Spor |
Siyaset futbola karışır |
Güney Afrika'da düzenlenecek 2010 Dünya Kupası 11 Haziran Cuma günü Meksika ile Güney Afrika Cumhuriyeti arasında oynanacak açılış maçı ile resmen başlayacak. Başkent Johannesburg'da yeni yapılan Soccer City Stadında oynanacak karşılaşmanın 94 bin 700 biletin tamamı satıldı. FIFA, organizasyonun sorunsuz bir şekilde sona ermesi yolunda her türlü tedbiri almış görünüyor. Dünya kupaları tarihinde siyasetin ve siyasetçilerin futbola karıştığı birçok dönem geçti. 2010 Dünya Kupası'nın Güney Afrika Cumhuriyeti'ne verilmesinde yine siyasetçilerin baskısı önemli bir rol oynadı. Kupa tarihine baktığımızda siyasetle futbolun iç içe geçtiği bazı olaylar A.A arşivlerinde şöyle sıralanıyor:
MUSSOLİNİ KORKUSU KUPAYI GETİRDİ İtalyan diktatör Benito Mussolini, 1934'te İtalya'da düzenlenen turnuvayı propagandaya çevirdi. Mussolini'nin Nasyonal Faşist Partisi'nin yandaşları her maçta statları doldurarak ''İtalya'' ve ''Duçe'' (Mussolini'nin lakabı) tezahüratları yaptı. Mussolini, İtalya Milli Takımı Teknik Direktörü Vittorio Pozzo'ya, oyuncuları kast ederek, ''Kaybederlerse Tanrı yardımcıları olsun'' dedi. Kupayı İtalya kazandı. 1938'de Fransa'da düzenlenen kupada Duçe, İtalya takımı kaptanı Giuseppe Meazza'ye telgraf çekti ve ''kazan ya da öl'' ifadesiyle gözdağı verdi. Kupayı yine İtalya kazandı.
KUZEY KORELİ FUTBOLCULARA VİZE YOK Kore Savaşı'nın 1953'te bitmesinden bu yana Kuzey Kore ile diplomatik ilişki kurmayan İngiltere, ev sahipliği yaptığı 1966'daki kupada Kuzey Koreli futbolculara vize vermedi. FIFA, şampiyonanın İngiltere'den alınabileceği tehdidinde bulundu. Sonuçta Kuzey Kore'nin milli marşının çalınmamasına ve bayrağının stadyumda dalgalanmamasına karar verildi. Çözüm çerçevesinde açılış ve final maçı haricinde milli marşlar çalınmadı ve bayraklar stada asılmadı. Açılış maçını oynayan takımlardan biri olmayan Kuzey Kore finale de kalamadı ve krize çare bulunmuş oldu.
İKİ ALMANYA'NIN İLK KARŞILAŞMASI Almanya'nın Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldığı 45 yıl boyunca, iki ülkenin takımları bir kez karşılaştı. Almanya'da 1974 yılında düzenlenen kupada 22 Haziran'da Hamburg'da gruplarda oynanan maçı Doğu Almanya 1-0 kazandı. Oyuncular, ''siyasi dengeleri sarsmamak'' için sahada bitiş düdüğünden sonra forma değiştirmedi. Forma değişimi, kameralar yokken soyunma odalarında yapıldı.
CRUYFF ARJANTİN'İ BOYKOT ETTİ 1978'deki kupaya ev sahipliği yapan Arjantin'de o dönemde askeri iktidarın yönetimde olması nedeniyle kupanın boykot edilmesi gündeme geldi. Hiçbir takım buna rağmen turnuvayı boykot etmedi. Turnuvayı tek boykot eden Hollandalı Johan Cruyff oldu. Şampiyonaya gitmeyen Cruyff, 30 yıl sonra kaçırılma korkusuyla Arjantin'e gitmediğini söyledi. Cruyff, 1977'de evine giren silahlı kişilerin kendisini ve eşini kaçırmaya çalıştıklarını açıkladı.
ŞEYH SAHAYA İNDİ, GOLÜ İPTAL ETTİRDİ İspanya'daki 1982 Dünyası Kupasında gruplarda oynanan Fransa-Kuveyt maçı 3-1 Fransa üstünlüğüyle devam ederken 80. dakikada Alain Giresse Fransa'nın 4. golünü attı. Kuveytliler SSCB'li hakem Miroslav Stupar'a tribünden gelen bir düdük sesi duydukları için oyunu bıraktıklarını ve golü bu nedenle yedikleri için itiraz etmeye başladı. Hakemin golü iptal etmeyeceğinin anlaşıldığı sırada Kuveyt Futbol Federasyonu Başkanı Şeyh Fahid El Ahmed El Sabah, oyuncuların sahadan çekilmesi talimatı verdi ve sahaya indi. Aynı zamanda Kuveyt Emiri'nin kardeşi olan Şeyh El Sabah hakemi ''ikna etti'' ve hakem golü geçersiz kıldı.
ARJANTİN-İNGİLTERE GERGİNLİĞİ Meksika'da düzenlenen kupada, 4 yıl boyunca Falkland Adaları için İngiltere ile savaşan Arjantinliler, her maçta ''Falkland Arjantin'indir'' pankartları astı ve İngilizlerin öldürülmesi gerektiğini ifade ettikleri milliyetçi marşlar söylediler. İki takım kupada çeyrek finalde rakip oldu. Arjantinli ve İngiliz taraftarlar birbirine girdi, çok sayıda taraftar yaralandı. Maçta tarihe geçen ve biri ''Tanrı'nın eli'', diğeri ''Yüzyılın golü'' olarak adlandırılan 2 gol atan Arjantinli Diego Maradona, ''Bu bizim için final maçıydı. Maçı kazanmak için değil, İngilizleri yenmek önemliydi'' demişti.
ABD-İRAN KARŞILAŞMASI DOSTÇA BİTTİ Fransa'daki turnuvada, aralarındaki siyasi ilişkilerin çok gerildiği ABD ve İran aynı grupta yer aldı. Fransa polisinin çok geniş güvenlik önlemleri aldığı maç, İran'ın 2-1'lik galibiyetiyle bitti. Çok dostça bir atmosferde geçen maçta iki takım oyuncuları birlikte fotoğraf bile çektirdi.
EROL DOYRAN [email protected] |
09.06.2010 |