iyileşme olmadığını bildirdi. Kabil’deki BM temsilciliği tarafından bugün duyurulan, Genel Sekreter Ban’ın üç ayda bir BM Güvenlik Konseyine sunduğu raporda, Afganistan’da yol kenarına yerleştirilen bombalarla düzenlenen saldırılarda bu yılın ilk dört ayında, 2009’un aynı dönemine göre yüzde 94 artış olduğuna işaret edildi. Raporda, Afganistan’da yol kenarına yerleştirilen bombalarla düzenlenen saldırıların yanı sıra ortalama haftada üç kez de intihar saldırıları düzenlendiği, bu saldırıların yarısında ülkenin güneyindeki Peştun bölgelerinin hedef alındığı belirtildi. BM Genel Sekreterinin raporunda, Afganistan’da yetkilileri hedef alan suikastlarda da yılın ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 oranında artış olduğu kaydedildi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, dün yaptığı bir açıklamada, Afganistan’daki uluslar arası koalisyonun “ilerlemeler kaydettiğini” söylemişti. |
20.06.2010 |
İsrail, yardım gemisini durdurmak için BM’ye başvurdu |
İSRAİL, Gazze’ye yardım için Lübnan’dan yola çıkan geminin durdurulması için Birleşmiş Milletler’e başvurdu. Gemi yolculuğunu “provokasyon” olarak nitelendiren İsrail, BM Büyükelçisi Gabriela Şalev aracılığıyla BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’a ilettiği mektupta, bu gemi seferi nedeniyle tüm Ortadoğu’da güvenliğin zarara uğrayabileceğini ifade etti. Lübnan, İsrail’in düşman olarak addettiği ülkeler arasında yer alıyor. Mektubunda Lübnan’ı da “sorumlu davranmaya” davet eden Şalev, uluslararası toplumu, “bölgede gerilimi artıracak provokatif gemi seferi” olarak nitelediği bu seferi engellemeye çağırdı. Şalev, “Lübnan gemisinin deniz ablukasını kırarak Gazze’ye erişmelerini önlemek için, İsrail’in uluslararası yasalar doğrultusunda her türlü yolu kullanma hakkını saklı tuttuğunu” dile getirdi. |
20.06.2010 |