05 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Görüş

Peygamberimizin (asm) hayatında güvenlik

Bilindiği gibi, insanların başına gelen birçok musîbet ve belanın (iş kazaları) sebebi, Allah’ın kâinata koyduğu yaratılış kanunlarına uymamak veya bunlara karşı tedbir almamaktan dolayıdır. İnsan ister Müslüman isterse Müslüman olmasın bu kanunlara uymak zorundadır.

Her bir hareketi, davranışı ve sözü hikmetler içeren sevgili Peygamberimizin (asm) hayatına baktığımızda, insan sağlığı ve özellikle de insan güvenliği için birçok ibretli sözleri ve davranışları olduğunu görürüz.

İlk nakletmek istediğim hadis şu; “Bir meclisin içinden geçerken, sırtınızda veya elinizde ok varsa, okun demir kısmını tutun ki, birine zarar vermeyin. Birine kınından çıkmış kılıç uzatırken, kabzasını tutabileceği şekilde uzatın ki, eli zarar görmesin.” Görüldüğü gibi insan güvenliği önemseyen ve zamanımızda çok önemsenen bir iş güvenliği prensibini ortaya koymuş oluyor. Bu prensibi evde, işyerlerinde araba tamirinde kullanılan her türlü el aleti ve takım için uygulayabiliriz.

Yani; ucu sivri ve keskin her şeyin, aletin, takımın bir kılıf içerisine alınması gerektiğini söyleyebiliriz.

Başka bir hadislerinde Peygamberimiz (asm) buyurmuş ki; “Çerçevelenmemiş çıplak bir dam üzerinde uyurken ondan düşüp de ölen bir kimseye karşı bir sorumluluk yoktur. (Yani suç kendisinindir)(Ebu Davud. Edep. 96) ve “Kim de deniz dalgalandığı bir anda deniz taşıtlarına binerse, bu yüzden helâk olursa ondan da kimse sorumlu değildir.”

Bunlardan anladığımız gibi, etrafında emniyet tedbiri almadan yüksek bir yerde uyumak tehlikelidir ve bundan dolayı başımıza bir belâ geldiğinde tedbir almadığımız için sorumlusu biz oluruz. Veya gerekli emniyet tedbirleri almadan dalgalı denizde yolculuk esnasında oluşacak kazalardan da biz sorumlu oluruz. Hadis kitaplarından Buhari’de geçen ve Cabir bin Abdullah’tan (ra) rivayet edilen başka bir hadiste sevgili Peygamber Efendimiz (asm); “Kapıları kilitleyin, su kırbasını (ağzını) bağlayın. Kapları kapaklayın (kapaklarını kapatın), lâmbaları söndürün. Çünkü şeytan kilitli kapıyı açamaz, bağ çözemez, kap açamaz. Bir de fareye dikkat edin, o insanların evini yakar.” (Buhari. Eşribe. 22)

Bu hadis-i şerif, yatarken her türlü güvenlik tedbirlerini alıp yatmayı emretmektedir. Uyku hali, bir çeşit hayatla ilginin kesilmesi durumudur. Kişi uyku sırasında dış dünyada olup bitenden haberi olmaz. Tedbir almadığı takdirde başına herhangi bir kaza ve felâket gelebilir. Bu tür kaza ve felâketlerden maddî tedbirler almanın yanında dua okuyarak da manevî tedbirler alması gerekir (M. Dikmen. Peygamberimizden teselliler)

Yine bir hadis-i şeriflerinde Peygamberimiz (asm); “Ateş size düşmandır. Yatıp uyuyacağınız zaman onu söndürüp, üzerinizden zararını kaldırınız” buyurarak yatmadan önce veya ateş olan bir yerden ayrılırken ya ateşi söndürmeyi veya ateşin etrafa zarar vermeyecek şekilde tedbir alınmasını emrettiğini görüyoruz.

Yol üzerindeki taşların veya insanlara/canlılara zarar verebilecek, kazalara, düşmelere sebep olabilecek şeylerin kaldırılmasını teşvik eden sözleri de vardır. Buna şu hadisi örnek verebiliriz; Ebu Hüreyre(ra) Resulallah’ın (asm) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir; ”Vaktiyle bir adam yolda yürürken bir diken dalı buldu ve onu (dikeni) yoldan dışarı attı. Allah'ta onun bu amelini kabul edip günahlarını bağışladı.” (Buhari. Ezan. 32)

Aynı konu ile ilgili Ebu Zer’den (ra) rivayet edilen sadaka ile ilgili bir hadiste; ”...İyi görmeyen birisine yol göstermen sadakadır. Taş, diken ve kemik gibi insanlara zarar verecek bir şeyi yol üzerinden kaldırman sadakadır." (Tirmizi. Birr. 36)

Ayakkabılarının ters çevrilmesi

Savaşta insanın kendini koruması için bazı malzemeler kullanması hususunda da şu hadisi zikredebiliriz; Sehl bin Sa’d’dan (ra) şöyle rivayet edilmiştir. “Uhud Savaşı sırasında Resulallah’ın (asm) mübarek yüzü yaralandı. Ön dişleri ile azı dişleri arasındaki dişi kırıldı. Başındaki miğfer de yarılmıştı. Ali bin Ebu Talib, kalkanı ile su getiriyordu...” (Buhari. Tıb. 27)

Bu hadiste görüldüğü gibi sevgili Peygamberimizin başını korumak için miğfer giydiğini ve Hz. Ali’nin de yine kendini saldırılardan korumak için kalkan kullandığını anlıyoruz.

İnsan güvenliği için çeşitli aletler kullandığı gibi emniyetli davranışlarda da bulunması gerekir. Bununla ilgili de Peygamberimiz (asm), Sehl bin Sa’d es Saidi’den rivayet edilen bir hadisinde; “Dikkat ve temkinle hareket etmek Allah’tan; acelecilik ise şeytandandır.” İş kazaları ile ilgili istatistikler incelendiğinden, iş kazalarının en önemli sebeplerinden biri, acele etmenin büyük bir yekûn teşkil ettiği görülmektedir.

Başka bir rivayette Hz. Ali (ra), Peygamberimiz’in (asm) vasıflarından bahsederken birçok özelliği ile beraber bel güvenliği ile ilgili şu özelliğini de saymıştır; “...Bir tarafa döneceği zaman bütün vucuduyla dönerdi...” (Tırmizi. Menakıb. 8) Gerçekten de insanlarda bel fıtıklarının oluşmasının bir sebebi de dönüşler esnasında kontrolsuz dönmektir.

Peki, bütün bu tedbirleri almak muhakkak gerekli mi? Yani kaderden kaçılır mı? gibi sorular insanın aklına gelebilir. Bu sorulara da yine bir hadisle cevap verebiliriz. Ebû Hüzame babasından rivayet etmiş; “Resulallah’a(asm), Ya Resulallah, hastalarımızı okuyarak tedavi etmemiz, ilâçlar kullanmamız ve ayrıca kendimizi korumak için bazı vasıtalara teşebbüs etmemiz (yani emniyet tedbirlerine başvurmamız) Allah’ın kadrini değiştirir mi?. diye soruldu. Resulallah (asm); “Onlar da Allah’ın kaderindendir” buyurdu. (Tırmızi. Tıb. 20) Hayatınız boyunca güvenlik içinde olmanız duâsıyla...

M. FAHRİ UTKAN [email protected]

05.03.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl