Güncel |
Üst kurullar etki altında |
Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK), düzenleyici ve denetleyici kurumlara ilişkin raporunda, ‘’Bazı üst kurulların asli görevlerini yerine getirme hususunda kurulduğu günden bu yana başarılı sonuçlar ortaya koyamadığı, özerklik uygulaması ile oluşturulan çalışma ortamının yeterince değerlendirilemediği, düzenlenmesi ve denetlenmesi öngörülen sektörün ve/veya siyasî tartışmaların etkisi altında kalındığı tespit edilmiştir’’ denildi. DDK, ‘’Düzenleyici ve Denetleyici Kurumların Oluşumu, Teşkilatı, Yetki ve Görevleri, Denetlenmeleri ve Kurul Üyeleri ile Çalışanlarının Statüsüne İlişkin Hususların İrdelenmesi’’ başlıklı Araştırma ve İnceleme Raporunu tamamladı. Raporun sonuç bölümü Cumhurbaşkanlığının internet sitesinde yayımlandı. Bağımsız idari otoriteler, bağımsız idari kurullar, üst kurullar, düzenleyici kurullar, düzenleyici ve denetleyici kurullar olarak adlandırılan idarelerin, temel hak ve özgürlükler ile piyasa mekanizmalarının daha düzenli işleyişini sağlama ve güvence altına alma amacıyla kuruldukları ifade edilen raporda, dünyadaki bu tür kurum ve kurulların yapıları, gelişim süreçlerine ilişkin bilgi verildi. Türkiye’deki uygulamalara da değinilen raporda, DDK’nin, Cumhur başkanlığının talimatı üzerine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Rekabet Kurumu, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun faaliyetlerini incelediği hatırlatıldı. Çalışmalar sonucunda, düzenleyici ve denetleyici kurumlardan bazılarının etkinlik ve verimliliği genel olarak olumlu bulunurken bazılarının ise olumsuz bulunduğu kaydedilen raporda, şöyle denildi: ‘’Bazı üst kurulların asli görevlerini yerine getirme hususunda kurulduğu günden bu yana başarılı sonuçlar ortaya koyamadığı ve özerklik uygulaması ile yaratılan çalışma ortamının yeterince değerlendirilemediği ve düzenlenmesi ve denetlenmesi öngörülen sektörün tam olarak kavranamadığı, düzenlenmesi ve denetlenmesi öngörülen sektörün ve/veya siyasi tartışmaların etkisi altında kalındığı, kurul kararlarında içtihat birliği ve istikrarının sağlanamadığı ve özerkliğin gerektirdiği bağımsız ve tarafsız davranışlar/uygulamalar ortaya konulamadığı, zaman içerisinde oluşan hatalı idari ve mali özerklik algılaması ile kurum imkanlarının etkili, ekonomik ve verimli şekilde kullanılmamasına yol açıldığı ve hesap verilebilirlikten uzak bir çalışma kültürünün geliştiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, kamu yararının gerektirdiği bir biçimde ve sektör beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda her bir üst kurulun sorumluluğunda yer alan sektörlerin/faaliyetlerin etkin bir şekilde düzenlenebilmesi ve denetlenebilmesi amacıyla üst kurulların yapısal sorunlarının ve üst kurul uygulamalarında ortaya çıkan sorun ve eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir.’’
‘’ÇERÇEVE KANUN HAZIRLANMALI’’ Önerilere de yer verilen raporda, düzenleyici ve denetleyici kurulların/kurumların faaliyet ve sorumluluk alanları ile varlık sebeplerinin, uluslararası uygulamalar ve AB normları dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi ve belirlenmesi istendi. Raporda, faaliyetlere ilişkin görevlerin genel ifadeler yerine ayrıntılı olarak düzenlenmesi gerektiği de vurgulandı. Kurumsal yapılardaki eksikliklerin giderilmesi ve zaman içerisinde ortaya çıkan gelişmelerin ve sonuçların kavranması amacıyla mutlaka bir çerçeve kanuna ihtiyaç olduğu kaydedilen raporda, ‘’Üst kurullarla ilgili çerçeve bir kanuni düzenleme yapılması gerektiği düşünülmektedir’’ görüşü ifade edildi. |
25.05.2010 |