En iyi çözüm AB üyeliği |
Business Week dergisi, Türkiye için en iyi uzun vadeli çözümün Avrupa Birliği’ne tam üyelik olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olmasıyla, savunma harcamalarının azalacağı ve buradan artan kaynağın eğitim, teknoloji gibi alanlara transfer edilebileceğini yazdı. Ekonomi dünyasının önde gelen dergilerinden biri olan Business Week’te yayınlanan analizde, Doğu Akdenizin iki ezeli rakibi Türkiye ve Yunanistan’ın kaderlerinin, son ekonomik krizle birlikte ayrıldığı bildirdi. Yunanistan krize girerken, Türkiye ekonomisinin yükseldiği vurgulanan.Yazıda, tarihte ilk kez Yunanistan’ın borç riskinin Türkiye’nin borç riskini aştığına dikkat çekilirken, Türkiye’nin risk priminin, sadece Yunanistan değil, diğer Avrupa Birliği üyesi ülkeler Macaristan, Romanya ve Bulgaristan’dan daha düşük olduğu kaydedildi. Yunanistan’ın kredi notunun düşürülmesine rağmen, Türkiye’nin kredi notunun yükseldiği, Cari İşlemler Açığının da Yunanistan’ın çok altında olduğu ifade edildi. Türkiye’nin kriz döneminde bile ihracat yapabilmesinde, komşu ülkeleriyle iyi ilişkilere girerek ticaretini arttırmasının yanı sıra, ihracat pazarlarını, Asya, Afrika, Orta Doğu ülkeleri ve Rusya ile arttırması ve bunun da Avrupa ile düşen ticaret hacmini telafi etmesinden kaynaklandığı kaydedildi. Yazıda, Türkiye’nin, küresel kriz öncesi gerçekleştirdiği bankacılık reformlarıyla küresel kredi darlığından kurtulabildiği, bankaların Hükümetten para almak zorunda kalmadığı, Yunanistan’ın ise vadesi yaklaşan yüksek miktarlı borçlarını uzatmak zorunda kalacağına dikkat çekildi. Türkiye’nin, yükselen bir piyasa olarak, Brezilya ve Hindistan ile aynı kategoride değerlendirildiği ifade edildi.
ARTAN KAYNAK EĞİTİM VE TEKNOLOJİYE AKTARILABİLİR
TÜRKİYE için en iyi uzun vadeli çözümün Avrupa Birliği’ne tam üyelik olduğuna da dikkat çekildi. Yunanistan’ın 2008’de 9,7 milyar dolarlık savunma harcaması yaptığı, Türkiye’nin ise aynı dönemde 11,7 milyar dolar harcadığının hatırlatıldığı yazıda, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olmasıyla, savunma harcamalarının azalacağı ve buradan artan kaynağın eğitim, teknoloji gibi alanlara transfer edilebileceği ifade edildi. Demografik ve ekonomik avantajlara sahip Türkiye’nin, büyüme motoru olarak Avrupa Birliği’nin rekabet gücünü de arttıracağı vurgulandı. |
30.03.2010 |