Yurt Haber |
Diyabetin ‘ekonomiye’ yükü de büyük |
Türkiye, 2010’da toplam sağlık harcamalarının yüzde 11’ini diyabete ayıracak. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) 2009 Diyabet Atlası’nda yer alan tahminlere göre, Türkiye, 2010’da sağlık harcamalarının yüzde 11’ini diyabete ayıracak. Aynı rapora göre, diyabetli hastaların diyabetten kaynaklanan sağlık masrafları, bu yıl kişi başına ortalama 400 euro olacak. Bunun karşısında, Türkiye’de diyabetin ekonomik yükünü azaltmaya yönelik tedbirlerin ağırlıklı olarak maliyetleri azaltmaya yardımcı müdahaleler olduğu görülüyor. Ancak uzmanlara göre, bu yaklaşım, uzun vadedeki harcamalar için çözüm değil. Kısa vadede maliyetler düşürülmeye çalışılırken, uzun vadede daha büyükleri oluşuyor… Bu sebeple, diyabetten korunma, diyabetli hastanın bakımı, komplikasyonlardan korunma ve diyabet eğitimi konularında maliyet azaltılması yerine, maliyet-fayda ve maliyet-etkililik araştırmalarına ve yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor. Öte yandan, Türkiye’de tip 2 diyabetli olgularda insülin kullanma sıklığının düşük olduğu gözleniyor. Bu durum, uzun vadede kronik komplikasyonların riskini, dolayısıyla hastalık yükünü ve maliyetini arttırıyor. Yapılan bilimsel çalışmalara göre, diyabetli hastalara verilen eğitimler tedavi başarısını arttırıyor ve maliyetleri önemli ölçüde düşürüyor. Ancak Türkiye’de Sosyal Güvenlik Sistemi diyabetli hastaya eğitim verilmesini teşvik etmiyor. Diyabet 2020 Koordinatörü ve Konunun ekonomik boyutunun çözümü için öncelikle “topyekûn bilinçlenmeye” ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Türk Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, “Diyabet korunmasından komplikasyonlarının tedavisine kadar geniş bir perspektif ile ele alınması gereken bir hastalıktır. Her aşamada hasta açısından en etkili ve en ekonomik çözümler aranmalıdır” dedi. İ |
22.03.2010 |