Dünya |
Türkiye, Ortadoğu ile Batı arasında köprü oluyor |
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, Türkiye’nin, İran da dahil olmak üzere bölgedeki meselelerin çözümüne katkı sunma çabası çerçevesinde oynadığı role değer verdiklerini söyledi. Washington’da gazetecilerin sorularını cevaplayan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, Türkiye’nin İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili soruna çözüm bulma çabaları ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yakında İran’a yapacağı ziyarete ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, ‘’Türkiye’nin Batı ile bölge arasında oynadığı köprü rolüne değer veriyoruz’’dedi. Türkiye’nin İran’a komşu olduğunu, dolayısıyla bu ülkeyle kendi ilişkisini geliştirmesinin gerektiğini ifade eden Crowley, Türkiye ile sadece İran konusunda değil, Suriye ve daha geniş çerçevede bölgede barışa yönelik çabalara dair konularda sürekli diyalog içinde olduklarını kaydetti. Crowley, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Londra’dayken Davutoğlu ile görüştüğünü, iki bakanın düzenli temas halinde olduğunu ve bu temaslarında ele aldıkları konulardan birinin de İran olduğundan şüphe duymadığını söyledi. ‘’Durumu aynı şekilde görebilir ya da görmeyebiliriz, ancak tabiî ki Türkiye’nin bu konuların çözümüne katkı sağlama çabası çerçevesinde oynadığı role değer veriyoruz’’ diyen Crowley, herkesi, İran’a, izlemekte olduğu yolun doğru bir yol olmadığı ve nükleer programlarıyla ilgili uluslar arası toplumun taşıdığı kaygılara cevap vermesi gerektiğine dair net mesaj göndermeye dâvet ettiklerini belirtti.
İRAN KENDİ HALKINDAN KORKUYOR! Crowley, İran’da muhalefet gösterileri ve bu ülkedeki internet erişimine kısıtlamalar getirildiği haberlerine dair sorular üzerine de, İran’daki gelişmeleri dikkatle izlediklerini belirterek, ‘’Öyle görünüyor ki, İran ülkedeki enformasyon akışının neredeyse tamamını bloke etmeye yeltendi. Kendi halkını güç kullanarak korkutmak, toplanma ve ifade özgürlüğünü kısıtlamak, bu daha önceden hiç görülmemiş bir şey ve gaddarca bir adım. Şu çok açık ki, İran hükümeti kendi halkından korkuyor’’ dedi. İran’da telefon ağı, mesajlaşmalar, uydu televizyonu, internet gibi enformasyon sistemlerinin neredeyse tamamının engellendiğine dair haberlerin varlığına işaret eden Crowley, ‘’İran yönetiminin bunu yaparak, hükümetle farklı bir ilişki tarzı arayışı içinde olanlarla ilişkilerini tehlikeye atmakla kalmadığını, aynı zamanda kendi destekçilerini de uzaklaştırdığını’’ savundu. Crowley, ‘’İran’ın devam eden bu göz korkutma faaliyetlerinden büyük endişe duyuyoruz ve bizce bu, İran rejiminin giderek artan iflâsını gösteriyor’’ diye konuştu. |
13.02.2010 |
Mahmud Abbas, Pakistan’a gitti |
FİLİSTİN Devlet Başkanı Mahmud Abbas Pakistan’a resmî ziyarette bulunacak. Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abdul Basit, haftalık basın bilgilendirme toplantısında,Abbas’ın resmî temaslarda bulunmak amacıyla Pakistan’a geleceğini söyledi. Basit, Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari ve Başbakan Yusuf Rıza Gilani ile Orta Doğu’daki son gelişmeleri ve iki ülkeyi ilgilendiren uluslar arası konuları görüşeceğini bildirdi. Basit ayrıca, başşehri Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması için Pakistan yönetiminin desteğinin süreceğini kaydetti. |
13.02.2010 |
İran’da, 960 mahkûma af ve ceza indirimi |
İRAN'DA 960 mahkumdan bazılarının serbest bırakıldığı ve bazılarının da cezalarında indirim yapıldığı bildirildi. İran’ın resmî haber ajansı İRNA, Yargı Erki Başkanı Ayetullah Muhammed Sadık Laricani’nin teklifi ve Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’in onayıyla 960 mahkûmun cezalarına ilişkin düzenleme yapıldığını duyurdu. Mahkûmlardan kaçının serbest bırakıldığı ya da cezalarında indirime gidildiğine dair bilgi verilmezken, her yıl devrimin yıl dönümlerinde benzer uygulamalar yapıldığı belirtildi. |
13.02.2010 |
Almanya'da, 50 binden fazla mülteci yaşıyor |
ALMANYA'DA 50 binden fazla ilticacının yaşadığı bildirildi. Alman hükümetinin, Sol Parti Federal Meclis Grubu’nun sunduğu bir soru önergesine verdiği yazılı yanıtta, 31 Aralık 2009 tarihi itibarıyla Almanya’da 51 bin 506 kayıtlı ilticacının yaşadığı belirtildi. Almanya’da yaşayan ilticacıların başında 20.902 kişi ile Türklerin geldiği, Türkleri 6.879 kişi ile İranlıların ve 3.408 kişi ile Afganların izlediği kaydedildi. İlticacılardan yaklaşık 34.500’üne Almanya’da oturma izni verildiği, diğer ilticacıların ise beklediği bildirildi. |
13.02.2010 |
Irak seçime hazırlanıyor |
IRAK yüksek seçim kurulu, 7 Mart’ta yapılacak genel seçim için hazırlıklarını sürdürüyor. Irak yüksek seçim kurulu tarafından hazırlanan ve Erbil’in ana caddelerine asılan, seçime katılım çağrısı yapılan afişlerde, Türkçe “Irak seçiyor” ifadesi de yer aldı. Irak’ın genelindeki 325 sandalyenin 310’u için 6172 aday yarışacak. Geri kalan 15 sandalye Irak’ın genelinde bulunan Azınlıklar için kota olarak belirlendi. Kotaları bulunanlar, Hıristiyanlar, Yezidiler, Sabie Mendailer ve Şebek azınlık grupları. Türkmenler seçime kotasız katılacak. |
13.02.2010 |
ABD: Ermenistan’da fırsat kaçırılmamalı |
ABD'DE yayımlanan Boston Globe gazetesinde çıkan yazıda, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokollerin “çöküşün eşiğinde” olduğu savunuldu. Gazetede David Phillips imzasıyla çıkan yazıda, “Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini öngören protokoller, geçen Nisan ayında açıklandığında tarihî bir ilerleme olarak duyurulmuştu. Ancak anlaşma, iki ülkenin parlamentoları tarafından onaylanmadıkça ‘çöküşün eşiğinde.’ Böyle bir gelişme, iki ülke arasındaki gerginlikleri arttırabilir, ayrıca Yukarı Karabağ meselesinin çözümüne dair gayretleri geriye götürebilir” ifadesi kullanıldı. “Türkiye ve Ermenistan’ın, uzlaşma yolunda daha önceden görülmemiş bir fırsatı kaçırmak üzere olduğu ve böyle bir durumun her iki ülkeye de darbe vuracağı” öne sürülen yazıda, şunlar kaydedildi: “Protokollerin onaylanması Türkiye açısından ‘komşularıyla sıfır sorun’ politikasının teyidi anlamına gelecek ve AB adaylığını güçlendirecek. Sınırın açılması, Ermenistan’ın izolasyonunu sona erdirecek ve sınırın her iki tarafı için de kazanç olacak. ABD Başkanı Barack Obama yönetimi, ABD’nin çıkarlarına da zarar verebilecek bir diplomatik fiyaskoyu önlemek için elinden geleni yapmalıdır.” |
13.02.2010 |
ABD sivilleri öldürdü haberini NATO yalanladı |
AFGANİSTAN'IN Paktia vilayetinde yerel yetkililer ve halk, Amerikan güçlerinin 5 sivili öldürdüğünü söyledi, NATO iddiaları yalanladı. NATO’dan yapılan açıklamada, Gardez şehrinin Hatabeh Köyü yakınlarında militanların toplandığına dair istihbarat alınması üzerine, NATO ve Afgan güçleri tarafından düzenlenen ortak operasyonda çıkan çatışmada çok sayıda militanın öldürüldüğü, çatışmanın ardından binadan çıkan çok sayıda kadın, çocuk ve erkeğin gözaltına alındığı kaydedildi. Açıklamada, baskından sonra olay yerinde elleri bağlanmış, ağızları bantlı iki erkek ve iki kadının cesedinin bulunduğu bildirildi. 8 erkeğin sorgusunun sürdüğü belirtilen açıklamada, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Öldürülenlerin aileleri ise Amerikan askerlerini beş sivili öldürmekle suçladı. Paktia vilayeti yetkilileri, Gardez yakınlarında bir evde beş sivilin ölümüyle ilgili soruşturma yürütüldüğünü teyit etti. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai de Afgan kültürüne uygun olmaması ve halkın hükümet ve müttefiklerine güvenine zarar vereceği sebebiyle NATO güçlerine evlere gece baskınında bulunmamaları çağrısı yapmıştı. |
13.02.2010 |
Türkiye’de darbe olursa Kıbrıs’ta ateşkes bozulur |
TÜRKİYE'DEKİ darbe planlarına Kuzey Kıbrıs’tan tepkiler gelmeye devam ediyor. Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, yirmi birinci yüzyılda hala darbe planlayanların ve buna kafa yoranların Türkiye’yi Afrika ülkesi olarak gördüklerini belirtti ve “Türkiye Avrupa Birliği yolunda, demokratikleşme yolunda önemli adımlar atarken birtakım insanlar kendi şahsî çıkarları uğruna bu ülkenin geleceğini karartamaz” şeklinde konuştu. Eylem planının gerçekleşmesi durumunda Türkiye’de darbe olacağını belirten Çakıcı geçmişten ders alınmasını isteyerek, “Türkiye’de darbe olması demek, ateşkesin devam ettiği Kıbrıs’ta istenmeyen olayların yeniden başlaması anlamına gelecektir. Geçmişte Yunanistan’da meydana gelen darbenin ardından Türkiye 1974 harekatını başlattı. Aynı hatayı neden biz de yapalım ki?” ifadelerini kullandı. Çakıcı, Türkiye’nin demokratikleşmesinin ve yeraltı yapılanmalarını deşifre etmesinin hem kendi demokrasisi hem de KKTC’nin geleceği açısından son derce önemli olduğunu belirtti. |
13.02.2010 |