Dünya |
Küstah İsrail özür dilemiyor |
Haaretz gazetesinin haberine göre, adının saklı kalmasını isteyen yetkili, Türkiye’nin İsrail’in resmen özür dilemesi talebinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail ile diplomatik bağları kesmesi için bir bahane olableceğini savundu. Yetkili, bu konudaki açıklamanın kısa bir süre önce Tel Aviv’de büyükelçilik görevi yapan, halen görevini Washington’da sürdüren Namık Tan’dan gelmesini şaşkınlıkla karşıladığını, diğer diplomatik yollarla böyle bir talebin iletilmediğini söyledi. Tan’ın “İsrail’e destek veren” bir kişi olarak bilindiğini söyleyen yetkili, “Eğer o böyle konuşuyorsa, çok büyük olasılıkla Türk hükümetindeki üst düzey yetkililerden bir resmî talimat gelmiştir. Öyle görülüyor ki (ikili ilişkilerde) kötüleşme devam ediyor ve diplomatik bağların kesilmesi an meselesi” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, İsrail’in yardım gemisine saldırısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada ve Washington Post gazetesinde yayımlanan makalesinde, İsrail’in Türkiye’den özür dilemesini istemişti. |
07.06.2010 |
Ablukayı kaldırma zamanı |
İsrail Sosyal Güvenlik Bakanı Yitzak Herzog, Gazze’ye uyguladıkları ablukayı kaldırma zamanının geldiğini söyledi. Gazze ablukasını kaldırma zamanı
İSRAİL Bakanlar Kurulu toplantısında, “Mavi Marmara” gemisine yapılan operasyondan sonraki gelişmeleri değerlendirildi. Sosyal Güvenlik Bakanı Herzog, İsrail’in Gazze yardım filosuna yönelik tavrından dolayı dünya çapında yükselen eleştirilere duyarsız kalamayacağını, bundan sonra hem ablukayı kaldırmaları, hem de Gazze’ye silâh kaçakçılığını önleme yollarını bulmaları gerektiğini belirtti. Konunun “dost ülkelerle” müzakere edilmesini isteyen Herzog, bir taraftan Hamas için durumu güçleştirirken, diğer taraftan “Gazze halkının hayatını kolaylaştırmak, ablukayı kaldırmak için üretici, doğru çözümler bulmaya çalışmalıyız” dedi.
SORUŞTURMA VE TÜRKİYE TARTIŞILDI Bakanlar, BM’nin de destek verdiği, “Mavi Marmara” gemisinde 9 Türk’ün vefat ettiği operasyonla ilgili soruşturma açılması konusunu ve Türkiye ile ilişkileri de değerlendirdi. Maliye Bakanı Yuval Steinitz, Türkiye ile giderek kötüleşen ilişkilere atıfta bulunarak, “Durumu büyük bir endişeyle takip ediyorum. Umarım, ilişkilerimizi geliştirme imkânını bulabiliriz” dedi. Steinitz, bir ay kadar önce Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir araya geldiğini ve Türkiye’nin İsrail’in OECD üyeliğini destekleyen ülkelerden biri olduğunu vurgulamak istediğini belirtti. Bazı bakanlar gemiye saldırı sebebiyle devletin soruşturma komisyonu kurmasına itiraz ederken, Steinitz, “bu konuda en muteber çözümün İsrail parlamentosunca yapılacak bir soruşturma olacağını” savundu. Bilim ve Teknoloji Bakanı Daniel Hershkovitz de bağımsız bir ülke olarak soruşturmayı kendilerinin yapması gerektiğini, Türkiye’nin de içinde olacağı bir komisyona karşı olduğunu söyledi. Devlet Bakanlarından Avişay Braverman ise “uluslar arası katılımcılarla bir soruşturma komisyonunun kurulmasına” destek verdi; “İsrail bu konuda işbirliğine gitmelidir. Goldstone (soruşturmasında) olanlar tekrar edilmemelidir” dedi. |
07.06.2010 |
Tepkiler sürüyor |
Londra’da binlerce kişi, ‘’Suçlu İsrail,’’ ‘’Filistin için özgürlük’’ pankartlarıyla İsrail Büyükelçiliğine yürüdü. İrlandalı STK'lar eylem yaptı. İsrail Münih’e de bir mitingle protesto edildi. Dünya çapında tepkiler sürüyor
İSRAİL'İN Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından İngiltere’nin başşehri Londra’daki protesto gösterileri sürüyor. İngiliz Başbakanlık konutu önünde buluşan binlerce kişi, ellerinde ‘’Suçlu İsrail’’, ‘’Gazze’ye yönelik ablukaya son’’, ‘’Filistin için özgürlük’’ yazılı çeşitli pankartlar taşıdı ve Londra’nın ünlü Trafalgar Meydanından geçerek, İsrail’in Londra Büyükelçiliği önüne kadar yürüdü. Büyükelçilik binası önünde sloganlar atan ve konuşmalar yapan kalabalığın arasında çok sayıda Türk vatandaşının olması ve kalabalığın arada sırada ‘’Türkiye’’ diye tezahürat yapması dikkati çekti. İsrail’in Gazze üzerindeki ablukasının kaldırılmasını isteyen İrlandalı sivil toplum kuruluşları ise, İrlanda Dışişleri Bakanlığına yürüdü. İrlanda Filistin Dayanışma Kampanyası öncülüğünde Parnell Meydanından Bakanlık binasına yürüyen protestocular, yardım gemilerinin Gazze’ye geçişine izin vermeyen İsrail’e karşı diplomatik tedbirler alınmasını, İsrail’in Dublin Büyükelçisinin ülkesine gönderilmesini istedi. Pazartesi günü saldırıya uğrayan yardım konvoyundaki İrlandalı gönüllülerden Fintan Lane’in de söz aldığı gösteride, İsrail’in müdahale ettiği Rachel Corrie gemisinin Aşdod Limanına ‘’zorla’’ götürüldüğüne işaret edildi. Filistinliler’e destek olmak için İsrail mallarının boykot edilmesi çağrısında bulanan göstericiler, protestolarını sürdürme kararında olduklarını bildirdi. İsrail’in Gazze’ye insanî yardım götüren gemilere saldırısı, Almanya’nın Münih şehrinde de, Türk ve İslâm derneklerinin düzenlediği mitingle protesto edildi. DİTİM derneğinin girişimi ve bölgedeki Türk-İslâm Derneklerinin çağrısıyla yapılan mitingde, protestonun kesinlikle Musevilik dinine ve İsrail halkına yönelik olmadığı, uluslar arası hukuk kuralları çerçevesinde tamamen barış amaçlı olarak İsrail hükümetine yönelik bir protesto olduğu vurgulandı. Yapılan açıklamada, olayın soruşturulması sonrası İsrail’in özür dilemesi ve suçluların cezalandırılması istendi.
Tel Aviv’de Türk bayraklı protesto
İSRAİL'DE binlerce kişi İsrail hükümetinin 43 yıllık işgal uygulamasını ve Gazze yardım gemilerine yapılan saldırıları protesto etti. Hadaş ve Meretz partileri, Şimdi Barış, Guş Şalom, İsrail’de İnsan Hakları için Doktorlar da dahil olmak üzere çeşitli sivil toplum örgütlerinin yer aldığı gösteride, İsrailliler ve Araplar birlikte yürüyerek, hükümete İbranice ve Arapça istifa çağrıları yaptı. Protestocular, “İşgale son, barışa evet”, “İki halk için iki devlet” sloganları attı. Binlerce kişilik kalabalık, ellerinde İsrail, Filistin ve Hadaş’ın kırmızı bayrağını taşırken, Türk Bayraklarıyla gösteride yer aldı. İsrailli bir Arap genç, Türk Bayrağıyla gelmesinin, Türkiye’nin Filistin sorununa verdiği destekten kaynaklandığını söyledi. Bir diğer İsrailli Lui Fishman ise gemi baskınında İsrail hükümetinin sorumlu olduğunu ifade etti. |
07.06.2010 |
Fransızlardan İsrail’e iki dâvâ |
İSRAİL'İN saldırdığı insanî yardım gemisinde Fransız vatandaşları İsrail aleyhine iki dâvâ açtı. Marsilya ve Paris’te açılan iki dâvâda İsrail, ‘’silâh ve şiddet yoluyla adam kaçırmak ve alıkoymakla’’ suçlandı. Başvuruyu yapan avukatlar, Fransız mahkemelerinin, bu başvuruları incelemeye ‘’ehil’’ oldukları görüşünü dile getirdi. Bu arada gemide bulunan Fransız vatandaşı Thomas Sommer-Houdevile, İsrail’in uyguladığı şiddete rağmen diğer yardım gemilerinin, ablukayı delmek için çaba göstereceğini söyledi. |
07.06.2010 |
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak |
İSRAİL'İN yardım gemilerine saldırısını “Bu olay, bölge tarihinde belirleyici bir andır” diye niteleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu yüzden birçok yerde saldırıyı “bizim 11 Eylül’ümüz” olarak nitelendirdiğini hatırlatarak, “Bölgesel ve küresel bakış açımızda derin etkileri olacak ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dedi. Davutoğlu, Gazze’ye yardım götüren filoya İsrail tarafından düzenlenen saldırı için Cidde’de gerçekleştirilen İslâm Konferansı Teşkilatı (İKT) İcra Komitesi Genişletilmiş Toplantısı’nda yaptığı konuşmada İKT üyelerine hitaben “Hiçbir devlet hukukun üzerinde olamaz” vurgusu da yaptı. Davutoğlu, İsrail’in, “bu hukuksuz ve kabul edilemez davranışından dolayı” sorumlu tutulması gerektiğini dile getirdi. |
07.06.2010 |
İsrail terörizmi temsil ediyor |
İSLÂM Konferansı Teşkilâtı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren “Mavi Marmara” gemisine saldırısını “korsanlık, suç ve devlet terörizmi” olarak nitelendirdi. İsrail kuvvetlerinin saldırısının 32 ülkeden sivillere karşı yapıldığını kaydeden İhsanoğlu, “Bu insanlar Hristiyanlık, İslamiyet, Musevilik gibi pek çok dini ve pek çok inanış ve kökten gelenleri temsil etmektedirler. Uluslar arası camianın vicdanını temsil etmektedirler. Bu sebeple, bu Birleşmiş Milletlere ve değerlerine karşı bir saldırı olarak görülmelidir” diye konuştu. “İsrail’in Hürriyet Konvoyuna saldırısı korsanlık, suç ve devlet terörizmini temsil etmektedir” şeklinde konuşan İKT Genel Sekreteri, “İsrail’in bu saldırı ile tüm kırmızı çizgileri aştığını” kaydetti. |
07.06.2010 |