Su, her varlığın ihtiyacı |
SUYUN yalnızca insanlık için değil, canlı ve cansız bütün tabiat için vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğu unutulmadan projeler oluşturulması gerektiği bildirildi. 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla Jeoloji Mühendisleri Yönetim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, enerjide dışa bağımlılığın azaltılarak yerli kaynakların harekete geçirilmesi gibi meşrû ve anlamlı gerekçelendirmelerle, suyun tabiî hak olmaktan çıkarılıp, ticarî bir haline getirilerek sermayeye, küresel piyasaya açan politikalardan vazgeçirilmesi gerektiği kaydedildi. Doğu Karadeniz’de, Rize Fındıklı’da, Çayeli, Hemşin, Çamlıhemşin İkizdere, Askaroz, Trabzon’da İkizdere Çağlayan Deresi, Uzungöl’de, Artvin’de Papart’ta, Balcı’da, Maçahel’de, Barhal’da dereler üzerine yapılan, sayıları yüzlerce olan plansız nehir tipi HES ya da barajlarla tabiat katliâmı yaşandığı ifade edilen açıklamada, şöyle denildi: ‘’Artvin’de Çoruh Vadisi boyunca, vadi üzerinde yer alan onlarca köy ile Yusufeli ilçesi, projelendirilen barajlar ve hidroelektrik santrali sebebiyle sular altında kalacak, tarihî, kültürel ve doğal güzellikleri yok olacaktır. Tunceli Munzur Vadisi ile çevrenin baraj ve hidroelektrik santral projesi sebebiyle ekolojik dengesini bozulacak, insanlar göçe zorlanacak, yaşam kültürünün temelleri yok edilecektir. Hasankeyf’te yapılacak barajlarla tarihî kültürel değerlerimiz sular altında kalma ve yok olma tehdidi altındadır. Mahkeme süreçleriyle durdurulan projeler karşı, ‘sulama için su istiyorsanız, musluklardan su akmasını istiyorsanız, taşkın afetinden korunmak istiyorsanız ve temiz enerji talep ediyorsanız baraj ve hidroelektrik santrale karşı olamazsınız, barajlara karşı çıkmaz bilgisizliktir’, anlayışla yapılan açıklamalar Başbakan ve Çevre Bakanı tarafından defalarca tekrarlanmıştır. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak Dünya Su Gününde bir kez daha ifade ediyoruz ki; suyun, yalnızca insanlık için değil, canlı ve cansız tüm doğa için vazgeçilmez doğal ihtiyaç olduğu unutulmadan projeler oluşturulmalı, doğal bir varlık olan suyun kullanımı ve korunması ile ilgili kararlarda yöre, bölge, ülke insanını yok sayma anlayışı terk edilmelidir.’’ |
23.03.2010 |