Dünya |
Türk Bayrağı ile gösteri yapanı kör ettiler |
Türk bayrağı ile İsrail’i protesto eden ABD’li kadını kör ettiler. FİLİSTİN yanlısı gösteride Amerikalı bir genç kadının gaz bombası yüzünden gözünü kaybetmesi ABD’yi kızdırdı. ABD, İsrail’den olayın soruşturulmasını istedi. Emily Henochowicz adlı 21 yaşındaki kadın, Mavi Marmara’ya yapılan saldırıdan sonra geçen hafta Kudüs’te düzenlenen bir protesto gösterisine katılmış, gösteride İsrail polisinin attığı bir göz yaşartıcı gaz tüpünün yüzüne isabet etmesi sonucu sol gözünü kaybetmişti. İsrail polisi, gösteri sırasında taş atan çocuklara müdahale ederken olayın gerçekleştiğini söyledi. Ancak bir gözünü kaybeden 21 yaşındaki eylemcinin, taş atan çocuklardan uzakta olduğu ve Türk Bayrağı taşıdığı da bildirildi. Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiği sözcülerinden Kurt Hoyer, elçiliğin, bu konudaki ayrıntılı bilginin “mümkün olan en kısa sürede” kendilerine iletilmesini istediğini söyledi. İsrail askerî sözcüsü Moşe Fintzy, ordunun olayı soruşturduğunu söyledi. Bir Rus televizyon ekibince çekilen ve YouTube’da yayımlanan videoda ise, genç kadının Türk Bayrağıyla yürüdüğü, taş atan gençlerden uzakta olduğu anlaşılıyor. Genç kadının yere düşerken kanlar içinde kaldığı ve bir kadın protestocu tarafından sürüklendiği de görülüyor. İnsan hakları grupları, İsrail askerlerini gaz tüplerini doğrudan protestoculara atmakla suçluyor. |
09.06.2010 |
BARAK: FARKLI YOLLARLA SÜRDÜRECEĞİZ |
İsrail kabinesindeki bakanlar bile Gazze'ye uygulanan ambargonun artık kalkması gerektiğini seslendirirken, Savunma Bakanı Ehud Barak, ''ablukanın farklı yollarla sürdürülmesi üzerinde çalışma yapıldığını'' belirterek, yeni bir oyun ve aldatmaca peşinde olduklarının işaretini verdi. BEYAZ SARAY DA “ABLUKA KALKSIN” DEYİNCE
Gazze'ye yardım gemilerine yapılan saldırının yol açtığı tepkiler sonrasında Beyaz Saray'ın da “Artık ambargo savunulamaz” açıklaması yapmak zorunda kaldığı bir ortamda Barak'ın sözleri, İsrail hükümetinin tepkileri hafifletip yatıştırmak için yeni bir taktik peşinde olduğunu gösteriyor.
İsrail’in abluka oyunu
İSRAİL Savunma Bakanı Ehud Barak, İsrail güçlerinin, Gazze’ye yardım malzemesi götüren gemilere kanlı baskını konusunda yaptığı açıklamada, ‘’operasyon konusunda soruşturma yapılacağını’’ söyledi. Barak, parlamentoda yaptığı açıklamada ayrıca, ‘’Gazze Şeridi’ne karşı uygulanmakta olan ablukanın farklı yollarla sürdürülmesi üzerinde de çalışma yapıldığını’’ belirtti. Barak bu açıklamaları, muhalefetin operasyon konusunda hükümete karşı verdiği gensoru önergesinin görüşülmesi sırasında yaptı. İsrail ordusu, “Mavi Marmara” gemisinde 9 Türk’ün ölümüyle sonuçlanan operasyonuyla ilgili olarak kendi içinde inceleme başlattı. Ordu sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre, Genelkumay Başkanı Gabi Aşkenazi, operasyonun incelenmesi ve gereken derslerin çıkarılması için yedek tümgenerallerden Giora Eiland’ı görevlendirdi. İnceleme için atanan uzmanlar ekibi, bulgularını 4 Temmuz’a kadar İsrail Genelkurmay Başkanlığına sunacak. İsrail’in Haaretz gazetesi, Mavi Marmara gemisine yapılan ve 9 Türk’ün ölümüyle sonuçlanan baskınla ilgili bir devlet soruşturma komisyonu oluşturulmasını kararlaştırdığını duyurdu. Haberde, soruşturma komisyonunun uluslar arası ve deniz hukuku konusunda uzman yargıçlardan oluşacağı ve en azından bir Amerikalı, iki uluslar arası hukukçunun da gözlemci olarak komisyona dâvet edileceği bildirildi. Habere göre, komisyon, İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı kapatma ile deniz ablukasının hukukî durumunu da değerlendirecek. |
09.06.2010 |
Almanya’da 12. Kur’ân-ı Kerim Yarışması yapıldı |
TÜRKİYE'NİN Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği ve Diyanet İşleri Türk İslâm Birliği (DİTİB) işbirliğiyle düzenlenen 12. Kur’ân-ı Kerim Yarışmasının Almanya finali Düsseldorf yakınlarındaki Langenfeld şehrinde yapıldı. Langenfeld DİTİB Eyüp Sultan Camii’nde yapılan finalde Almanya birinciliğini Düsseldorf bölgesinden Furkan Tok kazanırken, ikinciliği Hannover bölgesinden Mücahit Eken, üçüncülüğü de Frankfurt bölgesinden Serdar Doğaner elde etti. Berlin, Düsseldorf, Essen, Frankfurt, Hamburg, Hannover, Karlsruhe, Köln, Mainz, Münih, Münster, Nürnberg ve Stuttgart başkonsolosluk bölge birincilerinin katıldığı yarışmada, Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, din hizmetleri ataşeleri, din görevlileri, dernek yöneticileri, öğrenci velileri ve çok sayıda dâvetli hazır bulundu. Sonuçların açıklanmasının ardından konuşan Arslan, yarışmaya katılan bütün öğrencileri tebrik ederek, “Bu salonda, siz değerli dâvetlilerimizin huzurunda, çocuklarımızın bilgileri test edilerek belgelenmiştir. Yavrularımızın bu noktaya gelmelerinde anne ve babaların çok büyük katkısı olmuştur. Böyle evlatlara sahip olduğunuz için, siz velileri tebrik ediyorum. Keza din görevlisi arkadaşlarımı da tebrik ediyorum” dedi. Arslan, anne ve babalara çağrıda da bulunarak, “Türkiye’de ve Frankfurt Goethe Üniversitesi bünyesinde açmış olduğumuz ilahiyat fakültelerinde evlâtlarımız başarılı bir şekilde tahsil hayatlarına devam ediyorlar. Bu yavrularımızın da oralarda okumaları en büyük arzumuzdur” diye konuştu. |
09.06.2010 |
Amerika: Hamas’ı terör örgütü olarak tanımlıyoruz |
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, ABD’nin Hamas’ı terör örgütü olarak gördüğünü ve bu konudaki görüşünün net olduğunu bildirdi. Crowley, günlük basın toplantısında bir gazetecinin, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Hamas’ın terör örgütü olmadığı yönündeki sözlerine katılıyor musunuz” şeklindeki sorusunu cevapladı. ABD’nin Hamas’a yönelik tutumunda bir değişiklik olmadığını kaydeden Crowley, “son birkaç yılı izleyen, İsrail’e, sivil nüfusa binlerce roket fırlatıldığını gören bir kişinin, Hamas’ı bir terör örgütü olarak kabul edebileceğini” ifade etti. Crowley, “ABD, Hamas’ı bir terör örgütü olarak tanımladı ve bu konudaki görüşümüz net” diye konuştu. “Hamas’ın, söz ve eylemleriyle bir terör örgütü olduğunu gösteren çok sayıda kanıt bulunduğunu” belirten Crowley, “(Hamas), belli unsurları Gazze halkına sosyal yardım sağlamış olsa da bölgede yapıcı bir rol oynamadı. Hamas, eylemleriyle Gazze halkının insanî açıdan halen içinde bulunduğu kötü duruma önemli katkıda bulundu” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Crowley, bir başka soru üzerine, İran’a yaptırım tasarısının BM Güvenlik Konseyi’nde bu hafta oylamaya sunulmasını beklediklerini bildirdi. |
09.06.2010 |
Hollanda’da seçmenler bugün sandık başına gidiyor |
HOLLANDA’DA 13 milyon seçmen, Temsilciler Meclis Üyelerini seçmek için bugün sandık başına gidiyor. Halk, 150 kişiden oluşan Hollanda Temsilciler Meclisi’nde görev yapacak yeni üyeleri belirleyecek. Hollanda vatandaşlığına sonradan geçmiş seçmenlerin de oy kullanacağı milletvekilliği seçimlerine katılacak Türk adaylar ise şöyle: Hıristiyan Demokrat Parti’den (CDA) Çoşkun Çörüz, İşçi Partisi’nden (PvdA) Nebahat Albayrak, Metin Çelik, Keklik Yücel, Gülhan Akdemir ve Demokratlar 66 Partisi’nden (D66) Fatma Koşer Kaya. Seçimlerde 140 bin Türk kökenli Hollanda vatandaşı da oy kullanabilecek. 2006 seçimlerinde 65 bine yakın Türk kökenli seçmen oy kullanmıştı. Bu seçimlerde sivil toplum kuruluşlarının teşviki ile bu sayının ikiye katlanması bekleniyor. 11 eyaletten meydana gelen Hollanda’daki siyasî rejim, Parlamento esasına dayanan anayasal bir monarşi. Bakanlar parlamentoya karşı sorumlu. Parlamento iki meclisten oluşuyor. 75 üyeli Senato, vilâyet meclisleri kanalıyla dereceli olarak seçiliyor. Millet Meclisi ise, halk tarafından doğrudan seçilen 150 üyeden oluşuyor. Her eyalet içişlerinde bağımsız, dışişlerinde ise merkezî hükümete bağlı. Eyalet Meclisi, Eyalet Temsilciler Meclisi ve Kraliçe’nin Komiseri denilen Vali tarafından yönetiliyorlar. Eyalet Meclisi üyeleri halk tarafından, Eyalet Temsilciler Meclisi ise Eyalet Meclisi üyelerinden seçiliyor. Her eyalet, senatoda nüfusu oranına göre üye bulunduruyor. |
09.06.2010 |
İngiltere’deki hapishanelerde İslâmı seçenler artıyor |
İNGİLİZ Times gazetesi, ülkedeki hapishanelerde din değiştirerek, Müslümanlığı seçenlerin sayısında artış olduğunu yazdı. Gazetenin manşetinden duyurduğu haberde, mahkûmlar güçlü Müslüman çetelerden korunmak için din değiştiriyor. Cezaevleri başmüfettişi Anne Owers’ın hazırladığı ve gazetenin yer verdiği rapora göre, mahkûmlar ayrıca sadece Müslümanlara tanınan bazı ayrıcalıklardan yararlanabilmek için Müslüman oluyor. Owers’ın raporuna göre, 1994 yılında 2,513 olan İngiltere’deki Müslüman mahkûm sayısı, 2008 yılında 9,795 oldu. Raporda ayrıca, son yıllarda çok sayıda terörist mahkûm edilse de her 100 Müslüman mahkûmdan birinin terörizmle ilgili suçlarla tutuklu olduğuna dikkat çekildi. Raporda bazı Müslümanların da ibadet şeklinin rahatlattığı ve helâl yemeğin daha sağlıklı olduğu gerekçeleriyle din değiştirdiklerini ifade ettiği belirtildi. Owers’ın raporu, 85 cezaevi denetim raporuna ve sekiz cezaevinden 164 Müslüman tutukluyla yapılan mülâkatlara dayanıyor. |
09.06.2010 |