Güncel

7 aylık asker şehit

Hakkari’nin Şemdinli ilçesi dağlık arazi kesiminde terör örgütü PKK üyelerinin askeri birliğe düzenlediği saldırıda, bir asker şehit oldu, 4 asker yaralandı. Şehit olan jandarma er Mehmet Ali Birlik’in Hatay’daki acemi birliğinden sonra Hakkari’ye gittiği, 7 aylık asker olduğu bildirildi. Anne Hatice Birlik, ‘’Benim çocuğum 21 yaşında gitti. Neden böyle oluyor?’’ dedi. Bu arada, Siirt ili Baykan ilçesi Ziyaret beldesi ile Batman Kozluk ilçesi arasında askerî konvoya mayın tuzağı kuruldu ve iki kişi yaralandı..

7 aylık asker şehit

Hakkarı’nın Şemdinli ilçesi dağlık kesiminde teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 7 aylık asker olduğu bildirilen piyade er Mehmet Ali Birlik şehit oldu, 4 asker de yaralandı.

Hakkari Valiliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, önceki gece saat 22.30 sıralarında sınır emniyeti için görevlendirilen askeri birliğe, ilçeye bağlı Konur köyü dağlık arazi kesiminde terör örgütü PKK üyelerince saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda, Aydın’ın Söke ilçesi Karacahayıt köyü nüfusuna kayıtlı piyade er Mehmet Ali Birlik şehit oldu, 4 asker de yaralandı. Yaralı askerler, helikopterle Hakkari Asker Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Saldırının ardından gecenin karanlığından yararlanarak kaçan terör örgütü üyeleri ile güvenlik güçleri arasında zaman zaman sıcak temas sağlandığı, bölgede kara ve hava destekli geniş çaplı operasyon başlatıldığı öğrenildi.

Şehit askerin babası Cevdet Birlik, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun Hatay’daki acemi birliğinden sonra Şemdinli’nin Aktütün köyüne gittiğini, 7 aylık asker olduğunu belirtti.

Oğlunun şehit olduğunu sabaha karşı eve gelen komutanlardan öğrendiğini ifade eden Birlik, ‘’Daha önce şehit haberlerini dinlediğimde eşime ‘Bizim oğlumuz da şehit olabilir’ demiştim. Önceki gün rüyamda bir komutanın eve gelerek oğlumun şehit olduğunu söylediğini gördüm. Bugün (dün) de komutan oğlumun şehit haberini verdi. Allah kimseye şehit acısı göstermesin. Çok zor bir şeymiş’’ dedi.

Oğluyla en son şubat ayında izne geldiğinde görüştüğünü, önceki gün akşam telefonda konuştuğunu söyleyen Birlik, oğlunun kendisine operasyona gideceğini, annesinin kendisi için duâ etmesini istediğini söylediğini belirtti.

Anne Hatice Birlik de ‘’Benim çocuğum 21 yaşında gitti. Onun için mi yetiştirdim? Ondan mı saldım askere. Ondan mı saldım doğuya. Oranın askerleri buraya, buranın askerleri oraya gidiyor. Neden öyle oluyor? Yandık biz’’ diye konuştu.

Öte yandan, şehit Mehmet Ali Birlik’in askere gitmeden önce evlerinin karşısındaki duvara ‘’89/4 Son imparatorlar Mehmet Ali, Muhammet, Oğuz, Mehmet, Ahmet’’ yazdığı öğrenildi.

15.06.2010

Baykan’da mayın patladı: 2 yaralı

Sıırt’ın Baykan ilçesinde askeri malzeme taşıyan konvoyun geçişi sırasında meydana gelen mayın patlamasında 1’i asker 2 kişi hafif yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, konvoyun Baykan-Kozluk kara yolunun Gümüşkaş mevkisinden geçişi sırasında yola daha önce teröristlerce döşenen mayın patladı. Patlamada 1’i asker 2 kişi hafif yaralandı, bir araçta maddi hasar meydana geldi. Baykan Devlet Hastanesindeki ilk müdahalenin ardından Siirt Asker Hastanesine sevk edilen yaralıların durumunun iyi olduğu belirtildi. Teröristlerin yakalanması için bölgede operasyon başlatıldı.

15.06.2010

Teröristler bir evi yağmaladı

Gümüşhane’de teröristlerin bir evi yağmaladığı bildirildi.

Alınan bilgiye göre, merkez ilçeye bağlı Karamustafa köyü Hatipler Mahallesi’nde, H.Ö’ye ait eve kilitli olmayan kapısını açarak giren ve PKK terör örgütü üyesi oldukları bildirilen kişiler, evden hayat malzemeleri alarak kaçtılar. Ev sahibinin ihbarı üzerine harekete geçen güvenlik güçlerinin bölgede arama çalışması başlattığı öğrenildi.

15.06.2010

MASAK’tan 15 milyar yalanlaması

MASAK Başkanı Mürsel Ali Kaplan, Suudi Arabistan’dan uçakla 15 milyar dolar, İran’dan da 7 milyar dolar geldiğini yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

MASAK Başkanı Kaplan, Suudi Arabistan’dan uçakla 15 milyar dolar, İran’dan da 7 milyar dolar geldiğini yönündeki iddialarını cevapladı. Son dönemde bu konulardaki asparagas haberlerin çoğaldığına işaret eden Kaplan, şunları söyledi: ‘’(Yok Suudi Arabistan’dan 15 milyar dolar gelmiş, yok yurt dışından şu kadar para gelmiş... İran’dan 7 milyar dolar geldi, Suriye’den şu geldi) deniyor. Yabancı sermayenin Türkiye’ye gelişiyle ilgili bu tür haberlerin bütünü sansasyonel. Bunların gerçekten tamamı asparagas. Nakit olarak 5 milyar, 10 milyar, 20 milyar dolardan bahsediliyor. Bunların ihbarı da oluyor. Değerlendirmesi de oluyor. Ama bunların aslı astarı yok. En ufak bir şüpheye de mahal yok. Bunlar, Türkiye’nin parasal konulardaki güvenirliliğini sarsmak, imajını bozmak için yapılıyor. Bu tür sansasyonel haberlerde Türkiye’nin imajını sarsmaya yönelik bir durum var. Türkiye’de her kuruşun hesabı yapılıyor. Merkez Bankası olsun, diğer bankalar olsun, bunları takip ediyor. En ufak bir risk olduğunda olaya müdahale ediliyor. Bu tür haberlere itibar etmemek, fazla ciddiye almamak gerekiyor.’’

15.06.2010

‘’Suça itilen çocuklar’ yarın komisyonda

‘’Suça itilen çocuklara’’ ilişkin yasa teklifi, yarın TBMM Adalet Komisyonunda ele alınacak. AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ve Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen’in imzasını taşıyan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerine, aynı gün tamamlanamaması durumunda Perşembe ve Cuma günleri de devam edilecek.

Teklif, Adalet Alt Komisyonunda görüşülerek, rapora dönüştürülen ve aynı konuda düzenleme içeren Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile birleştirilerek ele alınacak. Alt Komisyon, söz konusu tasarıyı ilgili kanun teklifleri ile birleştirerek görüşmüştü.

15.06.2010

Redd-i hâkim talebine ret

Diyarbakir 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Erzincan’daki silâhlı terör örgütü dâvâsı ile ilgili reddi hakim talebini kabul etmeyerek dosyayı Erzurum’a gönderdi.

Dâvânın müştekisi Ahmet Demir’in, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ile Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in ‘’Terör örgütü üyesi olmak’’ suçlamasıyla yargılandığı dava ile ilgili yaptığı ‘’Reddi Hakim’’ talebi, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesince incelendi. İncelemeyi tamamlayan mahkeme, talebi reddederek dosyayı Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.

15.06.2010

DSHP kapatılıyor

Demokratık Sol Halk Partisi (DSHP) Genel Başkanı Rahşan Ecevit, Kurucular Kurulu’nun partiyi kapatma kararı aldığını açıkladı.

Ecevit, CHP Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı aracılığıyla Meclis’te yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: ‘’Bireysel ve kurumsal çıkar hesaplarının bir kenara bırakılması ve güçlerin birleştirilmesi gerekmektedir. Mutlu, güvenli ve huzurlu bir Türkiye özleyen halkımızın umudunu gerçeğe çevirmenin yolu bölünmelerden değil birleşmelerden geçmektedir. Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine bağlı kesimlerin CHP’ye destek olmaları çağrıma, DSHP de katılmış ve 12 Haziran 2010 günü toplanan DSHP Kurucular Kurulu partiyi kapatma kararı almıştır. Solda birlik adına çok önemli olan bu gelişmenin, daha da yaygınlaşması ve solun yanı sıra merkezi de kapsayacak biçimde genişlemesi en büyük dileğimdir.’’

15.06.2010

“Sınırsız bayramlaşma” için hazırlıklar başladı

Türk ve Suriyeli yetkililer sınır ötesi bayramlaşma hazırlıklarına başladı.

Yayladağı Kaymakamı Tolga Polat, Garnizon Komutanı Piyade Kıdemli Yarbay Tuğrul Özdemir, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Erol Şimşek, Emniyet Müdürü Metin Güneş ile Suriye Arap Cumhuriyeti Lazkiye Mıntıka Müdürü Albay El Faysal Davud ve beraberindeki heyetle Yayladığı Sınır Kapısı’nda bir araya geldi. Ramazan Bayramı’nda idari mektupla ‘’akrabalarını ziyaret edecek olan vatandaşların sıkıntı yaşamaması için gerekli tedbirleri almaya çalıştıklarını’’ ifade eden Polat, görüşmelerde bayramlaşma için kaç kişinin Suriye’ye gideceği konularını ele aldıklarını, önümüzdeki günlerde bu konuda bir açıklama yapacaklarını kaydetti.

15.06.2010

Korsana 16 tutuklama

İzmır merkezli korsan yayın operasyonu kapsamında 14 ilde gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 52 zanlıdan 16’sı tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro Amirliği’nde işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen 52 zanlıdan 21’i Cumhuriyet savcılığındaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Mahkemeye sevk edilen 31 kişiden 16’sı tutuklandı. İzmir’in de arasında bulunduğu 14 ilde film, müzik, oyun CD ve DVD’leri ile kitapların korsanlarını üretip piyasaya sürdükleri ileri sürülen şebekeye yönelik operasyonda 52 kişi gözaltına alınmış, operasyonlarda yaklaşık korsan 2 milyon 500 bin kitap ile 5 milyon CD ve DVD ele geçirilmişti.

15.06.2010

Havalimanında yangın

İSTANBUL Atatürk Havalimanı apronunda uçaklara yolcu taşıyan Turkish Ground Service’ın (TGS) bir otobüsü, klima sistemlerinden kaynaklanan arızadan dolayı alev aldı.

Alınan bilgiye göre, Atatürk Havalimanı apronu 204 numaralı körüğün karşısında bulunan TGS’nin yer hizmetleri otobüsünün klima sisteminde arıza meydana geldi. Sıcak havanın etkisiyle alev alan otobüsteki yangın, itfaiye araçları tarafından kısa sürede söndürüldü. Küçük çaplı maddî hasar meydana gelen araç, bakım için teknik bölüme götürüldü.

15.06.2010

Minibüs ile TIR çarpıştı: 1 ölü 18 yaralı

Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde tekstil işçilerini taşıyan servis minibüsü ile TIR’ın çarpışması sonucu bir kişi öldü, 18 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, İbrahim K’nİn (39) kullandığı 76 AU 692 plakalı TIR ile bir köyden Yıldızeli’ne tekstil işçilerini taşıdığı öğrenilen İhsan Karabulut yönetimindeki 60 DN 971 plakalı minibüs, ilçe girişindeki, Sivas-Ankara kara yolu üzerinde bulunan Tokat kavşağında çarpıştı. Kazada minibüste bulunan 19 kişi yaralandı. Yaralılardan Gülnaz Akdoğan (29), Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

15.06.2010

İsrail’e bir suç duyurusu da Adana’dan

Gazze’ye giden yardım gemisine düzenlenen baskında hayatını kaybeden tekvandocu Çetin Topçuoğlu’nun yakınları ile İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Adana Temsilcisi Ali Aygün, İsrail Cumhurbaşkanı ve Başbakanı da dahil 6 yetkili ile askerler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Aygün, Çetin Topçuoğlu’nun oğlu Aytek ve kardeşi Cumali Topçuoğlu ile Adana Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, İsrail’in insani yardım amacıyla yola çıkan gemilere, insanlık dışı yöntemlerle ve daha önce planlanmış bir şekilde saldırdığını kaydetti. Aygün, İsrail’in saldırılarının artık son bulması ve bütün dünya milletleri ve yetkilileri tarafından mahkum edilmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: ‘’İsrail, 31 Mayısta Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda düzenlediği saldırıda çok sayıda suç işlemiştir. Bunlar arasında, kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, hürriyetten alıkoyma, işkence, mala zarar verme, deniz, demiryolu veya hava yolu ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması, haberleşmenin engellenmesi gibi birçok suç bulunmaktadır. İsrailli yetkililerin bir an önce gerekli cezayı görmeleri gerekmektedir. Tüm dünyanın vicdanında mahkum olan İsrailli yöneticilerin, ulusal ve uluslararası alanda yargılanmaları mutlaka sağlanmalı. Aksi halde İsrailli yöneticiler insanlık suçu işlemeye devam edebilecekler.’’

Aytek Topçuoğlu ise ‘’İsrail’in babasına karşı yaptığı insanlık dışı zulme ve katliama karşı hesap sormaya geldiğini’’ söyledi. Daha sonra, Aygün ve milli tekvandocu Çetin Topçuoğlu’nun yakınları, İsrail Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve Deniz Kuvvetleri Komutanı ile gemiye saldıran ve emri veren diğer yetkililer hakkında, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına gönderilmek üzere Adana Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

15.06.2010

Davutoğlu: Komisyonda ısrarlıyız

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail’in saldırısını araştırmak üzere uluslararası bir komisyon kurulması konusunda ısrarlı olduklarını, İsrail’in kuracağı bir komisyona uluslararası katılımın olması bu komisyonu uluslararası nitelikte kılmayacağını kaydetti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Senegal Dışişleri Bakanı Madicke Niang ile konutunda yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında,İsrail’in yardım gemisine saldırısı sebebiyle kurulması istenen uluslararası bağımsız araştırma komisyonu hakkındaki soruya karşılık, Türkiye’nin konuya ilişkin tavrının ilkesel olarak net olduğunu söyleyerek şunları kaydetti: “Suç uluslararası sularda işlenmiştir ve suçun işlendiği yer İsrail karasuları ya da İsrail sınırı değildir. Uluslararası sularda yapılan bir saldırıyı araştıracak komisyonun da uluslararası nitelikte olması lazım. İsrail’in kuracağı bir komisyona uluslararası katılımın olması bu komisyonu uluslararası nitelikte kılmaz. Biz BM Genel Sekreterinin formülü çerçevesinde BM’nin doğrudan denetimi altında ve tarafsız bir başkanlıkta, Türkiye ve İsrail’in da katılımıyla BM çerçevesinde uluslararası bir komisyon talep ediyoruz. Bu konuda da ısrarlı olacağız. Kim ne derse desin vatandaşlarını kaybeden ülke Türkiye’dir.”

“İsrail’in böyle bir uluslararası hukuk ihlali ile sivil bir konvoya uluslararası sularda saldırı yapan bir ülke olarak tarafsız bir araştırma yapacağına dair hiçbir inancımız yoktur” diyen Davutoğlu, bu çerçevede komisyonun mutlak olarak nitelikte olmasına ve BM denetimi altında kurulmasına önem verdiklerini kaydetti. Davutoğlu, daha sonra şunları söyledi: “İsrail tarafından tek taraflı yapılacak hiçbir araştırma bizim bir değer ifade etmemektedir. Bu komisyon mutlaka uluslararası bir komisyon olmalıdır. Bir davalının aynı zamanda savcı ve hakim olması hiçbir hukuk ilkesiyle bağdaşmaz.” Davutoğlu, aynı konuya ilişkin bir başka soru üzerine de, uluslararası komisyon konusundaki ısrarlarını sürdüreceklerini söyleyerek, şöyle konuştu: “Eğer uluslararası komisyon kurulmazsa ve Türkiye’nin çok haklı talepleri göz ardı edilmeye devam edilirse tabii ki Türkiye’nin tek taraflı olarak İsrail ile ilişkilerini gözden geçirme hakkı vardır ve diğer bazı müeyyideleri uygulama hakkı da vardır. Uluslararası toplumun objektif şekilde harekete geçmesini bekliyoruz, sabırla bekliyoruz.”

DIŞİŞLERİ’NDE KRİZ MASASI

DIŞİŞLERİ Bakanı Davutoğlu, Kırgızistan’daki gerginliğin hatırlatılması ve Türk vatandaşlarının durumunun sorulması üzerine, dost ve kardeş Kırgızistan’da arzu edilmeyen gelişmeler olduğuna işaret ederek, bu sebeple cumartesi günü değişik kurumların katılımıyla bir toplantı yaptıklarını ve bir eylem planı ortaya çıkardıklarını kaydetti. Türkiye’nin Bişkek Büyükelçiliği ve Dışişleri Bakanlığındaki kriz masasını tekrar kurduklarını söyleyen Davutoğlu, Celalabad ve Oş’taki Türk vatandaşlarının güvenliği konusunda bazı tedbirler alınmakta olduğunu bildirdi. Türk Büyükelçiliğinin tahliyesinin gündemde olup olmadığının sorulmasına karşılık Davutoğlu, “Büyükelçiliğin tahliyesi gibi bir şey söz konusu değil. Çok zor şartlarda dahi Türkiye dost ve kardeş ükelerdeki elçiliklerini tahliyeyi hiçbir zaman düşünmemiştir. Büyükelçiliğimiz orada 24 saat çalışmaya devam edecek, Türk bayrağı Kırgızistan’da her zaman büyükelçilik nezdinde dalgalanacak, bu konuda herhangi bir adım atma düşüncemiz yoktur” dedi.

15.06.2010

AKP milletvekilleri ABD’ye gitti

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Türkiye’nin ‘’eksen kayması’’ diye bir gündeminin bulunmadığını belirterek, ABD ziyaretlerinin amacının Türk dış politikasıyla ilgili vizyonu ortaya koymak olduğunu söyledi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, Başbakan Başdanışmanı İbrahim Kalın ve bazı milletvekilleri, Türkiye’nin dış politikası konusundaki görüşlerini anlatmak üzere ABD’ye gitti. Ömer Çelik ve milletvekilleri hareketlerinden önce Atatürk Havalimanında basın toplantısı düzenledi. Çelik, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinden aldıkları davetler bulunduğunu dile getirerek, ‘’Türk dış politikasında son zamanlarda yaşanan gelişmelerin birinci elden paylaşılması, görüşlerimizin anlatılması ve karşılıklı istişarelerde bulunmak üzere ABD’ye gidiyoruz’’ dedi. Ziyaret sırasında kendilerinin de görüşmek istediği çevrelerin bulunduğunu ifade eden Çelik, ‘’Başbakanımızın talimatıyla bu bilgilendirme toplantılarına Avrupa’da da devam edeceğiz’’ diye konuştu. Ömer Çelik bir soru üzerine ‘’Bizim ‘eksen kayması’ diye bir gündemimiz yok. ABD ziyaretimizin amacı, Türk dış politikasıyla ilgili vizyonumuzu ortaya koymaktır’’ cevabını verdi.

15.06.2010

Doğal afette mevzuat eksikliği var

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, doğal afetler konusundaki mevzuatın dağınık olduğunu belirterek, ‘’Yeni bir yasal düzenleme gerekiyor’’ dedi.

Deprem Danışma Kurulu, ‘’Türkiye’nin depremselliğine ilişkin önceliklerin değerlendirilmesi ve ulusal deprem stratejisinin hazırlanması’’ konularını ele almak üzere, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında toplandı. Cemil Çiçek, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren afet ve acil durumlarla ilgili yeni bir yapılanmaya gidildiğini, bu konularda yetkili kuruluşların Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı çatısı altında toplandığını belirtti. Doğal afetlerin toplum hayatını derinden etkileyen konular olduğuna işaret eden Çiçek, afetlerin sebep olduğu olumsuz sonuçların asgariye indirilmesi açısından yeni yapılanmanın oldukça önemli olduğunu söyledi. Çiçek, Deprem Danışma Kurulu’nun yetkin uzmanlar ve akademisyenleri bünyesinde barındırdığını, afetle ilgili tedbirler ve hizmetler konularında kurulun alacağı kararların hükümete yol göstereceğini belirtti. Deprem ve diğer doğal afetler konularında yasal düzenlemeyle ilgili kuruluşların bir araya getirilmesine karşın zaman zaman bu kuruluşlar arasında yetki karmaşası yaşandığına değinen Çiçek, ‘’Bu konuda (doğal afet) dağınık bir mevzuat var. Yeni bir yasal düzenleme gerekiyor’’ dedi. Deprem konusunun hükümetin gündeminde yer alan bir konu olduğuna dikkati çeken Çiçek, gerekli çalışmaların yapıldığından kamuoyunun emin olmasını istedi.

15.06.2010

Sungur Ağabey’in sağlık durumu iyiye gidiyor

“Konuşma bozukluğu, sağ kol ve bacakta kuvvetsizlik” şikâyetiyle kaldırıldığı hastanede tedaviye alınan Bediüzzaman Said Nursî’nin talebelerinden Mustafa Sungur Ağabey’in sağlık durumunun iyiye gittiği açıklandı.

Özel Sema Hastanesi’nden Uzman Dr. Davut Dama, Mustafa Sungur Ağabey’in önceki gün saat 20.00 sıralarında hastanelerine geldiğini söyledi. Dama, “Konuşma bozukluğu, sağ kol ve bacakta kuvvetsizlik şikâyetiyle acil servisimize başvurdu. Muayene edildi, beyin MR’ı çekildi. Beyne giden damarlarına bakıldı. Hastanın sağ kol ve bacaktaki kuvvetsizlik hissinin beyindeki damar tıkanıklığına bağlı kısmî felç olarak olarak değerlendirildi ve servise yatırıldı” dedi. Dr. Dama, Sungur Ağabey’in şuurunun şu an açık olduğunu belirterek, “Konuşuyor ve konuşulanları anlıyor. Belli bir tedavi sürecinden sonra -3 ya da 5 gün- hastanın fizik tedavi programına alınmasını bekliyoruz. 80 yaşındaki Mustafa Sungur Bey uzun süre şeker hastalığı nedeniyle takip edilen bir hastadır” diye konuştu.

15.06.2010

CHP’de Tekin’in yerine Şimşek atandı

CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay, İstanbul İl Başkanlığı için CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Berhan Şimşek’in görevlendirilmesine karar verildiğini bildirdi.

Okay, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yapılan MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda İstanbul ve Samsun il örgütleriyle ilgili değerlendirme yapıldığını kaydetti. İstanbul İl Başkanı görevini yürüten Gürsel Tekin ile il yönetim kurulu üyesi iki kişinin CHP kurultayında Parti Meclisi (PM) üyesi seçildiğini, böylece il yönetim kurulu sayısının 18’e düştüğünü hatırlatan Okay, geçen hafta cuma günü il yönetim kurulu üyesi 8 kişinin daha CHP Genel Merkezi’ne gelerek il yönetim kurulu üyeliğinden istifa dilekçelerini sunduklarını kaydetti. Okay, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Böylece İstanbul il yönetim kurulu üyesi sayısı 10’a inmiştir. Başkan dahil 21 olan il yönetimi, üye tam sayısının salt çoğunluğunun altına düşmüş olmakla, kurul artık toplantı ve karar yeter sayısı bulunmadığı için CHP tüzüğünün 42. maddesi uyarınca boşalmıştır. Keza aynı şekilde Samsun il yönetimi de istifa ederek görevi boşaltmıştır.

MYK toplantısında yapılan değerlendirmede, bu süreçte İstanbul İl Başkanlığı için MYK üyemiz Sayın Berhan Şimşek’in görevlendirilmesine karar verilmiştir. Şimşek’in iki görevi birlikte sürdürmesi tüzüğe aykırı olduğu için de MYK üyeliğinde bir boşalma gerçekleşmiştir. Bu süreçte CHP Parti Meclisi yakın bir gelecekte toplanarak bu boşluğu doldurmak üzere PM üyemiz Sayın Gürsel Tekin’in MYK üyesi olması için Sayın Genel Başkanımız PM’ye önermede bulunacaktır.’’

15.06.2010

Cami dersleri yaygınlaşıyor

Dİyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, camilerin içini ilmi ve dinî sohbet ortamına dönüştürmek amacıyla ‘’cami dersleri’’ adı altında eğitim programı yaygınlaştıracaklarını belirterek, ‘’Sadece ezan vakti camiye gelip, namazı kılınca dağılan değil, kaynaşan, bütünleşen, namaz aralarında ilmî sohbetlerle bilgisini sürekli artıran bir cemaati arzuluyoruz’’ dedi.

Bardakoğlu yaptığı açıklamada, Başkanlık olarak son yıllarda sosyal açılımlı din hizmetlerine büyük önem verdiklerini, cami dışına çıkarak, yaşlılardan, engellilere, gençlerden, kadınlara hatta hükümlülere kadar toplumun her kesimine ulaşmaya çalıştıklarını hatırlattı. Bunun yanında toplumun kaynaşma ve buluşma mekânı olan camileri daha verimli kullanmayı hedeflediklerini vurgulayan Bardakoğlu, ‘’Camilerimiz manevî, ahlâkî ve ruhî bakımdan yüce değerlerle buluşma, onları kavrama ve iç dünyamıza indirme mekânlarıdır. Aynı zamanda kaynaşma, okuma ve öğrenme mekanlarıdır. Camileri sadece cemaatin vakit namazlarını kılıp dağılması için değil, çok daha geniş bir yelpaze için kullanmak zorundayız’’ değerlendirmesinde bulundu. Camilerin içini bir ilmî sohbet, dinî sohbet ortamına dönüştürmek amacıyla ‘’Cami Dersleri’’ olarak adlandırdıkları eğitim programını geliştirerek, yaygınlaştırmaya başladıklarını dile getiren Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Cami dersleri camiye gelen cemaatin namaz sonrası birkaç dua okuduktan sonra dağılmasını önleyen; birkaç ayetin açıklamasını, Peygamberimizin bir hadisini, öğüdünü, siyerden bir hadiseyi, Kur’ân’dan bir kıssayı, peygamberler tarihinden bir olayı, ilmihal ve temel ahlâk bilgilerini, insanımıza günümüzde ne lazımsa onu, bir program dahilinde parça parça veren bir büyük eğitimin adımlarıdır. Cami cemaatinin halk irfanına sahip olmasını önemsiyoruz. Artık insanımızın kendi bilgisiyle ayakta duracak hale gelmesi gerekiyor. Sadece cuma günü okunan hutbelerle, yapılan vaazlarla bu eğitim mümkün değil. Bu itibarla din görevlilerimizden bir eğitici ve manevî rehber olarak cami cemaatiyle yakından ilgilenmelerini istemekteyiz. Toplumun milli, ahlâkî, dinî yönden, irfan yönünden ayakta kalabilmesi için bilgi ve özgüven kazanması gerekiyor. Bunun için de cami dersleri büyük önem taşımaktadır.”

Bardakoğlu, Cami Dersleri kapsamında kullanılmak üzere ‘’Kur’ân’dan Öğütler’’ ,’’Hz. Peygamber’in Hayatından Öğütler’’, ‘’Peygamberler Tarihinden Öğütler’’, ‘’Cami Hadis Dersleri’’, ‘’Cami Tefsir Dersleri’’, ‘’İlmihal’’ ve ‘’Temel Dinî Bilgiler’’ gibi kitapların yer aldığı setleri hazırlamakta olduklarını kaydetti.

YETİŞKİNLERE “CAMİ KUR’ÂN EĞİTİMİ”

VERİLECEK

Camİ derslerinin yanı sıra, Kur’ân kurslarına düzenli gelme imkaânı olmayanlar için de ‘’Cami Kur’ân Eğitimi’’ düzenlendiğini ve bunun mevzuatının çıktığını belirten Bardakoğlu, ‘’Kur’ân’ı Kerim’i genç yaşta öğrenememiş, ama mutlaka öğrenme isteğinde olan insanımızın yanında olmak Kur’ân-ı ve temel dinî bilgileri öğretmek bizim ödevlerimiz arasındadır’’ diye konuştu. Camilerin bir okuma salonuna dönüşmesini, cami içlerinde okuma köşelerinin olmasını ve cemaate okuma alışkanlığı kazandırılmasını önemsediklerine dikkati çeken Bardakoğlu, gençler, aydınlar ve yetişkinlere yönelik hazırladıkları dinî kitapların halkla buluşturulması için din görevlilerinden etkin çalışma istediğini vurguladı. Bardakoğlu, camilerin bilgilerin sürekli arttırıldığı, geliştirildiği, her geçen gün dinimiz hakkında yeni ve aydınlık bilgilerin öğrenildiği mekanlar haline gelmesi için çalıştıklarını kaydetti.

15.06.2010

Barış için dünyayı geziyor

Türkİye’nİn dünya çapında yaptığı diplomatik barış girişimlerinden etkilenen gurbetçi Mehmet Karakoç, dünyada barışın sağlanması için şehir şehir geziyor.

Amerika’dan getirttiği özel tüylerle yaptırdığı güverciniyle şehir şehir gezip barış adına türküler söyleyip, programlar yapan Mehmet Karakoç, bir elinde zeytin dalı bir elinde sazı ve sırtına taktığı güverciniyle herkesin dikkatini çekmeyi başarıyor. Dünyanın savaşlar yüzünden belinin büküldüğünü, insanların aç ve ilâçsız kaldığını, milyonlarca insanın bombalar ve silâhlar altında inim inim inlediğini vurgulayıp, İsrail’in dünya barışını baltalayan tutumunu da kınayan Mehmet Karakoç, “Barış için güvercin olup gezmeyi dünyada dökülen kanların sona ermesi için yapıyorum. Dünya barışına benim de bir katkım olsun istedim. Karınca misali ‘Hedefe varamasam da o yolda ölürüm’ düşüncesiyle böyle bir girişimde bulundum” dedi.

15.06.2010

Malatya’da zorunlu eğitim 5 yaşında başlayacak

Malatya’da gelecek yıldan itibaren okul öncesi eğitimin zorunlu olacağı, bu sebeple 5 yaşına gelen çocukların okula kaydettirilmesi gerektiği bildirildi.

Malatya İnönü İlköğretim Okulu’nda “Geleneksel Yılsonu Şenliği” ve “Malatya Okuyor Kampanyası” ödül töreni düzenlendi. Malatya Valisi Ulvi Saran, 2009-2010 öğretim yılında uygulanan Malatya Okuyor Kampanyası’nın ilgi görmesinden dolayı memnun olduğunu belirterek okumanın öneminden söz etti. Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut ise 5 yaşına gelen çocukların okula başlamasının zorunlu olduğunu belirterek, velileri çocuklarını okula göndermelerini istedi. Konuşmalardan sonra 2009-2010 öğretim yılı el işi ve resim sergisi açıldı. Vali Saran ve beraberindekiler daha sonra açılan kermes stantlarını gezdi. Vali Saran, 5-A sınıfının standını gezerken bir öğrencinin keman çalmasını beğeni ile izledi.

15.06.2010

Sınavda “hızlı okuyan” kazanıyor

SInavlarda başarılı olmak isteyen birçok öğrenci ‘’hızlı okuma’’ eğitimine merak sardı.

Kişisel Gelişim Uzmanı Adem Karafilik, yaptığı açıklamada, ‘’hızlı okuma’’nın mevcut okuma yeteneklerini daha ileri düzeye getirerek, okunan yazıyı anlama, dikkat, konsantrasyon ve motivasyonu, okuma kalitesini ve verimini artırmak anlamını taşıdığını ifade etti. ‘’Hızlı okuma’’da hem okuma hem de anlama hızının birbirine paralel olarak artırılmasının amaçlandığını belirten Karafilik, ‘’Hızlı okuma denilince aslında vurgulanmak istenen, hızlı ve etkin okumaktır. Hızlı okuma, okuma verimini artırma çalışmasıdır’’ diye konuştu. ‘’Hızlı okuma’’ tekniğini okuma-yazma bilen herkesin yapabileceği bir beceri olduğunu dile getiren Karafilik, bir kişinin normalde 250-300 sayfalık bir kitabı 12-15 saatte okuyabildiğini ancak hızlı okuma eğitimi alan bir kişinin aynı kitabı 2-3 saatte okuyabileceğini, eski durumuna göre anlama yeteneğinin de eskisinden daha iyi bir hale geleceğini vurguladı. Karafilik, hızlı okuma eğitimi alan öğrencilerin, sınavlarda çok işlerine yaradığını bildirdiklerini belirterek, ''Bu eğitime sahip öğrenci saatlerce masa başında oturmak yerine kısa zamanda daha çok okuyor, ders çalışırken, sınavlarda test çözerken ciddî anlamda kazanım sağlıyor'' dedi.

15.06.2010

Mazlumların avukatı Bekir Berk

Vefatının 18. yılında rahmet ve mağfiretle anıyoruz...

Bekir Berk, 1926 yılında Ordu’nun Uzunhisar nahiyesinin Delikkaya köyünde dünyaya geldi. İlk, orta ve liseyi İstanbul’da bitirdi. 1945-46 öğrenim yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde üniversite öğrenimine başladı.

Komünistlere karşı verdiği mücadeleler neticesinde, kısa zamanda milliyetçi üniversite öğrencilerinin lideri ve sözcüsü konumuna geldi. MTTB idare heyetine seçildi. Türk Kültür Ocağı, Milliyetçiler Derneği, Türkiye Milliyetçiler Federasyonu başkanlıklarında bulundu. Bir grup arkadaşıyla beraber Komünizme Karşı Mücadele dergisini çıkardı. Çok çeşitli yerlerde Komünizm aleyhinde toplantılar düzenledi. Gazete ve dergilere yazılar yazdı. Komünizm aleyhinde yaptığı çalışmalardan rahatsız olan Moskova’dan Türkçe yayın yapan Komünist Bizim Radyo, onu tehdit eden programlar yaptı.

Üniversiteyi bitirmesinin hemen arkasından stajını yapıp 15 Nisan 1952’de İstanbul barosuna girerek avukatlığa başladı.

Bediüzzaman’la tanışması

Bekir Berk 1950’li yılların sonlarına doğru hayatının akışına yön verecek bir dâvâ ile karşılaştı ve Nur Talebelerinin müdafaalarını üstlendi. Asrın Müceddidi Bediüzzaman Said Nursî ile tanıştı. Onun hem talebesi, hem de avukatı oldu.

Artık Bekir Berk’in hayatında yeni bir safha açılmıştı. Laikliği dinsizlik olarak anlayıp o şekilde tatbik edenlerin zulmüne maruz kalan masum ve mağdur insanları müdafaa etmek hayatının en büyük gayesi oldu. Bu uğurda büyük bir hukuk mücadelesi başlattı. Yanında taşıdığı kefeniyle Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna sayısız kilometreler katetti.

Bediüzzaman’ın hayatta iken vekâletname verdiği tek avukat olan Bekir Berk, Üstadının kendisine verdiği görevi lâyıkıyla yerine getirdi. 1958’den 1972’ye kadarki en buhranlı dönemlerde girdiği mahkemelerden, bini aşkın beraat kararı aldı.

Bu arada 1960 yılında Behçet Kemal Çağlar’ın yerine Türk-Pakistan Kültür Cemiyeti başkanlığına seçildi. 27 Mayıs ihtilâlinden sonra Yassıada mahkemelerine katılarak bir grup DP milletvekilinin müdafaasını yaptı.

Meşhur İzmir Dâvâsından sonra 8.12.1973 tarihinde avukatlığı bırakıp hacca gitti. Ve hep dâvâsını savunduğu, Fahr-i Kâinat Peygamberimizin (asm) yattığı mukaddes topraklara yerleşti.

1974 yılı Eylül ayında Cidde Radyosunun Türkçe yayınlar bölümünde çalışmaya başladı. Spiker ve yapımcı olarak görev yaptı. 1989 yılında yaş haddinden emekli oldu. Aynı yıl yakalandığı kanser hastalığının tedavisi için Londra’ya gitti. Tedaviden sonra Türkiye’ye döndü.

Körfez Fitnesi, Doğu Olayları ve Tehlikenin Kaynağı, Bediüzzaman ve Siyaset isimlerinde, ayrıca çeşitli tarihlerde yayınlanmış Nur dâvâlarıyla alâkalı çok sayıda kitabı bulunmaktadır.

Mazlumların Avukatı Bekir Berk, 14 Haziran 1992 tarihinde Hakkın rahmetine yürüdü. Onu bir kez daha rahmet ve mağfiretle anıyoruz.

15.06.2010