Güncel |
Ermenistan’dan cevap bekliyoruz |
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan’a özel temsilcisini gönderdiğini belirterek, ‘’Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile ABD’de görüşüp görüşmeme konusunun, Ermenistan’dan gelecek cevaba bağlı olduğunu’’ bildirdi. Türkiye, Ermenistan’dan gelecek cevabı bekliyor
Başbakan Erdoğan, Fransa Senatosu Başkanı Gerard Larcher ile görüşmesi öncesinde Ritz otelden çıkarken, ‘’ABD’de Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile görüşme var mı?’’ şeklindeki soruya verdiği cevapta, Sarkisyan’ın mektuba vereceği cevaba göre hareket edeceklerini söyledi. Erdoğan, ‘’Feridun Bey’i oraya gönderdik. Mektubumu gönderdik. Kendileriyle Amerika’da görüşüp görüşmeme konusu bazı şeylere bağlı. Bu konular da oradan gelecek cevaba bağlı’’ dedi. Başbakan Erdoğan, ‘’Ermenistan ile olumlu gelişmeler katedildiği’’ iddiasının kendisine hatırlatılması üzerine de ‘’Özel temsilcimizi gönderdik, herhalde budur’’ diye konuştu.
DIŞİŞLERİ’NDEN FÜLE’YE CEVAP AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Stefan Füle’nin, Ermenistan ziyaretinde, Türkiye’nin Ermenistan ile uzlaşma çabalarını sürdürmesi gerektiğini belirterek, konuyu Ankara’nın AB üyeliğine bağlamasına, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin’den cevap geldi. Özügergin şunları kaydetti: “Türkiye, komşusu Ermenistan ile ilişkilerinin normalleşmesine yönelik süreçte, en başından itibaren, bölgesel barış, istikrar ve uyum vizyonu çerçevesinde güçlü bir siyasi irade sergilemiştir. Türkiye’nin bu güçlü iradesi, aynı zamanda, Güney Kafkasya’da kapsamlı barış, istikrar, huzur ve refahın tesisine duyulan ihtiyacın gereğidir. Türkiye’nin üstlendiği bu misyonun kendisine hatırlatılmasına ihtiyacı bulunmamaktadır.”
|
08.04.2010 |
AVRUPA'DA ÖRNEĞİ YOK |
Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can, anayasa paketindeki değişikliklerin “mütevazi adımlar” olduğunu belirterek, “Parlamentoyu Anayasa Mahkemesinin oluşumunda daha etkin hale getiremez miydiniz? HSYK’nın oluşumunda parlamento niye yok? Bana Avrupa’da bir kurul gösterin, içinde parlamento olmasın. Hani Avrupa’ya yaklaşmaya çalışıyorduk?” diye sordu. İDEOLOJİK YARGI MECLİSİ TIKADI
“Türkiye’de yargının ideolojik olarak inşa edilmesinin, bu ideolojiyi bütün devlet aygıtlarına egemen kılacak bir yapıyla donatılmasının, parlamentoyu toplumsal taleplere cevap veremez hale getirdiğini” belirten Can, bunun da halkın demokratik sistemden umudunu kesmesine ve radikalleşmesine yol açarak, toplumda kaosa sebep olduğunu söyledi.
HSYK’da Meclis niye devre dışı?
DEMOKRAT Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can, anayasa paketindeki değişikliklerin ‘’mütevazi adımlar’’ olduğunu belirterek, ‘’Parlamentoyu Anayasa Mahkemesinin oluşumunda daha etkin hale getiremez miydiniz? HSYK’nın oluşumunda parlamento niye yok?” diye sordu. Osman Can, ‘’Muhafazakar Demokrat Düşünce Topluluğu’’nun Keçiören’deki ‘’Estergon Kalesi’’nde düzenlediği ‘’Demokratikleşme ve Anayasa Değişikliği’’ konulu toplantısında konuştu. Can, Türk yargı sisteminin, 1924’te, Osmanlı geleneğiyle radikal bir ayrışma sonucu kurulduğunu söyledi. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Adalet Bakanlığı yapan Mahmut Esat Bozkurt’un, ‘’Türk adliyecisinin gurur duyacağı yegâne husus devrimleri hayata geçirmesidir’’ sözünün o yıllarda yargıya egemen olduğunu kaydeden Can, ‘’yeni bir devlet kurulduğu için o günlerde normal karşılanabilecek bu anlayışın, sistem oturduktan sonra terk edilmesi gerektiğini’’ dile getirdi.
İDEOLOJİK YARGI MECLİSİ TIKADI Can, daha sonra ise ‘’1960, 1971 ve 1980’de darbecilerin kendi ideolojilerine göre tesis ettiği yargının belli kırmızı çizgiler ürettiğini, hakim ve savcıların da buna göre karar verme durumunda kaldığını’’ belirtti. 1982 Anayasası’nda ‘’demokrasi vurgusu’’ yapıldığını hatırlatan Can, ‘’Darbe Anayasasının demokratiklik iddiası gülünç bir iddiadır. Darbe yapıyorsun. Ondan sonra ‘Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir’ diyorsun. Afedersin ama, o zaman niye darbe yaptın?’’ diye konuştu. ‘’Türkiye’de yargının bu şekilde ideolojik olarak inşa edilmesinin, bu ideolojiyi bütün devlet aygıtlarına egemen kılacak bir yapıyla donatılmasının, parlamentoyu toplumsal taleplere cevap veremez hale getirdiğini’’ dile getiren Can, bunun da halkın demokratik sistemden umudunu kesmesi ve radikalleşmesine yol açarak, toplumda kaosa neden olduğunu söyledi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ “MÜTEVAZI ADIMLAR’’
AKP tarafından hazırlanan anayasa değişikliği teklifine de değinen Can, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) ilişkin yapılması planlanan düzenlemeyle ilgili olarak şunları kaydetti: ‘’HSYK artık beş üyeye göre kararların alındığı, savcıların ideolojik gerekçelerle görevden uzaklaştırıldığı bir kurul olmaktan çıkıyor. İçinde iki Danıştay, üç Yargıtay üyesi var. Hiçbir hakim ve savcı bunların seçimine katılmıyor. Ama bunlar hakim ve savcılar hakkında karar veriyor. Yani hakkında karar verdiği bir kişi bunların oraya atanmasında herhangi bir söz sahibi değil. Nasıl seçilmiş oluyorsunuz? Yargıtay ve Danıştay’dan. İyi de siz Yargıtay üyeleri hakkında karar alıyor musunuz ki, onların sizi oraya göndermeleri bir seçim olsun. Hakim ve savcılar hakkında hüküm veriyorlar ama hakim ve savcılar onları seçemiyor.’’ Can, AKP’nin getirmek istediği değişikliklerin ‘’mütevazı adımlar’’ olduğunu belirterek, ‘’Parlamentoyu Anayasa Mahkemesi’nin oluşumunda daha etkin hale getiremez miydiniz? HSYK’nın oluşumunda parlamento yok. Niçin HSYK’da parlamento yok. Bana Avrupa’da bir kurul gösterin, içinde parlamento olmasın. Hani Avrupa’ya yaklaşmaya çalışıyorduk?’’ sorularını yöneltti.
|
08.04.2010 |
Erdoğan, Sarkozy ile görüştü |
Resmi ziyaret için Paris'te bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile görüştü. Sarkozy, Başbakan Erdoğan'ı Elysee Sarayı merdivenlerinde karşıladı ve iki lider daha sonra foto muhabirlerine poz verdiler. Erdoğan'ın Saraya girişinde tören kıtası hazır bulundu. İki liderin görüşmesi, ''çalışma yemeği'' formatında yapıldı. Görüşmeye, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Egemen Bağış ve Fransız muhatapları Bernard Kouchner ile Pierre Lelouche de katılıyor. Görüşmede, Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkiler, Türkiye'nin AB üyelik süreci ile diğer ikili ve bölgesel konuların gündeme geldi. |
08.04.2010 |
SİNİRLİOĞLU ERMENİSTAN’DA |
DIŞİŞLERİ Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel temsilcisi olarak Ermenistan’ın başşehri Erivan’da temaslarda bulunduğu öğrenildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Sinirlioğlu dün Erivan’da Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan ile görüşmelerde bulundu. Sinirlioğlu’nun temasları kapsamında, son dönemde protokollerde yaşanan sıkıntıların yanı sıra 12-13 Nisan’da ABD’nin başkenti Washington’da yapılacak Nükleer Güvenlik Zirvesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Serj Sarkisyan arasında yapılması muhtemel görüşmeyi ele aldıgı öğrenildi. |
08.04.2010 |
Hukukçuların yargıya güveni yok |
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde yüksek lisans çalışması olarak yapılan bir anket, yargı reformunun tartışıldığı ve hayatî soruşturmalara bakan savcıların görevden alındığı bir dönemde, çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkardı. Ankete katılan hukukçulardan yaklaşık yüzde 90’ı, yargıya güvenmediklerini beyan etti. Hukukçular yargıya güvenmiyor
ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi’nde (ÇOMÜ) yüksek lisans çalışması olarak yapılan bir anket, hukukçuların yaklaşık yüzde 90’ının, yargıya güvenmediklerini ortaya koydu. ÇOMÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden bir yüksek lisans öğrencisi tarafından rastgele seçilen 50 avukat üzerinde yapılan ankette, hukukçuların adalete güveni sorgulandı. “Türk yargı sistemine güveniyor musunuz?” sorusuna 42 kişi olumsuz, 8 kişi olumlu cevap verdi. Yargıya güvenleri gerekçelerini “Kamu düzenini sağlayıp kaosu önleyecek tek unsurun yargı olması. Nitelikli ve dürüst hukuk adamlarıyla oturmuş içtihat birikiminin olması. Kanunlar çerçevesinde işlem yapılıyor olması” şeklinde sıralarken, güvenmeyenlerin gerekçeleri ise şöyle: “Kişilere göre karar verilmesi. Yargının siyasileşmesi. Suçluların az ceza alması. Anayasa’daki eksiklikler. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun bağımsız olmaması.” Anketteki, “Sizce Türk yargısı bağımsız mıdır?” sorusuna ise 50 avukatın 41’i “Bağımsız değil”, 9’u “Bağımsız” cevabı verdi. Bağımsız olmadığını düşünenlerin gerekçeleri yargının siyasileşmesi, yargı mensuplarının askerlerden brifing alması, yargılanan kişiler arasındaki adaletsizlik ve yargı içindeki çekişmeler şeklinde sıralandı. “Türk yargısını sorunlu olarak görüyorsanız, sebebi nedir?” sorusuna karşılık ankete katılan avukatlardan 19’u sebep olarak kanunları, 22’si hakimler ve savcıları, 9’u ise Anayasa’yı gösterdi.
|
08.04.2010 |
Sezgin: Muhalefetin varlığı hissedilmiyor |
OSMANİYE Barosu Başkanı Hüseyin Sezgin, Türkiye’de ülke yönetimine talip, uygun bulmadığı politikaların sebebini gerekçeleri ile ortaya koyacak muhalefete ihtiyaç olduğunu söyledi. Hüseyin Sezgin, bugünlerde ülkede meydana gelen pek çok gerilimin sebeplerinden birinin de memleket yönetimine gerçekten talip olduğu izlenimi verebilen bir muhalefetin varlığının hissedilememesi olduğunu söyledi. Sezgin, “Adalet, eğitim, sağlık ve topyekûn-sürdürülebilir kalkınma yolunda ilerleyebilmemiz için gerek merkezi gerek yerel düzeyde çalışmalar yapılmalıdır. Adalet ve insan hakları, demokrasi gibi kavramlar öncelikle gelişmiş bir ülkede anlam kazanır. Şu anda memleketin yönetimine gerçekten talip olduğu izlenimi verebilen bir muhalefetin varlığı hissedilmemektedir. Bu nedenle iktidarın insan temelli uygulamalarının anlaşılabilmesi güçleşmekte, muhalefetin işlevini ise son derece sakat ve sakıncalı şekilde siyasî partiler dışındaki unsurlar yerine getirmeye çalışıyor gibi görünmektedir. İktidar ile yargı, ordu zaman zaman basın yoluyla toplumun ve dünyanın gözleri önünde görüş münakaşasına girmektedir. Bu tartışmalar demokrasiye büyük zararlar verebilme riski taşımaktadır” diye konuştu. |
08.04.2010 |
Yeni anayasada önemli olan millet egemenliği |
SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ‘’Yeni anayasada önemli olan millet egemenliğine tam oturtulmasıdır’’ dedi. Kurtulmuş, Tekirdağ Valilik Kültür Merkezi’ndeki konferansında, Türkiye’de son zamanlarda sürekli anayasa değişikliğinin konuşulduğuna işaret ederek, bunun sıkıntılı bir konu olduğunu söyledi. Kurtulmuş, çatışmalı ve kamplaşmalı bir siyasete karşı olduklarını kaydederek, 12 Eylül anayasasının değişmesinden yana olduklarını söyledi. Kurtulmuş, ‘’Yeni anayasada önemli olan millet egemenliğine tam oturtulmasıdır. Şu anda anayasa ile ilgili atılan bazı adımlar var. Ancak depremden zarar görmüş bir binayı kuvvetlendirmek varken siz dışını boyarsanız ne olur? ‘’ dedi. Anayasa ile ilgili yapılacak bir referandumda ne milletin lehine olacaksa o yönde oy vereceklerini kaydeden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Esas olan bu topraklar üzerinde yaşayan insanların ne istediğidir. Ama bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar kiracı. 1982 anayasası referandumunda ilk kez oy kullanmıştım ve ‘hayır’ oyu vermiştim. Ama Anadolu’daki gariban başında jandarma beklerken nasıl ‘hayır’ oyu versin. Türkiye hala bu anayasayla yönetiliyor. Bu hükümet de anayasa yapamazsa Saadet Partisi bunu başaracak.’’ |
08.04.2010 |
Mülki amirlere uydu telefonu verilecek |
DOĞAL afet ve olağanüstü durumlarda haberleşmenin kesintiye uğramaması amacıyla Vali, kaymakam ve belediye başkanlarına uydu telefonu verilecek. Edinilen bilgiye göre, doğal afetler ve olağanüstü haller sebebiyle elektronik haberleşmenin aksamaması amacıyla alternatif bir haberleşme yöntemi üzerinde çalışmalarını tamamlayan Ulaştırma Bakanlığına bağlı Haberleşme Genel Müdürlüğü, vali, kaymakam ve belediye başkanlarına uydu telefonları verilmesini kararlaştırdı. Valilerin ne kadar uydu telefonuna ihtiyaç duyduklarına ilişkin cevapların alınmasının ardından Bakanlık, bu ay içinde uydu telefonu alımı için ihaleye çıkacak. Vali, kaymakam ve belediye başkanlarına verilecek uydu telefonları, mobil ve sabit iletişimin yapılamadığı doğal afet ve olağanüstü durumlarında illerin Başkent Ankara ile iletişimini sağlayacak. Uydu telefonları ile ses haberleşmesinin yanı sıra görüntü ve video iletimi de yapılabilecek. Böylece, doğal afet veya olağanüstü durumların yaşandığı yerlerden çekilecek fotoğraflar ve videolar yardımıyla durum tespiti hemen yapılabilecek. Uydu telefonlarının bu yıl sonuna kadar 81 il valiliklerine teslim edilmesi hedefleniyor. |
08.04.2010 |
Sözleşmeli öğretmenler, Bakanlar Kurulu gündeminde |
MİLLî Eğitim Bakanlığı (MEB) Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi için kanun taslağı hazırladıklarını ve bu taslağının Bakanlar Kurulu’na gönderildiğini söyledi. MEB büroklartları ile eğitim sendika temsilcileri, Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği Taslağı ile ilgili biraraya geldi. Toplantıda konuşan Eğitim-Bir-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Ramazan Çakırcı, öğretmen atama ve yer değiştirmenin önemli bir sorun olduğunu belirterek, öğretmen ihtiyacının yüz binleri bulduğunu, sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ile okullarda öğretmenler arasında ikilik oluşturulduğunu, bazı bölgelerde ise öğretmen tutmada ciddî sorunlar yaşandığını söyledi. MEB Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi için kanun taslağı hazırladıklarını ve bu taslağı Maliye Bakanlığı’na gönderdikleri hatırlattı. Yalçın Maliye Bakanlığı’nın olumlu görüş bildirmesinin ardından taslağın Bakanlar Kurulu’na gönderildiğini açıkladı. |
08.04.2010 |
Kaçar: Sağlık sosyal bir sorun |
SAĞLIK-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, sağlığın korunması ve geliştirilmesi mücadelesinin tıbbî bir sorumluluktan çok sosyal bir sorumluluk olduğunu söyledi. Kaçar, Dünya Sağlık Günü ve Haftası sebebiyle yapmış olduğu açıklamada, Türkiye’de sağlığın korunması ve geliştirilmesi konusunda sosyal duyarlılık ve toplumsal kapasite yetersizliğinin önemli bir sorun oluşturduğunu kaydetti. Kaçar, sağlığın korunması ve geliştirilmesi sürecinde medyanın vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Toplum; sağlığa ilişkin bilgi ihtiyacını ilk olarak medya organlarından karşılamaktadır. Bu nedenle medyada sağlık haberciliği konusunda uzmanlaşma sağlanmalıdır.” şeklinde konuştu. |
08.04.2010 |
Sınav günü bu yollara dikkat! |
BU yıl 46’ncısı düzenlenecek ‘’Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’’ nedeniyle, İstanbul’da 11 Nisanda bazı yollar trafiğe kapatılacak. Organizasyon Komitesinden yapılan açıklamada, etkinlik dolayısıyla 11 Nisan Pazar günü 04.00-17.00 saatleri arasında Yenikapı Deniz Otobüsleri İskelesi’nden Eminönü Vapur İskelesi’ne kadar Sahilyolu gidiş-dönüş ile Ahırkapı’dan Sultanahmet Meydanı’na çıkan yol ve Sultanahmet Meydanı’nın trafiğe kapatılacağı belirtildi.Açıklamada, Pazar günü Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı yapılacağı için söz konusu bölgelerde sınava girecek adayların bu duruma dikkat etmeleri gerektiği ifade edildi. |
08.04.2010 |
Balyoz’da tutuklamalara dün de devam edildi |
‘’Balyoz Planı’’ iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, emekli Tümgeneral Nuri Ali Karababa ve emekli Kurmay Albay Mümtaz Can önceki gece tutuklandı. Dün de emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklamalara devam
‘’Balyoz Planı’’ iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, emekli Tümgeneral Nuri Ali Karababa , emekli Kurmay Albay Mümtaz Can ile emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘’Balyoz Planı’’ iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesinde, soruşturmayı yürüten savcılar tarafından sorgulandıktan sonra İstanbul Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen 4 kişiden emekli Orgeneral Sarıışık, emekli Tümgeneral Nuri Ali Karababa ve emekli Kurmay Albay Mümtaz Can’ın tutuklanmasına karar verildi. Emekli Yüzbaşı Mehmet Ulutaş ise mahkeme tarafından serbest bırakıldı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince, hakkında yakalama emri çıkarılan emekli Tuğgeneral Tanyeri, dün Beşiktaş’daki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Nöbetçi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarılan Tanyeri’nin hakkındaki yakalama emri, yüzüne okundu. Tanyeri, buradaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından cezaevine gönderildi. Bu arada, gözaltına alınan bazı emekli askerler adliyeye getirildi. Öte yandan haklarında yakalama emri olan 8’i muvazzaf subay 13 kişi de tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
“1. ORDU KOMUTANLIĞI’NIN TARİHÇESİ” OKUTULDU
Soruşturma kapsamında İstanbul Adliyesine sevk edilen emekli Gülhane Askerî Tıp Akademisi Komutanı Tuğgeneral Tuncay Çakan ile önceki gün İstanbul Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanan emekli Tümgeneral Nuri Ali Karababa’ya ses kaydının alınması için okutulan metinde ‘’Selimiye Kışlası, 1. Ordu Komutanlığı tarihçesi’’nin yer aldığı belirtildi. Bazı şüphelilerin, emniyet ve savcılık soruşturması aşamasında ses kayıtları alınırken bu kişilere kültür-sanat dergileri ve Osmanlı san'atına ilişkin kitaplardan bölümler okutulduğu kaydedildi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcılarının, adliyede alınan ses kayıt örneklerinden bir kısmını, seminere ait ses kayıtlarıyla karşılaştırılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gönderdiği ve emniyetten rapor gelmesinin beklendiği belirtildi.
|
08.04.2010 |
Poyrazköy dâvâsı yarın başlıyor |
‘Ergenekon’’ soruşturması kapsamında Poyrazköy’de yapılan kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin haklarında dâvâ açılan 5’i tutuklu 17 kişinin yargılanmasına, yarın başlanacak. Dâvâda tutuklu ve tutuksuz olarak yargılanan zanlılar hakkında 2’şer kez ağırlaşmış müebbet hapis ve 7,5 ilâ 57’şer yıl hapis isteniyor. POYRAZKÖY DÂVÂSI BAŞLIYOR
‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında Poyrazköy’de yapılan kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin haklarında dava açılan 5’i tutuklu 17 kişinin yargılanmasına, yarın başlanacak. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davanın Cumhuriyet Savcıları Ercan Şafak ve Murat Yönder tarafından hazırlanan iddianamesinde, tutuklu sanıklar emekli deniz Binbaşı Levent Bektaş, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli Yarbay Ercan Kireçtepe, Binbaşı Erme Onat ve Binbaşı Eren Günay ile tutuksuz sanık Yarbay Mustafa Turhan Ecevit’in, ‘’cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek’’, ‘’cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek’’ suçlarından 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile ‘’Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak’’, ‘’patlayıcı madde bulundurmak’’, ‘’6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet etmek’’ suçlarından 29,5 ile 57’şer yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor. Tutuklu sanık Ergin Geldikaya’nın ‘’Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak’’, ‘’patlayıcı madde bulundurmak’’ ve ‘’6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet etmek’’ suçlarından 17,5 ile 39 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, tutuksuz sanıklar Tuğamiral Levent Görgeç ile Ali Türkşen, Halil Cura, Ferudun Arslan, Sadettin Doğan, İbrahim Koray Özyurt, Muharrem Nuri Alacalı, Şafak Yürekli, Dora Sungunay, Tayfun Duman ve Mert Yanık’ın da ‘’Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak’’ suçundan 7,5 ile 15’er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
|
08.04.2010 |
Otomobil durağa girdi: 3 ölü, 2 yaralı |
KadIköy’de bir otomobilin kontrolden çıkarak otobüs durağına girmesi sonucu 3 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Beylerbeyi’ndeki evlerinden annesi Şermin Yıldırım ile Küçükyalı’daki babaannesine gitmek amacıyla yola çıkan üniversite öğrencisi Aziz Yıldırım yönetimindeki 34 VB 8125 plakalı otomobil, Kozyatağı E-5 Karayolu Halyolu otobüs durağı yakınlarına geldiğinde kontrolden çıktı. Taklalar atan otomobil, durakta yolcu alan Şükrü Yıldız yönetimindeki 34 M 6006 plakalı minibüse arkadan çarptıktan sonra durağa girdi. Otomobilde bulunan Şermin Yıldırım ile durakta bekleyenlerden Mithat Egeli ve Turunç Yumaç, olay yerinde vefat etti. Kazada yaralanan sürücü Aziz Yıldırım ile durakta bekleyenlerden Selçuk Birkan Keleş ise olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yıldırım ve Keleş’in sağlık durumlarının ağır olduğu bildirildi.
|
08.04.2010 |
GSM'nin sorumluluğu varsa gereği neyse yapılacak |
UlaştIrma Bakanı Binali Yıldırım, yasadışı dinleme iddialarıyla ilgili olarak, ‘’GSM şirketinin kurumsal olarak sorumluluğu varsa, gereği yapılacaktır’’ dedi. Yıldırım, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleri ve gazetecilerle bir araya toplantıda geldiği toplantıda soruları cevaplarker geçmişteki kadar yoğun olmasa da yasadışı dinleme girişimlerinin olduğunu anlattı. Olayın adlî boyutu olduğunu, bir GSM şirketindeki bazı kişilerin olaya karışmasının kendilerini yakından ilgilendirdiğini belirten Yıldırım, şunları söyledi:‘’Bu konuda düzenleyici kurumun ne gibi ilave tedbirler alacağı o zaman netlik kazanacak. Şu aşamada yeterli bilgi henüz bizde değil çünkü konu yargıya intikal etmiştir. Takip ve izleme sürecinden sonra bu noktaya gelmiştir. GSM şirketinin kurumsal olarak sorumluluğu varsa, gereği yapılacaktır.’’ |
08.04.2010 |
Fahri konsolos zenginiyiz |
Türkİye’de 118 ülke adına 239 kişi fahri konsolos olarak görev yaparken, bu ülkelerden 50’sinin resmî elçiliği bulunmuyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, Türkiye’de 97 ülke resmî elçilikle (başkonsolosluk, büyükelçilik, konsolosluk) temsil ediliyor. Resmî elçiliklerin yanı sıra, 118 ülkenin fahri konsolosları da Türkiye’de çeşitli faaliyetlerde bulunuyor. Resmî olarak elçi olmayan, ancak ülkelerin cumhurbaşkanları ve dışişleri bakanları tarafından seçilip onaylanan kişilerin gönüllü olarak yürüttükleri ‘’fahri konsolosluk’’ görevini Türkiye’de 239 kişi yapıyor. Almanya, Türkiye’de en fazla fahri konsolosa sahip ülke konumunda. Almanya’nın Adana, Bodrum, Bursa, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Kayseri ve Trabzon’da olmak üzere 8 fahri konsolosu bulunuyor. Bu ülkenin ardından Türkiye’de en fazla fahri konsolosa sahip ülkeler olarak Avusturya ve Fransa geliyor. Avusturya ve Fransa’nın 6’şar fahri konsolosu görev yapıyor. Türkiye’de 50 ülkenin resmi elçiliği olmamasına rağmen fahri konsolosları var. Türkiye’de resmi elçiliği olan 28 ülkenin ise fahri konsolosları yok. |
08.04.2010 |
Hac başvuruları başlıyor |
22 Nisan’a kadar il ve ilçe müftülüklerine yapılacak başvurularda, hacı adayları, kayıt yeniletecek veya ilk defa kayıt yaptıracak. Hacı adayları başvurularını, müftülüklerden veya Diyanet İşleri Başkanlığının, ‘’http://hac.diyanet.gov.tr’’ internet adresinden alabilecekleri hac müracaat formu dilekçesi ile yapacak. Dilekçeye nüfus cüzdanı fotokopisiyle banka dekontu eklenecek. İlk defa kayıt yaptıracaklar ilgili hesaba 15 TL, kayıt yeniletenler ise 5 TL yatıracak. Kayıt yaptırdıktan sonra vazgeçenlerle, hacca gidemeyenlere bu ücret iade edilmeyecek. Önceki yıllarda müracaatı olduğu halde geçen yıl kayıt yeniletmemiş olanlarla, kesin kayıt sırası gelmesine rağmen kaydını yaptırmamış olanların bu yılki hac müracaatları ‘’ilk defa müracaat edenler statüsünde’’ değerlendirilecek. Çekilecek kur'a sonrası kesin kayıt hakkı sırası gelenlerden süresi içinde kaydını yaptırmayanlara, bu husus gelecek yıllarda müktesep hak teşkil etmeyecek. Müracaatlarda sadece eş, anne, baba, kardeş ve çocukların birbirleriyle; engellilerin ise daha önce hacca gitmemiş refakatçileriyle kur'aya girme talepleri kabul edilecek. Ayrı ayrı yerlerde ve tarihlerde farklı hac tiplerinde başvuranların bilâhare mahremiyet birleştirilmesi yönündeki talepleri ise karşılanmayacak. Yakınları ile başvuranlardan birisinin kayıt yeniletmesi, diğerinin ise ön kayıt yaptırması halinde, müracaatlar birlikte alınacak ve kur'aya tek numara ile katılınacak. Mahremsiz olarak hacca gidemeyecek durumda olan kadınlar müracaatlarını hacca hiç gitmemiş mahremleri ile yapabilecek. Daha önce hacca gidenlerin başvuruları kabul edilmeyecek. Başvurulardan ya da kur'a çekiminden sonra, hacca gittikleri tesbit edilenlerin kayıtları silinecek ve kayıt ücreti de iade edilmeyecek. Daha önce vekâleten hacca gittiklerini belirterek bu defa kendi adlarına hacca gitmek veya bir başkasının yerine vekâleten hacca gitmek isteyenlerin müracaatları kabul edilmeyecek. Hacı adayları, müracaatlarının sisteme girildiğini veya girilmediğini ve yakınlık bağlantılarının doğru bir şekilde yapılıp yapılmadığını ‘’http://hac.diyanet.gov.tr’’ internet adresinden kontrol edebilecek. Kaydı girilmeyen veya kayıt bilgilerinde yanlışlık olanlar, bilgilerini ilgili müftülüklerden kayıt süresi içinde düzelttirebilecek. Hacı adayları, müracaat form dilekçesinde yer alan hac kategorilerinden durumuna uygun olanları verilen takribi fiyat ve süreyi de dikkate alarak mutlaka işaretleyecek. Müracaat dilekçesinde belirtilen hac tipleri bağlayıcı olacak ve daha sonra tip değişikliğine imkan verilmeyecek. |
08.04.2010 |
Dershane ücretleri el yakıyor |
DEMOKRATİK Eğitimciler Sendikası’nın (DES) yaptığı anket sonuçlarına göre, dershanelerin belirlediği ücretleri değerlendiren velilerin yüzde 30.82’si ücretlere ‘’devletin müdahale etmesi gerektiğini’’, yüzde 20.32’si dershanelerin ‘’çok büyük paralar kazandığını’’ belirtti. Edinilen bilgiye göre, DES’in ‘’Eğitimin Kanayan Yarası Dershaneler’’ isimli bir çalışma yaptığı ve çalışma kapsamında da çocuklarını dershaneye gönderen velilere dershaneler hakkında ne düşündüklerinin sorulduğu öğrenildi. Anket çalışmasına, Ankara’daki bin 540 veli katıldı. Ankette, velilerin yüzde 40’ı ‘’eğitim sisteminde özel dershanelerin yerinin olmaması gerektiğini ve parası olmayanın dershaneye gidemediğini’’ ifade etti. Velilerin yüzde 33.76’sı ‘’dershanelerin eğitimde yerinin olduğunu, okulda verilen eğitimin yeterli olmadığını’’, yüzde 20.18’i ise ‘’dershanelerin eğitimde yerinin olmaması, dershanelerin okuldaki eğitimi baltaladığını’’ belirtti. Çalışma, velilerin yüzde 58.85’inin sınavlarda dershaneye giden öğrencinin başarılı olacağını, gidemeyeninin ise başarısız olacağını düşündüğünü ortaya çıkardı. |
08.04.2010 |
Mimar Sinan Günleri başladı |
KAYSERİ Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘’Mimar Sinan Günleri’’ faaliyetleri, ‘’Cami Mimarisi Fikir Yarışması’’na katılan eserlerin değerlendirildiği kolokyum ve ödül töreni ile başladı. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekai Görgülü, Kadir Has Kongre Merkezi Toplantı Salonu’ndaki programın açılışında yaptığı konuşmada, cami mimarisi gibi oldukça hassas ve üzerine yarışma düzenlenmesi güç bir konuda attığı cesur adım dolayısıyla Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’ye ve belediye çalışanlarına teşekkür etti. Görgülü, bu yarışmanın mimarlık mesleği adına bir kırılma noktası olduğunu ifade etti. K |
08.04.2010 |
Kürtçe yayın 3 saati aşmadı |
YILLARDIR yayın izni olmadığı için farklı dillerde yayın yapamadıklarından yakınan yayın kuruluşları, RTÜK’ten aldıkları tam gün yayın iznine rağmen, talep ettikleri dil ve lehçelerde günde 3 saatten fazla yayın yapmıyor. Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun, ‘’Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılacak Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmelik’’ kapsamında, farklı dil ve lehçelerde yayın yapmak isteyen radyo ve televizyon kuruluşlarının başvurularını değerlendirdiği 23 Şubat 2010 tarihli kararıyla Diyarbakır’da ART TV, Can TV, Gün TV, TV 21 ve Söz TV ile Gün, Çağrı, Aktüel, Aksa, Can ve Nur radyoları, Şanlıurfa’da Radyo Net, Medya FM, Mardin’de Cemre FM ve Mersin’de ise Radyo Ses talep ettikleri dil ve lehçelerde tam gün yayın yapma hakkı elde etti. Ancak tam gün yayın iznine sahip olan bu yayın kuruluşlarından bir kısmı aradan geçen süreye rağmen henüz farklı dil ve lehçede yayın yapmadı. |
08.04.2010 |
Müstehcenlik, siteleri kapattırıyor |
Bİlgİ Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB), internet sitelerine erişimi engelleme sebeplerinin başında ‘’müstehcenlik’’ yer aldı. Alınan bilgiye göre, TİB’in internet sitelerine erişimi engelleme kararlarının yüzde 69.35’i ‘’müstehcenlik’’ sebebiyle gerçekleşti. TİB’in internet suçlarının önlenmesine yönelik faaliyetlerine başladığı 23 Kasım 2007’den Mart 2010 tarihine kadar geçen sürede, gerek vatandaşlar tarafından yapılan ihbarlar, gerekse Kurum aracılığıyla uygulanan erişim engellemelerinde, müstehcenlik, çocukların cinsel istismarı ve fuhuş gibi suçlar sebebiyle yapılan ihbarlar, toplam ihbarların yüzde 85,98’ini, söz konusu suçlar sebebiyle yapılan erişim engellemeleri ise bütün engellemelerin yüzde 96,03’ünü oluşturdu. Kurumun erişimi engelleme kararlarının yüzde 69,35’i müstehcenlik, yüzde 25,55’i çocukların cinsel istismarı, yüzde 1,89’u bahis ve kumar, yüzde 1,75’i kumar oynanması için yer ve imkân sağlanması, yüzde 1,13’ü fuhuş ile geriye kalan oranı sağlık için tehlikeli madde temini, Atatürk aleyhine işlenen suçlar, uyuşturucu/uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma ve intihara yönlendirme sebebiyle gerçekleşti.
|
08.04.2010 |
Yeni Cami Hünkâr Kasrı’na Europa Nostra ödülü |
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) desteği ile 2005 - 2009 yılları arasında Yeni Cami Hünkâr Kasrı’nda gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları, Avrupa Kültürel Miras Kuruluşları Federasyonu’nun verdiği Europa Nostra Ödülü’ne lâyık görüldü. 2010 Avrupa Birliği Kültürel Miras Ödülleri’ni açıklayan kuruluş, ödüllerini 2002 yılından bu yana Avrupa Komisyonu adına takdim ediyor. |
08.04.2010 |
Hasankeyf, bilim adamlarını ağırlıyor |
Hasankeyf Belediyesi ve Doğa Derneği’nin düzenleyeceği ‘Barajsız Hasankeyf’ konferansına dünyanın dört bir yanından bilim adamları katılacak. 10-11 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek konferansa akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, dünya miras alanı uzmanları, yerel sakinler ve resmi kurum temsilcileri katılacak. Dicle Vadisi ve Hasankeyf’in UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edilmesi, Türkiye’ye katacağı faydalar masaya yatırılacak. Toplantı, Ilısu barajı projesi ve Hasankeyf’in bilimsel verilere dayanarak ülke ölçeğinde tartışılacağı ilk mecra olma özelliği taşıyor. Programda konferans, resmi mercilerin baraj projesi konusundaki tutumlarını gözden geçirmelerini sağlamayı ve UNESCO Dünya Miras Alanı adaylığı için Hasankeyf’e destek vermeyi amaçlıyor. |
08.04.2010 |
Beykoz Belediyesi 10 bin kişiyi Çanakkale’ye götürüyor |
Beykoz Belediyesi, Çanakkale Zaferi’nin 95. yıldönümü dolayısıyla başlattığı ‘Tarihe Yolculuk’ gezileri devam ediyor. Özellikle ilk ve ortaöğretim okullarındaki başarılı öğrencilerin katıldığı Çanakkale gezilerinde, destanın yazıldığı; 57. Alay Şehitliği, Conkbayırı, Seddülbahir, Kilitbahir, Hamidiye ve Mecidiye Tabyaları ve Şehitler Abidesi ziyaret ediliyor. Vatandaşlara ve öğrencilere tarih şuuru kazandırmak amacıyla bu gezilere önem verdiklerini belirten Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, her gün bir liseden 100 ve ortaokul son sınıfta okuyan 50 öğrencinin geziye katıldığını, her türlü ikramın ve masrafın belediye tarafından karşılandığını ve gezilerin profesyonel rehberler eşliğinde gerçekleştirildiğini söyledi. |
08.04.2010 |
Müzikle geçinen köy |
Kendİ bestelediği türkülerle dikkati çeken ve UNESCO tarafından ‘’Yaşayan İnsan Hazinesi’’ ödülüne lâyık görülen 77 yaşındaki köy çalgıcısı Hayri Dev’in yaşadığı Gökçeyaka Köyü’nde, müzik aleti çalınmayan ev yok. Köydeki her evde en az bir kişi saz, cura, kaval, çam düdüğü, sipsi gibi çeşitli müzik aletlerini çalabiliyor. Yaz aylarında yaylalarda, kış aylarındaysa her gün bir başka evde yapılan ‘’yarenlik buluşmaları’’nda kendilerine özgü besteler ve türkülerle müzik ziyafetleri sunuluyor. Köylüler geçimlerini bu meslekle sağlarken, müzik sayesinde genç kaldıklarını da ifade ediyor. Çocukluğundan bu yana köy çalgıcılığı yapan Hayri Dev, köyün eski isminin Karaman olduğunu, Anadolu’da yaygın ‘’Karaman kırığı’’ parçasının bu köyden çıkarak meşhur olduğunu savundu. |
08.04.2010 |
Ayağı kırık öğrencisini sırtında gezdirdi |
Türkİye’ye tatile gelmeden bir hafta önce okul merdivenlerinden düşerek ayak bileğini kıran Belçikalı öğrenci, Side Antik Kent’i öğretmenleri ve arkadaşlarının sırtında gezdi. Okullarının en başarılı öğrencisinin sırtta taşımayı hak ettiğini söyleyen müdür, “Her öğretmen öğrencinin hizmetkârı olması gerekir” dedi. Belçikalı 10 öğrenci ve 3 öğretmen içlerinden bacağı kırık olan öğrencilerini her gittikleri yere sırtlarında taşıyor. Hechtel Don Bosco College Müdür Yardımcısı Marc Luts, “Öğrencimizi sırtımızda taşımak yük değil, vazifemiz. Başarılarıyla okulumuzun onur ve gururu. Sırtımızda severek taşıyoruz. Her öğretmen öğrencinin hizmetkârı olması gerekir” diye konuştu. |
08.04.2010 |