Eski tarihli sayılar
|
Güncel |
BAŞÖRTÜLÜLER MECLİSTE |
“YILLARDIR SÜREN MAĞDURİYET ARTIK BİTSİN”
Meclisteki partilerin grup başkanvekilleri ve milletvekilleri ile görüşen başörtülüler, yıllardır büyük mağduriyetlere yol açan yasağın kaldırılması için herkesin üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmesi çağrısında bulundular.
SİSTEMİN MAĞDURLARI BİRBİRİNE SAHİP ÇIKMALI
BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, ‘’Sistemden mağdur olanların birbirine sahip çıkması lazım’’ dedi. Yıldız, ‘’İstanbul Üniversitesinde (İÜ) kurulan ikna odalarına alındığını’’ iddia eden dönemin bir grup öğrencisiyle basın toplantısı düzenledi. BDP’li Yıldız, şu görüşleri dile getirdi: ‘’Fikrine, düşüncesine, ideolojisine bakmadan sistemden mağdur ve mazlum olanların birbirine sahip çıkması lazım, birbirine destek olması lâzım. O mağduriyeti, kendi mağduriyeti olarak görmesi lazım. Bu toplumda bir başkasının acısını, mağduriyetini (benden değildir, benim ideolojimden değildir) diye önemsemezsek, kendi mağduriyetimiz olarak görmezsek, sıra bize geldiğinde kimse ses çıkaramayacak. Biz bu inançla bütün mağduriyetlere sahip çıkmaya çalışıyoruz. Arkadaşların mağduriyetini kendi mağduriyetimiz olarak görüyoruz. Onların yerinde biz de olabilirdik.’’Yıldız’ın, ‘’O dönem, İÜ’de hoca olduğu için sorgu odalarının şahidi olduğunu belirttiği’’ BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ise ‘’Bugün çarşaf açılımı deyip sorgu odalarının ardındaki sürek avını savunabilmek pekala mümkün olabiliyor’’ dedi. Benzer bir meseleyi TBMM Dışişleri Komisyonunda yaşadığını belirten Uras, kravat takmadığı için CHP İstanbul Milletvekilleri İlhan Kesici ve Şükrü Elekdağ’ın ‘’rahatsızlıklarını dile getirdiklerini’’ bildirdi. Uras, ‘’Bu zihniyet şekil meselelerini dünyanın en temel meselesi yapıyor’’ dedi. Ufuk Uras, sorunun ‘’monolotik devlet yapısı ve siyasi uzantılarının demokratikleşmeye direnişlerinden’’ kaynaklandığını savunarak, bütün mağdurların yan yana gelmesi ve buna izin vermemesi gerektiğini kaydetti.Uras, insanların bir kalıba sokulmasına karşı olduğunu ifade etti. Basın toplantısına katılan Kadriye Birinci, ‘’uygulamanın mağduru’’ olduğunu, başörtülü olduğu için kayıt sırasında bir odaya alındığını, kılık kıyafet genelgesine uymayı taahhüt eden bir belge imzalamaya zorlandığını ifade etti. Zeynep Kolaçağış da benzer iddiaları dile getirdi.
|
|
05.03.2010 |
|
ÇATIRDAMANIN SEBEBİ KEMALİZM |
MEŞRUİYETİ OLMAYAN İDEOLOJİ
Dr. Steven Cook Kemalizmin artık "toplumun işine yaramayan" ve "meşruiyeti olmayan" bir ideoloji haline geldiğini kaydederek, Türkiye'de askerî darbe döneminin bittiğini ifade ederken, Barkey “Katılıyorum, ama bu ülke farklı darbe şekilleri bulma konusunda da üretken” dedi.
Kemalizm artık işe yaramıyor
ABD’nın başkenti Washington’daki Woodrow Wilson Center’da “Türk ordusunun rolü üzerinde kriz” konulu toplantıda konuşan Amerikalı uzmanlar, darbe dönemlerinin geride kaldığını söyledi. Toplantıda Dış İlişkiler Konseyi (CFR) uzmanı Dr. Steven Cook ve Carnegie uzmanı Dr. Henri Barkey’e MHP İstanbul Milletvekili Prof. Mithat Melen eşlik etti. Türkiye’de sistemin “çatırdadığını” söyleyen Mithat Melen, “Eğer sistem çökerse herkes altında kalır.” dedi. Henri Barkey ise sistemin çatırdamasını kurucu ideoloji olan Kemalizm’in “esnek olmayışına” bağladı. Steven Cook ise Kemalizm’in artık “toplumun işine yaramayan” ve “meşruiyeti olmayan” bir ideoloji haline geldiğini kaydetti. Steven Cook, asker içinde bölünmeler olduğunu ve Türkiye’de askeri darbe döneminin sona erdiğini söyledi. Bu görüşe katılma eğiliminde olduğunu söyleyen Barkey, “Ancak Türkiye’de yaratıcılık olan şeylerden biri, farklı darbe şekilleri bulunmasıdır” diye şerh düştü. Cook ve Barkey, ordunun dış politikanın şekillendirilmesinde eskisi kadar etkisi kalmadığı görüşünde de birleşti. Toplantıda konuşan MHP İstanbul milletvekili Mithat Melen, iktidarların seçimle gelip seçimle gitmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’de ordunun uzunca bir süre savunmadan çok siyasetle ilgilendiğini ifade eden Melen, bazen politikacıların da buna davet çıkardığını belirtti. Ordunun siyasetten çok, savunma konularıyla uğraşması gerektiğine değinen Melen, askerlerin kanıt gösterilmeden uzun süre tutuklanmasının da doğru olmadığını kaydetti. Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Melen, ancak hükümetin de anayasa değişikliği tartışmalarında hatalar yaptığını, konuyu parlamentodan çok “sokakta ve medyada” konuştuğunu savundu. Bunun yanında yargıda da reform gerektiğini vurgulayan Melen, tüm bu meselelerin parlamento içinde çözülmesi gerektiğini yineledi. Melen, Türkiye’de insanların mutlu olmadığını, sürekli tutuklama ve gözaltıların vatandaşları rahatsız ettiğini söyleyerek, “Hükümete, özellikle de parlamentoya güven kaybedilmemeli. Bu konularda parlamento öncü rol oynamalı” dedi.
BARKEY: GERİLİMLER YAŞANACAK
Cook, Türkiye ile İsrail arasında gerginliğe sebep olan Anadolu Kartalı tatbikatının aslında iki ülke ilişkileriyle pek de alakalı olmadığını, bunun iç politika ve hükümetin ordu üzerinde kurmak istediği etkiyle ilgisi olduğunu iddia etti. Lehigh Üniversitesi uluslararası ilişkiler profesörü Henri Barkey de, Türkiye’de “AKP ile ordu arasında kavga olmadığını, bu süreci daha büyük çerçevede, sivil-asker, toplum-asker arasında bir olay olarak gördüğünü” söyledi. Barkey, Türkiye’nin de “çok ideolojik bir ülke” olduğunu ileri sürdü. Barkey, “Kemalist ideolojinin şu anki durumunun Atatürk’ten kaynaklanmadığını, ondan sonra gelenlerin ideolojiyi katılaştırması nedeniyle bu hale geldiğini” savundu. Barkey, bir soru üzerine, gerilimin artacağı ve kriz dönemlerinin olacağını iddia etti. Ağustos ayında TSK’da komuta kademesinin değişeceğini, Genelkurmay Başkanlığına şimdiki Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’in gelmesinin öngörüldüğünü belirten Barkey, “çok farklı bir dünya görüşüne sahip bir kişilik” olarak nitelendirdiği Orgeneral Koşaner’in “küreselleşmenin Türkiye’nin düşmanı olduğunu ve büyük tehdidin Amerikalılar ve Avrupalılar tarafından fonlanan sivil toplum örgütlerinden geleceğini” savunduğunu öne sürdü.
|
|
05.03.2010 |
|
Savcılardan HSYK’ya itiraz |
Savcılardan HSYK’ya itiraz
Hakımler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca (HSYK) özel yetkileri ellerinden alınan Erzurum’daki savcılar, bu karara itiraz ettiler. Edinilen bilgiye göre, Erzurum’da özel yetkili olarak görev yapan Cumhuriyet Başsavcıvekili Tarık Gür ile Cumhuriyet Savcıları Osman Şanal, Rasim Karakullukçu ve Mehmet Yazıcı, 17 şubat 2010 tarihinde özel yetkileri ellerinden alınmalarına itirazda bulundular. Yapılan itiraza göre, görevden alınmalarına ilişkin gerekçeli kararın ise henüz Erzurum’a ulaşmadığı öğrenildi. Bu arada, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen Erzincan’daki Ergenekon soruşturması iddianamesinin ilk duruşma tarihinin bugün belli olabileceği belirtildi.
|
|
05.03.2010 |
|
HSYK, Hınıs savcısını görevden uzaklaştırdı |
Alınan bilgiye göre, HSYK, Savcı Nayır’ı bir soruşturma kapsamında, görevden uzaklaştırdı. Nayır’ın, Hakimler ve Savcılar Kanununun 77’inci maddesine göre görevden uzaklaştırıldığı öğrenildi. Yetkililer, Savcı Nayır’ın gözaltına alındığı yönünde farklı yorumlarla çıkan haberlerin de doğru olmadığını bildirdiler. Hakimler ve Savcılar Kanununun ‘’Görevden uzaklaştırma’’yı düzenleyen 77’inci maddesine göre; hakkında soruşturma yapılan hakim ve savcının göreve devamının, soruşturmanın selametine yahut yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceğine kanaat getirilirse, HSYK tarafından geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmasına veya soruşturmanın sonuçlanmasına kadar geçici yetki ile bir başka yargı çevresinde görevlendirilmesine karar verilebiliyor. Yukarıdaki önlemler, soruşturmanın ve ceza kovuşturmasının herhangi bir safhasında da alınabiliyor.
|
|
05.03.2010 |
|
Bakan Kavaf'ın acı günü |
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın babası Niyazi Bostancı vefat etti.Alınan bilgiye göre, Bostancı, bir süredir tedavi gördüğü İbni Sina Hastanesi’nde sabaha karşı vefat etti. Niyazi Bostancı’nın cenazesi, bugün Denizli’de öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek. New York’taki temaslarını tamamlayarak Türkiye’ye gelen Kavaf, babası Niyazi Bostancı’nın vefat ettiği haberini İstanbul Atatürk Havalimanı’nda öğrendi. Atatürk Havalimanı VIP Salonu’na gelen ve telefonla konuşurken çok üzgün olduğu görülen Bakan Kavaf, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Atatürk Havalimanı Protokol Müdürü Gül Yılmaztürk’ün odasına girdi. Burada kısa bir süre kalan Kavaf, telefon konuşmasını bitirdikten sonra odadan çıkarak THY uçağıyla Ankara’ya hareket etti. Bu arada, Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda bir doktorun bekletildiği de görüldü. |
|
05.03.2010 |
|
Tatbikat komutanlarla yapılacak |
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgi notunda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin planlı tatbikatlarından olan KIŞ-2010 Tatbikatı’nın, 3’üncü Ordu Komutanlığı koordinatörlüğünde, 9’uncu Kolordu Komutanlığı tarafından, 1-5 Mart 2010 tarihleri arasında, Akbaba/Kars Atış ve Tatbikat bölgesinde, Hava Kuvvetleri Komutanlığının da katılımıyla, müşterek, fiili ve atışlı olarak icra edildiği hatırlatıldı. Açıklamada şunlar kaydedildi: ‘’Tatbikatın maksadı birliklerin kar ve şiddetli soğuklarda, atış dahil muharebe imkan ve kabiliyetlerini denemek, birliklerin kış şartlarında arazide yerleşme, barınma, iaşe, giyim, ikmal ve bakım faaliyetleri gibi temel komular üzerinde eğitimlerini ve beka kabiliyetini geliştirmektir. Başlangıçtan itibaren bu Tatbikatın Basına Kapalı olarak ve Seçkin Gözlemci Gününe sadece Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı katılacak şekilde icra edilmesi planlanmıştır. Tatbikata 1574 personel, 7 uçak ve 14 helikopter katılmaktadır.’’ |
|
05.03.2010 |
|
CHP’nin seçimle arası iyi değil |
DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçimle, referandumla arasının çok iyi olmadığını bildirerek, ‘’60 yıldan bu yana seçimlerden başarıyla çıkmadı. Sayın Baykallı seçimlerin en büyük oy oranı yüzde 20 olmuştur. Onlar için yüzde 20 ve ana muhalefet partisi olabilmek büyük bir başarı olarak kabul ediliyor’’ dedi. Arınç, Türk Patent Enstitüsü’nün (TPE) 2009 ödülleri dağıtım töreninin ardından gazetecilerin, referandumla ilgili yasanın dün Meclis’ten geçtiğini anımsatarak, ‘’CHP bunu Anayasa Mahkemesi’ne getirecekmiş ve bir yıl içinde referandum yapılamazmış’’ sözleri üzerine, mevcut kanunda Anayasa değişikliklerinin referanduma götürülme süreci olan 120 günün 60 güne indirildiğini hatırlattı. Yüksek Seçim Kurulu’nun ‘’Biz 60 gün içinde de referandum yaparız’’ demesi üzerine Anayasa Komisyonu ve TBMM Genel Kurulu’nun bunu rahatlıkla kabul ettiğini ifade eden Arınç, ‘’Bunda kızacak, bunda gücenecek, bunun altından başka anlamlar çıkaracak bir şey yok. Yani bir halk oylamasına gidilecekse artık teknolojinin geliştiği bir çağdayız 120 gün beklemeye gerek yok. Hatta bizim talebimiz 45 gündü, YSK’nin talebiyle 60 güne indi. Buna herkesin sevinmesi gerekir’’ dedi. Bu kanunun çıkmasının çok olağan, çok doğru ve çok makul bir şekilde gerçekleştiğini belirten Arınç, Anayasa’nın hangi şartlar altında referanduma gidilebileceğini öngördüğünü, bununla ilgili yasada ne yapılması gerektiği konusunu da hükme bağladığını söyledi. Halk oylamasına gitmenin demokratik bir yöntem olduğuna işaret eden Arınç, 2007 yılı Ekim ayında Anayasa’da yapılan değişikliklerin referanduma götürüldüğünü anımsattı ve yüzde 70 ‘’iştirak’’ ve yüzde 67,5 ‘’evet’’ oyuyla kabul edildiğini kaydetti. |
|
05.03.2010 |
|
Madde bağımlıları hayata kazandırılıyor |
Toplantıda, son yıllarda sayıları artan madde bağımlısı gençleri, sağlıklarına kavuşturup topluma kazandırılmasının amaçlandığı bildirildi İTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, madde bağımlılığının sebebini bilimin açıklayamadığını belirterek, “Çocukları korumanın yolu sorunu başladığı yerden çözmek. Bu anlamda önce aileler terapi görmeli” dedi. Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, projeyle ilgili olarak, Esenler’de 150 civarında gencin madde bağımlısı olduğunu ve hepsini teker teker değerlendirdiklerini söyledi. Göksu “Yetkililerle birlikte madde bağımlısı gençlerin evlerine gittik. Ailelerinden izin alarak tedaviyi kabul edenlerin listesi hazırlandı” şeklinde konuştu. Tevfik Göksu, meslek edindirme kurslarına katılan gençlerin İTO katkısıyla istihdam edileceği müjdesini verdi. Göksu, “100 aile ve 100 genci kurtarmak istiyoruz” dedi. Basın açıklamasının ardından tedavi görüp iyileşen iki genç basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gençlerden biri, “Bırakmak zor değil. İlk önce beyninde bitirmelisin. Ben, belediye başkanımıza gittim, bana yardım etti. Teşekkür ederim” şeklinde konuştu. |
|
05.03.2010 |
|
Kamu Düzenine örtülü ödenek |
TERÖRLE mücadelede ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere, İçişleri Bakanlığına bağlı ‘’Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’’ kurulmasını öngören Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’’ Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayınlandı. Kanuna göre, İçişleri Bakanının başkanlığında Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu da oluşturulacak. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, ‘’terörle mücadeleye ilişkin politika ve stratejileri geliştirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere’’ kuruldu. ‘’Güvenlik kuruluşları ve ilgili kurumlar arasında terörle mücadele alanında gerekli koordinasyonu sağlamak, bu alandaki politika ve uygulamaları değerlendirmek’’ amacıyla kurulan Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu ise İçişleri Bakanının başkanlığında, Genelkurmay İkinci Başkanı, Jandarma Genel Komutanı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü ve Sahil Güvenlik Komutanından oluşacak. Kurul, gerektiğinde gündemle ilgili diğer kurum ve kuruluş temsilcilerini de toplantıya davet edebilecek. İçişleri Bakanının daveti üzerine toplanacak Kurulda gündem, Kurul üyelerinin görüşleri alınarak İçişleri Bakanı tarafından belirlenecek. Kurulun sekreterya görevi ise Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yerine getirilecek. Bu Kanun kapsamında yürütülen ve gizlilik ihtiva eden işler için Müsteşarlık bütçesine 5018 sayılı Kanunun 24. maddesi esaslarına göre örtülü ödenek konulacak. İçişleri Bakanlığının hazırlayacağı yönetmelikler kanunun yayımı tarihinden itibaren 6 ay içerisinde yürürlüğe girecek. |
|
05.03.2010 |
|
Erdoğan: Katılmamamın özel bir nedeni yok |
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Sarıkamış’ta yapılan kış tatbikatına katılmamasıyla ilgili olarak, ‘’Özel neden söz konusu değil’’ dedi. Erdoğan, Türk Patent Ödülleri töreninden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sarıkamış’ta başlayan kış tatbikatıyla ilgili soruyu yanıtlayan Erdoğan, ‘’Ben bugüne kadar Sarıkamış tatbikatlarına bir kez gittim biliyorsunuz. Onun dışında katılamadım. Özel neden söz konusu değil’’ dedi. Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ‘’Son zamanlarda tartışılan şeyler...’’ sözleri üzerine de ‘’Hiçbirisiyle alakası yok. Bunların hepsi uydurmadır. İşte bunlar her zaman şikayet ettiğim konudur. Yeni bu ülkede ülkenin atmosferini değiştirmeye yönelik, germeye yönelik gayretlerin nerelerden meydana geldiğini bu da çok açık ortaya koyuyor’’ diye konuştu. |
|
05.03.2010 |
|
Danıştay’ın santraline dinleme incelemesi |
Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Nuri Yiğit, konusunda uzman bilirkişilerle Danıştay Başkanlığı binasına gitti. Yiğit ve beraberindekiler, Danıştay santralinin hukuka aykırı olarak dinlenilip dinlenilmediğini araştırdı. Keşfe ilişkin bilirkişi raporu hazırlanarak, önümüzdeki günlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulacak. Danıştay Başkanlığı, ‘’telefon santrali ile bazı Danıştay üyelerinin usulsüz dinlenildiği’’ iddiaları üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Başsavcılık, konuya ilişkin soruşturma başlatmıştı.
|
|
05.03.2010 |
|
Askerleri taşıyan otobüs devrildi |
Kazada yaralanarak Tatvan Devlet Hastanesine kaldırılan askerleri ziyaret eden Yılmaz, ardından Tatvan Kaymakamlığında gazetecilere kazayla ilgili açıklama yaptı. Vali Yılmaz, sabah 08.00 sıralarında Van’dan, Elazığ’a terhis ya da izne gitmek üzere ayrılan askerleri taşıyan otobüsün, Tatvan’a 10 kilometre kala Tatvan-Ahlat kara yolunda havanın yağışlı olması nedeniyle virajı alamayarak devrildiğini söyledi. Otobüsteki askerlerden birinin olay yerinde, diğerinin de kaldırıldığı hastanede şehit olduğunu ifade eden Yılmaz, ‘’Otobüs sürücüsü de vefat etti. Yaklaşık 30 Mehmetçik yaralı. Yaralı Mehmetçikler değişik hastanelerde tedavi altına alındı. Bunlardan 2’si ameliyat edildi. Durumları iyi. Diğerleri de müşahede amaçlı kontrol altında tutuluyor’’ dedi. Hastanelerde tedavi altına alınan askerlerin hayatî tehlikesinin bulunmadığını bildiren Yılmaz, kazada şehit olan askerlerin ailelerine baş sağlığı diledi. Vali Yılmaz, ‘’Adli işlemlerin tamamlanmasının ardından şehitleri memleketlerine uğurlayacağız’’ dedi. |
|
05.03.2010 |
|
CHP’li kadınlardan çarşaf yırtma eylemi |
MERSİN'DE, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları üyesi bir grup, ‘’hilafetin kaldırılışının yıl dönümü’’ dolayısıyla yaptıkları basın açıklamasının ardından yanlarında getirdikleri çarşafları yırtarak eylem yaptı. CHP’li kadınlar CHP İl Kadın Kolları Başkanı Havva Ongunsel, CHP İl Başkanı Yılmaz Şanlı’nın da katılımı ile Atatürk Caddesi Atatürk Evi önünde, 3 Mart 2010’un hilafetin kaldırılışının 86’ıncı yıl dönümü ile ilgili basın açıklaması yaptı. 3 Mart’ta ‘’Tevhidi Tedrisat’’ (öğretimin birleştirilmesi) yasasının kabul edildiğini belirten Ongunsel, CHP kadın kolları ve sivil toplum örgütleri olarak önemli günün yıl dönümü dolayısıyla toplandıklarını söyledi. Ongunsel,3 Mart 1924’de hilafetin kaldırılması ile ‘’ümmetçi devlet anlayışından ulusçu devlet anlayışına geçildiğini’’ söyledi. Daha sonra CHP’li kadınlar yanlarında getirdikleri çarşafları yırtarak ayaklarının altında ezdi. |
|
05.03.2010 |
|
Mersin polisi, ‘sopa’ ve ‘kalas’ avına çıktı |
Mersİn’de polis, toplu taşıma araçlarında ‘sopa’ ve ‘kalas’ın yanı sıra kesici ve delici alet denetiminde bulundu. Şehir merkezinde faaliyet gösteren minibüs ve midibüsleri tek tek durdurup, şoför mahallinde arama yapan polis, araç içindeki yolculara da şoförün trafik kurallarını ihmal edip etmediğini sordu. Mersin İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından gerçekleştirilen denetim çalışmaları, İnönü Bulvarı üzerinde yer alan Yaşat İş Merkezi civarıyla İl Özel İdaresi Hizmet Binası önünde bulunan duraklarda yapıldı. Trafik polisleri, toplu taşıma araç sürücülerini araçlarından indirip, şoför mahallinde kesici ve delici alet ararken, bayan polis memurlarıysa aracın içine girerek yolculardan şoförün trafik kuralı ihlâli yapıp yapmadığını sordu ve hayata geçirilen uygulama hakkında da vatandaşlara bilgi verdi. Zaman zaman trafikte aksamaların da yaşandığı uygulamada tahta sopaların yanı sıra demir çubuklarla bazı kesici ve delici aletlere de polis tarafından el konuldu. |
|
05.03.2010 |
|
Fırınlara sıkı denetim |
Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, ilçede faaliyet gösteren fırınları ekibiyle birlikte sık sık denetliyor. Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Başkan Yardımcısı Yüksel Baki ve zabıtalarla birlikte her hafta ilçede faaliyet gösteren fırınları dolaşıyor. Sabah 05.00 sularında başlayan denetimler, günün ilk ışıklarına kadar sürüyor. Ekmeklerin gramajı, bandrolü, işyerinin hijyen, ruhsat ve fiziki şartlarıyla ilgili incelemeler yapan ekipler, eksik ve hatalı olan fırınları uyarıyor. Halk sağlığı konusunda hassas olduklarını belirten ve sık sık gıda sektörünü bu tür denetlemelerle kontrol edeceklerini hatırlatan Başkan Çelikbilek, fırınların temizliğe daha fazla önem verdiklerini, bu konuda pek sorun yaşanmadığını belirtti. |
|
05.03.2010 |
|
Evde sigara içmeyin |
Mart ayının ilk haftasının Yeşilay Haftası olması dolayısıyla, Yalova Yeşilay Cemiyeti Başkan Ahmet Muhtar Köse ve yönetim kurulu üyeleri, Mehdi Sungur, Alaeddin Mütkül ve Mehmet Çalışkan ile birlikte Valilik Makamını ziyaret etti. Yalova Valisi Doç. Dr. Yusuf Erbay, kapalı alanlarda sigara yasağının yerinde bir karar olduğunu, bu konularda Yeşilay Cemiyetinin çalışmalarının çok büyük faydası olduğunu ifade etti. Kendi evinde sigara içirmediğini ifade eden Erbay, mutlaka içmek isteyeni de balkona çıkardığını söyledi. Yeşilay Haftası boyunca çeşitli faaliyetler düzenleyeceklerini söyleyen Başkan Köse ise, yılın her gününde de çalışmalar yapacaklarını, sigara, içki, kumar, fuhuş, esrar, eroin, vb. kötü alışkanlıklarla mücadele edeceklerini ifade etti. Bu önemli konunun TBMM’de de gündeme alınması gerektiğini söyledi. Ekonomik sıkıntılarının çözümü için, bütçeden pay ayrılması halinde çok büyük hizmetler yapacaklarını beyan etti. |
|
05.03.2010 |
|
Orman yangınlarına hazırız |
Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilâtı (AGİT) işbirliğiyle düzenlenen ‘’Uluslararası İleri Seviye Orman Yangın Yönetimi Semineri’’ne katılmak üzere Antalya’ya gelen Orman koruma ve Orman Yangınlarıyla Mücadele Daire Başkanı Nurettin Doğan, orman teşkilâtının 2010 yılı orman yangınlarına karşı yer ve hava ekiplerini güçlendirdiğini söyledi. Bu yıl ülke genelinde orman yangınlarıyla mücadelede 11 bini işçi, 5 bini orman muhafaza memuru, 2 bin 500’ü teknik, 200’ü uzman orman mühendisi olmak üzere toplam 18 bin 700 kişiyle mücadele edileceğini belirten Doğan, hava filosunda ise 10 helikopter, 15 THK uçağı, 4 amfibi uçak bulunduğunu bildirdi. Amfibi uçakların ikisinin Antalya, ikisinin Muğla’da konuşlandırılacağını ifade eden Doğan, şöyle konuştu: ’’2010 orman yangınlarına hazırız. Bu sezon için 150 arozöz, 110 ilk müdahale aracı aldık. Bunları dağıttık. İlk yardım araçlarıyla yangınlara anında müdahale edilecek. Bu yıl ilk kez yeni bir uygulamaya başlıyoruz. Orman Yangın timi uygulaması. Bunun için bölgelerimizde en az yedi yıllık deneyimi olan şef 200 mühendisi eğiterek ‘Orman Yangın Timi’ oluşturduk. Geçen yıl deneme amaçlı başladığımız bu çalışma bu yıl uygulama geçti. Eskiden orman yangınlarına rastgele arozözlerle gidiyordu. Artık buna da son verildi. Arozözlerde tim komutanı olacak. Bu timlerde 2 uzman, 3 arozöz, bir su tankeri bulunacak.’’
ANTALYA ULUSLAR ARASI YANGIN EĞİTİM MERKEZİ OLACAK
Orman yangınlarıyla mücadelede Portekiz, İspanya, Fransa ve İtalya’nın işbirliği talebinde bulunduğunu belirten Doğan, aralarında Cezayir, Tunus, Fas ve Suriye’nin de bulunduğu 18 ülkenin de Türkiye’den yangınlarla mücadele konusunda eğitim talebi olduğunu kaydetti. Akdeniz ülkelerinin tamamıyla işbirliği yapacaklarına işaret eden Doğan, şöyle konuştu: ‘’Öğrenci, uzman değişimi gerçekleştirilecek. Antalya’da ekim veya kasım ayında hizmete girecek Orman Yangınları Eğitim Merkezi, uluslar arası okul olacak. Bu işbirliğinin içinde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü de (FAO) olacak. Amacımız, orman yangınları konusundaki birikimimizi komşu ve Türk cumhuriyetlerine aktarmak. Bölgemizde, orman yangınlarına karşı mücadelede en iyi potansiyel Türkiye’de var. Bunu değerlendirmemiz gerekir.’’ |
|
05.03.2010 |
|
Muhtarlara imar semineri |
Rİze’nİn Pazar ilçesinde kırsal alanda kaçak yapılaşmanın önüne geçmek ve insanların da mağdur olmasını önlemek için muhtarlara seminer verildi. Pazar Kaymakamlığı tarafından Kaymakamlık Toplantı Salonunda düzenlenen seminere İlçe Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Mehmet Akif Şahin İl Genel Meclis üyeleri ve muhtarlar katıldı. Kırsalda yaşayan vatandaşları yeni uygulamadan haberdar etmek ve bilgilendirmek için Seminerde Rize İl İdare İmar Müdürü Rizvan Kadı, Harita Mühendisi Yasin Kavzoğlu, Mimarlar Metin Özdem ve Sertaç Alyıldız tarafından imar konusuyla ilgili bilgi verildi. Ayrıca bu konuyla ilgili muhtarların soruları cevaplandırıldı. |
|
05.03.2010 |
|
İslâmın toplumsal mesajları anlatılacak |
Dİyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, İslâm dininin ibadetler dışında toplumsal alanla ilgili bazı tavsiyeleri bulunduğuna dikkat çekti. ‘Küs durmamak’, ‘kendisi için istediğini başkaları için de istemek’, ‘kendine yapılmasını istemediğini başkasına da yapmamak’, ‘yetimleri gözetmek’, ‘merhametli olmak’ gibi tavsiyeleri örnek gösteren Er, “Toplumsal kaynaşma ve dayanışmaya yer veren bu tür prensiplerin halka anlatılması gerekir. Sosyal ahlâk eksenli din hizmeti anlayışının temeli bu” diye konuştu. Din görevlisinin hizmet bölgesinde yardıma ihtiyacı olan kişileri bilmesi gerektiğini belirten Er, bu sayede ilgili kurumların bu kişiden haberdar olmasının sağlanabileceğini kaydetti. Bu çerçevede ‘din görevlisinin sadece caminin içinde çakılı kalmaması’ gerektiğini söyleyen Er, “Din hizmetini cami eksenli tutmamalıyız. Bununla birlikte, İslâm’ın bu yönlerini de ön plana çıkaran bir hizmet geliştirmeliyiz” ifadesini kullandı. Er, din görevlisinin toplumun duyan vicdanı, gören gözü olması gerektiğini ifade etti. Din görevlilerinin cemaatini tanıması gerektiğini söyleyen Er, bu noktada selâmlaşmanın önemine vurgu yaptı. Selâmlaşmanın ikili ilişki kurmanın girişi olduğunu dile getiren Er, “Böylece ilk diyalog başlıyor. Görevlilerimizin tüm insanlarla diyalog kurması lâzım” dedi. Er, bu çerçevede din görevlilerinin ev ziyaretleri, esnaf ziyaretleri, hasta, yaşlı ve kimsesizlerin ziyaretine önem vereceğini kaydetti. |
|
05.03.2010 |
|
SINAVLAR YAKLAŞINCA, TEST KİTAPLARINA İLGİ ARTTI |
Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezinde devam eden ‘’Bursa 8. Kitap Fuarı’’nda en büyük ilgiyi YGS, LYS, SBS, KPSS, ÜDS, TUS’a hazırlık kitapları ile yaprak testler görüyor. 21 Martta Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS), 11 Nisanda Yükseköğretim Geçiş Sınavı (YGS), 17-18 Nisanda Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) yapılacak, Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) ise 19 Haziranda başlayacak. Çocuklar, gençler, üniversiteyi bitirip işe girmeyi planlayanlar, sınavlara az bir zaman kala hazırlık kitaplarına büyük ilgi gösteriyor. Bu çerçevede, Bursa’daki kitap fuarında sınavlara hazırlık kitaplarını satan yayınevlerinin stantları oldukça yoğun günler geçiriyor. Özellikle YGS ve SBS sınavı yaklaştıkça öğrencilerin öğrendiklerini pekiştirmek, daha fazla test çözerek iyi hazırlanmak amacıyla yeni kitaplar aldığı belirtiliyor. |
|
05.03.2010 |
|
İHH’dan gazetemize nezaket ziyareti |
Yeni Asya imtiyaz sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutlular ve Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz ile ayrı ayrı görüşen Atalay ve Bilici, Yeni Asya’nın yayınlarını takdirle takip ettilerini ifade ettiler. Yeni Asya’nın insanî yardım faaliyetlerine verdiği desteğe teşekkür eden İHH Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay, Kutlular ve Güleçyüz’e “İHH Teşekkür Plâketi” verdi. |
|
05.03.2010 |
|
Hırsızlara elektronik engel |
Gazİanteplİ girişimcilerin geliştirdiği ‘’hırsız savar kutu’’, çiftçileri tarlalarındaki trafoların çalınması endişesinden kurtarıyor. Girişimcilerin ‘’trafo çalınmalarına son’’ sloganıyla pazarlamaya başladığı cihaz, çiftçilerin tarlalarındaki trafo ve elektrik sistemlerinin çalınması girişimi halinde 6 cep telefonuna mesaj gönderiyor, 2 cep telefonunu ise sesli arıyor. Elektronik Mühendisi Ali Şahin Keske, yaptığı açıklamada, tarlalarda kurulan sulama amaçlı trafo tesislerinin sık sık çalındığını ve çiftçilerin bu nedenle ciddî ekonomik kayıplara uğradığını belirterek, ‘’Hazırladığımız cihazla çiftçileri ‘tarlamdaki trafom çalınır mı’ endişesinden kurtarmak istedik’’ dedi. Keske, ‘’Portal PRT 501’’ adını verdikleri cihazı, Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği aracılığıyla çok geniş bir bölgede bin 200 lira fiyatla satışa sunduklarını ifade etti. Keske, şunları anlattı: ’’Cihazımızı kullanan çiftçilerin gece uykuları kaçmıyor. Çok hassas bir cihaz. GSM tabanlı çalışan cihazımızı, çiftçinin akşam olunca tarlasında korumasız bıraktığı trafosuna monte ediyoruz. Trafo ya da tesise en küçük bir müdahalede bulunulması halinde cihaz 6 cep telefonuna mesaj atıyor, 2 telefonu sesli olarak arıyor. Ayrıca hırsızlık girişiminden firma olarak biz de anında haberdar oluyoruz.’’ Keske, güvenlik amaçlı ürettikleri cihazın ilâve ünitelerle desteklendiğinde çok fonksiyonlu olarak da kullanılabildiğini belirterek, ev ve iş yerlerinin hırsızlardan korunması için de bir seçenek olduğunu sözlerine ekledi. |
|
05.03.2010 |
|
Dünyevîleşme dönüştürdü |
Liberalizm ve Marksizmle İslâmiyetin bağdaşmadığını söyleyen Üzer ise, “Modern paradigma ile İslâmın mala sahipliğe bakışı noktasında zıtlık var. İslâmda mal, bizim için takdir edilmiş nimet. Bizim anlayışımıza göre neye sahip olursak olalım yetimin yoksulun, fakirin hakkı vardır. Çünkü bize emanet olarak bahşedilmiş. Bu yüzden diğer düşünce sistemleriyle piyasa konusunda çelişki var” diyerek kapitalizmle İslâmiyetin bağdaşmadığına dikkati çekti. 12 Eylül sonrası bir kısım cemaatlerin hızla dünyevileştiğini söyleyen Üzer, ”Özal iktidarı sonrası liberal ortamdan kaynaklı cemaatler büyüdü. Bu dönemde cemaat içindeki kadrolar sisteme girdi. Büyüme isteği ekonomik faaliyetleri meydana getirdi. Refah Partisinin yerel seçimleri kazanmasıyla başlayan dönemde ise, yetişmiş insan eksiği cemaatlerle kapatıldı. 'Mücahitti müteahhit oldu' sözü o dönemde çok kullanılıyordu” dedi. Üzer kapitalizmle birlikte cemaat içindeki düşüncelerin değiştiğini, helâl ve haramın artık birey tarafından belirlendiğini ifade ederek, kredinin İslâmî çevre içinde yaygınlaştığını, faizin sıkça kullanıldığını söyledi. |
|
ELİF NUR KURTOĞLU 05.03.2010 |
|
Emevî Camii, Şam ziyaretçilerinin ilk durağı |
Hac yolu üzerinde olması dolayısıyla ticarî yönden tarihte her zaman önem taşıyan Şam, uzun yıllar hakimiyetinde kaldığı Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini halen taşıyor. Çok sayıda tarihî yapıyı bünyesinde barındıran Şam’da, Emevi Camii ve Hamidiye Çarşısı şehre gelenlerin ziyaret etmek amacıyla uğradığı ilk duraklardan birini oluşturuyor. Şam’daki İslâmiyet, Hıristiyanlık, Musevilik ve Pagan inancı için önemli bir yere sahip olan Emevi Camii, her yıl çok sayıda yerli ve yabancı, çeşitli dinlere mensup turistin ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor. Bütün inançlara ait mimarî ve süsleme özelliklerinin görülebildiği caminin geçmişi de çok eskiye dayanıyor.
Bediüzzaman hutbe vermişti
Emevi Camii'nde, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri 1911 yılının başında bir Cuma günü hutbe irad etmiştir. İçinde yüz alimin bulunduğu on bine yakın cemaate verdiği bu hutbe, o zaman Şam'da da basılmış ve bir hafta içinde iki baskı yapmıştır.
HAMİDİYE ÇARŞISI
Şehrİn merkezinde yükselen ve şehirle bütünleşen Emevi Cami’nin yanında yer alan Hamidiye Çarşısı ise özellikle alışveriş yapmak isteyenlerin uğrak yerleri arasında yer alıyor. 2. Abdülhamid döneminde yapıldığı belirtilen Hamidiye Çarşısı, hareketli, canlı ve renkli bir atmosfere sahip. İstanbul’daki Kapalıçarşı’yı andıran çarşıda, geleneksel giyim eşyalarından, turistik eşyalara kadar her türlü ürünün satıldığı dükkânların önemli bir kısmında, Suriye lirası ve ABD dolarının yanı sıra Türk Lirası geçiyor.
ORTAK KULLANILDI
Halİd bin Velid’in Suriye’yi fethinden sonra ibadethanenin bulunduğu alanda çok sayıda insan alacak büyüklükte cami inşa ettirmesiyle ibadethane 72 yıl boyunca Müslümanlar ve Hıristiyanlar tarafından ortak kullanıldı. Kilise kısmı yıkılmadan inşa edilen caminin 3 minaresi ve 4 kapısı bulunuyor, 4 büyük koridoru ise 4 halifenin adını taşıyor. Camide Hz. Yahya’nın kabri de bulunu-yor. Kudüs’ü fetheden ünlü komutan Selahaddin Eyyübi’nin kabri de, cami ile Roma sütunları arasındaki alanda yer alıyor. Selahaddin Eyyübi’nin kabrinin yanında ise 1914’te Filistin yakınlarında uçakları düşen ilk Türk Hava Şehitlerinin kabirleri bulunuyor. Abbasiler tarafından uzun süre kamu hazinesinin saklandığı, sütunlar üzerine yapılan ve günümüze kadar ayakta kalan Hazine Kubbesi, avluya giren ziyaretçilerin ilgisini çeken yerler arasında.
|
|
05.03.2010 |
|
Okul sıralarıyla geç tanıştılar |
Van’da okuma yazma bilmedikleri için günlük hayatlarında sıkıntı yaşayan kadınlar, okuma yazma kurslarına büyük ilgi gösteriyor. Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından şehir merkezi ve ilçelerindeki okullarda hafta sonu verilen okuma yazma kursunun sıralarını yaşları 20 ile 70 arasında değişen kadınlar dolduruyor. Çeşitli sebeplerle okula gidemedikleri için okuma yazma bilmeyen kadınlar, geç de olsa okul sıralarıyla tanışmanın ve okuma yazma öğrenmenin, mutluluğunu yaşıyor. Kurslarda 2008-2009 eğitim öğretim yılında 17 bin kişinin okuma yazma öğrendiği belirtildi. Bu eğitim öğretim yılının birinci döneminde ise, 21 bin 600 kişi okuma yazma kursuna katıldı. |
|
05.03.2010 |
|
2 bin 400 tespihle Guinness’i hedefliyor |
Rusya’nIn başşehri Moskova’da yaşayan Azerî asıllı Ferhad Babahanov, sahip olduğu dünyanın en büyük tespih koleksiyonuyla Guinness Rekorlar Kitabı’na gireceği günü bekliyor. Rusya Millî Güvenlik Kurulu Basın Sözcüsü ve Rusya Turizm İttifakı Başkanı’nın Danışmanı görevlerini yürüten Babahanov, son 40 yıldan beri topladığı tespihlerle dünya rekoru kırmaya hazırlanıyor. Farklı din ve inançlara ait ve 81 ülkeyi temsil eden yaklaşık 2 bin 400 tespihle evinin duvarlarını süsleyen Babahanov, hayatını tespihsiz hayal edemediğini söylüyor. Babahanov’un koleksiyonu arasında, 2. Papa’nın ölümü dolayısıyla hazırlanan gül kokulu özel tespih, Mekke’den getirdiği 7 kilo ağırlığındaki tespih ve İsrail hapishanelerinde Filistinli tutuklular tarafından Filistin bayrağı renginde hazırlanan tespih de bulunuyor. |
|
05.03.2010 |
|
Yıpranmış eserler de doktora muhtaç |
Cİlt san'atçısı Yücel Öztürk, eski kitap, hatıra defteri, not kâğıtları gibi eserleri günler süren çalışmaların ardından yenilemenin verdiği mutluluğu yaşıyor. Bursa’da Bali Bey Hanı’nda açtığı ‘’Cilt ve Kâğıt Hastanesi’’ adını verdiği atölyesinde çalışmalarını sürdüren Öztürk, kullanılmayan eski kitap, defter ve kâğıtların bir süre sonra yıprandığını söyledi. Bir kitabın okunduktan sonra kütüphaneye kaldırıldığını ve uzun yıllar burada saklandığını belirten Öztürk, yıllar içerisinde bakımdan yoksun kalan, havalandırılmayan, sayfaları temizlenmeyen kitapta kurtçuklar, kimyasal parçalanmalar ve yanmalar meydana geldiğini ifade etti. Öztürk, ‘’Cilt ve kâğıt hastanesinin ana gayesi yıpranan, kaybolmaya yüz tutmuş eserleri daha sağlıklı hale getirip uzun yıllar korunmasını sağlamak’’ dedi. |
|
05.03.2010 |
|
Dinozorun en eski akrabası keşfedildi |
ABD’lİ araştırmacılar, dinozorların en eski ‘’akrabasını’’ keşfetti. Texas Üniversitesinde görev yapan bilim adamları, bilinen en eski dinozor türünden 10 milyon yıl daha önce yaşamış olan ‘’Asilisaurus kongwe’’nin kalıntılarının Tanzanya’da bulunduğunu belirtti. Yaklaşık 240 milyon yıl önce Triyasik dönemde yaşayan bu türün keşfinin, dinozorların da sanıldığından çok daha önce ortaya çıkmış olabileceğini gösterdiğini kaydeden araştırmacılar, buluşlarını Nature dergisinde anlattı. Araştırmacılar, bugüne kadar dinozorların en eski akrabalarının etobur olduğunun ve iki ayak üzerinde yürüdüğünün düşünüldüğünü, oysa ki 10-30 kilogram ağırlığındaki bu türün 4 ayağının üstünde yürüdüğünü ve büyük bir ihtimalle otobur olduğunu söyledi. |
|
05.03.2010 |
|
ABD’de hava trafiğini bir çocuk yönetmiş |
New York’taki JFK havaalanında hava trafiğini birkaç dakikalığına da olsa bir çocuğun yönettiği iddiası ABD’yi karıştırdı. Konuya ilişkin soruşturma başlatan Federal Havacılık İdaresi (FAA), yaşı belirtilmeyen bir çocuğun, hava trafiğini yönettiği anlaşılan ses kayıtlarına ulaştı. İki hafta öncesine ait olan ses kayıtlarında, bir yetişkinin himayesinde olan çocuğun pilotlara teknik bilgi verdiği, bir pilotun da çocuğa “harika iş çıkardın” dediği duyuluyor. Olayın sorumlularını araştıran FAA, yaptığı açıklamada, kontrol kulesi görevlilerinin bu davranışını, “FAA personellerinden beklenen profesyonelliğe uygun olmayan bu hareket kesinlikle kabul edilebilir değildir” ifadeleriyle resmen kınadı. |
|
05.03.2010 |
28 Şubat’ın başörtüsü yasağı mağduru öğrencileri TBMM’ye gelerek, “İstanbul Üniversitesinde kurulan ikna odaları”nı anlattılar. Başörtülü oldukları için ikna odalarında baskı altına alındıklarını belirten başörtülüler, kılık kıyafet genelgesine uymayı taahhüt eden bir belgeyi imzalamaya zorlandıklarını belirttiler.
ABD'nin başkenti Washington'daki Woodrow Wilson Center'daki "Türk ordusunun rolü üzerinde kriz" konulu toplantıda konuşan MHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mithat Melen Türkiye'deki sistemin "çatırdadığını" söyleyince, Dr. Henri Barkey, bu çatırdamayı kurucu ideoloji olan Kemalizmin "esnek olmayışına" bağladı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından özel yetkileri ellerinden alınan Erzurum Cumhuriyet Başsavcıvekili Tarık Gür ile Cumhuriyet Savcıları Osman Şanal, Rasim Karakullukçu ve Mehmet Yazıcı, kurulun kararına karşı itiraz ettiler.
Erzurum’un Hınıs İlçe Cumhuriyet Savcısı Serdar Nayır, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla görevden uzaklaştırıldı.
Genelkurmay Başkanlığı, Kış 2010 Tatbikatı’nın, basına kapalı olarak ve Seçkin Gözlemci Gününe sadece Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı katılacak şekilde icra edilmesinin planlandığı bildirildi.
İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) ve Esenler Belediyesi’nin Ortaklaşa Yürüteceği “Yüzde 100 Hayat—Madde Konuyla ilgili olarak İTO'da bir basın toplantısı düzenlendi.
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığının, ‘’Danıştay telefonlarının usulsüz dinlenildiği’’ iddialarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında Danıştay Başkanlığının santral ve telefon sisteminde keşif yapıldı.
Orman Genel Müdürlüğüne bağlı Orman Koruma ve Orman yangınlarıyla Mücadele Daire başkanı Nurettin Doğan, 2010 yılı orman yangın sezonuna hazır olduklarını bildirdi.
İnsanî Yardım Vakfı (İHH) Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay ve İHH Basın Müşaviri Salih Bilici, gazetemizin 41. kuruluş yıldönümü münasebetiyle bir nekazet ziyaretinde bulundu.
İstanbul Fatih’teki Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Bahattin Urlu yönetimindeki panele, yazar Hüseyin Alan ve Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Üzer konuşmacı olarak katıldı. Kapitalizm süreci içinde cemaatlerin değişen yapısının anlatıldığı konuşmalarda Hüseyin Alan kapitalizmde bireyselleşme düşüncesi olduğuna vurgu yaptı.
Surİye’nİn en modern ve kalabalık şehri olarak bilinen Şam, ülkenin güzelliklerini bir arada barındırıyor.
|
|
