Görüş |
Çanakkale Zaferi
Çanakkale Savaşı, imanlı gönüllerin o devrin en son teknolojik kuvvetlerine meydan okuduğu, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı Devleti ile İtilâf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilâf Devletleri, Osmanlı Devleti’nin başşehri konumundaki İstanbul’u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir tarımsal ve askerî ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’na girmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuştur ve iki tarafın da çok ağır kayıplar vermesiyle İtilâf Devletleri geri çekilmişlerdir. İngiltere ve Fransa ile Osmanlı ve Alman orduları arasında geçen bu savaş iki taraftan toplam 500.000’den fazla insanın “kaybına” (ölüm, firar, esir, sakatlanma ve hastalıklar) sebep oldu. Çanakkale Savaşı, ilgili bütün milletleri derinden etkilemiştir. Avustralya ve Yeni Zelanda’da Anzak Günü adıyla her yıl düzenli bir seremoni tekrarlanır. Ayrıca Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar o gün toplanarak Gelibolu Yarımadası’ndaki Anzakların çıkarma yaptıkları Anzak Koyu’na gelerek atalarının savaştıkları bu yeri ziyaret ederler. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, İngiliz ve Fransız donanmalarının geri püskürtüldüğü 18 Mart, Çanakkale Şehitlerini Anma Günü olarak ilân edilmiştir. Dünyada ise bu savaş, askerî beceriksizlik ve felâket sembolü olarak sayılmıştır. (Vikipedi’den faydalanılmıştır.) Tabiî Osmanlı’nın kalbindeki imandan gelen kuvveti ve Allah’ın sevk ettiği onlarca manevî yardımcı olayları hesaba katmadıkları için bu şekilde karar vermeleri normaldir! Bu vesileyle yazdığım şiiri aşağıda sunuyorum.
ÇANAKKALE
Dünyanın birçok farklı İtilâf devletleri, Yaşadı Çanakkale’de büyük dehşeti, Osmanlı’nın imanlı sinesinde topluca sindi, Bunlar, büyük silâhlar, toplar ve gemilerdi.
Çanakkale, Conkbayırı, Gelibolu, Seddülbahir’i, Say tek tek imanlı milletin destan yazdığı yerleri, Anzak’ı, İngiliz’i, Fransız’ı bilumum haçlı askerleri, Gördü Müslüman milletimizin cesaretini.
Boğaz oldu bahsi geçen düşmana mezar, Hepsi ama hepsi oldu toprak, onar onar, Düşman kumandanları askerine kızar, Bilmez ki karşısında imanlı Osmanlı var.
1916, zamanın en güçlü donanmasıydı gelen, Büyüklüğü ile insanların aklını hemen çelen Bu savaş o zamana kadarkilere benzemeyen, Yetti, imanla döşenen mayın, tüm gemilerine.
On sekiz Mart 1916, şanlı tarihimizdendir. Şerefle anılan önemli günlerimizden biridir, Seyid Çavuş kaldırdı yüzlerce kiloluk mermiyi, Boğaza gark etti koca donanmanın gemilerini. M. F. U.
M. FAHRİ UTKAN [email protected]
*************************************************************************************** |
19.03.2010 |
Mevlide dâvet
Mevlidimiz var bizim, tüm ihvânlar buyurun, Bursa’nın mevlidini her bir yana duyurun.
Başta Resûl-i Ekrem (asm) sonra tüm evliyâlar, Velî Padişahlar, Şehzadeler, Çelebi Süleymanlar, Ve Somuncu Babalar, Üftadeler, Emir Sultanlar, Sonra Bedîüzzaman ve dahi tüm Müslümanlar, Ruhlarına ithâfen mevlidler ediyoruz, Dünyanın her yanından geliverin diyoruz. O Üstad ki; insanlığın imanı için koşmuş, İnsan eder insanı; iman diyerek coşmuş. Risâleler tab’ etmiş, imanı tecdîd için, Her Risâle bir deva, dertlere derman için. Dâhil olun bizlere, ihyâ olsun cemiyet, Rıza Allah rızası, yoktur başka bir illet.
Ulu Cami makamların, ol! Beşinci makamı, O mâhûr makamıyla, mest ediyor insanı. Birer san’at müzesi, o eskimez yazılar, Hepsinde derin mânâ; okunursa yazılar. Yalnız komayın bizi, gelin konu-komşular, Kardeşler kucaklaşsın, çoğalsın mutluluklar, Cemaat cem olunca, kaybolur yalnızlıklar, Duysun Aziz Üstadı, mü’min kalabalıklar.
Tüm dünya duyacak, mevlidi canlı-canlı, Bursalı kardeşlerin, hepsi çok heyecanlı, Dost Tv’nin yayını, tüm dünyaya münteşir, Cemaatlerin tümü bu mevlidde birleşir, Kalpler hep bir vurunca, Bir’in hoşuna gider, Resulullah (asm) bu birliğe, bilin şefâat eder.
Yenilemek isterim ki; Yeni Asya Derneği, Duyurmak ister size, bu mukaddes gerçeği, Duâlara birlikte, gelin âmin diyelim, Bursa’nın semâ’sından, arşlara yükselelim.
Eyüp Otman
*************************************************************************************** |
19.03.2010 |