Güncel |
100 yıllık tartışma |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de neredeyse 100 yıldır ‘’irtica’’ ve ‘’laiklik’’ kavramlarının tartışıldığını belirterek, ‘’Demokrasiye yönelik tehditler, vesayet, sivil diktatörlük, sivil faşizm gibi kavramlar gündemden hiç düşmüyor. Şöyle bir altını karıştırırsan altından bakıyorsunuz ki belli tipler çıkıyor, değişen bir şey yok’’ dedi. 100 yıldır değişmeyen tartışma
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de neredeyse 100 yıldır ‘’irtica’’ ve ‘’laiklik’’ kavramlarının tartışıldığını belirterek, ‘’Demokrasiye yönelik tehditler, vesayet, sivil diktatörlük, sivil faşizm gibi kavramlar gündemden hiç düşmüyor. Şöyle bir altını karıştırırsan altından bakıyorsunuz ki belli tipler çıkıyor değişen bir şey yok’’ dedi. Erdoğan, Memur-Sen tarafından Rixos Otel’de düzenlenen ‘’Uluslararası Demokrasi Kongresi’’nin açılışına katıldı. Açılışta konuşan Erdoğan, Memur-Sen’in ‘’son derece isabetli bir konu başlığıyla, çok değerli bilim adamları, siyasetçi ve uzmanların katılımıyla bilgi ziyafeti ve beyin fırtınası’’ başlattığını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: ‘’Şunu üzülerek kaydetmek durumundayım. Türkiye bir yandan çok hızlı bir şekilde değişim ve dönüşüm yaşarken diğer bir yandan bazı gündem maddelerini, bazı tartışma konularını bir türlü eskitemiyor, aşamıyor, bir türlü çöp kutusuna atamıyor. Neredeyse 100 yıldır, hatta ondan da fazla bir süredir bu ülke döne döne irtica kavramını tartışıyor. Laiklik kavramı, anlamı, özü, hedefi, amacı belliyken bizde yaklaşık 100 yıldır tartışılıyor. ‘Takiyye gibi, sivil vesayet gibi, sivil diktatörlük gibi’ kavramlar, belli periyotlarla ısıtılıp ısıtılıp ülkemin gündemine taşınıyor. Millî irade hâlâ tartışma konusu yapılmak isteniyor. Demokrasiye yönelik tehditler, vesayet, sivil diktatörlük, sivil faşizm gibi kavramlar gündemden hiç düşmüyor. Şöyle bir altını karıştırırsan altından bakıyorsunuz ki belli tipler çıkıyor değişen bir şey yok. Açıkçası Türkiye’de bazılarının gündemi ve o bazılarının ülkeye empoze etmeye çalıştıkları gündem hiç ama hiç değişmiyor.’’
“DEĞİŞİMİN ÖNÜNÜ KESMEK İSTİYORLAR”
Konuşmasında muhalefetin erken seçim talebine de değinen Erdoğan, “Hemen erken seçim diye bağırıyorlar. Yok böyle bir şey. ne zamansa bu seçim tarihi, seçim o zaman olacak. Boşuna böyle bir özlemin, gayretin içine girmeyin” diye konuştu. “Bazı çevreler korkutmayı, gerilim ve kriz üretmeyi bir yöntem olarak seçmişler. Korkutma çok ciddî bir istismar zemini üretiyor” diyen Erdoğan, “Statükoculuğun can simidi olarak değişimin önünü kesmeye çalışıyorlar. Hangi meseleye el atsanız, çözmeye çalışsanız önünüze korku tüccarları çıkıyor” ifadesini kullandı. “Gelin çözelim. Türkiye’ye yakışan bir anayasayı hep birlikte yapalım” dediklerinde “Hayır, biz yanaşmayız, sizi de yanaştırmayız” yanıtını aldıklarını ifade eden Erdoğan, “Bu ülkede çetelerle mücadele edenin de kim olduğu iyi biliniyor, çetelere avukatlık edenin de kim olduğu çok iyi biliniyor” dedi.
“40 YIL ÖNCEKİ MANŞETLERDEN FARKI YOK”
BAŞBAKAN Erdoğan, son bir kaç haftadır belli çevrelerin, bir tartışma başlattığını, ‘’Türkiye sivil diktatörlüğe gidiyor’’, ‘’tek parti diktatörlüğü’’, ‘’sivil vesayet, sivil faşizm var’’ denildiğini belirterek, şöyle devam etti: ‘’Bu tartışmalar ibretlik tartışmalardır. Bu tartışmaların ibretlik olduğu, o eski gazete manşetleriyle aynen ortaya konmuştur. Merhum Adnan Menderes’i idam sehpasına götüren 40 yıl önceki manşetlerle bugün atılan manşetler arasında içerik itibarıyla herhangi bir fark yok. Merhum Özal için atılan manşetlerle yazılan köşe yazılarıyla ki bazıları hala köşelerinde hâlâ yazıyorlar, bugünküler arasında fark bulamazsınız yine aynı. Hani ‘benim oğlum bina okur, döner döner yine okur’ var ya işte bunlar öyle. 40 yıl önceki 15-20 yıl önceki ithamlar, senaryolar, kışkırtmalarla bugünkülerin nasıl paralellik arz ettiğini, muhteviyatın nasıl aynı olduğunu şaşırarak izliyorsunuz, izliyoruz. O gün de bu gün de siyaset sahnesinde olanların söylemlerini, üsluplarını, dillerini hatta kelime ve kavramlarını değiştirmeden nasıl aynı eleştirileri, aynı iftiraları ifade ettiklerini eminim siz de ibretle takip ediyorsunuz. Türkiye değişiyor, ama bunların zihni ve zihniyeti değişmiyor. Türkiye gelişiyor, bunlar gelişmiyor. Türkiye büyüyor, kalkınıyor, ilerliyor, bunlar tekamül adına bir numune olacak bir tavır ortaya koyamıyor.’’
Darbeler dönemi sona erdi
MEMUR-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye’de demokratik parlamenter rejimi askıya almaya yönelik her on yılda bir tekrarlanan müdahaleler döneminin sona erdiğini söyledi. Kongrenin açılışında konuşan Gündoğdu, temel hak ve özgürlüklerin ancak demokratik bir yönetim biçiminde hayat bulacağınını belirterek, “Hep özgürlük ve demokrasiden yana taraf olduk, olmaya da devam ediyoruz” dedi. Gündoğdu, askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi iptal eden Anayasa Mahkemesi’ne tepki göstererek, “Düzenlemenin iptal edilmesi, demokratikleşme konusunda frene basanları bir kez daha ortaya çıkarmıştır” diye konuştu. Gündoğdu, “Ayışığı”, “Sarıkız”, “Kafes”, “Balyoz” gibi darbe planlarına ve yapılanmalarına zemin teşkil eden 1997 tarihli EMASYA Protokolü’nün halen varlığını sürdürmesin de anlaşılır olmadığını vuguladı. Türkiye’de demokratik parlamenter rejimi askıya almaya yönelik her on yılda bir tekrarlanan müdahaleler döneminin sona erdiğini söyleyen Gündoğdu, “Bu millet, artık gerekçesi ne olursa olsun, gerçekleştiricisi kim olursa olsun darbeye tevessül edenleri devletin tepesinde değil Silivri Cezaevi’nin kodeslerinde ağırlamakta kararlıdır. Bu nedenle, millet ve devlet arasında duvarlar ören değil köprüler kuran bir Anayasa yazmanın ve yapmanın tam zamanıdır” diye konuşu. Kur’ân eğitiminde 12 yaş sınırlamasının onuncu yılına girdiğine dikkat çeken Gündoğdu, ‘yasak kelimesinin daha uygun olacağı bu sınırlamanın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesine ve diğer uluslararası sözleşme ve belgelere aykırı’ olduğunu ifade etti. Gündoğdu, “O halde neyi bekliyoruz. Daha özgür, daha güçlü, daha sivil, daha demokrat bir Türkiye’yi inşa edecek, hem özüyle hem de sözüyle sivil ve yeni bir Anayasa yapalım” dedi.çağrısınıda bulundu. |
26.01.2010 |