Güncel |
Sivil kontrol şart |
AP Türkiye Raporunda “demokratik toplumlarda askeriyenin mutlak surette sivillerin gözetimi ve denetiminde olması gerektiği” vurgulandı. Dış İlişkiler Komitesi adına Ria OomenRuijten tarafından yayınlanan raporda Türkiye’nin müzakere süreci konusunda “uzun süreli” ve “ucu açık süreç” ifadelerinin yer alması dikkat çekiyor. Raporda, yapılmak istenen demokratik açılım girişimlerinden olumlu olarak bahsedilirken, şimdiye kadar yapılan reformlarda uygulamanın hâlâ yetersiz olduğu vurgulandı. Raporda, Anayasa Mahkemesinin “sivil ve askerî yargı” farkını ortadan kaldıracak yasa tasarısını reddetmesi “derin hayal kırıklığı” olarak nitelendi.
Askere sivil denetim şart
AVRUPA Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu’nda 27 Ocak’ta üzerine verilen değişiklik önergeleriyle kabul edilen Türkiye Karar Taslağı komisyon sekretaryası tarafından yeniden yazıldı. Verilen değişlik önergeleriyle değişen raporu sekretarya 3 günde yeniden yazabildi. Raporda yer alan Kıbrıs ile ilgili ifadeler İngiliz AP üyelerinin doğrudan ve dolaylı müdahaleleriyle sertleştirildi. AP’deki Türkiye karşıtlarının ittifakıyla raporda tam katılım ve üyelik ifadeleri de yer almıyor. Raporun Strasbourg’da yapılacak Genel Kurul çalışmaları sırasında görüşüldükten sonra kabul edilmesi bekleniyor. Raporun 10 Şubat’ta genel kurulda görüşüldükten sonra 11 Şubat’ta da oylanması bekleniyor.
TÜRKİYE’NİN AB KARNESİ ZAYIF Dış İlişkiler Komitesi adına Ria Oomen-Ruijten tarafından yayınlanan raporda Türkiye’nin müzakere süreci konusunda “uzun süreli” ve “ucu açık süreç” ifadelerinin yer alması dikkat çekiyor. Raporda yapılmak istenen demokratik açılım girişimlerinden olumlu olarak bahsedilirken, yapılan reformlarda uygulamanın hâlâ yetersiz olmasına dikkat çekiliyor. Raporun 8. maddesinde Anayasa Mahkemesi’nin Demokratik Toplum Partisi’nin kapatma kararı ve siyasî yasaklar sert bir dille eleştirildi. Ayrıca yine Anayasa Mahkemesi’nin “sivil ve askerî yargı” farkını ortadan kaldıracak yasa tasarısını red etmesi de AB raporunda “derin hayal kırıklığı” olarak nitelendi. Raporda demokratik toplumlarda askeriyenin mutlak surette sivillerin gözetimi ve denetiminde olması gerektiği vurgulandı. Ergenekon sürecine de değinilen raporda, Ergenekon davasındaki sürecin yasalar ve hukuk kuralları çerçevesinde sürdürülmesi gerektiği ve kesinlikle bu dâvânın gazeteciler, akademisyenler ve muhalif siyasetçiler üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiği de ifade edildi.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HÂLÂ YOK Raporda ayrıca “derin üzüntü uyandıran” bir gelişmenin de insan hakları konusunda Ombudsmanlık ofisinin kurulması konusunda hiçbir adımın atılmaması olduğu belirtildi. Raporda ayrıca PKK’nın terör eylemleri kınanırken, Türkiye’nin reform ve demokratikleşme niyetine karşı PKK’nın da acilen silâh bırakması gerektiği kaydedildi. AB raporunun 26. maddesinde ise Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasaların halen var olduğu hatırlatılırken, buna örnek olarak verilen 301 ve 318 maddelerin derhal kaldırılması gerektiği belirtildi. Raporun en sert maddelerinin ise Kıbrıs sorunu ile ilgili maddeler olduğu söylenebilir. Raporun 34, 35, 36 ve 37. maddelerinde Türkiye’ye Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm için gereken iklimin oluşturulmasında önemli görevler düştüğü vurgulanırken, bunun bir adımının da Türkiye’nin askerî gücünü adadan çekmesi olacağı belirtildi. |
UMUT YAVUZ 04.02.2010 |