Güncel

“Telekulak”a ceza 3 katına çıkacak

ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, ‘’Yasadışı dinlemek, iğrenç bir şey tabii, bu kabul edilebilir bir şey değil’’ görüşünü dile getirerek, Adalet Bakanlığının yasadışı dinlemelerin caydırılığını arttırmak ve cezaları 3 kata çıkarmak için çalışma yürüttüğünü bildirdi.

Bakan Yıldırım, Bozüyük-Mekece-Adapazarı Bölünmüş Devlet Yolu’nun açılışına Yüksek Hızlı Trenle (YHT) gitti. Yıldırım, seyahatinde kendisine eşlek eden basın mensuplarının soruları cevapladı. Bakan Yıldırım, ‘’İstanbul Boğazına inşa edilecek 3. köprüye’’ ilişkin bir soruya karşılık olarak, projenin her şeyinin hazır olduğunu, yap-işlet-devret modeliyle ihalesinin yapılacağını söyledi. Yıldırım, bu projeye karşı çıkanların bulunduğunu hatırlatarak, uzun yıllardır İstanbul’da yaşayan biri olarak amacının, İstanbul’a zarar vermek değil, hizmet etmek olduğunu kaybetti. Yıldırım, ‘’Yasadışı telefon dinlemelerine ilişkin herhangi bir düzenleme yapılıp yapılmadığının’’ sorulması üzerine şunları kaydetti: ‘’Adalet Bakanlığı, yasadışı dinlemelerin caydırıcılığını arttırmak, cezalarını 3 kata çıkarmak için çalışma yapıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı da buraya teknik destek veriyor. Böylece, bu tip yasadışı faaliyetleri daha da caydırıcı hale getirmek hedefleniyor. Yasadışı dinlemek, iğrenç bir şey tabii, bu kabul edilebilir bir şey değil. Ama maalesef bu konu dünyanın her tarafından har zaman sorun olmaya devam ediyor. Amacımız bunu en azından insanlarımızı olabildiğince bu endişeden uzaklaştırmak, bu algılamayı olumsuzdan olumluya çevirmektir. Bunun için yöneticiler gerekli tedbirleri almak durumunda.’’

25.01.2010

EMASYA YÜRÜRLÜKTE KALACAK MI?

Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformunun haftalık eyleminde İlim ve Hikmet Vakfı adına basın açıklamasını okuyan Haluk Can, "Türkiye gizli ve hiçbir yasal dayanağı olmayan belgelerle mi yönetilecek? EMASYA yürürlükte kalacak mı? İç tehdit değerlendirmesini kim yapıyor? Neye göre yapıyor? Hangi hakla yapıyor? TBMM'nin denetimine tâbi olmayan bir Millî Güvenlik Siyaset Belgesi ve iç tehdit yorumu olabilir mi?" diye sordu.

TÜRKİYE ARTIK TERCİHİNİ YAPMALI

Can şunları kaydetti: "Görünen odur ki, bu darbe planı ne ilktir, ne de son olacaktır. Burada asıl meselenin altı çizilmelidir: Türkiye askerî vesayet altında bir ülke olarak mı devam edecektir, yoksa seçilmiş sivil otoritenin demokratik meşruiyetine dayanan bir ülke olarak mı yaşayacaktır? Türkiye artık tercihini yapmalıdır. Biz Türkiye'nin sivilleşip normalleşmesi yolundaki tüm engeller kalkıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.”

Gizli belgelerle mi yönetileceğiz?

SAKARYA Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu (SAGİR) 228. Basın Açıklaması Adapazarı AKM önünde gerçekleştirildi. İlim ve Hikmet Vakfı adına Haluk Can’ın okuduğu basın açıklamasında, “Taraf gazetesinin gündeme getirdiği ‘Balyoz Harekatı Eylem Planı’ adı verilen darbe planı ile ilgili olarak Türkiye ‘gizli’ ve hiçbir yasal dayanağı olmayan belgelerle mi yönetilecek? EMASYA yürürlükte kalacak mı? ‘İç tehdit’ değerlendirmesini kim yapıyor? Neye göre yapıyor? Hangi hakla yapıyor? TBMM'nin denetimine tâbi olmayan bir Millî Güvenlik Siyaset Belgesi ve iç tehdit olabilir mi? Bu mesele de Türkiye’nin ‘askerî vesayet’ altında bir ülke olarak mı devam edecektir yoksa ‘seçilmiş sivil otorite’nin ‘demokratik meşruiyeti’ne dayanan bir ülke olarak mı yaşayacaktır?” diye sordu.

Darbe planlarının sivil yargıya taşındığı, kozmik odada bir aya yakın araştırmaların yapıldığı bir dönemde, Anayasa Mahkemesi’nin, askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi iptal ettiğini ve yürütmesini durdurduğunu hatırlatan Can, bugüne kadar siviller tarafından sürdürülen ve askerleri kapsayan tüm davaların bu karardan etkileneceğini ifade etti. Can, başörtüsü yasağından Cumhurbaşkanı seçimlerine, parti kapatmadan cuntacıların yargılanmasına ve katsayı kararına kadar, hak ve özgürlükler konusunda, yargının sürekli “yasakçı” kararlara imza atması meselesinin kökten çözülmesi gerektiğinin açıkça ortaya konulduğunu vurguladı. Can, “Başta darbe planları olmak üzere, bu tür kirli senaryolara boyun eğmeyeceğimizi ve mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz” ifadelerine yer verdi.

TOKAD: Hükümet harekete geçmek için ne

bekliyor?

Tokat’ta düzenlenen eylemde darbe eylem planları protesto edilerek “Bu ülke insanlarını sürekli bir güvercin tedirginliğinde yaşatanlara binlerce kez “Artık yeter!” mesajı verildi. Tokat’ta faaliyetlerini sürdüren Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği (TOKAD), Balyoz Eylem Planı’nı yoğun yağış altında yaptığı bir eylemle protesto etti. TOKAD Genel Sekreteri Çetin Yıldırım tarafından okunan basın açıklamasında, “Halka bir gün bile rahat nefes aldırmayan darbecilere, cuntacılara, Ergenekonculara, Kafesçilere ve Balyozculara ‘Artık yeter!’ Bu ülke insanlarını sürekli bir güvercin tedirginliğinde yaşatanlara binlerce kez ‘Artık yeter!’ Her türlü haklı eleştiri 301. ya da 53. maddelerle susturulmak isteniyor. Asıl tehlikenin farkında mısınız? EMASYA protokolüyle her an yeni bir fiili darbe durumu yaratılabilir. Kozmik odalardan çıkan belgeler yok edilebilir. Yeni bir darbe planı daha hazırlanabilir. Tüm bu gerçekler ortadayken, Hükümet harekete geçmek için daha neyi beklemektedir? Bunca sözün ardından acilen atılması gereken adımlar neden hâlâ geciktirilmektedir? Resmi ideolojinin tahakkümüne dokunmadan açılım yapılabilir mi? Halkın talep ve beklentileri kırmızı çizgilere sığabilir mi?” denildi.

Kaya: EMASYA, bir an önce yürürlükten

kaldırılmalı

FATİH Saraçhane Parkı’nda toplanan Özgür-Der mensupları, Balyoz Darbe Planı’nı protesto ederek, başta plana sahip çıkan Genelkurmay Başkanı Başbuğ olmak üzere vahşet duygusuyla hazırlanan planda ismi geçen tüm generallerin yargılanmasını istediler. Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Balyoz’daki korkunç planlara dikkat çekerek, 12 Eylül Darbe süreci öncesinde ve sonrasında icra edilen pratikleri, 28 Şubat sürecindeki kampanyaları ve daha yakın bir tarihte askerlerce gerçekleştirilen Şemdinli’deki Umut Kitabevi’nin bombalanması eylemlerini hatırlattı, bu planların TSK’ya yabancı olmadığını belirtti. Militarizmin köküne kadar kurutulması gerektiğine dikkat çeken Kaya, bunun için darbeci oluşumlara ve darbelere karşı mücadele etme sorumluluğuna işaret etti. İnsan olmanın gereği ve Müslüman olmanın yüklediği bir sorumluluk olarak halk düşmanı, İslam düşmanı cuntalara karşı direnmenin şart olduğunu söyleyen Kaya, Balyoz Planı’nın dayandığı EMASYA’nın bir an önce Hükümet tarafından yürürlükten kaldırılmasını istedi. İç-dış tehdit tanımlarının halk düşmanlığı olarak belirdiğine dikkat çeken Rıdvan Kaya, ordunun halk ve siyaset üzerindeki vesayetinin sonlandırılması ve darbecilerin yargılanarak tasfiye edilmesi çağrısında bulundu.

25.01.2010

142 Küçük Ali Gaffar bir arada

DİYARBAKIR'DA şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ı anma etkinliğine, isimleri Ali Gaffar olan 142 çocuk aileleriyle katıldı.

Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksek Okulu’nda şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ve 5 polis memuru için anma etkinliği düzenlendi. Etkinlik kapsamında Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Vali Hüseyin Avni Mutlu, 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Salih Zeki Çolak, Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri yemekte, Okkan’ın şehit edilmesinden sonra çocuklarına ismini veren aileler ile bir araya geldi. Daha sonra spor salonunda düzenlenen anma programında konuşan Bakan Eker, 9 yıl önce düzenlenen hain ve kalleş bir saldırıda 5 arkadaşıyla şahadet mertebesine ulaşan Ali Gaffar Okkan’ı andıklarını söyledi. Okkan’ın, Diyarbakır’da hem idarecilik tarihine hem de emniyet tarihine adını altın harflerle yazdıracak önemli olaylara ve tecrübelere öncülük ettiğini ifade eden Bakan Eker, şöyle konuştu: ‘’Hepimizin bütün kamu yöneticilerinin Okkan’ın hayatından ve idareciliğinden alacağı dersler var. Diyarbakır halkı asil bir halktır. Fedakar davranmasını bilmiştir. Hiç tahmin etmiyorum Türkiye’de başka bir vilayette bir kamu, bir polis şefinin ve müdürünün ardından 170 çocuğa ismi verilsin. 24 Ocak 2001 tarihinden sonra Diyarbakır’da doğan erkek çocuklarından bizdeki kayıtlara göre tam 170 tane Ali Gaffar ismi var. Daha sonra şehit Emniyet Müdürü Okkan’ın hayatının anlatıldığı sinevizyon gösterisi sunuldu. Ali Gaffar isimli çocuklar da şehit Ali Gaffar Okkan ve 5 polis memurunun fotoğraflarına karanfil bıraktı.”

25.01.2010

Sağlıkçılar, Gül’den “Tam Gün”ün iadesini istedi

TÜRK Sağlık-Sen, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den, ‘’Tam Gün Yasa tasarısının bazı maddelerinin çalışma başarını bozmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için TBMM’ye iade edilmesi’’ talebinde bulundu.

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Gül’e gönderdiği mektupta, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek onay bekleyen, kamuoyunda Tam Gün Yasası olarak bilinen düzenlemenin adaletsizlikleri içinde barındırması sebebiyle sağlık alanında çalışma barışına ciddi zarar vereceğini savundu. Düzenlemenin, bir ekip hizmeti olan sağlık hizmetinin yürütülmesinde katkı sağlayan doktor, hemşire, ebe ve sağlık memurları gibi farklı unvanlardaki kamu çalışanları arasında bir ayrımcılığa neden olduğunu ileri süren Kahveci, hekimlere yönelik döner sermaye ödemelerindeki iyileştirmenin yardımcı sağlık personeline yapılmamasının kanunun ruhuna aykırı olduğunu iddia etti. Kanun tasarısında yer alan bir başka adaletsizliğin ise sadece doktorlara mesleki sorumluluk sigortası getirilmesi olduğunu savunan Kahveci, ‘’Doktorların dışındaki sağlık meslek çalışanlarının hizmet kusurlarının telafi edilmesini sağlayacak mesleki sorumluluk sigortasından mahrum bırakılması ciddi bir eksikliktir’’ görüşünü dile getirdi. Düzenlemeyle radyoloji ünitelerinde çalışanların haftalık çalışma sürelerinin 25 saatten 35 saate çıkarıldığını, bunun yargı kararlarına aykırı olduğunu ifade eden Kahveci, ‘’Radyoloji çalışanlarının çalışma sürelerini tekrar yükseltmek hukukun verdiği bir kararı kanun çıkararak bertaraf etmekten başka bir anlam taşımamaktadır’’ ifadesini kullandı. Sosyal tarafların görüşleri dikkate alınmadan hazırlanan bu tasarının çalışanların beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu iddia eden Kahveci, ‘’Çalışanlar sizden bu yasanın başvurumuzda belirttiğimiz söz konusu maddelerini çalışma barışını bozmayacak bir şekilde yeniden düzenlemesi için TBMM’ye göndermenizi ümit etmektedirler’’ talebini dile getirdi.

25.01.2010

Üçlü zirve, bugün Ankara’da toplanacak

TÜRKİYE, “Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirvesi” ile, “Asya’nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği Zirvesi”ne ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

İstanbul’da bugün düzenlenecek üçlü zirve, Afganistan ile Pakistan arasında üst düzeyde yakınlaşma sağlamayı ve işbirliği mekanizmalarını güçlendirmeyi hedefliyor. Sürecin genel bir değerlendirmesi yapılacak zirvede, ileriye yönelik çalışmalar ele alınarak, bölgenin istikrar, güvenlik ve refahına katkıda bulunmayı hedefleyen projeler gözden geçirilecek. Ekonomi, kalkınma, güvenlik ve parlamentolararası temaslar gibi değişik boyutları içeren ve kapsamlı bir işbirliği sürecine dönüşen üçlü zirvede ayrıca, ilgili bakanlar düzeyinde ele alınan eğitim alanındaki işbirliği imkanları üzerinde durulacak. Türkiye’nin girişimiyle yapılan üçlü zirvelerin ilki 1 Nisan 2007’de Ankara’da, ikincisi 6 Aralık 2008’de İstanbul’da, üçüncü ise 30 Nisan 2009’da yine Ankara’da yapılmıştı. Zirveye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ve Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zardari katılacak.

25.01.2010

Mecliste ‘kriz’ mesaisi

MECLİS, bu hafta ekonomik krize karşı alınan önlemlerin 2010 yılında da uygulanmasına ilişkin düzenleme için mesai yapacak.

TBMM Genel Kurulu, ‘’Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’’nı bu hafta görüşecek. Genel Kurul, yarın, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun sözlü soru önergelerini cevplamasının ardından tasarının görüşmelerine geçecek. Genel Kurul, 27 Ocak Çarşamba günü düzenleme yasalaşıncaya kadar çalışacak. ‘’Temel Kanun’’ olarak iki bölüm halinde görüşülecek olan ve önemli düzenlemeler içeren 17 maddelik tasarı, ekonomik krize karşı alınan önlemlerin 2010 yılında da uygulanmasını öngörüyor. Genel Kurul; yarın 15.00-20.00 saatleri arasında, 27 Ocak Çarşamba günü saat 14.00’de toplanacak ve amme alacaklarına ilişkin yasa tasarısı tamamlanıncaya kadar, 28 Ocak Perşembe günü ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışacak. TBMM’deki ihtisas ve araştırma komisyonları da gündemlerindeki konuları görüşecek.

25.01.2010

Havaalanında inanılmaz kaza

THY'NİN İstanbul-Bangkok seferine hazırlanan yolcu uçağına buzlanmaya karşı alkol ve glikoz karışımı sıvıyla de-icing işlemi yapan operatör Güven Alkan, uçağın kanadının araca çarparak devirmesi sonucu hayatını kaybetti.

Atatürk Havalimanı’ndan 237 yolcusuyla saat 00.30’da Bankgkok seferine hazırlanan THY yolcu uçağına alkol ve glikoz karışımı sıvıyla de-icing işlemi yapıldı. İşlemin bitmesinden sonra piste hareketlenen uçak de-icing aracına çarparak devirdi. Devrilen aracın sepetinde bulunan operatör Güven Alkan, araç altına kalarak hayatını kaybetti. Araç sürücüsü Adem Yüksel ise yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Kaptan pilot Mehmet Y.’nin gözaltına alındığı kazayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. Bu arada, kazaya karışan uçaktaki 237 yolcu, sabah bir başka uçakla Bangkok’a gönderildi.

25.01.2010

MİLLET KÜRSÜSÜ - SGK Müdürlüğü’ne sesleniyorum

Bir çalışan olarak, hastalığımdan dolayı ameliyat olacağım için 06.11.2009 tarihinde bir hastaneye yatış yaptım. 09.12.2009 tarihinde ameliyat oldum. Ameliyat sonrasında 10.01.2010 tarihinde işbaşı yaptım. İşbaşı yapıldığından birkaç gün sonrasında “istirahat” paralarımızın ödenmesi gerekiyordu. Bugüne kadar (22.01.2009) tarafıma herhangi birödeme yapılmadı. Konuyla ilgili olarak gerek Gaziosmanpaşa SGK Müdürülüğüne gerekse SGK Genel Müdürlüğüne yaptığımız başvurular sonuçsuz kaldı. Özellike SGK Genel Müdürlüğünde telefonlarımıza dahi cevap verilmedi. “İstirahat” paralarımızla ilgili olarak Gaziosmanpaşa SGK Müdürlüğünden “ödenek gelmediği için medikal paralarını ödeyemiyoruz” denilerek mağdur durumda bırakıldım. Benim gibi kişiler hep aynı muameleye mi tabi tutulmaktadır? Bu yapılan reva mıdır? Hasta hakları denen kavram sadece sözde midir? Saygılarımla

Aykut Sak

25.01.2010

Millet getirir, millet götürür

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Bir hükümeti sendikalar getirmez, hükümeti millet getirir, millet götürür. Kimse bunun dışında kendinde yetki bulmasın, kimse...’’ dedi.

Başbakan Erdoğan, Bozüyük-Mekece-Adapazarı Bölünmüş Devlet Yolu’nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, bölünmüş yolu hizmete açarak, ‘’ölüm virajları’’ adıyla kötü şöhret kazanmış bu yolun adeta kaderini değiştirdiklerini söyledi. Erdoğan, 7 yılda 23 katrilyon Türk Lirası yatırım yaparak, 11 bin 400 kilometre yeni bölünmüş yol inşa ettiklerini belirterek, ‘’79 senede 6 bin kilometre yol yaptılar, bu ülkede biz 7 senede 11 bin kilometre yol yaptık’’ dedi. Tören alanındakilerin, ‘’Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin’’ şeklinde slogan atmaları üzerine Erdoğan, ‘’Biz sadece dinlemelerini istemiyoruz, görmelerini de istiyoruz. Er veya geç bu yollardan geçecekler geçtikleri zaman da şunu bilesiniz ki gözleri olduğu halde bunları göremeyecekler ve ne diyecekler biliyor musunuz, ‘bunu zaten biz yapmıştık’ diyecekler bunları diyorlar da onun için. Biz bunlara alıştık. Aslolan sizsiniz, millet. Sizin ne diyeceğiniz önemli’’ diye konuştu.

‘’MİLLETİMİZE KÖLEYİZ AMA İSTİSMARINA FIRSAT VEREMEYİZ’’

‘’Milletimize efendiliğe değil, köle olmaya geldik’’ dediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

‘’Ancak şunu da söylemek zorundayım. Biz milletimizin hizmetkarıyız derken, milletimize köleyiz derken ama hiçbir zaman da bunun istismarına da fırsat veremeyiz. Bunu da açıkça söylüyorum. Bazıları da bunu istismar etmek istiyorlar. Onlara da fırsat veremeyiz. İşte son olarak Ankara’daki TEKEL işçileri meselesi televizyonların pişire pişire halkımıza ajitasyonla sundukları konu. Sürekli olarak bizi oradaki kardeşlerimizle karşı karşıya getirmek, oradan yastık yorgan vesaireyle sağa, sola taşımak getirmek... Ondan sonra bir de ‘biz genel grevle hükümeti deviririz’ diyecek kadar ileri giden bir mantık. Bunlarla ilgili yasal mücadeleleri de vereceğiz. O ayrı mesele de ama şunu söylüyorum: Bir hükümeti sendikalar getirmez, hükümeti millet getirir, millet götürür. Kimse bunun dışında kendinde yetki bulmasın, kimse... Biz bu ülkede sivilleşmenin mücadelesini veriyoruz ve sivil diktatörya bizimle bu ülkede son buldu. Diğer diktanın da son bulduğu gibi mafyası, çeteler hepsi bizimle son buldu. Hepsi sükun etmeye başladı. Dedik ya yola çıkarken yokluk, yolsuzluk yasaklar, bütün bunlarla mücadele dedik.’’

25.01.2010

Valinin uyarısı işe yaradı

ADANA Valisi İlhan Atış, izinsiz sokak gösterilerinde çocukların ön plana çıkarılmasıyla ilgili olarak, ailelere, ‘’çocuklarınızı devlet korumasına alırız’’ şeklindeki uyarılarının yerini bulduğunu belirterek, ‘’İstenirse oluyormuş. Analarımız, sayesinde çocukları sokaktan çekiyoruz’’ dedi.

Vali Atış, yaptığı açıklamada, sokaklarda polise taş atan, hırçınlık yapan, isyan eden, ne olduğunu bile bilmediği sloganlar atan çocuklar değil, geleceğe güvenle bakan, okuyarak devletine milletine faydalı olan çocuklar görmek istediklerini, bunun için sadece devlete değil ailelere de görev düştüğünü bildirdi. Şehirde suça karışan, polise taş atan, izinsiz gösterilerde görülen çocuk sayısının yüksek boyutta olmadığını anlatan Vali Atış, çocuklara daha suça karışmadan ulaştıklarını söyledi. Vali Atış, geçtiğimiz haftalarda, ailelere uyarı amacıyla söylediği ‘’çocuklarınızı devlet korumasını alırız’’ şeklindeki uyarının yerini bulduğuna dikkati çekerek, ‘’Çocukları devlet korumasına alabileceğimiz yönündeki sözlerim uyarıydı, ancak henüz bu yetkimizi kullanmadık, kullanmaya da gerek kalmayacağını düşünüyorum. Demek ki istenirse oluyormuş. Analarımız, sayesinde çocukları sokaktan çekiyoruz’’ dedi.

Çocukları maşa olarak kullanmak isteyenlerin her zaman olduğu gibi bundan sonra da peşlerinde olacaklarını belirten Atış, çocukları şiddet, sokak gösterileri ve uyuşturucu gibi tüm kötülüklerden uzak tuttuklarını, bunlara fırsat yaratanlara da izin vermeyeceklerini bildirdi.

Vali Atış, Adana’da emniyet ve jandarmanın uyuşturucu konusunda da çok büyük başarılara imza attığını, bu konuda ailelerin duyarlı olmasını istediklerini belirterek, ‘’Bu çocuklar bizim geleceğimiz, onlara hep birlikte sahip çıkalım’’ diye konuştu.

25.01.2010

Ciddî bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Türkiye’de ciddi bir anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Türker, partisinin Kocaeli İl Başkanlığında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin alışılmışın dışında tek parti dönemi gibi sindirilerek yönetildiğini ve ülkede kutuplaşma oluşturularak ulusal birliğin ciddî biçimde tehlikeye sokulduğunu iddia etti. Parti olarak anayasa değişikliğini gündemde tutacaklarını ve bu konuda çalışmalar yapacaklarını belirten Türker, ‘’Türkiye’de ciddî bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Anayasa değişikliğinin ciddi bir şekilde gündeme geldiği gün iktidarda AK Parti’nin bulunması talihsizliktir. Hepimizi ürkütmektedir’’ dedi.

25.01.2010

Bakan Çelik muhalefete bilgi verecek

DEVLET Bakanı Faruk Çelik, TBMM’de grubu bulunan siyasi partileri ziyaret ederek, Alevi ve Roman çalıştayları ve Diyanet İşleri Başkanlığı Yasa Taslağı hakkında bilgi verecek.

Edinilen bilgiye göre, Alevilerin kendilerini ifade etmelerinin sağlanması ve beklentilerinin öğrenilmesi amacıyla düzenlenen çalıştayın son oturumu öncesinde Bakan Çelik, muhalefet partileriyle görüşecek. Hafta içinde gerçekleştirilecek görüşmede, önümüzdeki günlerde TBMM’ye sevk edilmesi beklenen Diyanet İşleri Başkanlığı yasa tasarısı da ele alınacak. Çelik, Roman vatandaşların istek ve sorunlarının tespit edilmesi amacıyla düzenlenen çalıştay hakkında da muhalefet partilerine bilgi verecek.

25.01.2010

Şakir Eczacıbaşı vefat etti

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı (İKSV) Şakir Eczacıbaşı vefat etti. İKSV Başkanı ve iş adamı Şakir Eczacıbaşı İstanbul’da hayatını kaybetti.

81 yaşındaki Eczacıbaşı, rahatsızlığı sebebiyle Amerikan Hastanesi’nde bir süredir tedavi görüyordu. Eczacıbaşı’nın cenazesi, yarın Teşvikiye Camisi’nde düzenlenecek törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. 1929 yılında İzmir’de doğan Şakir Eczacıbaşı, Robert Koleji’ni bitirdikten sonra eğitimine Londra’da devam etti. Londra Üniversitesi’nde eczacılık okuyan Eczacıbaşı, yurda dönünce bir süre gazetecilik yaptı. 1993-1996 yılları arasında Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Eczacıbaşı, 1996’da iş hayatından ayrıldı. Şakir Eczacıbaşı, Fransa’nın “Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı” ve “T.C.Devlet Üstün Hizmet Madalyasıyla ödüllendirildi. Eczacıbaşı, 1993’ten bu yana, Istanbul’da uluslar arası beş sanat festivalini düzenleyen İKSV’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyordu.

25.01.2010

Iğdır Belediye Başkanı tutuklandı

Iğdır Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş ile 7 kişi tutuklandı, 2 kişi serbest bırakıldı.

Edinilen bilgiye göre, Cuma günu gözaltına alınanların nöbetçi mahkemede 14 saat süren sorgu ve ifadelerin ardından ‘’silâhlı terör örgütüne üye olmak’’ iddiasıyla Belediye Başkanı Güneş, BDP İl Başkanı Şebbap Çelik, eski Hoşhaber Belediye Başkanı Nusret Aras, Mehmet Güven, Aziz Çam, Mehmet Haşimoğlu, Mecit Baştaş ve Abdülbahri Tendik tutuklandı. Bu kişilerle birlikte gözaltına alınan 2 kişi ise serbest bırakıldı. Bu arada, Adliye önünde bekleyen partililere hitaben konuşan BDP Iğdır milletvekili Pervin Buldan, gözaltı ve tutuklamanın ‘’haksızlık’’ olduğunu savundu.

25.01.2010

KUTUP SOĞUĞU GiBi

Gelibolu'da etkili olan soğuk hava sebebiyle iç liman bölgesinde denizin üzerinde buz parçaları oluştu. Sivas ve ilçelerinde gece saatlerinde etkili olan kar yağışı dolayısıyla, il genelinde toplam 121 köy yolu ulaşıma kapandı.

YURDUN genelinde etkili olan kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor. Çanakkale’de 163, Bursa’da 40, Balıkesir’de 160 ve Sivas’ta 121 olmak üzere toplam 484 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor. Ayrıca Çanakkale’de 20, Balıkesir’de 95, Sivas’ta 100 köye elektrik verilemiyor. Çanakkale’nin Gelibolu ilçesi, Atatürk Meydanı’nda bulunan ve balıkçıların teknelerini bağladığı İç Liman bölgesinde soğuk hava dolayısıyla denizin üzerinde buz parçaları oluştu. Şehir içindeki yollarda da buzlanma meydana geldi. Belediye ekipleri, yol ve kaldırımlarda kar küreme çalışmalarını sürdürüyor. Zincirsiz yola çıkan bazı araçlar ise yolda kaldı. Yetkililer, Salı gününe kadar sıcaklığın geceleri sıfırın altında 5 ile 8, gündüzleri ise sıfırın altında 3 derece olmasının beklendiğini kaydetti.

Çanakkale Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, kar yağışı sebebiyle, merkeze bağlı 11, Biga’nın 69, Çan’ın 22, Ezine’nin 3, Gelibolu’nun 8, Gökçeada’nın 7, Lapseki’nin 19 ve Yenice’nin 24 köyüyle ulaşım sağlanamıyor. Elektrik nakil hatlarındaki arızalar sebebiyle, merkeze bağlı 3, Ayvacık ve Biga’nın 4, Gökçeada ve Yenice’nin 1, Lapseki’nin 7 köyüne elektrik verilemiyor. Yetkililer, yol açma ve elektrik arızalarının giderilmesi için çalışmaların aralıksız sürdüğünü kaydetti.

BURSA VE BALIKESİR’DE KAR ETKİSİNİ SÜRDÜRÜYOR

Bursa’da 40, Balıkesir’de 160 kapalı köy yolunu ulaşıma açma çalışmaları sürüyor. Bursa İl Özel İdaresi Köye Yönelik Hizmetler Daire Başkanı İsmail Aksoy, Bursa’da Cuma gecesi başlayan kar yağışının özellikle bazı köy yollarında ulaşımı olumsuz etkilediğini söyledi. Aksoy, Bursa ve ilçelerinde 40 köy yolunun ulaşıma kapalı olduğunu ifade etti.

Balıkesir İl Özel İdaresi yetkilileri ise toplam 160 köy yolunun ulaşıma kapalı olduğunu, yolları açma çalışmalarının aralıksız sürdüğünü bildirdi. Yetkililer, 95 köye de sabahın erken saatlerinden bu yana da elektrik verilemediğini belirtti. Bursa ve Balıkesir’i çevre illere bağlayan kara yollarının açık olduğu, ulaşımın sorunsuz devam ettiği bildirildi.

SİVAS’TA 121 KÖY YOLU KAPANDI

Sivas ve ilçelerinde gece saatlerinde etkili olan kar yağışı dolayısıyla, il genelinde toplam 121 köy yolu ulaşıma kapandı. Ulaşıma kapanan yolların açılması için ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi. Olumsuz hava şartları sebebiyle 100 köye de elektrik verilemediği, 32 yerleşim biriminin de haberleşme sisteminin arızalı olduğunu kaydedildi.

Kar yağışı ve tipi dolayısıyla Divriği-Arapkir devlet yolunun Mursal yol ayrımının ve Suşehri-Refahiye il yolunun İmranlı ayrımının ulaşıma kapalı olduğu ve yol açma çalışmalarının sürdüğü bildirildi.

BOLU DAĞI’NDA KAR

YAĞIŞI ETKİSİNİ ARTTIRDI

Bolu Dağı Düzce kesiminde yoğun kar yağışı ulaşımı olumsuz etkiliyor. Edinilen bilgiye göre, D-100 kara yolu Bolu Dağı Düzce kesiminde yoğun kar sebebiyle Karayolları ekipleri, kar temizleme ve tuzlama çalışmalarını sürdürüyor. Trafik ekipleri de don ve buzlanmaya karşı, sürücüleri çeki halatı, takoz ve zincir bulundurmaları konusunda uyarıyor.

Yağışlı hava gidiyor, soğuk kalıyor

SOĞUK ve yağışlı hava halen yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinde etkili olmaya devam ediyor. Yağışlı hava yarın Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun güneydoğusu ile Batman, Siirt ve Ardahan çevrelerinde etkili olduktan sonra yurdu terk edecek, ancak soğuk hava hafta boyunca ülke genelinde etkisini sürdürecek.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, yeni haftaya ilişkin yapılan meteorolojik değerlendirmede,soğuk ve yağışlı havanın halen yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinde etkili olmaya devam ettiği belirtildi. Açıklamada, son değerlendirmelere göre, bugün Marmara’nın doğusu (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa, Bilecik, Yalova, Balıkesir), Karadeniz, İç Anadolu’nun güney ve doğusu (Sivas, Yozgat, Nevşehir, Kayseri, Aksaray, Konya, Karaman, Niğde), Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Eskişehir, Kütahya, Osmaniye ve Kahramanmaraş çevrelerinde yağış beklendiği ifade edildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’Güneydoğu Anadolu ile Osmaniye çevrelerinde yağmur ve sağanak, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları ile Kahramanmaraş çevrelerinde karla karışık yağmur, yağış alan diğer kesimlerde kar şeklinde görülecek yağışların, Orta Karadeniz kıyıları (Samsun, Ordu, Sinop), Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu (Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrı, Iğdır, Tunceli, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Hakkâri ve Şırnak) ile Güneydoğu Anadolu’nun doğusunda (Diyarbakır, Siirt, Batman ve Mardin) çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor.

Yağışlı havanın yarın Orta Karadeniz kıyıları (Samsun, Ordu, Sinop), Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun güneydoğusu (Van, Hakkâri, Bitlis, Şırnak) ile Batman, Siirt ve Ardahan çevrelerinde etkili olduktan sonra yurdu terk edeceği, ancak soğuk havanın hafta boyunca ülke genelinde etkisini sürdüreceği tahmin ediliyor.

Hava sıcaklığının bugün ülke genelinde 4 ila 6 derece azalacağı tahmin edildiğinden, Ege ve Akdeniz kıyılarında hafif, Marmara ile kuzey, iç ve doğu bölgelerde kuvvetli buzlanma ve don olayı bekleniyor.

Doğu bölgelerde beklenen kuvvetli kar yağışının özellikle Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda çığ olayına neden olabileceği tahmin edildiğinden tedbirli olunması gerekmektedir.’’

25.01.2010

Karlı ve buzlu yolda yürüme teknikleri

SOĞUK ve karlı havaların kendini iyice hissettirdiği bugünlerde kayıp düşenler hastaneleri doldururken, sokağa çıkmadan evvel alınacak basit tedbirler sakatlıkların önüne geçiyor.

Uygun duruş ve yürüme tekniklerinin kar ve buzda kaymaları önleyerek kırık çıkık vak'aların önüne geçilebileceğini söyleyen uzmanlar, karlı, buzlu ve yağmurlu havalarda acele edilmemesini tavsiye etti. Uzmanlar, şu tavsiyelerde bulundu: “Yürüme alanlarındaki kar ve buz, kum ya da tuzla temizlemeli. Su geçirmez, yalıtımlı, kaymaz kalın tabanlı, geniş ve yüksek olmayan topuklu ve hafif kışlık botlar kullanmalı. Sert buz oluşmuş ise botlara buz kıskaçları takmalı. Dengeyi sağlamak için baston kullanmalı. İleri yaşlardaki kişiler mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamalı. Atkı ve eldi-ven kullanmalı, eller ısıtılmak için ceplere sokulmamalı. Ciddî yaralanmaların büyük kısmı kayma sırasında ellerin dengeyi sağlayamamasından kaynaklanıyor. Adımlar küçük ve iki ayak arasındaki mesafe arttırılarak yürümeli. Rahat kıyafetler gi-yilmeli, ayakkabıların topuksuz, kösele, altı lastikli veya kauçuk olmasına dikkat edilmeli. Eskimiş kalın çorapları, ayakkabının üstüne geçirilerek yola çıkılmalı. Düşme neticesinde meydana gelen kırıklarda ilk etapta soğuk kompres yapılmalı”.

25.01.2010

Van Gölü ölmesin

Rİze’de yapılan ve 81 ilinden yaklaşık 300 sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı Türkiye Su Meclisi Genel Kurul Toplantısı’nın ardından, Van Genç Liderler Derneği ve Gençlik İnisiyatifi Derneği temsilcileri Muhammed Alpturan, Yusuf Güven ve Gurur Yılmaz Van’a döndü.

Muhammed Alpturan, genel kurulda Van Gölü ile ilgili bir sunum yaptıklarını ifade etti. Sunumda gölün karşı karşıya olduğu tehlikeler hakkında bilgiler verdiklerini kaydeden Alpturan, “Başta arıtma tesisi olmak üzere göle kıyısı olan köy ve ilçeler de atıklarını göle akıtmakta. Buna son yıllarda Van Organize Sanayi Bölgesi’nin atıkları eklenmiş durumdadır. Bundan dolayı Van Gölü kıyılarının yüzde 22’si çok kirli durumdadır. Gölün 18 farklı yerinden alınan su numunelerinden, kirliliğin yüksek olduğu yerlerin tamamı yerleşim alanlarıdır. Kirliliğe en çok kanalizasyon atıkları sebep olmaktadır. Kıyıya yakın fosseptik çukurlarından oluşan sızıntılar, yerleşim yerlerinin içinden geçen dereler de göle katı ve sıvı atık taşıyor. Piknik yerleri ve sahillerin kirlenmesi, çimento ve şeker fabrikalarının atık suları, gölde yün yıkanması ve dalga erozyonuyla göle toprak karışması gibi faktörler de gölün kirlenmesine sebep oluyor. Bugün, göl kıyısındaki kumsalların yaklaşık yüzde 40’ı girilemeyecek kadar kirlenmiştir. Kirlenmenin bu şekilde sürmesi halinde, gölün 25 yıllık ömrünün kaldığını belirtik. Van Gölü’nü tanıtım amaçlı broşürler, raporlar sunduk ve Gençlik Su Meclisi’nin oluşturulmasını istedik” diye konuştu.

25.01.2010

Ulucami’nin bahçesi yenilenecek

Bursa’nIn en önemli tarihî mekânlarından Ulucami’nin bahçesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan çalışmalarla, Kapalıçarşı yangınında kül olan iki ahşap şadırvan kubbesi yeniden inşa edilecek.

Ulucami’nin içerisindeki çalışmaların tamamlanmasının ardından bahçe düzenlemesi ve dış cephe iyileştirmeleri de yaklaşık 1 milyon TL’lik çalışmayla gerçekleştiriliyor. Müteahhit firmaya yer teslimi yapılan işin 9 ayda tamamlanması bekleniyor. Bahçede yapılacak düzenlemeyle ilk olarak caminin kubbelerinden akan suların, zeminde rahat akıp gitmesi için açılan ancak 15 yıl önce kapatılan drenaj kanalları yeniden açılacak. Caminin duvarlarındaki rutubeti kaldırmak için drenajların çalışması gerekiyor. Ecdadın gereksiz hiçbir düzenleme yapmadığının görüldüğü bu hatalı uygulama, orijinaline dönülerek düzeltilecek. Cami avlusundaki zemin de iyileştirilecek. Kurul’dan geçen projeye göre, tabiî taş malzeme kullanılacak. Cami bahçesi yarım metre ile 1 metre arasında topraktan arındırılarak Emir Han girişi seviyesine getirilecek. Bahçede yeni döşenecek taşlarda yazın içeriden taşan cemaatin rahat ibadet etmesi sağlanacak. Musalla taşının olduğu bölgede bahçe tanzimi yeniden yapılacak ve cenaze namazı kılanan mahal genişletilecek. Dış mekândaki abdest alma yerlerinin üzeri açık ve ahşap bir sistemle kapatılacak, cemaatin yağmurlu havalarda ıslanmadan abdest alması temin edilecek. Ayrıca kuzey cephedeki avluda Kapalıçarşı yangınından önce mevcut olan ahşap şadırvan kubbeleri ve o zamanki tarzı yansıtan orjinal şadırvanlar yeniden inşa edilecek.

25.01.2010

Belediyeden yolda kalanlara servis hizmeti

BağcIlar Belediyesi kar ve don olaylarına karşı 85 personel ve 27 araçtan oluşan kriz masası oluşturdu. Kapanan yollar ve don olaylarına karşı ani müdahalede bulunuluyor.

Bağcılar Belediyesi bir ilke de imza atarak yolda kalan vatandaşların evlerine ulaştırılması için servis uygulaması başlattı. İstanbul’da başlayan yoğun kar yağışı aralıksız devam ederken, Bağcılar Belediyesi kapanan yolların açılması ve don olaylarına karşı kriz masası oluşturdu. Özellikle kar yağışında ortaya çıkabilecek don ve buzlanmaya karşı mücadele edebilmek için başkan yardımcıları ve birim müdürlerinin de aralarında bulunduğu 85 kişiden oluşan 6 kar temizleme ve kurtarma ekibi 3 vardiya ile görev yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile koordineli çalışan Bağcılar Belediyesi ekibi 27 araçla çalışıyor. Araçlar arasında 2 adet ambulans, tuzlama robotları, greyderler, bobcatlar, küreme araçları, kamyon, kamyonet, kepçe, loder, paletli dozer, paletli ve tekerlekli ekskavatörler bulunuyor. Sokakta kalan ve donma tehlikesiyle karşı karşıya olan vatandaşların Bağcılar Belediyesi’ni araması durumunda, hemen vatandaşın bulunduğu bölgeye araç gönderiliyor. Bağcılar Belediyesi aracı zor durumdaki vatandaşı alarak evine bırakıyor. Kriz Masası Telefonu: 0 (212) 432 72 14.

25.01.2010

Kibelya bebekleri istihdam sağlayacak

Antalya Gönüllüleri Derneği’nin Kibelya bebekleri, Büyükşehir Belediyesi’nin istihdam projesiyle kenar mahallelerdeki işsiz kadınlara istihdam oluyor.

Kadınlara Haşim İşcan’daki Aile Danışma Merkezi Atölyesi’nde Kibelya bebekleri yapmayı öğretilirken, çocuklarına da Masal Okulu Projesi ile okul öncesi eğitim veriliyor. Kibelya bebekleri, Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından sosyo- ekonomik açıdan yetersizlik içerisinde bulunan ailelerin kadınlarına yönelik istihdam projesi olarak hayata geçirildi. Pilot çalışma bölgesi olarak Santral ve Kepez mahalleleri belirlendi. Bu mahallelerden işsiz 30 kadına Haşim İşcan’daki atölyede Kibelya bebeklerin yapılışı öğretiliyor. Yedi hafta sürecek dersler sonunda kadınlar evlerinde Kibelya bebekleri üretmeye başlayacak. Antalya Gönüllüleri Derneği tarafından satılacak bu bebekler kadınlara kazanç sağlayacak. Çeşitli mahallelerden 150 kadının Kibelya yapımı için başvurduğu bildirildi.

25.01.2010

Karakışı hem işsiz, hem aşsız geçiriyor

Zonguldak’In Ereğli ilçesine bağlı Kavaklık Mahallesi’nde bir aile dramı yaşanıyor.

Biri epilepsi hastası 3 çocuk babası 37 yaşında ki Kemal Köseoğlu 8 aydır işsiz. Soğuk kış günlerini yakacaksız geçiren aile, komşularının verdiği yemekle karınlarını doyuruyor. Kemal Köseoğlu, ayağından ameliyatlı olmasından dolayı ağır bir işte çalışamıyor. 10 yaşın epilepsi hastası olan çocuğunun ilâçlarını da almak evine ekmek götürebilmek için çalışabilceği bir iş arıyor. Köseoğlu, daha önce hurdacılık işin de çalıştığını, ancak ameliyat olmasından dolayı ağır bir işte çalışamadığını söyledi. Kendisinin çalışabileceği bir işe ihtiyacı olduğunu kaydeden Köseoğlu, iş konusunda yardım istedi.

25.01.2010

Diyanet, verdiği bilginin etkisini araştıracak

Dİyanet İşleri Başkanlığı; 2010 yılı Performans Programı’nda 5 stratejik hedef belirledi.

Başkanlık; bu çerçevede toplumsal sorunların çözümünde etkin rol alacak. Yurt dışındaki Türklerin kimliklerini koruyarak, yaşadıkları toplumla bütünleşmelerine katkı sağlayacak din hizmeti sunacak. Kamuoyuna sunulan dini bilginin, farlı toplum kesimlerindeki yansımalarını araştıracak.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 2010 yılı Performans Programı’nda stratejik amaçlarını; ‘güncel ve bilimsel kriterlere uygun nitelikli dinî bilgi üretmek’, ‘nitelikli din görevlisi sayısını arttırarak kaliteli din hizmeti sunmak’, ‘din hizmetlerini toplumun tüm kesimlerine ulaştırmak, yurt dışındaki Türk vatandaşlarına kimliklerini koruyacak ve yaşadıkları toplumla bütünleşmelerine katkı sağlayacak nitelikli din hizmeti götürmek’, ‘töre cinayeti - aile içi şiddet, madde bağımlılığı ve ayrımcılık gibi toplumsal sorunların çözümünde dinî açıdan etkin rol almak’ olarak tesbit etti.

Amaçlara yönelik 5 performans hedefi, 36 performans göstergesi ve 13 faaliyet belirlendi. Diyanet bu çerçevede; Din İşleri Yüksek Kurulu’nun ürettiği ve yazılı, görsel, sesli, posta, e-posta, telefon, faks vb. iletişim araçlarıyla kamuoyuna yaydığı bilginin toplumun farklı kesimlerindeki algısı ve etkisi konusunda araştırma yapacak. Anket yöntemiyle yapılacak araştırma, yüz yüze ve internet üzerinden gerçekleştirilecek.

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun ürettiği ve iletişim araçlarıyla yaydığı her türlü bilgi hakkında bilim çevresi, aydınlar, akademik dünya ve farklı entelektüel bireylerin görüş-düşünce ve memnuniyet tepkilerinin tesbit edecek. Derinlemesine mülâkat tekniğiyle yapılması planlanan çalışma, daha önce belirlenen bir örneklem grubu üzerinden gerçekleştirilecek. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın uygun görüş verdiği amaca yönelik; senaryo ve sinevizyon metinlerinden oluşan 5 adet eğitici film yapılacak. Hizmette verimliliklerini arttırmak ve kaliteli din hizmeti sunulmasını sağlamak amacıyla, din görevlilerine eğitimler verilecek. Bayan il müftü yardımcıları ve din hizmetleri uzmanlarına “Planlama ve Organizasyon Eğitim ve Uygulamaları”, “İletişim Teknikleri Eğitim ve Uygulamaları”, din görevlilerine güzel mevlit okuma konusunda eğitimler düzenlenecek.

Personelin ihtiyacına yönelik Kur'ân-ı Kerim, hitabet ve diksiyon, ezanı güzel okuma ve dinî bilgiler muhtevalı hizmet içi eğitim kursları yapılacak. Eğitim merkezlerinin fizikî şartları, günümüze uygun hale getirilecek. Toplumda birlik, beraberlik, kardeşlik, sevgi, saygı ve yardımlaşma duygusunu güçlendirmek ve toplumu din konusunda cami içinde ve dışında aydınlatmak, insanların dini yönden istismar edilmesinin, yanlış yönlendirilmesinin önlenmesi için, toplum bireylerinin beklentilerini de dikkate alarak dinî yönden aydınlatılması amacıyla vaazlar, hutbeler, il özel irşat ekipleri, merkez irşat ekipleri, konferans ve paneller, televizyon ve radyo programları vasıtasıyla eğitim faaliyeti yapılacak.

25.01.2010

En çok ceza reklâmlara

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, 2009 yılında en çok reklam yayınlarıyla ilgili ihlallere ilişkin müeyyide uyguladı.

RTÜK'ün 2009 yılındaki müeyyide kararlarının yüzde 28’ini reklamlar oluştururken, bu cezaların yüzde 50’sini de reklam yerleştirme kurallarını çiğneyerek reklam sürelerini aşan kuruluşlar aldı. Reklamlardan sonra en fazla ceza, çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden programlara verildi.

25.01.2010

Almanya’da minareli cami için onay

Almanya’nIn Bavyera eyaletinde, minareli cami yapımına onay verildi.

Çevre ve İdare Komisyonunda yapılan oylamada, Hristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Belediye Başkanı Werner Elsaesser ile birlikte diğer partilere mensup 11 komisyon üyesi minareli cami yapımına destek verdi. Çoğunluğu Faslılardan oluşan “Der İslamische Arbeiterverein” adlı dernek tarafından yapılacak camideki minarenin yüksekliğinin 9,5 metre olacak. Şehirde yaşayan Müslümanların sayısının 5 bin olduğu ifade ediliyor.

25.01.2010

Bursa tarihi korunacak

Bursa İl Özel İdaresi, tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkan belediyeleri yalnız bırakmıyor.

Özel idare, Bursa’da proje yürüten Büyükşehir ile birlikte 6 ilçe ve 3 belde belediyesine toplam 5 milyon 528 bin TL kaynak sağladı. İl Özel İdaresi olarak Bursa’nın tarihi ve kültürel çalışmalarına destek olmak için her zaman üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini ifade eden Kültür Turizm Daire Başkanı Mustafa Muharrem Tüfekçi, “Son yıllarda Bursa’da restorasyon alanında çok önemli projelere imza atılıyor” dedi.

25.01.2010

‘Altı Zirve Projesi’nde zorlu etap

Kas gücüne dayalı bir devr-i âlem projesi olan ve dünyada bir ‘ilk’ olma niteliği taşıyan ‘Altı Zirve Projesi’ kapsamında Pasifik Okyanusu ile Bismarck Denizi’ni kürekle geçişini tamamlayan ve yürüyerek Oro Bay-Port Moresby etabını geçen Erden Eruç, Mercan Denizi’ni de geçerek Avustralya’ya vardı!

Oradaki Kosciuszko Zirvesi’ne tırmanınca projenin bir aşamasını daha tamamlayacak olan Erden Eruç, hızlı bir etaba başlıyor. Avustralya kıtasının etrafını kıyı hattı boyunca bisikletle dolanacak olan Erden Eruç, yolunun üzerinde Avustralya kıt'asının en yüksek noktası ve Altı Zirve Projesi’nin ikincisi olan Kosciuszko Zirvesi’ne çıkacak. Nisan ayında Perth şehrinden kürekle Hint Okyanusu’na açılması gereken Erden Eruç’un karadaki hızlı temposunu sürdürmesi gerekecek. Eruç’un günlüğünü okuyarak gelişmeleri günbegün takip etmek isteyenler http://www.KaslaGit.com sitesini ziyaret edebilirler.

25.01.2010

12 kez kalbi durdu, ölmedi

İzmİr’İn Tire ilçesinde “Öldürmeyen Allah öldürmüyor” dedirtecek türden bir olay yaşandı.

Evli ve iki çocuk annesi olduğu öğrenilen Belgin Barutçu isimli 23 yaşındaki genç kadın, üst üste tam 12 kez kalp krizi geçirmesine rağmen hayatta kalmayı başardı. Belgin Barutçu dün sabah saatlerinde ev işi yaparken birden fenalaşarak yere yığıldı. Sağlık ekipleri genç kadına müdahale etmesine rağmen duran kalbini uyguladıkları kalp masajı ile çalıştıramadı. Acil Servis’te görevli doktorların müdahalesiyle birlikte, yaklaşık 10 dakika duran genç kadının kalbi yeniden atmaya başladı. Talihsiz kadının kalbi müdahalelere rağmen iki saat gibi kısa bir sürede tam 12 kez durarak, tekrar çalıştı.

25.01.2010

Karpuz alana bir koli yumurta

İran’dan getirdiği karpuzun kilosunu 5 liradan satan Erzurumlu manav Erol Kahraman bir karpuz alana bir koli yumurta da hediye ediyor.

Yaz meyvesi olarak bilinen karpuzun en çok hamile ve hastalar tarafından tüketildiğini belirten Erol Kahraman, “Bir karpuz yaklaşık 20 lira. Biraz cazip hale getirmek ve satışlarımızı artırmak için yanında 5 liralık bir koli yumurtayı hediye olarak veriyoruz. Günde 3 ila 4 karpuz satıyoruz. Kışın getirdiğimiz karpuzun elimizde kalmasından korkuyorduk ama iyi sattık” diye konuştu.

25.01.2010

Yargıtay, GSM operatörünü haksız buldu

Cep telefonu operatörlerinin abonelerine sunduğu muhteva hizmetleriyle vatandaşları mağdur etmesine yargı ‘dur’ dedi.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, GSM şirketinin vatandaştan habersiz mesaj muhtevalı oyunlar göndererek haksız olarak para tahsil ettiği gerekçesiyle tazminat ödemesini onadı. Emsal niteliği taşıyan bu kararla birlikte artık GSM operatörleri abonelerinden haksız kazanç elde edemeyecek. Cep telefonu operatörlerinin abonelerine sunduğu muhteva hizmetleri vatandaşları mağdur ediyor. Abone olmadığı halde aboneymiş gibi gösterilerek vatandaşlardan her ay binlerce TL para alınıyor.

25.01.2010

Kedilere balık ekmek

ElazIğ’In Ağın ilçesine bir fırıncı, kış mevsiminde nüfusu azalan yerleşim yerlerinde kedi ve köpekleri balık-ekmekle besliyor.

Ağın’da fırıncılık yapan Mehmet Yıldız, ilçeye bağlı köy ve bazı mahallelerde kış mevsimlerinde çoğu yaşlılardan oluşan 10-12 kişinin kaldığını söyledi. Köylerde her evde 2-3 kedi, bazı evlerde ise köpek bulunduğunu anlatan Yıldız, genellik Kasım ayında köyden ayrılanların Mart veya Nisan ayında döndüklerini o zamana kadar kedi ve köpeklerin yiyecek bulabilmek için mücadele verdiklerini söyledi.

25.01.2010