03 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Aile-Sağlık

Çocuklar dünyayı oyuncaklarla anlar

Yrd. Doç. Dr. Yalçınkaya, oyuncaklarla oynamanın çocuğun kişiliğine etkileriyle ilgili olarak, oyuncağın, çocukların çevrelerini, yani dış dünyayı ve insanlar arası ilişkileri mümkün olduğu kadar mantıkî bir şekilde anlama, kavrama ve yorumlamalarına yardımcı olan bir eğitim aracı olduğunu ifade ederek, “Oyun, kendi içinde bir bina ise oyuncaklar da binanın tuğlalarıdır.

Çocuk, oyuncaklarıyla kurduğu ilişkiler sonucu nesneleri daha yakından tanıma fırsatı bulur. Bu durum, çocuğun zihinsel dünyasının organize edilmesinde yardımcıdır. En basit oyuncaklar bile çocuğun hayal gücünün gelişmesinde çok etkilidir. Çocuk, hayal gücü sayesinde oyuncakları, oyun amacı için başka bir alana aktarır. Örneğin, çocuk kendisini bir otomobil olarak hayal eder, kendisine emirler verir, bazı görevler yükler. Oyuncaklarıyla ilişki içinde olan çocuk, eşyaların mekândaki durumdaki durumlarını da tanır. Çocuğun oyuncakları işaret ederken kullandığı kavramlar onun mekân ilişkilerini oyun içinde kendi kendine faaliyette bulunarak öğrenmesine yardımcı olur. Aslında oyun, çocuğun küçük dünyasıyla hayatın karmaşık yapısı arasında bir köprü görevi görür. Bu durum oyuncağın önemini ortaya çıkarmaktadır” dedi.

Hangi yaş grubu, hangi

oyuncaklarla oynamalı?

0-3 üç yaş arası çocuklarda oyuncak seçiminde güvenliğin yanı sıra oyuncağın çocuğun gelişim düzeyine uygunluğu, çeşitli oyunlarda değişik şekillerde kullanılabilme özelliği ni önemli olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, “Çocuğun kavrama ve zihinsel gelişim hızının en yüksek olduğu okul öncesi dönemde zekâsını geliştirici, dil ve motor gelişimine yardımcı olarak kendisini ifade etmesini sağlayan eğitici oyuncakların önemi büyüktür. Bu yaş grubu; müzik kutuları, bez oyuncaklar,toplar, itmeli-çekmeli ses çıkaran oyuncaklar vb. oynamalıdır. 3- 4 yaşındaki çocuğun hareketleri daha düzenli ve kararlıdır. Tırmanmak, kaymak, inip- çıkmak, üç tekerlekli bisiklete binmek bu yaşlarda en çok sevilen faaliyetlerdendir. Bu yaştaki çocuklar her türlü inşa malzemelerinden hoşlanırlar. Birbirinden ayrılabilen ve tekrar bir araya getirilen tahta oyuncaklar, itmeli çekmeli araçlar, bağlama oyuncakları, kil ve plastilin, tahta çekiç ve çivi, boncukları küçükten büyüğe doğru giden tahta veya plâstik parçalar, büyük bloklar, barınak ve çadır yapmaya yarayan çıtalar, büyük resimli parçaları olan tablolar, sandalyeler, eskimiş kumaş parçaları, battaniyeler değerli oyun araçlarıdır.Bunların yanı sıra; parmak boyaları, keskin olmayan makas ve kâğıtlar, basit teyp, çekiç, çivi ve mantar pano, dikiş kartları, mıknatıslar, yap-boz oyuncaklar vb. 3- 4 yaş grubu çocuklar için ideal oyuncaklardır. 5-6 yaş grubu çocuklar için bedensel becerilerinin gelişmesine yardımcı olan, dil gelişimini destekleyen ve çocuğun sosyalleşmesini sağlayan oyuncaklar uygundur. Bunlar 8-12 parçalı yap-bozlar, tekerlekli patenler, gölge kuklaları, atlama ipi, el kuklaları, top, topaç, basit kâğıt oyunları vb. oyuncaklardır. Ayrıca çocukların ilkokula başlamasıyla oyun ve oyuncak ihtiyacının sona erdiği sanılmamalıdır. Okul dönemi bitene kadar çocuk, boş zamanlarını oyun oynayarak değerlendirmelidir” şeklinde konuştu.

Sırf reklâmı yapılıyor diye oyuncak satın almayın

“ÇocuklarIn gerçekten oynayabilecekleri oyuncaklara ihtiyaçları vardır” diyen Yalçınkaya, çocukların bir şeylerle uğraşmaktan ve kafalarındaki şeyleri meydana getirmekten hoşlandıklarını, onlar için en heyecan verici oyuncağın, basit ve tabiî olanlar olduğunu, kum, su, kil, çam kozalakların vs. onlara ilginç geldiğini söyledi. Yalçınkaya şöyle devam etti: “Oyuncak seçerken basit ve doğal olmalarına dikkat edin. Oyuncak, çocuklara diğer insanlarla birlikte birşeyler yapabilme imkânı sağlamalıdır. Birkaç kişiyle oynanan basit kurallı oyunlar, şans oyunları, kuklalar, el işleri bu iş için uygundur. Karmaşık, kurallı ve büyüklerin yardımını gerektiren oyuncaklar çocukların hoşuna gitmez. Oyuncak merak uyandırmalı, çocuğun çevresini tanımasına yardımcı olmalıdır. Görünce etkisine kapıldığınız renkli ayıcık, belki de çocuğunuzun hoşuna gitmeyecektir. Sırf reklâmı yapılıyor diye bir oyuncağı satın almayın. Bu tip oyuncakların etki süreleri kısadır."

Kız ve erkek çocuklarına ayrı oyuncaklar mı?

“Kız ve erkek çocukları için farklı oyuncaklar olmamalıdır” diyen Yalçınkaya, “Bu ayırım çocukların hayallerini sınırlar. Oyuncak bir arabayla bir erkek çocuğu gibi kız çocuğu da oynayabilmelidir. Çıngırak, cimnastik oyuncakları, bebekler, küpler, itmeli oyuncaklar, boyalar, tahta çivi ve çakmalı oyuncaklar kız ve erkekler için eşdeğerdir” dedi.

03.06.2010


Sigara ile savaşta en etkili yol

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Serap Ket Alkan, tütün ürünleriyle savaşta en etkili yolun, gençlerin sigaraya başlamasının önüne geçmek olduğunu söyledi.

Alkan, dünyada halen 1,1 milyar kişi sigara içicisi bulunduğunu, Türkiye’de ise sigara içme sıklığının erkeklerde yüzde 63, kadınlarda ise yüzde 24 seviyesinde bulunduğunu belirtti. Yapılan araştırmalarda, çocukların yüzde 75 oranında çevresel sigara dumanına maruz kaldığını aktaran Alkan, bu durumun çocuklarda akciğer gelişimini kötü yönde etkilendiğini, solunum sistemi ve orta kulak enfeksiyonları ile çocukluk çağı astımı görülme oranlarında büyük ölçüde artış gösterdiğini dile getirdi. Sigara başlama alışkanlığının yüzde 40 oranında 15–19 yaş aralığı arasında oluştuğunu ve genellikle ergenlik döneminde edinilen bu alışkanlıkta okul çevresi, arkadaş grupları ve öğretmenlerden etkilenmenin başı çektiği kaydeden Dr. Alkan, “Tütün ürünlerinin zararlarıyla ilgili eğitim ailede başlayıp okul eğitiminin her aşamasında etkin bir şekilde devam etmelidir. Sigaraya başlayanlar için bırakma konusunda destek alabilecekleri bilimsel olarak destek veren ve tedavi önerebilen merkezler çoğaltılmalıdır” diye konuştu. Tıp mensuplarının sigara içme oranlarının da azımsanmayacak boyutlarda olduğunu hatırlatan Alkan, sigara içme oranlarının tıp fakültesi öğrencilerinde yüzde 20, pratisyen hekimlerde yüzde 40, uzman hekimlerde yüzde 31, hemşirelerde yüzde 41, diş hekimi ve eczacılarda yüzde 37 oranında yüksek rakamlara ulaştığını kaydetti.

Dünya Sağlık Örgütü’nün tütün kontrolü ile ilgili son raporunda sigara ile savaşta en etkili yollardan birinin sigara fiyatlarının artırılması olduğunu hatırlatan Alkan, yüzde 70 fiyat artışı ile dünyadaki sigaraya bağlı ölümlerin yüzde 25 oranında azalacağının umut edildiğini belirtti.

03.06.2010


Lösemiye karşı şahsî temizliğe dikkat

Özellİkle çevre ve şahsî faktörlerinin etkisiyle oluşan lösemide şahsî temizliğe dikkat edilmesinin çok büyük önem taşıdığı belirtildi.

Talasemi ve Lösemililer Derneği Başkanı Faruk Başdemir ve beraberinde bulunan dernek üyeleri Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne ziyarette bulundu. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki tarafından kabul edilen Talasemi ve Lösemililer Derneği Kayseri Şube Başkanı Faruk Başdemir, “Lösemi en fazla çocuklarda görülmektedir. İnsanlarımızın bu hastalığa yakalanmamak için hormonlu gıdalardan uzak durmaları, kişisel ve çevresel temizliğe özen göstermeleri büyük önem taşıyor” dedi. Belediye olarak vatandaşların sağlıklı bir ortamda yaşamalarına büyük önem verdiğini kaydeden Özhaseki de “Altyapı, su şebekesi beni özellikle ilgilendiriyor. Çünkü hastalıklar bu yollarla bulaşıyor. Bunun yanında çevre temizliğine de özellikle dikkat ediyoruz. Hava kirliliğine karşı da önlemler alıyoruz” diye konuştu.

03.06.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.