Güncel |
SULUKULE’DE SON EVLER YIKILDI |
“Sulukule” olarak bilinen Neslişah ve Hatice Sultan mahallelerinde Kentsel Yenileme Projesi kapsamında gerçekleştirilen yıkımlar tamamlandı. Bölgede tarihî binalar ve caminin dışında kalan evlerin yıkımına daha önce başlanmıştı. Sulukule’de kalan son iki ev de yıkılınca, sokaklarından darbuka ve keman seslerinin yükseldiği tarihî semt, yok oldu. Bölgede daha önce ikamet eden Romanlardan ruhsatı olanlar TOKİ’nin Gaziosmanpaşa’daki konutlarına yerleştirilirken, bazıları da çevredeki yakın evlere taşındı. Evleri yıkılan Roman çocukları da, Sulukule’nin son gününde her şeyden habersiz molozlar arasında oyun oynadı. Geçimlerini güçlükle sağlayan Romanlar ise molozların arasından demir parçalarını toplayarak satışa çıkarıyor.
YENİLEME PROJESİ Sulukule projesi sebebiyle çok büyük eleştirilere hedef olan Fatih Belediyesi’nin web sitesinde projeyle ilgili aşağıdaki ifadeler yer alıyor: “Bilindiği gibi İstanbul, özellikle Fatih bölgesi önemli bir deprem kuşağında ve riski altındadır. Yıkıntı ve enkaz durumundaki yapılar, buralarda yaşayan insanlar açısından da en büyük riski ve tehlikeyi oluşturmaktadır. Fatih’in yaklaşık yüzde 40’ı bu durumda olup, yüzde 20’lik kısmı Yenileme Alanı kapsamına alınmış ve çalışmalar devam etmektedir. Bu alanların en önemlisi, kentin topoğrafik ve konum olarak en güzel yerinde ve merkezinde bulunan tarihî kara surlarına bitişik, Fevzipaşa – Vatan Caddeleri arasındaki tarihî Haticesultan ve Neslişah (Sulukule) Mahalleleridir. Mahalleli, mahallelerinin adının Sulukule olarak anılmasından da aşırı derecede rahatsızlık duymaktadır. Alan, tarihî İstanbul Kara Surlarının bitişiğinde, kaybolmaya yüz tutmuş tarihî ve kültürel eserlerle birlikte, salaş yapılar, yıkık dökük barakalar, müştemilat ve eklentilerden ibaret bir ortaçağ kenti görünümündedir. Bu alan, tüm proje alanının ancak yüzde 4’ü kadardır. ” RAKAMLARLA SULUKULE Fatİh Belediyesi’nin proje kapsamında yapmış olduğu anket araştırmalarından çıkan sonuçlar ise şu şekilde: “Proje alanında hane bazında yapılan anket çalışması sonucunda; Yaşayan nüfusun yaklaşık yüzde 17’si Roman vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Geriye kalan nüfus ise ülkemizin muhtelif yerlerinden İstanbul’a göç etmiş, genellikle alt hizmet sektöründe çalışan alt ve dar gelir düzeyindeki insanlardan meydana gelmektedir. Bu durum, bölgede homojen bir kültür grubunun olmadığını göstermektedir. Eğitim durumları itibarı ile yüzde 31 okur-yazar olmayan, yüzde 34 ilkokul mezunu, yüzde 5 ortaokul, yüzde 4 lise mezunudur. Ailelerin yüzde 17’ sinin çalışanı yok, yüzde 13’ ünde ise çocuklar, yüzde 8’inde kadınlar çalışıyor ki bunlar genellikle dilencilik yapıyorlar. İş durumları itibarı ile yüzde 77’sinin gelir getirici bir işi yok, yüzde 64 sigortasız, yüzde 16 yeşil kartlı, yüzde 51 meslekî eğitim almak istemiyor, yüzde 37 almak istiyor. Projeden yüzde 91 haberli, yüzde 9 habersiz, yüzde 65 yıkılıp yeniden yapılacağını, yüzde 15 başka yere gideceklerini sanıyorlar. Ancak yüzde 74 burada yaşamak istiyor, yüzde 26 başka yere gitmek istiyor. Yüzde 79 mahallede yapısal değişiklik yapılsın istiyor, yüzde 21 istemiyor. İkamet edenlerin yüzde 40 mülk sahibi, yüzde 60 kiracı ve işgalci. Bölgede yaşanan sorunların yüzde 41 küfür-şiddet, yüzde 21 yoksulluk, yüzde 14 uyuşturucudan kaynaklandığını, mahallelerinin İstanbul’dan farklı kılanlar yüzde 56, farksız kılanlar yüzde 44 oranındadır.” |
09.12.2009 |