Güncel |
8 balyozcu general hâlâ görev başında |
Taraf Gazetesi tarafından ortaya çıkarılan ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran ‘Balyoz Güvenlik Harekâtı Planı’nda imzası bulunan 24 generalden 16’sı emekli edilirken, 8’i ise halen çeşitli kademelerde komutan olarak görevlerine devam ediyor. Bunlardan 3’ü korgeneral, 5’i tümgeneral rütbesini taşıyor. Listede adı bulunan 5 korgeneralden 2’si orgeneral olmuş ve tamamı emekli olmuş. Beş tümgeneralden bu rütbede emekli olan 2’sinin dışında 3’ü korgeneral olmuş, bu üç korgeneralden biri emekli edilmiş, biri istifa etmiş, diğeri de bu yıl orgenerallik bekliyor. Listedeki 14 tuğgeneralden bu rütbede emekli olan 4’nün dışında 10’u tümgeneral olmuş. Bu 10 tümgeneralden emekli olan 3’ü dışındaki 2’si korgeneral olmuş ve 2010 ve 2011’de orgeneral sırasında, 4’ü 2010 ve 1’i de 2012’de korgeneral sırasında.
Söz konusu 24 generalin 2003 Martı’ndan sonraki durumları şöyle:
“1. Tümgeneral Nejat Bek (1. Or. Kur. Bşk.) 30 Ağustos 2000’de tümgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2004 ve 2005 şuralarında tümgenerallikte bekleme süresi 1’er yıl uzatıldı. 30 Ağustos 2006’da korgeneralliğe terfi etti. Halen 6. Kolordu (Adana) Komutanı. 2. Tuğgeneral Mustafa Korkut Özarslan (1. Or. Hrk. Kur. Ybsk.) 30 Ağustos 1998’de tuğgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2002 şurasında tuğgenerallikte bekleme süresi 1 yıl uzatıldı. 30 Ağustos 2003’te tümgeneralliğe, 30 Ağustos 2007’de korgeneralliğe terfi etti. Halen 8. Kolordu (Elazığ) Komutanı. 3. Korgeneral Engin Alan (2. Kor. K.) Halen Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü. 30 Ağustos 2000’de korgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2004 şurasında korgenerallikte bekleme süresi 1 yıl uzatıldı. Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanı iken Ağustos 2005 şurasında korgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 4. Tuğgeneral Nuri Ali Karababa (95. Zh. Tug. K.) 30 Ağustos 1999’da tuğgeneralliğe, 30 Ağustos 2003’te tümgeneralliğe terfi etti. Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı iken Ağustos 2007 şurasında tümgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 5. Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun (4. Mknz. P. Tug. K.) Halen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde okutman. 30 Ağustos 1999’da tuğgeneralliğe terfi etti. 4. Mekanize Piyade Tümen (Keşan-Edirne) Komutanı iken Ağustos 2003 şurasında tuğgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 6. Tuğgeneral Uğur Uzal (8. Mknz. P. Tug. K.) 30 Ağustos 2000’de tuğgeneralliğe, 30 Ağustos 2004’te tümgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2008 şurasında tümgenerallikte bekleme süresi 1 yıl uzatıldı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Denetleme ve Değerlendirme Başkan Yardımcılığı görevinde iken Ağustos2009 şurasında tümgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 7. Tuğgeneral Gürbüz Kaya (18. Zh. Tug. K.) 30 Ağustos 2002’de tuğgeneralliğe, 30 Ağustos 2006’da tümgeneralliğe terfi etti. Halen 3. Taktik Piyade Tümen (Yüksekova) Komutanı. 8. Korgeneral Şükrü Sarıışık (5. Kor. K.) 30 Ağustos 1999’da korgeneralliğe, 30 Ağustos 2003’te orgeneralliğe terfi etti. 2007’de Ege Ordu Komutanlığı’ndan emekli oldu. 9. Tümgeneral Behzat Balta (3. Mknz. P. Tak. Tüm. K.) 30 Ağustos 1998’de tümgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2002 şurasında tümgenerallikte bekleme süresi 1 yıl uzatıldı. Tümgenerallikteki bekleme süresi Ağustos 2003 şurasında da 1 yıl uzatılınca kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. 10. Tuğgeneral Halil Kalkanlı (54. Mknz. P. Tug. K.) 30 Ağustos 2002’de tuğgeneralliğe terfi etti. 54. Mekanize Piyade Tugay (Edirne) Komutanı iken Ağustos 2006 şurasında tuğgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 11. Tuğgeneral Tuncay Çakan (3. Zh. Tug. K.) 30 Ağustos 2000’de tuğgeneralliğe, 30 Ağustos 2004’te tümgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2008 şurasında tümgenerallikte bekleme süresi 1 yıl uzatıldı. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanı iken Ağustos 2009 şurasında tümgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 12. Tuğgeneral Hasan Fehmi Canan (33. Mknz. P. Tug. K.) 30 Ağustos 2002’de tuğgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2006 ve Ağustos 2007 şuralarında tuğgenerallikteki görev süresi 1’er yıl uzatıldı. 30 Ağustos 2008’de tümgeneralliğe terfi etti. Halen 2. Ordu Komutanlığı Kurmay Başkanı ve Malatya Garnizon Komutanı. 13. Tuğgeneral Salim Erkal Bektaş (65. Mknz. P. Tug. K.) 30 Ağustos 2001’de tuğgeneralliğe, 30 Ağustos 2005’te tümgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2009 şurasında tümgenerallikteki görev süresi 1 yıl uzatılarak Topçu ve Füze Okul Komutanlığından, K.K.K.Dent.ve Değ.Başkan Yardımcılığına atandı. 14. Tuğgeneral Ahmet Yavuz (55. Mknz. P. Tug. K.) 30 Ağustos 2001’de tuğgeneralliğe, 30 Ağustos 2005’te tümgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2009 şurasında tümgenerallikteki görev süresi 1 yıl uzatıldı. Halen Kara Harp Akademisi Komutanı. 15. Korgeneral Ayhan Taş (15. Kor.K.) 30 Ağustos 2002’de korgeneralliğe terfi etti. 6. Kolordu (Adana) Komutanı iken Ağustos 2006 şurasında korgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 16. Tuğgeneral Faruk Oktay Memioğlu (1. P.Tug. K) 30 Ağustos 1999’da tuğgeneralliğe terfi etti. 1. Piyade Tugay (Sakarya) Komutanı iken Ağustos 2003 şurasında tuğgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 17. Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol (2. Zh.Tug.K.) 30 Ağustos 2000’de tuğgeneralliğe terfi etti.2. Zırhlı Tugay (Kartal-İstanbul) Komutanı iken Ağustos 2004 şurasında tuğgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 18. Korgeneral Ergin Saygun (3. Kor. K) 30 Ağustos 2001’de korgeneralliğe, 30 Ağustos 2005’te orgeneralliğe terfi etti. 1. Ordu Komutanı iken Ağustos 2009 şurasında orgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 19. Tümgeneral Metin Yavuz Yalçın (3. Kor. K. Yrdc. ve 52'nci Zh. Tüm. K.) 30 Ağustos 1999’da tümgeneralliğe, 30 Ağustos 2003’te korgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2007 şurasında korgenerallikteki görev süresi 1 yıl uzatıldı. Ağustos 2008 şurasından önce Kocaeli Muhabere Hizmet Destek Eğitim Komutanı iken kendi isteğiyle emekli oldu. 20. Tuğgeneral Yurdaer Olcan (1. Zh. Tug. K.) 30 Ağustos 1999’da tuğgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2003 şurasında tuğgenerallikteki görev süresi 1 yıl uzatıldı. 30 Ağustos 2004’te tümgeneralliğe, 30 Ağustos 2008’de korgeneralliğe terfi etti. Halen Harp Akademileri Komutan Yardımcısı. 21. Tuğgeneral İhsan Balabanlı (66. Zh. Tug. K.) 30 Ağustos 2002’de tuğgeneralliğe 30 Ağustos 2006’da tümgeneralliğe terfi etti. Halen Ulaştırma Okul (Gaziemir-İzmir) Komutanı. 22. Korgeneral Doğan Temel (Harp Ak. K. Yrdc.) 30 Ağustos 1999’da korgeneralliğe terfi etti. Harp Akademileri Komutan Yardımcısı iken Ağustos 2003 şurasında korgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 23. Tümgeneral Hayri Güner (Harp Ak. K. Kur. Bşk.) 30 Ağustos 1998’de tümgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2002 şurasında tümgenerallikteki görev süresi 1 yıl uzatıldı. 30 Ağustos 2003’te korgeneralliğe terfi etti. Ağustos 2007 şurasında korgenerallikteki görev süresi 1 yıl uzatıldı. 2. Kolordu (Gelibolu-Çanakkale) Komutanı iken Ağustos 2008 şurasında korgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi. 24. Tümgeneral Recep Rıfkı Durusoy (Slh. Kv. Ak. K.) 30 Ağustos 2002’de tümgeneralliğe terfi etti. 3. Mknz. Piyade Tümen (Edirne) Komutanı iken Ağustos 2006 şurasında tümgeneral rütbesinden emekliye sevk edildi”. |
28.01.2010 |
LAİKLİĞİ KORUYUP KOLLAMA |
Kamuoyuna “Balyoz darbe planı” olarak yansıyan ve Genelkurmay'ın “Dış tehdit için yapıldı” dediği seminerde “Yunanistan meselesi tâli. Söylediğimiz her söz, atacağımız her adım laik cumhuriyetin korunması ve kollanması için olmalı” dediği ortaya çıkan Çetin Doğan'ın her sözü yeni tartışmaları beraberinde getiriyor. BU ZİHNİYET LÂNETLENİYOR
Doğan'ın “Savaş çıktığında irticaî kalkışma olur mu?” diye bu çalışmayı yaptıklarını açıklaması, kendi halkını düşman görüp Mehmetçiği milletin karşısına dikmeye çalışan zihniyetin yeni bir örneğini oluştururken, dindar insanlara askerini arkadan hançerleyecek hainler olarak bakan kafa yapısı lânetleniyor. |
28.01.2010 |
‘Balyoz Darbe’ Planına STK’lardan ortak tepki |
ElazIğ’da bir araya gelen 18 sivil toplum kuruluşu temsilcisi yayınladıkları ortak bildiri ile ‘Balyoz’ darbe planına tepki gösterdi. Bildiriye imza atan Hukuki Araştırmalar Derneği Başkanı Salih Demirdağ, ‘Balyoz Darbe Planı’ ile alakalı iddiaların milleti endişeye sevk ettiğini vurguladı. Demirdağ, ilgi makamlarca yapılan açıklamaların bu iddiaları ‘harp oyunu senaryosu’ olarak nitelendirildiğine dikkat çekerek, ‘’Bu açıklamalar inandırıcı olmaktan uzaktır. Zira iddia edilenler doğruysa yapılan bu çalışma, seçimle iktidara gelmiş bir hükümetin düşürülmesine yönelik ayrıntılı planlar içermektedir. İsimlerin zikredildiği yüzlerce sayfalık fişleme dosyası içeren, hatta tutuklanacak ve göreve getirilecek diye tasniflere ayrılan bu plan bir harp oyunu niteliği taşımamaktadır. Kaldı ki, bir ordunun kendi ülkesinin seçilmiş iktidarını harp edecek bir düşman olarak değerlendirmesi, demokratik düzende asla düşünülemez’’ dedi. Demirdağ, şunları kaydetti: ‘’Sivil toplum kuruluşları olarak, demokrasinin kesin teminat altına alınabilmesi için sivil ve demokratik anayasa ivedilikle hazırlanmalı. Askeri vesayete yasal imkân sağlayan mevzuatta gerekli düzenleme yapılmalı. 28 Şubat ürünü EMASYA protokolü derhal iptal edilmeli. Anayasa Mahkemesi’nin askere sivil yargı yolunu açan yasayı iptale dayanak olarak gösterdiği Anayasa’nın 145. maddesinin değiştirilerek gerekli yasal düzenlemenin derhal yapılması gerekir.” Sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek açıkladığı bildiriye, Ab-ı Hayat, Balakgazi Vakfı, Bingöllüler Derneği, ELGİAD, Furkan Vakfı, HUDER, İHH Elazığ Şubesi, İHYA-DER, İmam Hüseyin Derneği, Kalem Der, Mamüratül Aziz Vakfı, Memur Sen Elazığ Şubesi, Ulaştırma Sen, TOÇBİRSEN, MÜSİAD Elazığ Şubesi, Şuurlu Öğretmenler Derneği, Uluçınar Derneği de destek verdi. |
28.01.2010 |
Askere sivil yargı kararı Resmî Gazetede |
Anayasa Mahkemesi’nin, askere sivil yargı yolunu açan düzenlemelerin iptal edilen hükümlerinin yürürlüğünün de durdurulmasına ilişkin kararı, Resmî Gazete’de yayımlandı. Anayasa Mahkemesi’nin kararında, 5918 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, 7. maddesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinin (3) numaralı fıkrasının değiştirilen son tümcesinde yer alan ‘’...savaş ve sıkıyönetim halinde...’’ ibaresinin, 21 Ocak 2010 günlü kararla iptal edildiği hatırlatıldı. Kararda, bu ibarenin uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi, iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın (iptale ilişkin gerekçeli kararın), Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulmasına oy çokluğuyla karar verildiği belirtildi. Karara, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç muhalif kaldı. CHP, 5918 sayılı askerlere sivil yargı yolunu açan Kanun’un 7. maddesi ile yapılan diğer değişikliklerin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açmıştı. |
28.01.2010 |
Arınç: BAE’den vizeyi kaldırma sözü aldık |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah Bin Zeyd El Nahayan’ın vizenin kaldırılması için çalışacağını bildirdi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Demokratik Pakistan’ın Dostları Grubu (DPDG) toplantısına katılmak üzere gittiği Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentindeki temaslarını değerlendirdi. Arınç, DPDG’nin 2008 yılında Pakistan’ın ekonomik kalkınması için bir çalışma başlattığını hatırlattı ve Türkiye’nin de bu çalışmanın içinde faal olarak bulunduğunu belirtti. Arınç, BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah Bin Zeyd El Nahayan ile yaptığı ikili görüşmenin de çok yararlı geçtiğini, belirterek şunları söyledi:”Şeyh Nahayan, Türkiye’yi çok sevdiklerini ifade ettiler. Bu ülkeyle vizelerin kalkması yönünde bir temennimiz oldu. Ben onu ifade ettim. O da, ‘Bunun için ben özellikle çalışacağım. Türkiye ile vizelerin kalkmasını hepimiz istiyoruz. Körfez ülkeleri olarak bazı sıkıntılar olabilir. Ama biz BAE olarak bu konuda fevkalade iyi niyetliyiz ve gayretliyiz’ dediler. Bu konuda müjde verdiler.” |
28.01.2010 |
Tartışılan protokol valilerin gündeminde |
İstanbul Valisi Muammer Güler, ‘’EMASYA Protokolü’’ne ilişkin olarak İçişleri Bakanlığının çalıştığını belirterek, ‘’Aksayan yönleri varsa Bakanlık araştırır, en doğrusunu bulur’’ dedi. Güler, Rixos Otel’de düzenlenen, Valiler Toplantısı’nda gazetecilerin, ‘’EMASYA Protokolü’’ne ilişkin sorularını cevapladı. Protokolün, İstanbul bazında işlemesiyle ilgili bir sorun bulunmadığını belirten Vali Güler, ‘’Herhangi bir kuvvet talebi söz konusu olduğunda, 5442 Sayılı İller Kanunu’nda ön görülen hususların hepsi uygulanıyor’’ dedi. Güler, ‘’Ben kanundaki hususlara bakarım. Kanuna aykırı bir şey varsa onun tatbiki geçerli olmayacaktır’’ diye konuştu. Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar da aynı soru üzerine, ‘’Benim çalıştığım dönemde Ağrı’da herhangi bir sıkıntı olmadı’’ dedi. ‘EMASYA Protokolü’’nün, ‘’Balyoz Darbe Planı iddiaları’’ ile yeniden gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine Akpınar, ‘’Kanuna aykırılık teşkil eden hükümlerin kaldırılacağını düşünüyoruz. İl İdaresi Kanunu’nda valilere verilen yetkilerin, başka yöntemlerle geri alınıyor gibi olmasının doğru olmadığını düşünüyoruz. Zannediyorum, Bakanlık da bu konuda gerekeni yapacaktır’’ diye konuştu. Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş ise 2002’de toplanan Mülki İdare Şurası’nda protokolün mevcut kanunlara hangi noktalardan aykırı olduğuna dair kararların alındığını hatırlattı. Coş, şura kararları incelendiğinde protokolün pek çok açıdan kanuna aykırı olduğunun anlaşılacağını söyledi. |
28.01.2010 |
Demokratik bir Anayasa özlemi inşallah giderilecek |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Valiler Toplantısında yaptığı konuşmada, 2010 yılının ‘’Milli Birlik ve Beraberlik Projesi’’ ve ‘’Demokratik Açılım Süreci’’nin ivme kazanacağı ve bu alanda çok daha somut adımların atılacağı bir yıl olacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ’’Bu proje, herhangi bir siyasi partiye ait bir proje değildir. Bu süreç, herhangi bir siyasi partinin sorumluluğunda olan bir proje değildir. Bu proje devletin projesidir. Devletin en önemli kurumlarından bir tanesi olan İçişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda bunu götüreceğiz. Bu noktada yapılacakları kısa, orta ve uzun vadeli olarak ayırdık. Kısa vadeli çalışmaların büyük bir kısmını yaptık, yapıyoruz. Orta vadede yasal değişiklik ve mevzuat düzenlemelerini bugünlerde gündeme taşıyoruz. Uzun vadeli olanlara gelince bunlar Anayasa’da gerekli düzenlemeler yapılmasını icap ettiriyor ve demokratik bir Anayasa özlemi inşallah giderilecektir. Bugünlerde gündeme getirilenler, aslında bu konuştuklarımızın bazıları tarafından ‘aceleci’ diyebileceğim bir yaklaşım tarzıdır. Öncelikli şu hususun altını çizmek istiyorum: Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi sıcak bir başlık olarak bazılarını neden rahatsız ediyor anlamakta zorlanıyorum. Halbuki bu projenin muhatabı millettir. Bunu milletimizle beraber gerçekleştireceğiz. Bunu başarmak zorundayız. Tüm kurum ve kuruluşlarımızla beraber...” |
28.01.2010 |
Meclis AYM’yi aşamıyor |
Avrupa Parlamentosu üyesi Ria Oomen-Rujiten tarafından hazırlanan ‘2009 Türkiye İlerleme Raporu’ tartışıldı. Rujiten, “Görebildiğimiz kadarıyla parlamento gerekenleri yapıyor ve doğru yasaları çıkarmaya uğraşıyor, ancak Anayasa Mahkemesini bir türlü aşamıyor” dedi. Meclis AYM’yi aşamadı
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nde Hollandalı Hıristiyan Demokrat üye Ria Oomen-Rujiten tarafından hazırlanan ‘2009 Türkiye İlerleme Raporu’ tartışıldı. Oomen, DTP’nin kapatılması akabinde bu partinin üyeleri ve sivil uzantılarının tutuklanmalarına devam edilmesi, askere sivil yargı yolunu açan yasanın iptali ve birkaç gün önce gün önce ortaya çıkan ‘Balyoz planı’ ile ilgili endişelerini ifade ederek, bu son yaşananların anayasanın değişmesi ve yenilenmesi gerektiğiyle ilgili görüşlerini desteklediğini belirtti. Türkiye’nin reformlarını gerçekleştirebilmesinin önündeki problemin parlamento olmadığını, bu problemin anayasa mahkemesi olduğunu ileri süren Oomen, “Görebildiğimiz kadarıyla parlamento gerekenleri yapıyor ve doğru yasaları çıkarmaya uğraşıyor ancak anayasa mahkemesini bir türlü aşamıyor” dedi. Balyoz iddialarıyla ilgili söz alan bir başka parlamenter ise AB-Türkiye Karma Parlamento üyelerinden Hıristiyan Demokrat Yunan Georgios Koumoutsakos oldu. Koumoutsakos Balyoz planıyla Ege’de gerginliğin arttırılacağı yolundaki iddiaları endişe verici bulduklarını ve 2003’te yazıldığı söylenen bu planların generaller tarafından da inkâr edilmemiş olmasının çok vahim bir durum olduğuna dikkat çekerek, komitenin konuya daha detaylı şekilde eğilmesini talep etti. TBMM Dışişleri Komisyonu’ndan milletvekillerinin de gözlemci olarak katılıp takip ettiği komitede Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörünün kaleme aldığı karar taslağı, Dış İlişkiler Komitesi’nden geçti. Ria Oomen-Ruijten’in kaleme aldığı karar taslağı, Dış İlişkiler Komitesi’nden geçti. Taslakta, eleştirilerin yanında bazı alanlarda Türkiye’ye övgü de var. Taslakta, yargı reformunun vakit geçirilmeden yapılması, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun tarafsızlığı ve şeffaflığını güvence altına alacak şekilde yeniden yapılandırılması isteniyor. Yargının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin standartlarıyla uyumlu hale getirilmesine özel önem verilmesi isteniyor. Taslakta, “Yargının rolü, Kürt kökenli vatandaşların hakları, Alevi toplumunun hakları, ordunun rolü ve Türkiye’nin komşularıyla ilişkileri gibi geleneksel olarak hassas kabul edilen konuların kamuoyunda genişçe tartışılmasından memnuniyet duyulduğu” kaydediliyor. Basın ve ifade özgürlüğü alanında özellikle Doğan Grubu’na verilen ceza eleştiriliyor, bununla birlikte medya patronlarının diğer ticarî faaliyetlerinin kısıtlanması talep ediliyor. Demokratik açılıma ise övgü var. Terör eylemleri kınanırken, PKK’nın, silah bırakarak, hükümetin siyasî inisiyatifine cevap vermesi isteniyor. |
28.01.2010 |
Soğuk Savaşın bitmesi ne ise, AB üyeliğiniz de o |
“Türkiye’nin AB’ye üyeliği, Soğuk Savaşın sona ermesi veya Almanya-Fransa rekabetinin sona ermesiyle aynı öneme sahip” diyen Hollanda AB İşleri Devlet Sekreteri Frans Timmermans: “Türkiye'nin üyeliği, Müslüman nüfusa sahip olmakla hukukun üstünlüğüne inanma ve insan haklarına saygıda karşıtlık olmadığını gösterecek.” Türkiye’nin AB’ye üyeliği çok önemli
Hollanda AB İşleri Devlet Sekreteri Frans Timmermans, “Türkiye’nin AB’ye üyeliği, Soğuk Savaşın sona ermesi veya Almanya-Fransa rekabetinin sona ermesiyle aynı öneme sahiptir” dedi. Hollanda’nın Ankara’daki Büyükelçilik rezidansında basın mensuplarıyla kahvaltıda biraraya gelen Timmermans, “Türkiye’nin üyeliği, hem bütün Avrupa’ya hem de bütün dünyaya, yüzde yüze yakın bir Müslüman nüfusa sahip olmakla aynı zamanda Avrupa’nın temel değerlerini taşıma, hukukun üstünlüğüne inanma ve insan haklarına saygıda bir karşıtlık olmadığını gösterecektir. Bu Avrupa’da ve dünyada gelişmeye katkı sağlayacaktır. Türkiye’nin üyeliği, Soğuk Savaşın sona ermesi ve Almanya-Fransa rekabetinin sona ermesiyle aynı öneme sahiptir” dedi. Timmermans, Türk hükümetinin AB’ye katılım konusunda gösterdiği kararlılığı gördüklerini belirterek, Türkiye’nin üyeliğinin AB’ye yeni bir boyut kazandıracağını söyledi. “Türkiye’nin üyeliği gerçekleşecek mi?” diye soran Timmermans, “Sanırım Türkiye üye olacaktır, ancak bu tamamen Türkiye’ye bağlıdır. Bu süreçte Türkiye için mükâfat AB üyeliği değil, Türkiye’nin kendi kendini değiştirmesi olacaktır. Türkiye eğer AB üyeliği için gereken reformları gerçekleştirirse, AB’ye girme veya girmeme konusunda kararı yine kendisi verecektir. Umarım Türkiye AB’ye üye olur, ama bu tamamen Türklere bağlı bir durum” diye konuştu. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Türkiye’deki diğer yetkililerle Türkiye’nin AB üyeliği, bölgesel sorunlar, anayasa değişikliği konusunu görüştüklerini belirten Timmermans, ayrıca hem Türkiye hem de Hollanda’nın aktif üyesi oldukları G20 ve küresel ekonomik kriz gibi iki ülkeyi ilgilendiren alanlarda görüş alış verişinde bulunduklarını bildirdi.
AVRUPA’DA “İSLÂM FOBİSİ”
Hollanda’da ve Avrupa’da yaşandığı ileri sürülen “İslâm fobisi” konusuna da değinen Timmermans, Hollanda’da daha önce Protestanlarla Katoliklerin evlenmediğini, hatta birbirlerinden alış veriş bile yapmadıklarını anlatarak, Hollanda’nın o günlerden bugünkü çok kültürlü toplum yapısına kavuştuğunu belirtti. 1970’li yıllarda gelen Türk ve Faslılara “sadece birkaç yıl çalışıp geri dönecekler” gözüyle bakıldığını kaydeden Timmermans, yine de toplumda ciddi bir ayrışma olmadığını, ancak 11 Eylül olaylarının hemen ardından bütün Hollanda toplumunda Türkler, Faslılar ve Somalililer gibi azınlıkların aniden Müslüman olarak algılanmaya başlandığını ifade etti. “Biz daha önce bu toplulukları hiç Müslüman diye çağırmıyorduk. Onlar bir gecede Müslüman oldular” diyen Timmermans, şu anda bazı Hollandalılar tarafından İslâm’ın onlar için bir tehdit gibi algılanmaya başladığını kaydetti. Türklerin Hollanda’da diğer Avrupa ülkelerine göre daha başarılı olduklarını ifade eden Timmermans, bu toplumların daha iyi entegre olması ve daha başarılı olmaları için açık bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Hollanda toplumunda yaşanan radikal İslâm tartışmalarının, burada yaşayan Türk toplumunun ortaya koyduğu büyük başarıları örttüğünü ifade eden Timmermans, asimilasyon tartışmaları konusunda da “asimilasyon ile entegrasyon arasında çok büyük farklar var, asimilasyonun anlamı entegrasyona hayırdır” diye konuştu. Hollandalı Bakan, 2012 yılında Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik ilişki kurulmasının 400. yılının kutlanacağını ve buna özel programlar yapmak istediklerini bildirdi. |
28.01.2010 |
TBMM Başkanı Şahin, Uganda’ya gidecek |
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, İslâm Konferansı Örgütü Parlamento Birliği (İKÖPAB) 6. Konferansı’na katılmak üzere Uganda’ya resmî ziyaret gerçekleştirecek. Şahin ve beraberindeki heyet, bugün Uganda’ya hareket edecek. Cumartesi günü başlayacak İKÖPAB 6. Konferansı’na katılacak olan Şahin, konferans programının akışına göre 1. çalışma veya 2. çalışma oturumunda genel kurula hitap edecek. Konferansın ikinci oturumunda, İsrail tarafından Gazze’de işlenen savaş suçları ve saldırganlığa karşı Filistin’in desteklenmesinde İKÖ üyesi parlamentoların ortak oturumu hususunda genel müzakere yapılacak. Konferansın acil konular bölümünde ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ulusal Konseyi’nin, ‘’Adil ve kalıcı bir çözüme dayalı barışın İsrail tarafından reddedilmesi ve Kudüs’ün Yahudileştirilmesi planlarına karşı parlamentoların rolü’’ konulu teklifi görüşülecek. Aynı oturumda, Suriye Halk Meclisi’nin, ‘’Uluslar arası hukukça kabul edilen kararların uygulanması ve işgal edilen Suriye’nin Arap Golan Bölgesi’ndeki Siyonist işgalin sona erdirilmesi hususunda İslâm Ülkeleri Parlamentolarının rolü’’ konulu teklifi ele alınacak. İKÖPAB 6. Konferansı’nın 31 Ocak Pazar günkü oturumunda, Ucu Açık Yazım Komitesi’nin Raportörü İKÖPAB Genel Sekreteri’ne raporunu sunacak. Aynı oturumda, İKÖPAB Genel Sekreteri tarafından Uganda Deklarasyonu, Karar Tasarıları, İKÖPAB 6. Konferans Raporu hazırlanacak ve İKÖPAB Konseyi 13. Oturumu için Prosedürel Toplantı yapılacak. İKÖPAB 6. Konferansı Nihai Raporu’nun kabulü ve İKÖPAB 6. Konferansı Deklarasyonu’nun ve kararlarının kabulünün ardından konferans sona erecek. Şahin ve beraberindeki heyet, 1 Şubat Pazartesi günü yurda dönecek. |
28.01.2010 |
BDP’li Geylani: Çözümün anahtarı demokratik anayasa |
BDP Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani, Türkiye’de temel sorunların çözümünün anahtarının, demokratik bir anayasa olduğunu söyledi. Geylani, Türkiye Küçük Millet Meclisleri (TKMM) Sözcüsü Şanar Yurdatapan ile basın toplantısı düzenledi. Hamit Geylani, demokrasi adına önemli işler yapan TKMM’nin amacının, seçim bölgelerindeki sorunları ve talepleri birinci elden Parlamento gündemine getirmek olduğunu ifade etti. TKMM’nin Ankara’da ‘’parti kapatmaları ve Anayasa Mahkemesi’’ konularının ele alındığı bir toplantı yaptığını hatırlatan Geylani, Türkiye’nin, Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan bugüne kadar ‘’parti kapatma mezarlığı’’na dönüştüğünü söyledi. Türkiye’nin temel sorunun demokrasi sorunu olduğunu belirten Geylani, temel sorunların çözümünün anahtarının ise demokratik bir anayasa olduğunu kaydetti. TKMM’nin Ocak ayı raporu hakkında bilgi veren Şanar Yurdatapan da raporda ‘’parti kapatmaları ve DTP’nin kapatılması’’ ile ‘’Anayasa Mahkemesi’’ konularının ele alındığını söyledi. Yurdatapan, toplantılarda, DTP’nin kapatılmasının yanlış olduğunu, partilerin hiçbir şartta kapatılmaması gerektiğini savunanlar ile DTP’nin kapatılmasının doğru olduğunu, partilerin anayasal düzeninin dışına çıkmaları halinde kapatılması gerektiğini düşünenler bulunduğunu ifade etti. Şanar Yurdatapan, katılımcıların bir bölümünün mevcut Anayasanın değiştirilmesi ve Anayasa Mahkemesinin kapatılması, bir bölümünün de Anayasa Mahkemesinde yapısal değişikliğe gidilmesi gerektiği görüşünü dile getirdiklerini anlattı. |
28.01.2010 |
Adalet Bakanı Ergin: Yeni üyeleri seçerken zorlandık |
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Yargıtay’a 34, Danıştay’a 6 yeni üye seçildiğini belirterek, Kurulun seçimde zorlandığını ifade etti. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Danıştay’a seçilen yeni üyelerin cübbe giyme ve mazbata törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Ergin, Yargıtay’a 34, Danıştay’a 6 yeni üye seçildiğini belirterek, “Kurulumuz arkadaşlarımızı seçerken oldukça zorlandı. Bin 500 aday arasından titiz bir çalışma sonucu belirlendiler. Arkadaşlarımızın yargıya önemli katkılar vereceğine inanıyorum. Adalet Bakanlığı olarak yüksek yargının, başta fizikî çalışma ortamını düzeltmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Göreve geldiğimiz günden beri yeni mekânların yapılması için hükümetimiz döneminde fiziki ortamın 4 kat arttırılmasını sağladık. Bu arada, yüksek yargının teknolojik imkânlarla donanması için masa üstü bilgisayarlar ve laptop alımları gerçekleştirdik. Danıştay ve Yargıtay’daki iş yükünün azaltılması için de uyuşmazlık mahkemelerine gelmeden, genel itibariyle mahkemeye gelen uyuşmazlıkları mahkemeye gelmeden çözmeye çalışıyoruz. Bunun için çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu. Törene; Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Anayasa Mahkemesi Üyesi Osman Paksüt, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek katıldı. Yargıtay ve Danıştay’a yeni seçilen üyeler cübbe giyip mazbatalarını aldı. |
28.01.2010 |
Avrupa Konseyi’nden İmralı’ya inceleme |
Terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın da bulunduğu İmralı Adası’nda önceki gün incelemelerde bulunan Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi üyelerinden oluşan heyetten bazı kişiler, dün yeniden helikopterle adaya gitti. Geceyi Bursa’da geçiren heyet üyeleri, sabah saatlerinde kaldıkları otelden ayrıldı. Heyet üyeleri, otel çıkışında gazetecilerin İmralı’daki incelemelerle ilgili soruları üzerine, ‘’Hiçbir açıklama yapmayacağız. Bizi anlayacağınızı ümit ediyoruz’’ cevabını verdi. Heyetten bazıları, Bursa İl Jandarma Komutanlığına geçerek, buradan helikopterle İmralı Adası’na giderken grubun diğer üyeleri Adliye Sarayı’nda Cumhuriyet Başsavcısı Sait Gürlek ve vekilleriyle bir süre görüştü. |
28.01.2010 |
Terör örgütü infaz timi kurdu |
Türkİye, İran, Suriye ve Avrupa ülkelerinde aralıksız devam eden operasyonlar sonrasında iç hesaplaşmanın tırmandığı terör örgütü PKK’da kaçışların önüne geçmek için özel bir infaz ekibi oluşturdu. Terör örgütünde son dönemde artan yolsuzluk, dolandırıcılık, yoz ilişki, rant kavgası ve yabancı servislerle iş birliğine dayanan kaçışların önüne geçilebilmesi amacıyla özel bir infaz timi kuruldu. Terör örgütünün elebaşı Murat Karayılan’ın talimatıyla, kurulan time ‘’GAİT’’ (Gever Ajan İnfaz Timleri) adı verildiği öğrenildi. ‘’GAİT’’ adı verilen infaz timinin başına ise Hakkâri kırsalında faaliyet gösteren ‘’Herekol’’ kod adlı teröristin getirildiği kaydedildi. Terör örgütünde yaşanan hesaplaşma tırmanırken PKK’ya bir kötü haber de İran’dan geldi. Terör örgütü PKK/PJAK’ın önemli isimlerinden ‘’Mervan’’ kod adlı terörist, 9 adamıyla birlikte örgütten ayrıldı. Terör örgütü PKK’dan kaçan teröristlerin örgüte ait 600 bin dolar da yanlarında götürdükleri bildirildi. Irak’ın Kuzeyinde bulunan kamplarda barınan terör örgütü mensuplarının, Türkiye ve İran kırsalına gitmek istemediklerini, Avrupa’da örgüt içerisinde ‘’yoz ilişkilerin’’ artmasının terör örgütünde büyük rahatsızlıklar yarattığını belirten uzmanlar, önümüzdeki dönemde örgüt içi sorgulamaların ve infazların artabileceğine dikkati çekti. |
28.01.2010 |
Sigortalı çocuk işçiler beşikte yakalandı |
Sosyal Güvenlik Reformu’nun getirdiği emeklilik yaşından etkilenmemesi için Ankara’da aileleri tarafından sigorta kayıtları yaptırılan 22 binden fazla çocuğun yüzde 99’unun çalışmadığı tesbit edildi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Ankara İl Müdürlüğü’nün çocuk işçilere yönelik yaptığı denetimlerde, “beşikteki bebeğin” dahi sigortalı gösterildiği ortaya çıktı. Sosyal Güvenlik Reformunun getirdiği 65 yaşta emeklilikten etkilenmemek amacıyla çocuklarını sigortalı yaptıranlara yönelik SGK Ankara İl Müdürlüğü’nün yaptığı denetimler 2009 yılı sonu itibariyle tamamlandı. Anne babalar, 30 Nisan 2008’den önce bir işyerinde çalışıyor gösterdikleri çocuklarının sigorta kaydını yaptırmak üzere sosyal güvenlik il müdürlüklerine başvurdu. Ankara ve ilçelerinde kısa bir sürede 15 yaşının altında 22 bin 102 çocuğun sigorta kaydı yapıldı. Bu kayıtlarda sigorta istismarı olup olmadığını araştıran SGK Ankara İl Müdürlüğü kontrol memurları, sigorta kaydı yapılan çocukların fiilen çalışıp çalışmadıklarını tesbit etmek için denetim yaptı.
22 BİN 102 KİŞİDEN SADECE 297’Sİ FİİLEN ÇALIŞIYOR Ankara İl Müdürlüğü’nün küçük yaşta sigortalı yaptırılan 22 bin 102 kişiye yönelik yaptığı denetimlerde ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Genelde özel bürolar, muhasebe, reklâm ve tanıtım ajanslarında çalışıyor gösterilen çocuk işçilerin sadece 297’sinin fiilen çalıştığı tesbit edildi. Sigortalı gösterilen 21 bin 805 çocuğun ise herhangi bir iş yerinde çalışmadan SGK’ya kaydının yapıldığı belirlendi. Çalışıyor gösterilen bazı çocukların ise iş yeri yerine beşikte yatıyor olması dikkat çekti. Denetimlerde çalışmadan sigorta kayıtları yaptırıldığı anlaşılan yüzde 99 çocuğun sigorta kayıtları iptal edildi.
PEKTEN: SUİSTİMALLERİN ÜZERİNE GİDİYORUZ
İl Müdürlüğü olarak sigorta suiistimallerinin karşısında olduklarını belirten SGK Ankara İl Müdürü Ali Pekten, “Kayıt dışı istihdam ile ölen anne ve babalarının emekli maaşını almak için anlaşmalı boşanma, çalışmayan çocuklarını sigortalı gösterme gibi sigorta suiistimallerin üzerine gidiyoruz. Sosyal Güvenlik Reformu ile birlikte aileleri tarafından sigorta kaydı yaptırılan çocuklara yönelik yaptığımız denetimler sona erdi. Denetimlerde sigorta kaydı yapılan çocukların yüzde 99’unun fiilen çalışmadığı tesbit edildi” dedi. “Bizim için fiilen çalıştırıldığı halde sigortası yapılmayan ile çalışmadığı halde sigortası yapılanın durumu aynıdır” diyen Pekten, ikisinin de yasalara aykırı olduğunu vurguladı. Denetimlerinin aralıksız devam ettiğini söyleyen Pekten, “Bize düşen görev vatandaşlarımızı bilgilendirmek ve yaptığımız denetimlerle bu tür yasadışı olayları engellemektir” dedi. |
AHMET TERZİ 28.01.2010 |
Kaldırımları işgal edenlerden işgaliye parası alınacak |
Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, Nisan ayından itibaren il merkezinde kaldırımları işgal eden iş yeri sahiplerinden işgaliye parası alacaklarını söyledi. Açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Bozkuş, kaldırımların esnaflar tarafından işgal edildiğini ve defalarca ikaz etmelerine rağmen malzemelerin kaldırılmadığını belirtti. Belediye olarak esnaflardan işgal ettikleri yerlerden işgaliye parası alacaklarını ifade eden Nevzat Bozkuş, “2010 yılı Kars için atılım yılı olacak. Belediye olarak Nisan ayı itibariyle şehrin birçok bölgesinde çalışmalar başlatacağız. Bu çalışmalarımız arasında yol ve kaldırımlarda var. Yol ve kaldırımlar yapıldıktan sonra yayaların kullandığı kaldırımlara iş yerleri tarafından koyulan malzemelere müsaade etmeyeceğiz. Ama ısrarla kaldırımlara malzemelerini koymak isteyen esnaflarımızdan da işgaliye parası alacağız. Eğer kaldırım işgal ediliyorsa bunun bir bedeli olmalı, bunu belediye olarak alacağız” dedi. |
28.01.2010 |
Sefa haberi üzerine soruşturma açıldı |
SağlIk Bakanlığı, bazı basın yayın organlarında yayımlanan, ‘’Ambulansın kapısı kilitli kaldı, küçük Sefa öldü’’ şeklindeki haberler üzerine soruşturma başlatıldığını bildirdi. Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden yapılan yazılı açıklamada, söz olayla ilgili olarak gerekli takibin yapıldığı belirtilerek, şunlar kaydedildi: ‘’(Ambulansın kapısı kilitli kaldı, küçük Sefa öldü) haberleri üzerine Sayın Bakanımız Prof. Dr. Recep Akdağ’ın talimatıyla soruşturma başlatılmıştır. Söz konusu olay Bakanımız tarafından bizzat takip edilmektedir. Konuyu soruşturmak üzere Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından bir müfettiş görevlendirilmiştir. Soruşturma kapsamında ihmali tesbit edilenler hakkında yasal işlem uygulanacaktır. Soruşturma sonucu, kamuoyuyla paylaşılacaktır.’’ |
28.01.2010 |
Başıboş eşek trafiği alt üst etti |
ŞanlIurfa’da şehrin en işlek caddesi üzerinde başıboş halde dolaşan eşek, trafiği alt üst etti. Şanlıurfa’nın en işlek caddesi olan Atatürk Bulvarı üzerinde başıboş dolaşan eşek sürücülerin ve çevredeki vatandaşların şaşkın bakışları arasında yoluna devam etti. Caddeden geçen araçların korna seslerine de aldırış etmeyen eşek araç trafiğini de tehlikeye düşürdü. Atatürk Bulvarı üzerinde Belediye önünden otomobiller arasında yürüyen başıboş eşek daha sonra Cumhuriyet Caddesi’ne geçti. Burada da trafiği aksatan başıboş eşek, Akçakale yoluna doğru otomobiller arasında devam etti. Ana cadde üzerinde başıboş halde dolaşan eşek yüzünden, trafik durma noktasına kadar geldi. Vatandaşlar, caddede zaman zaman başıboş hayvanların dolaştığını belirterek, buna bir tedbir alınmasını istedi. |
28.01.2010 |
Bacadan çıkan yangında 2 ev kül oldu |
Afyonkarahİsar’In Sinanpaşa ilçesinde bir evin bacasından kaynaklanan yangında 2 ev kullanılamaz hale geldi. Edinilen bilgiye göre, Çobanözü Köyü'nde Sela Göktaş’a (62) ait evin bacasından kaynaklanan yangın kısa sürede evin tamamına yayıldı. Evin içinde bulunan yaşlı kadın ise komşularının yardımıyla dışarı çıkarıldı. Kısa büyüyen yangına çevredeki ilçe ve belde belediyelerin itfaiyeleri müdahale etmesine rağmen, alevler yandaki Abdullah Seven’in evine de sıçradı. Daha da büyüyen yangın, Sinanpaşa ilçesi ile ilçeye bağlı belde belediyelerine ait 8 itfaiye aracının müdahalesiyle, 3 saat sonra kontrol altına alınabildi. Sela Göktaş ve Abdullah Seven’e ait evler tamamen kullanılamaz hale gelirken, yangında herhangi bir can kaybı yaşanmadı. |
28.01.2010 |
TÜBİTAK: Bilgiye yatırım yapın |
Türkİye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş, gelişmiş ülkelerin bilgiye yatırım yaptığını belirterek, işadamlarına bilgiye yatırım yapması çağrısında bulundu. Balıkesir Sanayi Odası (BSO), ocak ayı olağan meclis toplantısını yaptı. Meclis Başkanı Rona Yırcalı başkanlığındaki toplantının bu ayki misafiri, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş oldu. TÜBİTAK Başkanı Yetiş, TÜBİTAK’ın bilim, teknoloji ve rekabet gücü hakkında bilgiler aktardı. Prof. Dr. Yetiş, gelişmiş ülkelerin bilgiye yatırım yaptığını belirterek, firmaların da rekabet için Ar-Ge çalışmalarına önem vermesi gerektiğini söyledi. TÜBİTAK’ın sanayicilere yönelik çalışmalarına da değinen Yetiş, bilgiyi kontrol edenin parayı da kontrol edeceğini vurgulayarak, “Türkiye’de Ar-Ge harcamaları, 2003 yılından bu yana 2,9 kat arttı. Şu anda 3,3 milyar lira ayrılıyor. Bu yeterli değil ama giderek artan bir trend izliyor. Ar-Ge personeli sayısı ise 6 binden 9 bine çıktı” dedi. |
28.01.2010 |
Konak Belediyesi ‘Evlilik Okulu’ açıyor |
İzmİr’de Konak Belediyesi ve Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (EGESEM)’nin işbirliğiyle Gültepe Semt Merkezi’nde “Evlilik Okulu” açılıyor. Okulda evlenecek olanlardan çocuk bekleyenlere, ergenlik döneminde çocuğu olanlardan çocuklarını evlendirenlere kadar bütün vatandaşlara ücretsiz seminerler verilecek. Konuyla ilgili açıklama yapan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, ailelerin yanı sıra genç ve çocuklara da bir dizi eğitim verileceğini söyledi. Gelecek kuşağın sağlıklı bir tabana oturması gerektiğini ifade eden Başkan Tartan, “Belediye olarak tüm vatandaşlarımızın mutluluğu bizim için önemlidir. Aile mutluluğu için EGESEM ile ortaklaşa bir dizi seminer düzenliyoruz. Uzmanlar tarafından evlilik öncesi, hamilelik, aile içi iletişim, ergenlik, çocuk sağlığı ve bakımı anlatılacak” dedi. |
28.01.2010 |
TÜRKİYE BUZ TUTTUTÜRKİYE BUZ TUTTU |
Doğu Anadolu Bölgesi’nde etkili olan dondurucu soğuk hava hayatı olumsuz etkiledi. Bölgede mevsimin en soğuk gecesi eksi 34 dereceyle Erzurum’da yaşandı. Meteoroloji Erzurum Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, kar yağışının etkisini yitirmesinin ardından Sibirya üzerinden gelen soğuk hava akımının etkisi altına giren bölgede, hava sıcaklıklarında ani düşüş oldu. Gece ölçülen en düşük hava sıcaklıkları, sıfırın altında olmak üzere Erzurum’da 34, Ardahan ve Ağrı’da 24, Kars’ta 19, Erzincan’da 15 ve Iğdır’da 9 derece olarak kaydedildi. Meteoroloji yetkilileri, bölgede mevsimin en düşük hava sıcaklığının 34 dereceyle Erzurum’da yaşandığını belirtti. Bu arada yetkililer, gündüz hava sıcaklıklarında bugün 10 derecelik bir artış olmasının beklendiğini ifade etti. Öte yandan, dondurucu soğuk hava bölgede hayatı olumsuz etkiliyor. Sabah saatlerinde birçok aracın yakıtı donarken, sürücüler araçlarını pürümüzle ısıtarak çalıştırabildi. Bölgede kar ve tipi sebebiyle de Erzurum’da 307, Tunceli’de 210, Muş’ta 80, Kars’ta 62 ve Ardahan 38 olmak üzere toplam 697 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor. İl Özel İdare Müdürlüklerine bağlı karla mücadele ekipleri, kapalı köy yollarının ulaşıma açılması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kayseri’nin Tomarza ilçesinde gece hava sıcaklığı eksi 26.4 derece olarak ölçüldü. Şehir merkezinde gece hava sıcaklığı eksi 19 derece olurken, eksi 22 derece olarak ölçülen Erciyes Kayak Merkezi’nin yakınlarındaki Tekir Göleti ile Kayseri-Sivas kara yolu yakınlarındaki Sarmısaklı Barajı da buz tuttu. Bitlis’te, kar yağışı ve tipi dolayısıyla 102 köy yolu ulaşıma kapandı. Edirne’de de aşırı soğuklardan donan Tunca Nehri’nin ve şehir merkezindeki süs havuzlarının donan kısımları da hâlâ çözülmedi. Adana’nın Feke ilçesine bağlı 3 köy yolunun kar ve tipi sebebiyle ulaşıma kapandığı bildirildi. |
28.01.2010 |
Son yılların en sıcak ve soğuk ayı Ocak ayı |
Bu yılın Ocak ayında Marmara’da ölçülen değerlere göre ise, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale, son yılların en sıcak ve en soğuk ayını geçiriyor. Balıkesir Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 9 ve 10 Ocakta, Akdeniz üzerinden gelen ılık havanın etkisiyle Bursa, Balıkesir ve Çanakkale’de hava sıcaklıkları 24 dereceye kadar ulaştı. Buna göre, Bursa 28 yıl, Çanakkale 15 yıl, Balıkesir ise 22 yılın ardından en sıcak Ocak ayı gününü yaşadı. Bugünlerin ardından gelen soğuk hava dalgasının etkisiyle Bursa, Balıkesir ve Çanakkale bölgesinde bazı yerleşim birimlerinde gece sıcaklığı eksi 16 derecenin de altına indi. Bursa şehir merkezinde önceki gün gece sıcaklığı 6,5 dereceye düşerken, bazı ilçelerindeki sıcaklık eksi 16,2 dereceye kadar geriledi. Şehir merkezinde en düşük sıcaklık eksi 8 derece, bazı ilçelerinde ise 11,5 derece olan Balıkesir’de 15 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor, 52 köye de elektrik verilemiyor. Çanakkale merkezde 6,3 derece olan en düşük sıcaklık, ilçelerinde eksi 6 derece olarak gerçekleşti. |
28.01.2010 |
Toprak kayması sebebiyle 20 ev tahliye edildi |
ŞIRNAK’IN Cizre içesinde önceki akşam bir toprak kayması meydana geldi. Tonlarca ağırlıktaki dev kayaların evlerin üzerine yuvarlandığı olayda kılpayı faciadan dönüldü. Olay sonrası 20 ev tahliye edildi. Cizre’de yaşanan son yağışların ardından önceki akşam saat 23.00 sıralarında Sur Mahallesi’nde, dağın alt tarafında bulunan Kehnihamdi Sokak üzerindeki evlerin üzerine toprak kayması sonucu tonlarca ağırlığındaki dev bir kaya yuvarlandı. Dev kayanın üzerine düştüğü iki evden biri yerle bir olurken, olayda şans eseri ölü ve yaralı olmaması herkesi sevindirdi. Olayda kullanılamaz hale gelen Acar ailesinin yaşadığı evin üzerine bundan 10 gün önce toprak kayması sonucu kayalar düşmüş, Acar ailesi ölümden kılpayı kurtulmuştu. Aynı ev bu gece meydana gelen olayda tamamen yıkıldı. Olay sırasında sarsıntıyı duyan mahalleli deprem olduğunu zannedip kendilerini sokağa attı. Vatandaşlar sokağa çıktıklarında dev kaya parçasının üzerine düştüğü evi yerlebir ettiğini görünce büyük şok yaşadı. Olaydan sonra Cizre Belediye Başkanı Mehmet Saçı ve Emniyet yetkilileri olay yerinde incelemede bulunduktan sonra ilçede oluşturulan kriz masasının aldığı karar doğrultusunda dağın yamacında bulunan 20 evin tahliye edilmesine karar verdi. Cizre Kaymakamlığı, tahliye edilen evlerde yaşayan 25 aileyi, Öğretmen Evi’nde misafir edeceklerini bildirdi. |
28.01.2010 |
Çanakkale Boğazı’ndan 49 bin 453 gemi geçti |
ÇANAKKALE Boğazı’ndan 2009 yılında 49 bin 453 gemi geçiş yaptı. Denizcilik Müsteşarlığı Çanakkale Bölge Müdürü Ender Kurt, geçen yıl Çanakkale Boğazı’ndan geçiş yapan gemilerden 49 bin 210 tanesinin seyir planını verdiğini, bunlardan 32 bin 559’unun Türk Boğazları’ndaki ve il genelindeki limanlara uğramadığını söyledi. Boğazdan 200 metreden büyük 5 bin 176 adet gemi, 9 bin 567 adet tanker geçtiğini belirten Kurt, gemilerin 146’sının yedekli geçiş yaptığını, 18 bin 588’inin kılavuz kaptan aldığını ifade etti. Kurt, yıl içinde Çanakkale Boğazı’ndan geçen gemiler aracılığıyla 400 milyon 687 bin 613 metrik ton yük taşındığını bildirdi. |
28.01.2010 |
Balıkesir’de hafif şiddette deprem |
BALIKESİR’DE hafif şiddette deprem meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, dün sabah saat 09.01’de merkez üssü Balıkesir’in Konakpınar Köyü olan 3.0 büyüklüğünde hafif şiddette bir deprem meydana geldi. Yerdeki derinliği 5.9 km olan deprem şehir merkezindeki yüksek binalarda hissedilirken depremin herhangi bir hasara yol açmadığı öğrenildi. |
28.01.2010 |
Sağlık Bakanlığı’ndan soğuk uyarısı |
SON günlerde etkili olan soğuk hava sebebiyle Sağlık Bakanlığı, yaşlı, çocukların ve kronik hastalığı olanların dışarıda uzun süre kalmamaları; kesinlikle sigara kullanılmaması, bol sıcak sıvı tüketilmesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Bakanlığın açıklamasında; aşırı soğuk dolayısıyla kan gitmemesi ve kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşabileceğini hatırlattı. Buna göre, soğuk havanın gerektirdiği şekilde kat kat giyinilmesi gerekiyor. Baş ve özellikle kulakları korumak amacıyla yünlü şapka veya atkı kullanılmalı. Yün ve parmaksız olan eldivenler ile eller korunmalı. Dolaşımı bozabilecek sıkı giysiler giymekten kaçınılmalı, su geçirmeyen ve sıkı olmayan botlar tercih edilmeli. Yüksek enerji veren bal, pekmez, reçel gibi karbonhidratlı besinler tüketilmeli. Kesinlikle sigara kullanılmamalı, bol sıcak sıvı içilmeli. Dışarıda iken hareketsiz kalınmamalı, ancak terletecek eforlardan da kaçınılmalı. Kara oturmak ve ıslanmaktan kaçınılmalı. Araçta yeterli yakıt olmasına dikkat edilmeli. Arabada mutlaka battaniye, yedek ayakkabı ve giysiler, kibrit, mum ile yiyecek ve içecek bulundurulmalı. Cep telefonu ve şarj mutlaka bulundurulmalı. Soğuk havalarda; çocukların, yaşlıların ve kronik hastalığı olanlar dışarıda uzun süre kalmamalı. |
28.01.2010 |
Sağlık Bakanlığı’ndan soğuk uyarısı |
SON günlerde etkili olan soğuk hava sebebiyle Sağlık Bakanlığı, yaşlı, çocukların ve kronik hastalığı olanların dışarıda uzun süre kalmamaları; kesinlikle sigara kullanılmaması, bol sıcak sıvı tüketilmesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Bakanlığın açıklamasında; aşırı soğuk dolayısıyla kan gitmemesi ve kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşabileceğini hatırlattı. Buna göre, soğuk havanın gerektirdiği şekilde kat kat giyinilmesi gerekiyor. Baş ve özellikle kulakları korumak amacıyla yünlü şapka veya atkı kullanılmalı. Yün ve parmaksız olan eldivenler ile eller korunmalı. Dolaşımı bozabilecek sıkı giysiler giymekten kaçınılmalı, su geçirmeyen ve sıkı olmayan botlar tercih edilmeli. Yüksek enerji veren bal, pekmez, reçel gibi karbonhidratlı besinler tüketilmeli. Kesinlikle sigara kullanılmamalı, bol sıcak sıvı içilmeli. Dışarıda iken hareketsiz kalınmamalı, ancak terletecek eforlardan da kaçınılmalı. Kara oturmak ve ıslanmaktan kaçınılmalı. Araçta yeterli yakıt olmasına dikkat edilmeli. Arabada mutlaka battaniye, yedek ayakkabı ve giysiler, kibrit, mum ile yiyecek ve içecek bulundurulmalı. Cep telefonu ve şarj mutlaka bulundurulmalı. Soğuk havalarda; çocukların, yaşlıların ve kronik hastalığı olanlar dışarıda uzun süre kalmamalı.
DONUK BELİRTİLERİ VE YAPILACAK İLK YARDIM
lBirinci derece donuklar: En hafif şeklidir. Erken müdahale edilirse hızla iyileşir. Bu tür donuklarda deride solukluk, soğukluk hissi olur. Uyuşukluk ve halsizlik görülür. Daha sonra kızarıklık ve iğnelenme hissi oluşur. lİkinci derece donuklar: Soğuğun sürekli olması ile belirtileri belirginleşir. Zarar gören bölgede gerginlik hissi oluşur. Ödem, şişkinlik, ağrı ve içi su dolu kabarcıklar meydana gelir. Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür. lÜçüncü derece donuklar: Dokular geriye dönülmez biçimde hasara uğrar. Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatlar ile ayrılan siyah bir bölge oluşur.
DONUKTA İLK YARDIM NASIL OLMALI?
lKişi, ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir. l Sakinleştirilir. lKesin istirahata alınır ve hareket ettirilmez. lKuru giysiler giydirilir. lSıcak içecekler verilir. lSu toplamış bölgeler patlatılmaz, bu bölgelerin üstü temiz bir bez ile örtülür. lDonuk bölge ovulmaz, kendi kendine ısınması sağlanır. lEl ve ayaklar tabiî pozisyonda tutulur. Eller yumruk yapılmışsa ve ayaklar büzülmüş ise açılmaya çalışılmaz. lEl ve ayaklar yukarı kaldırılır. l112 aranarak tıbbî yardım istenir. |
28.01.2010 |
Mogan ve Eymir Gölleri buz tuttu |
ANKARA’NIN Gölbaşı ilçesinde soğuk hava dolayısıyla Mogan ve Eymir Gölleri buz tuttu. Yurt genelinde etkili olan soğuk hava ve kar yağışı hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Ankara’nın önemli mesire alanlarından Mogan ve Eymir göllerinde yaklaşık 5 santimetre buz tabakası oluştu. Her iki göldeki kayıklar da buzlar içinde kaldı. Bu arada, belediye ekipleri, buz tutan gölde kamışların arasına saklanan kuşlar için yem bıraktı. Göldeki kuşların çevredeki köpek ve tilkilerin saldırısından da korumaya çalışan ekiplerin, göl kenarına buz üzerinde yürümenin tehlikeli olduğuna dikkati çeken levhalar da koyacağı bildirildi. |
28.01.2010 |
İzmir’de soğuktan hayvanlar telef oldu |
SİBİRYA’DAN gelen ve Türkiye’yi etkisi altına alan soğuk hava dalgası İzmir’de hayatı olumsuz etkiledi. Şehrin birçok yerinde düşen sıcaklık dolayısıyla buzlanma yaşanırken, kırsal kesimde küçükbaş hayvanlar donarak telef oldu. Soğuk havanın etkisiyle meydanlarda bulunan küçük süs havuzlarındaki sular donarak durdu. Alaçatı mevkiinde hayvancılıkla geçimini sağlayan 45 yaşındaki Ahmet Aksu yaşanan soğuklar dolayısıyla iki küçükbaş hayvanının telef olduğunu söyledi. 20 yıldan beri aynı yerde çobanlık yaptığını dile getiren Aksu, ilk kez bu sene bu kadar bir soğuk yaşadığını ifade etti. |
28.01.2010 |
Dindarlık Alzheimer’i önlüyor |
İtalya’nIn Padova Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre dinî yaşantısına önem veren insanların Alzheimer hastalığına yakalanmasının, diğer insanlara göre daha düşük seviyede olduğu belirtildi. Araştırmayı yürüten Prof. Dr. Enzo Manzato başkanlığındaki ekibin çalışmaları sonucu dinî sorumluluklarına önem verip yerine getirenlerin unutkanlığa düşme oranının dinî yaşantısına dikkat etmeyenlerden az olduğu belirlendi. 64 hastanın katıldığı ve 12 ay süren araştırmada hastalar, dindarlığı az seviyede olanlar ve dindarlığı orta ve yüksek seviyede olanlar olarak iki gruba ayrıldı. Bir yıl süren araştırma süresince beyin fonksiyonları ölçülen hastalardan dindarlığı orta ve yüksek seviyede olanların yeme-içme, kendi başına giyinme, banyo yapma kabiliyetleri devam ederken düşük seviyede olanların bu kabiliyetlerinde kayıplar meydana geldiğinin gözlemlendiği ifade edildi. Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinin olmadığı, ilâç tedavisi ve özel hayat şartlarının hastalığın ancak ilerlemesini yavaşlattığına dikkat çekildi. Profesör Manzato sıradan sosyal hayattaki duyusal uyarıcıların kavramsal gerilemeye yol açtığının bilindiğini fakat bu araştırmada dindarlığın kavramsal kayıpları azaltıcı bir etken olarak tesbit edildiğini söyledi.
ALZHEİMER NEDİR?
AlzheImer hastalığı bellek, dil ve mantıklı düşünme de dahil olmak üzere bütün zihinsel yetilerde ilerleyici kötülemeye, gündelik faaliyetleri ve davranışları yerine getirme yetisinde değişikliklerin eşlik ettiği bir hastalık. 30’lu yaşlarının sonlarında Alzheimer hastalığına tutulduğu bildirilen bireyler olmakla birlikte, hastalık genellikle 60 yaşından sonra ortaya çıkıyor. |
28.01.2010 |
Keçiboynuzu 5 bin yıldır şifa |
Akdenİz havzasında yetişen Keçiboynuzu 5 bin yıldan beri insanların derdine deva oluyor. Kocaeli’nde aktarlık yapan Mustafa Alpay, keçiboynuzunun yüzyıllardan beri insanların en büyük besin kaynağı olduğunu söyledi. Alpay, keçiboynuzunun Türkiye’de Akdeniz iklimi görülen bölgelerde yetiştiğini ifade etti. Keçiboynuzunun, Akdeniz iklimi bölgelerinde yaşayan insanların geçim kaynağı olduğunu söyleyen Alpay, köylülerin bu sayede para kazandıklarını kaydetti. Türkiye dışında da keçiboynuzunun iyi bilindiğini dile getiren Alpay, Türkiye’ye gelen turistlerin keçiboynuzunu ‘Yakup Peygamberin ekmeği’ olarak bildiklerini belirtti. Alpay, gençliklerinde abur cubur olmayan yaşlıların keçiboynuzu yedikleri için birçok yaşlı vatandaşın çocukluklarına dönük nostalji yaşamak için keçiboynuzu aldığını dile getirdi. |
28.01.2010 |
Kremlin’de profesyonel kameraya izin çıkıyor |
Moskova’nIn kalbi Kremlin ve Kızıl Meydan’da profesyonel fotoğraf makinesi ve kamera kullanımı ile ilgili sınırlama kaldırılıyor. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, yasağın kaldırılması ile ilgili gerekli talimatı Rusya Federal Koruma Servisi’ne iletti. Kendisi de amatör bir fotoğraf sanatçısı olan Medvedev’e Soçi’de Krasnaya Polyana kayak merkezinde konu ile ilgili şikâyetin iletildiği kaydediliyor. Özellikle bölgeden fotoğraf çekmek isteyen ve röportaj almak isteyen basın mensuplarının işlerinin kolaylaşacağı yorumları yapılıyor. |
28.01.2010 |
II. Jean Paul istifası cebinde yaşamış |
Roma Katolik Kilisesinin bir önceki lideri Papa 2. Jean Paul’ün 2005’teki ölümü öncesinde tam 16 yıl boyunca istifa mektubunu hazırda beklettiği ortaya çıktı. Polonyalı 2. Jean Paul’ün, 1989’da kaleme aldığı istifa mektubunu, “görevini icraya mani olabilecek iyileşmez bir hastalığa yakalanması durumunda” işleme konmak üzere bir grup kardinale teslim ettiği açıklandı. İstifa dilekçesinin tam metni, Polonyalı Papanın hayatını konu alan “Perche e Santo” (Neden Aziz) adlı kitapta yayımlanacak. |
28.01.2010 |