06 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Büyükelçi Namık Tan Ankara’ya dönüyor

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, oylamanın ardından Türkiye’ye çağrıldı. Tan, “Yarın (bugün) dönüp hükümetimizden gerekli danışmalar neticesinde gerekli talimatlar aldıktan sonra, olayların gelişimine göre buraya nasıl ve ne zaman döneceğimizi göreceksiniz” dedi.

Büyükelçi Tan Türkiye’ye dönüyor

Türkİye’nİn Washington Büyükelçisi Namık Tan ise "Bugün üzüntülüyüz, çünkü kaybettik ama bir yandan da içimiz doğrusu gurur ve sevinç dolu. Neden diye sorarsanız, bu mücadelede, sistemli, kararlı, özverili ve kolektif bir çalışmayla çok önemli bir aşama kaydettik" dedi. “Ben maalesef hükümetimizin kararıyla Türkiye’ye dönmek durumundayım” diyen Tan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef diyorum, çünkü daha yeni gelmiştim, aslında dönmek demek de biraz tuhaf oluyor ama her halükarda yarın dönüp hükümetimizden gerekli danışmalar neticesinde gerekli talimatlar aldıktan sonra, olayların gelişimine göre buraya nasıl ve ne zaman döneceğimizi göreceksiniz.”




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

06.03.2010


 

‘ERMENİ AÇILIMI’NA AMERİKAN KİLİDİ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına yönelik karar tasarısının kabul edilmesinin açılım sürecini baltalayacağını söyledi. Davutoğlu, “Alınan karar, bu süreci yavaşlatma değil, durdurma riskini de beraberinde getirmiştir. Yapılan her müdahale, Türkiye-Ermenistan normalleşmesinin önüne engel çıkarmaktadır” dedi.

FT: MODEL ORTAKLIK SINAVDA

İngiliz Financial Times gazetesi de, ABD Temsilciler Meclisindeki sözde Ermeni Soykırımı ile ilgili oylamaya geniş yer ayırdı. Gazete, ABD Başkanı Barack H. Obama’nın geçen yıl Ankara ve İstanbul ziyaretlerinde ortaya koyduğu ‘Model Ortaklık’ düşüncesinin, Türkiye’nin Washington büyükelçisini geri çekmesiyle birlikte en büyük sınavdan geçtiğini yazdı.

KARAR ERMENİLERİ MEMNUN ETTİ

Öte yandan, karar tasarısının kabulü Ermeni tarafını memnun etti. Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbandyan, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımlayan tasarının kabul edilmesini takdir ettiklerini söyledi. Nalbandyan, “Bu, Amerikan halkının evrensel insanî değerlere bağlılığını bir kez daha ispatlamıştır. İnsanlığa karşı işlenen suçların engellenmesine yönelik önemli bir adımdır” dedi.

AÇILIM SÜRECİ BÜYÜK YARA ALDI

DIşİşlerİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına yönelik karar tasarısının kabul edilmesine Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında tepki gösterdi. Kararın ve alınış sürecinin Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin doğasının nasıl değişmek zorunda olduğunu bir kez daha gösterdiğini ifade eden Davutoğlu, “Üçüncü tarafların her müdahalesi bu normalleşmeyi imkânsız hale getirecektir” diye konuştu. Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan arasındaki protokollerin bundan sonraki süreçte nasıl bir takvimde ele alınacağı sorusu üzerine ise, Türkiye’nin süreci yavaşlattığı iddialarının doğru olmadığını vurgulayarak ‘’Dün alınan karar, bu süreci yavaşlatma değil, durdurma riskini de beraberinde getirmiştir. Bu kararlarla hiçbir yol alamayız” dedi. Davutoğlu, Güney Kafkaslarda barışın sağlanması için Azerbaycan topraklarındaki işgalin bitmesi gerektiğini ve Türk-Ermeni barışının yanı sıra Azeri-Ermeni barışının da sağlanması gerektiğini vurgulayarak, “Bizim bölgemizde tek ayaklı barış yürümüyor” dedi. ABD Temsilciler Meclisine seslenmek istediğini söyleyen Davutoğlu, “Yaptığınız her müdahale, Türkiye-Ermenistan normalleşmesinin önüne engel çıkarmaktadır. Gayri ciddi şekilde aldığınız her karar Türklerle Ermenilerin tarihi barışını engellemektedir. Lütfen bu konuyu yeniden gözden geçiriniz” diye konuştu.

Model Ortaklık büyük yara aldı

İngİlİz Financial Times (FT) gazetesi, sözde ‘Ermeni soykırımı’ iddialarının ABD Temsilciler Meclisi’nin Dış İlişkiler Komitesi’nde bir oy farkla kabul edilmesine geniş yer ayırdı. Gazete, ABD Başkanı Barack Obama’nın geçtiğimiz yıl Ankara ve İstanbul ziyaretlerinde ortaya koyduğu ‘Model Ortaklık’ düşüncesinin, Türkiye’nin Washington büyükelçisini geri çekmesiyle birlikte en büyük sınavdan geçtiğini yazdı.

Haberinde, ‘Oylama, Obama’nın Türkiye stratejisinin altını kazıyor’ başlığını kullanan gazete, Ankara ile Washington arasındaki ilişkilerin, Obama yönetimi stratejisinin kalbinde olduğunu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile diğer diplomatların önemli bir vaktini kapsadığını bildirdi. “AKP’nin İslami köklerine rağmen, ABD’nin Türkiye’nin laik politik sistemini Müslüman dünyası için bir model olarak gördüğü” belirtilen haberde, Amerikalı politikacıların, NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan ve küresel konularda kendine güveni artan Türkiye’nin, Ortadoğu’da da giderek büyüyen bir etkiye sahip olduğunu kabul ettiklerini aktardı. Gazete, ABD’nin, İran’la yaşanan gerilim konusunda Türkiye’nin desteğini aradığını hatırlatarak, “Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde bir sandalyeye sahip ve ayrıca Brezilya ve Çin gibi, İran konusunda kararsız” ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz sonbaharda Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokoller ile ilgili bilgi verilen haberde, Ankara ile Erivan arasındaki anlaşmaların “dağılmak üzere” olduğu savunuldu.

FT’nin haberine göre, Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Howard Berman, Hillary Clinton’ın, “Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollere zarar verilebilir” uyarılarına direndi. Haberde, Berman’ın, “Tasarının kabul edilmesi Türk halkı için zor ve sancılı bir süreç. Ancak günün sonunda Türk demokrasisi güçlenecek ve ABD ile Türkiye ilişkileri daha iyi bir zemine oturabilecek” ifadelerine yer verdi.

Nalbandyan memnun

Ermenİstan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbandyan, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımlayan tasarının kabul edilmesini takdir ettiklerini söyledi. Reuters’e konuşan Nalbandyan, “Bu, Amerikan halkının evrensel insanî değerlere bağlılığını bir kez daha ispatlamıştır. İnsanlığa karşı işlenen suçların engellenmesine yönelik önemli bir adımdır” dedi.


Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

06.03.2010


 

Hillary Clinton da oylamadan rahatsız

ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, dün Türk Dışişleri Bakanlığı’na gelerek, görüşmelerde bulundu. Burada, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un konuyla ilgili açıklamasını okuyan Jeffrey, böyle bir kararın kongrede alınmasına karşı olduklarını açıkladığını belirtti.

ABD BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİ’NE ÇAĞRILDI

ABD’nİn Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde önceki gün akşam 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına yönelik karar tasarısının kabul edilmesinden sonra dün Dışişleri Bakanlığına gelerek, görüşmelerde bulundu. ABD Büyükelçisi Jeffrey, Dışişleri Bakanlığında yaptığı görüşmelerin ardından kısa ve Türkçe bir açıklama yaptı. Burada, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un konuyla ilgili açıklamasını okuyan Jeffrey, Clinton’un, hem ABD Başkanı Barack Obama, hem de kendisinin böyle bir kararın kongrede alınmasına karşı olduklarını açıkladığını belirtti. Jeffrey, Clinton’un kongrenin bu konuda karar almasını doğru bulmadıklarını ifade ettiğini ve kongrede yeni bir karar alınmasını da istemediklerini açıkladığını söyledi.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

06.03.2010


 

Sonuç, Türk-ABD ilişkilerini zedeler

İngiliz yayın kuruluşu BBC, sözde soykırım tasarının kabul edilmesinin hemen ardından haber bültenlerinde konuya yer vererek, “Bu tasarının kabul edilmesinin Türkiye-ABD ilişkilerine muhtemel etkileri tartışılır. Ama bazı işbirliği alanları olumsuz etkilenebilir” yorumunu yaptı.

BBC: ABD-Türk ilişkileri olumsuz etkilenir

İngİlİz yayın kuruluşu BBC, tasarının kabul edilmesinin hemen ardından habere bültenlerinde konuya yer vererek, “Bu tasarının kabul edilmesinin Türkiye-ABD ilişkilerine muhte-mel etkileri tartışılır. Ama bazı işbirliği alanları olumsuz etkilenebilir” yorumunu yaptı. BBC ayrıca, “Türkiye’nin, ABD’nin en önemli müttefiki ve İran ile Afganistan üzerindeki etkisinin önemli olduğunu” kaydederek, “Eğer diplomatik ortam müsait olursa, gelecek yıldan itibaren Amerikan askerlerinin Irak’tan çıkarılmasının en güvenli ve ucuz yolunun Türkiye üzerinden olacağına” dikkati çekti.

“Türkiye, tasarının kabul edilmesinin ardından Büyükelçisini çağırdı” başlığıyla gelişmeleri aktaran Guardian gazetesi de, kararın bağlayıcılığı bulunmadığına vurgu yaptı. Tasarının kabulüyle ilgili olarak hem Türk, hem de Ermeni tarafından gelen ilk tepkileri sayfalarına taşıyan Guardian, “Tasarının, Genel Kurula oylama için sunulması konusu belirsiz. Çünkü benzer şekilde 2007 yılında kabul edilen tasarı, dönemin ABD Başkanı George Bush’un çabasıyla, genel kurul gündemine alınmamıştı” ifadesini kullandı.

Washington’daki muhabiri aracılığıyla gelişmeleri aktaran Times gazetesi de Guardian gibi, Türkiye’nin, Washington Büyükelçisi Namık Tan’ı Ankara’ya çağırmasını başlığına taşıdı.


Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

06.03.2010


 

Mercan: Obama ağırlığını koyamadı

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, oylamanın ardından düzenlediği basın toplantısında, “Bu oylama başlı başına yanlış bir oylama. Obama yönetimi daha önceden bunu engelleseydi belki daha iyi olurdu.

İleriki günlerde hükümetimiz bunu değerlendirecek. Hükümetimiz orayı değerlendirecek, biz de ABD Temsilciler Meclisi ile olan ilişkilerimizi değerlendireceğiz” dedi.

06.03.2010


 

KOBİ’ler de “açılım” istiyor

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, hükümetin KOBİ açılımı yapması gerektiğini belirtti. Özgenç, yaptığı açıklamada, 2001 yılı krizi ile devam eden bazı sıkıntılardan dolayı binlerce KOBİ’nin işini kaybettiğini ifade ederek, Türkiye’nin bir çok sorununun KOBİ’lere yapılacak ekonomik yaklaşımlarla çözülebileceğini söyledi.

Özgenç, şöyle devam etti: ‘’Hükümet, ‘KOBİ açılımı’ yapmalıdır. Yapılmasını önerdiğimiz açılımın Türkiye için yapılmak istenen diğer açılımlar kadar, hatta belki onlardan daha da önemlidir. Hükümetin vatandaşların hassasiyetlerini göz önüne alarak çeşitli açılımlara giriştiğini, bunların en başında gelen demokratik açılım, Alevi ve Roman açılımları ülkemizin hasret olduğu yaklaşımlardır. Kamuoyunun büyük çoğunluğunun tasvip ettiği bu açılımların devam etmesini ve bunlar arasında ekonomik açılımın da olması için daha önceleri de dile getirdiğimiz gibi tüm kredi kartı borçlusu, esnaf, sanatkar ve KOBİ’leri içine alacak geniş kapsamlı bir ‘Türkiye yaklaşımı’ yapılmalıdır. ’’

06.03.2010


 

Sorumlusu Türkiye olmayacak

CumhurbaşkanI Abdullah Gül, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından Ermeni iddialarını içeren tasarının kabul edilmesini ‘’makul bulmadığını ve esefle karşıladığını’’ belirterek, ‘’Kararın Türk halkı nezdinde hiçbir itibarı bulunmamaktadır. Bu oylamanın her alanda neden olabileceği olumsuz sonuçların sorumlusu Türkiye olmayacaktır’’ dedi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamasında Gül, şunları kaydetti: ‘’Bu kararı makul bulmuyorum ve esefle karşılıyorum. Kararın Türk halkı nezdinde hiçbir itibarı bulunmamaktadır. Tarihsel gerçeklikten uzak bu tek yanlı metnin ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından kabul edilmesi, Türkiye-ABD ilişkilerine yakışan bir tutum olmamıştır. Bu gelişme, Güney Kafkasya’da barış ve istikrar tesisi; halklar arasında kalıcı dostane ilişkiler kurulması doğrultusunda yürütülmekte olan çabalara zarar verecektir. Siyasî çıkarlar gözetilerek alınmış olan böyle bir kararı tarihe ve tarih bilimine karşı haksızlık olarak telâkki ediyorum. Bu oylamanın her alanda neden olabileceği olumsuz sonuçların sorumlusu Türkiye olmayacaktır.’’

06.03.2010


 

ŞAHİN: SOYKIRIM İDDİALARI YALAMA OLDU

Roma’da resmî temaslarda bulunan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ise gazetecilerin konuya ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi:

‘’Parlamentolar özellikle çağdaş parlamentolar yasa yaparlar. Daha doğrusu yasa yazarlar, tarih koymazlar, tarih yazmazlar. Amerikan parlamentosu maalesef tarih yapmaya kalkışmıştır. Tarih yazmaya kalkışmıştır. ‘Bu kabul edilemez bir hatadır’ diye düşünüyorum. Sözde Ermeni soykırımı iddialarının bir yalama olduğunu, inandırıcılığını yitirdiğini görmekteyiz. Amerikan parlamentosunun bu tarihî hatayı bir şekilde kısa sürede düzeltmesini temenni ediyoruz ve bekliyoruz. ‘’

06.03.2010


 

Hükümet: Tasarıyı kınıyoruz

Hükümet açıklamasında, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde, Ermeni iddialarını içeren tasarının kabul edilmesine ilişkin olarak, ‘’Türk ulusunu işlemediği bir suçla itham eden bu tasarıyı kınıyoruz’’ denildi.

Başbakanlık Basın Merkezinin internet sitesinde yayımlanan ‘’Hükümet Açıklaması’’nda, Türkiye’nin, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından, 1915 yılı olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren tasarının kabul edilmesinin üzüntüyle karşılandığı ifade edildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’Türk ulusunu işlemediği bir suçla itham eden bu tasarıyı kınıyoruz. Bu tasarıyı destekleyenler, tarihi gerçekler ve uzman tarihçiler arasındaki konuyla ilgili fikir ayrılıklarını görmezden gelerek siyasî saiklerle yanlış ve haksız bir tutum benimsemişlerdir. Siyasetçilerin, tarihçilerin alanına yönelik müdahaleleri her zaman olumsuz etkiler oluşturmuştur. ABD ile geniş bir ortak gündem çerçevesinde yürüttüğümüz çalışmaları olumsuz etkileyebilecek bu karar, maalesef bir stratejik vizyon eksikliğine de işaret etmektedir.” Açıklamada, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan’ın bu gelişme çerçevesinde istişareler için bu akşam Ankara’ya çağrıldığı bildirildi.

06.03.2010


 

‘UMARIM BU HATADAN BİR AN EVVEL DÖNÜLÜR’

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, onaylanan Ermeni tasarısıyla ilgili olarak, herkesin dünya barışı ve Türkiye'nin dünya barışına olan katkısını değerlendirmesi gerektiğini belirtti ve "bu hatadan bir an evvel dönülmesini" ümit ettiğini söyledi.

ERMENİ VATANDAŞLARDAN TEPKİ

astamonu'nun Taşköprü ilçesinde yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşlar ile Kayseri'de bulunan tarihî Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Zadik Toker, tasarının kabul edilmesine tepki gösterdi. Toker, kararın Türkiye'de yaşayan Ermeni cemaatini rahatsız ettiğini söyledi.

06.03.2010


 

e-Fatura dönemi başlıyor

Elektronİk fatura ilk aşamada anonim ve limited şirketlerde uygulamaya konuluyor. Maliye Bakanlığı, dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile elektronik fatura uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirledi. Tebliğe göre, e-Fatura, kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahip olacak.

Mal veya hizmet satışı dolayısıyla fatura düzenlemek zorunda olan mükellefler, genel hükümler çerçevesinde kağıt fatura gibi e-Fatura da düzenleyebilecek. Uygulamanın sağlıklı şekilde gelişimini sağlamak amacıyla e-Fatura, kademeli bir biçimde yaygınlaştırılacak. Başlangıç olarak anonim ve limited şirketler, uygulama kapsamına alınacak. Uygulamadan yararlanacaklar, istenen belgelerle birlikte yazılı olarak Gelir İdaresi Başkanlığına başvuracak. Gerçek kişilerin e-Fatura göndermeleri ve almaları mümkün olmayacak.

06.03.2010


 

STK’lardan CHP’ye çarşaf yırtma tepkisi

Mersin’de çarşafları yırtan CHP’lilere Eğitim-Bir Sen ve Türk Diyanet-Sen’den de tepki geldi. Türk Diyanet Vakıf Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Görgülü, başörtüsü ve çarşaf giyen insanlara büyük haksızlık yapıldığını vurgulayarak, “Bugün çarşafı yırtarak rencide ettiğiniz analarımız dün ülkemizin kurtuluş mücadelesinde canlarını feda ederek vatan, bayrak ve devletimizin bekası için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamışlardır” dedi.

STK'lar, çarşaf yırtan CHP'ye tepki gösterdi

Mersİn’de “Hilafetin kaldırılış yıldönümü” sebebiyle düzenledikleri basın açıklaması sonrası yanlarında getirdikleri çarşafları yırtan CHP’lilere Eğitim-Bir Sen ve Türk Diyanet-Sen’den de tepki geldi. Eğitim Bir-Sen Mersin Şube Başkanı Atila Olçun, yönetim kurulu üyeleri ile sendika binasında düzenlediği basın toplantısında CHP’lilerin yaptığı çarşaf yırtma eylemi sonrası İl Başkanı Yılmaz Şanlı’nın “Orada yırtılanların çarşaf değil ülkenin üzerine çöken karabulutlardır” şeklindeki açıklamanın günü kurtarma adına yapılan bir açıklama olduğunu kaydetti.

Bu açıklamayı samimi bulmadıklarını ifade eden Olçun, “İnsanların giyimlerine kuşamlarına, dillerine, dinlerine, ırklarına, mezheplerine, hayata bakış açılarına, yaşayış tarzlarına yönelik olarak en ufak bir olumsuz söylemin dahi söylenmemesi gerektiğini düşünüyor, bu tür söylemlerin toplumu ayrıştıracağını biliyoruz” diye konuştu. Türk Diyanet Vakıf Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Görgülü ise Mersin’de yaşanan çarşaf yırtma eylemi çarşaf ve başörtüsü takan insanları derinden yaraladığını kaydetti.

Burada başörtüsü ve çarşaf giyen insanlara büyük haksızlık yapıldığını vurgulayan Görgülü, “Bügün çarşafı yırtarak rencide ettiğiniz analarımız dün ülkemizin kurtuluş mücadelesinde canlarını feda ederek vatan, bayrak ve devletimizin bekası için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamışlardır” diye konuştu.Yapılan eylemin şehit annelerine yapılan saygısızlık olarak nitelendiren Görgülü, “Bizler bunu tüm CHP’lilere maletmiyoruz. İnanıyoruz ki bu bir grup provokatörün yaptığı bir iştir” diye konuştu.

Çarşaf eylemi istifa getirdi

Mersİn’de çarşaf yırtma eylemini yaptıran Mersin CHP Kadın Kolları Başkanı Havva Ongunsel’in görevinden istifa ettiği bildirildi. Hilafetin kaldırılışın yıldönümünde bir grup CHP’li kadın ile birlikte çarşaf yırtarak Türkiye’nin ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın tepkisini çeken Ongunsel, tepkiler karşısında istifa etti. İstifa haberini doğrulayan CHP İl Başkanı Yılmaz Şanlı, istifa hakkında yorum yapmadı. Ongunsel hakkında CHP İl Başkanlığı da disiplin soruşturması başlatmıştı.




HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

06.03.2010


 

TÜSİAD: Kıbrıs’ta çözümü önemsiyoruz

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Kıbrıs sorununun günümüzün çözülmemiş en eski problemlerinden biri olduğunu ifade ederek, Kıbrıs çözüm sürecinin devam etmesini çok önemsediklerini söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde iş dünyasının desteğini vermek üzere geldiklerini açıklayan Boyner, siyasî ve ekonomi alanında neler yapabileceğini değerlendireceklerini ifade etti.

Kıbrıs’ta çözümü önemsiyoruz

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Kıbrıs sorununun günümüzün çözülmemiş en eski problemlerinden biri olduğunu ifade ederek, Kıbrıs çözüm sürecinin devam etmesini çok önemsediklerini söyledi.

Ümit Boyner, başkanlığındaki TÜSİAD heyeti, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde iş dünyasının desteğini vermek üzere dün Lefkoşa’ya geldi. TÜSİAD heyeti, ilk olarak, Kıbrıs Türk İş Adamları Derneği (İŞAD) üyeleri ile kahvaltıda bir araya geldi. Lefkoşa Merit Hotel’deki kahvaltıda konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Kıbrıs sorununun günümüzde çözülmemiş en eski problemlerinden biri olduğunu belirterek, bunun, Türkiye ve Kıbrıs halkının çözüm bir parçası olma konusunda önemli noktalara getirdiğini ve bu konuya çok kafa yorduklarını söyledi. TÜSİAD olarak 15 yıldır Avrupa Birliği (AB) için çalıştıklarını anlatan Ümit Boyner, ‘’Kıbrıs konusu da bizim için göz ardı edilebilecek bir mesele olmadı, hiç bir zaman. Yaptığımız bir çok çalışmada, Kıbrıs’taki siyasi çözümsüzlüğün ekonomik çözümsüzlüğü de birlikte getirdiğini görüyoruz, yaptığımız raporlar bunu çok net ortaya koyuyor’’ dedi. Ümit Boyner, ‘’dünyanın içinden geçtiği dönemde ekonomik konjonktür değişirken, Kıbrıs’ın, Kuzey Kıbrıs’ın da bir parçası olduğu yeni bir ekonomik modelde, bu bölgede bir güç olabilme fırsatı varken, çözüm sürecinin devam etmesini çok önemsediklerini’’ kaydetti.




HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

06.03.2010


 

TÜRK ASKERİ ADEN KÖRFEZİ’NE UĞURLANDI

TCG Gelibolu Fırkateyni, Aden Körfezi’nde görev yapan NATO Daimi Deniz Kuvveti-2 bünyesinde görev yapmak üzere Marmaris Aksaz’daki deniz üssünden yola çıktı.TCG Gelibolu, gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Baybars Küçükatay ile personelin koşar adım gemiye binmesi ve gemiye Türk bayrağının çekilmesinin ardından limandan ayrıldı. TCG Gelibolu’ya liman çıkışına kadar SAS ve SAT komandoları ve 1 helikopter eşlik ederek, selamladı. Denizcilerin aileleri ve Aksaz Deniz Üs Komutanı Tümamiral Yalçın Kavukcuoğlu ile Güney Görev Grup Komutanı Tuğamiral İsmail Taylan da el sallayarak gemiyi uğurladı. Törene katılan izciler, ‘’Sizlerle gurur duyuyoruz’’ yazılı pankart açtı.Törende asker çocuklarının ‘’Babam Gelibolu’da’’, ‘’En Büyük Gelibolu’’, ‘’Sizinle Gurur Duyuyoruz’’ yazılı şapkalar taktığı görüldü.




HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

06.03.2010


 

Nabucco Projesi TBMM'de onaylandı

Hazar Bölgesi ve Ortadoğu doğalgazının boru hattı ile Avrupa’ya taşınmasını öngören Nabucco Projesi’nin onaylanmasına ilişkin kanun tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Avusturya Cumhuriyeti, Bulgaristan Cumhuriyeti, Macaristan Cumhuriyeti, Romanya ve Türkiye Cumhuriyeti Arasında Nabucco Projesi Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, görüşmelerin tamamlanmasının ardından kabul edildi. Yasaya göre, Nabucco Projesi ile Türkiye’nin Doğu ve Güney sınırlarından temin edilecek doğalgazın sırasıyla Türkiye, Bulgaristan, Romanya, ve Macaristan üzerinden Avusturya’ya kadar aktarılması için boru hattı döşenecek. Yasada, projenin uygulanmasına yönelik düzenlemeler yer alıyor.

06.03.2010


 

Habur Sınır Kapısı 3 gün kapalı

Irak’ta yapılacak seçimler nedeniyle Habur Sınır Kapısı’nda bugün saat 23.00’den 8 Mart Pazartesi günü saat 04.00’e kadar ticari işlem ve yolcu işlemi yapılmayacak. Alınan bilgiye göre, İbrahim El-Halil Sınır kapısı irtibat görevlilerine, Irak’ta 7 Mart 2010 tarihinde ülke genelinde yapılacak genel seçimler sebebiyle İbrahim El-Halil Gümrük kapısındaki işlemlerde herhangi bir aksamanın olup olmayacağı soruldu. Seçimler sebebiyle söz konusu kapıdan acil ve zaruri durumlar dışında bugün saat 24.00’ten 8 Mart Pazartesi günü 05.00’e kadar hiçbir ticari işlem ve yolcu işlemi yapılmayacağı bilgisi alındı. Bu çerçevede, Irak ile Türkiye arasındaki 1 saatlik zaman dilimi farkından dolayı bu uygulama Türkiye saatiyle, bugün saat 23.00’ten 8 Mart Pazartesi günü saat 04.00’e kadar devam edecek. Söz konusu tarih ve saatler arasında Habur Sınır Kapısı’nda herhangi bir yolcu işlemi ve ticari işlem yapılamayacak

06.03.2010


 

Hurdacıda 52 dinamit lokumu bulundu

Tekirdağ’In Saray ilçesinde, hurdacı dükkanında 52 dinamit lokumu ile 19 elektrikli fünye ele geçirildi. Alınan bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Saray İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Büyükyoncalı beldesinde hurdacılık yapan D.K’nin topladığı malzemelerin ‘’tehlikesi bulunduğunu’’ tespit etti. Ekipler, bir süre takibe aldıkları D.K’nin ev ve hurda malzemeleri koyduğu dükkanına operasyon düzenledi. Hurdacı dükkanında, kömürlerin altına gizlenmiş 52 dinamit lokumu, 19 elektrikli fünye ve yaklaşık 250 metre kablo ele geçirildi. D.K’nin gözaltına alındığı bildirildi.

06.03.2010


 

En yüksek tüketici enflasyonu Türkiye’de

Okan Üniversitesi Finansal Riskleri Araştırma ve Uygulama Merkezine (OKFRAM) göre, Türkiye Avrupa bölgesinde en yüksek tüketici enflasyonuna sahip ülke oldu. OKFRAM raporuna göre, 2010 Şubat ayı TÜFE rakamlarının beklentilerin üzerinde gerçekleştiği hatırlatılarak, şu görüşlere yer verildi: ‘’Son açıklanan kapasite kullanım oranları dış ticaret verileri ve işsizlik rakamları Türkiye’de, 2010 yılının ilk ayları için olumlu makroekonomik görünüm olmadığını gözler önüne sermektedir. "

06.03.2010


 

KIRMIZI ETTE SIKINTIMIZ YOK

ET ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş, ‘kırmızı et fiyatlarında artış oluyor’ şeklindeki yayınların maksatlı ve spekülasyon olduğunu belirterek, fiyatlarda bir hafta içinde yüzde 5’e varan düşüşler olduğunu söyledi.

Ulubaş, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nu ziyaret etti. Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Ulubaş, kırmızı et fiyatlarındaki artışın sorulması üzerine, et fiyatlarında son hafta içinde yüzde 5’e varan oranlarda düşüş yaşandığını belirtti. İllere göre değişmekle beraber, borsalardaki kırmızı et karkas fiyatlarında düşüşler yaşandığına dikkati çeken Ulubaş, şunları söyledi: ‘’Zaten Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yurt sathında besi ahırlarını teknik elemanlarına kontrol ettirdi ve tesbit yaptırdı. Türkiye’de şu anda 2 milyonun üzerinde büyükbaş besi hayvanı var ve bunlar piyasaya arz ediliyor. Et ve Balık Kurumu olarak günlük 800 başa ulaşan kesimlerimiz var. Bizdeki karkas ortalaması 300 kilogram. Bu açıdan hesaplarsak günlük 240 ton et üretir durumdayız. Yani şu demek, 224 TIR’la her gün piyasaya et arz ediyoruz. Depolarımızda binlerce ton et var. ‘Türkiye’de et ve besi materyali sıkıntısı yok’ diye daha önce söyledim. Sayın Bakan da bunu kamuoyuyla paylaştı. Bunun doğruluğu şimdi görülüyor. Tüketicilerimiz endişelenmesin, biz yanlarındayız.’’

‘’Kırmızı et fiyatlarında artış” haberlerinin maksatlı ve spekülasyon’’ olduğunu savunan Ulubaş, şunları ifade etti: ‘’Şu anda bunun doğru olmadığı görüldü. İnşallah fiyatlar bu civarda oluşacak. Biz de hem tüketicinin, hem de besicinin yanında olacağız. Sakarya’da kombina faaliyetlerinde ciddî oranda artış var. 2008 yılında Sakarya’ya 5 milyon TL kırmızı et ödemesi yaptık, 2009 yılında ise 31 milyon TL’nin üzerinde ödeme yaptık. 2010 yılının ilk iki ayında Sakarya’da kesilen büyükbaş hayvan sayısı 3 binin üzerinde. Ciddî oranda kesim var. Türkiye’de kısa sürede ette problem olmadığını ve olmayacağını düşünüyorum. Şu anda fiyat artışı durdu. Ne kadar geriler? Serbest piyasa. Arz ve talebe bağlı ama şu anda ciddî oranda piyasaya canlı büyükbaş hayvan arzı var.’’

KURUMU ALABALIK İŞLEYECEK

Et ve Balık Kurumunun balık üretimiyle ilgili projelerinin sorulması üzerine Ulubaş, ‘’Balıkla ilgili bu kurum daha önce de ciddî yatırımlar yapmış. Özelleştirilince bu birimler elimizden çıkmış, ama basınla paylaştık. Teknoloji yatırımlarımız devam ediyor. Haziran ayından itibaren ilk önce alabalık işletmelerinden alabalık alıp, fileto yaparak ve tütsüleyerek pazara sunacağız. Daha sonra da deniz balıklarından alacağız, işleyeceğiz ve tüketicilerimize satış merkezlerimizde sunacağız. Hazırlığımız devam ediyor’’ diye konuştu.

06.03.2010


 

Yazı işleri çalışanları yemekte buluştu

YENİ Asya Medya Grup Genel Müdürü Recep Taşcı, gazetenin kuruluşunun 41. yılı dolayısıyla Yazı İşleri çalışanlarına özel bir yemek verdi.

Taşcı, burada yaptığı konuşmada gazeteye verdikleri emek ve zor günlerde dahi olsa işini aksatmayan Yazı İşleri personeline bu hizmetlerinden ve fedakârlıklarından dolayı teşekkür etti. Yazı İşlerini bir araya getiren yemek için teşekkür eden gazetemiz Yayın Koordinötürü Abdullah Eraçıkbaş da yazı işleri çalışanlarının heyecanının artarak devamını temenni etti. Görsel Yönetmen ve çizerimiz İbrahim Özdabak ise, çalışanların bulunduğu yeri, neyi ve niçin yaptığını düşünürse en büyük ödülün bu olacağını kaydetti. Yazı İşleri Müdürü Mustafa Döküler de, Yeni Asya’nın en çok bir aile sıcaklığını taşımasını sevdiğini söyledi. Program, çalışanlara günün anısına verilen hediyelerinin takdim edilmesiyle son buldu.

06.03.2010


 

Almanya’da İslâm konferansı hazırlığı

ALMANYA’DA daha önce İçişleri Bakanı olarak görev yapan Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble tarafından başlatılan İslâm konferanslarına 17 Mayıs’ta devam edilecek. Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, dün Berlin’de yaptığı açıklamada, ülkede yaşayan Müslümanlarla diyaloğu gelecekte daha çok uygulamaya yönelik sürdüreceklerini belirterek, bu sebeple konferansa katılan bazı kişilerin de değiştirileceğini söyledi.

Konferansın 17 Mayıs’ta yapılmasının planlandığını ifade eden Maiziere, konferansa bugüne kadar olduğu gibi hükümet tarafından 15 kişinin, Müslüman dernek ve kuruluşlardan da 15 temsilcinin katılacağını kaydetti.

Maiziere, Almanya’daki en büyük Müslüman kuruluşlarından olan İslâm Konseyi ile yöneticileri hakkında soruşturma bulunan İslâm Toplumu Millî Görüş Derneğinin ise konferansa katılmayacağını ifade etti.

06.03.2010


 

Rasathaneden halk günü dâveti

ANKARA Üniversitesi (AÜ) Rasathanesi, 7 Mart Pazar günü düzenleyeceği faaliyette, gökyüzü meraklılarına, şehir ışıklarından uzakta yıldızları ve gezegenleri izleme fırsatı sunacak. Alınan bilgiye göre, Rasathane, geleneksel halk günü faaliyetlerine ‘’bilim ve toplum’’ buluşması sloganıyla yeniden başlıyor. Faaliyette her yaştan gökyüzü meraklısı, şehir ışıklarından uzakta gökyüzüyle buluşacak ve uzmanlar eşliğinde gözlem yapma fırsatını yakalayacak. Faaliyet programında çıplak gözle gökyüzü tanıtımı ve teleskoplarla çeşitli gökcisimleri gözlemlerinin yanı sıra ‘’Yıldız Kümeleri’’ ve ‘’Karanlık Gökyüzü’’ konulu sunumlar da yer alacak. AÜ Rasathanesi, gökyüzü meraklılarına her ayın ilk haftasonu kapılarını açmayı sürdürecek. Faaliyetle ilgili detaylı bilgiye, http://rasathane.ankara.edu.tr adresinden ulaşabiliyor.

06.03.2010


 

Belediyeler ticarî menfaat beklemesin

MARMARA Belediyeler Birliği (MBB) tarafından, Maltepe Belediyesi’nin ev sahipliğinde çevre semineri gerçekleştirildi. Faaliyette konuşan MBB Çevre Merkezi Direktörü Aynur Acar, çöp dağları ve atık yönetim sistemi konusunda, ilçe belediyeleri, “Atık toplama ve ayrıştırma işleminden, belediyeler ticarî menfaat beklememeli” dedi.

06.03.2010


 

Çanakkale’de evleri su bastı

ÇANAKKALE’NİN Lapseki ilçesinde etkili olan sağanak, su baskınlarına sebep oldu. İlçe merkezinde geceden bu yana etkili olan yağış dolayısıyla, Gazi Süleyman Mahallesinde bulunan Gümüş Evleri sitesindeki apartmanların bodrum katlarını su bastı. Evlerinde mahsur kalanlar, belediyeye ait iş makineleriyle buradan alındı. Bazı veliler, çocuklarını sırtlarında okullarına götürdü. Cumhuriyet Mahallesindeki Hacı İsmail Efendi Camiinin bahçesi de suyla doldu. Vatandaşlar, selin getirdiği atıkların biriktiği caminin bahçesini, temizlemeye çalıştı.

06.03.2010


 

Özel Müteahhitler kayıt altına alınacak

BAYINDIRLIK ve İskân Bakanı Mustafa Demir, Özel müteahhitleri kayıt altına alarak denetimleri arttıracaklarını belirterek, ‘’Ruhsat ve eklerine aykırı bir yapı yapılmışsa müteahhit ikinci bir inşaat alamayacak” dedi. Çeşitli inceleme ve ziyaretlerde bulunmak üzere Çankırı’ya gelen Bakan Demir, Vali Şemsettin Uzun’u makamında ziyaret etti. bakan Demir Vallik çıkışında yaptığı açıklamada: ’’Ruhsat ve eklerine aykırı bir yapı yapılmışsa müteahhit ikinci bir inşaat alamayacak. Bu müteahhit Türkiye’nin neresine giderse gitsin bu eksikliği düzeltmediğinde ikinci bir yapı yapamayacak. Vatandaşımız daire aldığında yaşadığı eksiklikler bu sayede ortadan kalkacak’’ dedi. Bakan Demir Çankırı tapu ve Kadastro Müdürlüğünü gezerek burada vatandaşlarla bir süre sohbet etti.

06.03.2010


 

Mescid, Havra ve Kilise yan yana

Osmanlı’da hoşgörüyü, diğer dinleri kucaklama anlayışını vurgulamak için; cami, havra ve kilisenin yıllarca yan yana olduğu örnek verilir.

İstanbul’da Osmanlı’nın hoşgörü anlayışını bünyesinde barındıran, dinlerin birbirleriyle olumlu iletişimini öngören bir hastane örneği ile karşılaştık.

Farklı dinlerden hastaları olan ve onların ibadet ihtiyacını gidermeyi hedefleyen Dünya Göz Hastanesi, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. Bazı hastanelerde mescid bile bulunmazken, Dünya Göz Hastanesi mescid, şapel (kilisenin küçüğü) ve havrayı yan yana getirerek farklı dinler için buluşma noktası oluşturmuş. Dünya Göz Hastanesi Operasyon ve Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu üyesi Gülferi Yıldırım, ibadethanelerin herkesi memnun ettiğini, hiçbir tepki görmediklerini söyledi.

Ayrıca Yıldırım, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 1 Ocak’tan itibaren aldığı, “özel hastaneleri sınıflandırma” kararını gazetemiz için değerlendirdi.

Hastanenizde güzel bir uygulama olduğunu

öğrendik. Mescid, kilise ve havra aynı alanda yer alıyormuş. Bu uygulama hakkında neler söyleyeceksiniz?

Bu bizim bütün büyük hastanelerimizde var. İlk defa İstanbul’daki Ataköy Hastanesinde yaptık. Daha sonra Etiler şubemizi açtığımızda buraya da aynı kompleksi koyduk. Şimdi Antalya’da bir hastane daha yapıyoruz. Orada da aynı şekilde ibadethane mekânları olacak.

Biz Türkiye’de sağlık turizmini ilk başlatan hastaneyiz. Her yıl yaklaşık 20 bin tane yabancı hasta yurtdışından geliyor. Bunların içinde Yahudi, Katolik, Hristiyan her dinden gelen hastalarımız var. Bir hastane yaparken Sağlık Bakanlığı’nın kurallarından biri; mescid bulundurmaktır. Çünkü hastanın ibadet özgürlüğüne yardımcı olunmalı. Biz bunu yaparken dedik ki, “Bu ülkede sadece Müslümanlar yaşamıyor. Her dinden vatandaş yaşıyor. Bunların hepsi bizim hastamız. Biz her dine mensup insana bu imkânı tanıyalım” diye düşündük. Çok büyük ilgi çekti. Yabancı hastalar da bundan çok memnun.

Hastalarınızdan ya da personelinizden tepki

aldınız mı?

Bu güne kadar herkesten takdir aldık. Açılışlarımızı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Kendisinden de bu konuda tebrik aldık. Üç dini bir arada bulundurup, saygı gösterdiğimiz için takdir alıyoruz.

Hastaneniz Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşmayı iptal etmişti. Tekrar Sosyal Güvencesi olan vatandaşlara hizmet vermeye başladı mı?

Evet, daha yeni başladık. Biz, yapı olarak 15 hastanede hizmet veriyoruz. 365 gün 24 saat kesintisiz bir hizmet. Bugün Avrupa’da, Amerika’da, Japonya’da göz ameliyatları hangi teknolojiyle yapılıyorsa bire bir aynısı belki de çok daha üstünü bu hastanede yapılabiliyor. Bizim grubun muadili Türkiye’de de dünyada da yok. Bu büyük kapasiteli hastane ağından sosyal güvencesi olmayanların faydalanamaması üzüntü vericiydi. Ama SGK’yı iptal etmeye gerçekten mecbur kalmıştık. Göz ameliyatlarında devletin ödediği fiyatlarla bir göz ameliyatını iyi bir malzemeyle, iyi bir ekipmanla yapma şansınız asla yok. Çok düşük ücretler ödüyor. Ödemediği gibi de hastadan en fazla yüzde 30 fark alabilirsiniz diye bir sınırlama getirildi. Önceden devletten 3 lira alıyorsan hastadan istediğin miktarda farkı alıp maliyetine kompanze edecek şekilde hastaya hizmet veriyorduk. Fark sınırlaması gelince üzerinde rakam aldığın zaman da çok büyük cezalara maruz kaldık. Bu yüzden anlaşmaları mecburen iptal ettik. Sağlık Bakanıyla, Çalışma Bakanıyla yaklaşık 7 ay temas kurarak bütün ameliyatların en uygun maliyet analizlerini yaptık, onlara sunduk. Göz ameliyatlarının ne kadar hassas ve önemli olduğunu anlattık. Neticede kanunlarda bir takım düzenlemeler yapıldı. Açıkçası çok da istediğimiz noktaya gelmedi, ama en azından hastayı kabul edebileceğimiz düzeye yaklaştı. Yüzde 30’luk fark sınırını yüzde 70’e çıkardılar bu bir artı oldu.

Birçok hastane, maliyetinden kısıp hastaya bakma yoluna gitti. Bizim öyle bir şey yapma şansımız yok. Bir ilkemiz var. En kaliteli malzemeyle en iyi teknolojiyle o hastayı tedavi etmek. Bizim bundan ödün vermemiz mümkün değil. Onun için iptal ettik anlaşmayı. Toplumda en fazla katarakt hastalığı var. Hastaları, devletin koyduğu yüzde 70’lik farkla, ameliyat etmeyi göze aldık. Çok büyük bir ilgi oldu. Türk halkı Dünya Göz’ün anlaşma yapmasını bekliyormuş. Biz Türkiye’ye hizmet vermekten mutluyuz.

SGK hastaneleri sınıflandırdı. Bu kapsamda Dünya Göz Hastanesi hangi sınıfa dâhil oldu?

SGK ile anlaşmayı henüz yeni yaptık. Komisyon ayda bir toplanıp sınıflandırma yapıyor. İlk sınıflandırma çıktığında çok yanlış uygulandı. Kalitesine göre sınıflandırılacak diye anılıyordu. Hastanenin kalitesi, hastaya verdiği hizmet, sunduğu konfor, medikal kadrosunun genişliği, ameliyatta kullandığı malzeme, teknolojisinin yeniliğidir. Hâlbuki Bakanlık kalite dedi, ama sınıflandırmayı SGK’ya geçmiş dönemde kestiği faturaya göre yaptı. Acıbadem Hastanesi, Memorial Hastanesi B ve C grubu çıktı. Akıl mantık almıyor. Öte yandan onlar kadar yatırımı olmayan hastaneler A grubunda yer aldı. Buna sebep olan bahsettiğimiz hastanelerin SGK ile kanser veya kalp tedavisi gibi tek branşta anlaşma yapmış olması. Ama küçük hastaneler, maliyetleri düşük olduğundan her branşta anlaşma yaptılar. SGK’ya çok miktarda fatura kestiler. SGK da faturayı baz alınca, küçük çaplı hastaneler A grubu oldu. Neticede branş hastanelerini ve tek branşta anlaşma yapanları ayrı değerlendirdiler. Biz o dönemde SGK’nın içinde olsaydık muhtemelen Z sınıfı filan çıkardık. Artık, sadece göz hastanelerini kendi arasında sınıflandırdığı için, biz şimdi A grubu oluyoruz.

Sınıflandırma sizce doğru bir uygulama mı?

Bence hiç doğru bir uygulama değil. Otelleri oda sayısı, yatak sayısı, havuzu var mı, tenis kortu var mı? diye bakarak sınıflarsınız. Ama hastanede bir sağlık hizmeti veriliyor. Kullandığınız malzeme, sterilizasyon, mekânın konforu, doktorun tecrübesi önemlidir. Bir doktorun tecrübesini nasıl ölçebilirsiniz ki sınıflayasınız veya her ameliyata girip ne malzeme kullandığına nasıl bakabilirsiniz ki o hastaneyi sınıflayabilesiniz. Bence baştanbaşa yanlış bir uygulama.

Doğru olan eskisiydi. SGK’nın sadece hastanelerle anlaşma yapması gerekirdi. Şu an bir apartman katındaki iki odalı klinik bile SGK’ya fatura kesiyor. Hangi birini denetleyip kalitesini ölçebilirsiniz. Yalnızca, hastane ruhsatlı yerlerle anlaşma yapılması gerekirdi. Çünkü 300 hastaneyi denetlemek var, bir de 3500 hastaneyi denetlemek var. Hep denetim kontrolsüzlüğünden dolayı bir şeyleri kıstılar. Ama bu sefer de sistemi kilitlediler.

‘DÜNYA GÖZ’ NEDEN TERCİH EDİLİYOR?

Hastanenizin sitesinde misafir görüşleri

bölümünde siyaset ve san’at camiasından birçok ismin Dünya Göz hakkında görüşlerini okudum. Bu insanlar sizin hastanenizi neden tercih ediyorlar? Diğer branş hastanelerinden farkınız nedir?

En önemlisi gözün her branşında hizmet verebiliyor olmamız. Çünkü Türkiye’de Göz Hastanesi diye ruhsatlandırılmış başka kuruluşlar da var. Siz gözü bir branş kabul ediyorsunuz, ama gözün kendi içinde 19 branşı daha var. Bizde, 120 tane tam zamanlı hekim çalışıyor. Bunların hepsi aynı işi yapmıyor. Siz gözümde katarakt var diye telefon açıyorsunuz, tesadüfen bir hekime verilmiyorsunuz. Katarakt cerrahisi uzmanı kişiye veriliyorsunuz. Çocuğun gözünde kayma varsa bu konuda uzman birisine veriliyorsunuz. Retina, kornea için, hepsi kendi içinde branşlaşan hekimlere veriliyorsunuz. Sanıyorum en önemli özellik, hekim kadromuzun geniş, hizmet ağımızın yaygın olması. Kullandığımız malzeme kalitesi ve teknolojimiz bizi diğerlerinden ayıran unsurlar.

Türkiye’nin adını bütün dünyada duyurmayı hedefliyoruz. Bir Almanyalı, Hollandalı gelişmiş ülke diye bildiğimiz Avrupa’da ameliyat olmuyor. Göz ameliyatı olmak için Türkiye’yi tercih ediyor. Bu bizim için çok gurur verici bir şey.

06.03.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl