Dünya

Kızılordu generalinden Başkan Obama’ya tavsiye

1979-1989 yıllarındaki işgalde Afganistan’ı 15 bin kayıpla terk etmek zorunda kalan Kızılordu’nun generallerinden Viktor Yermakov, ABD’nin Afganistan’da başarı şansı olmadığını söyledi. Rus general, ABD Başkanı Obama’ya, “Ek asker için harcayacağınız parayla bölgeyi kalkındırın, okul ve cami yapın” dedi.

Rus Generalden Obama’ya tavsiye

Sovyetler Birliği’nin 1979 yılında işgale başladığı ve 1989 yılında 15 binden fazla kayıpla terk etmek zorunda kaldığı Afganistan topraklarında, şimdi ABD etkin olmaya çalışıyor. Sovyetler’in Afganistan işgali sırasında görev alan Kızıl Ordu’nun generallerinden Viktor Yermakov (74), ABD’nin Afganistan’da başarı şansının olmadığını söyledi. Rus general, ABD Başkanı Barack Obama yönetimine bir de öneride bulundu: “Ek asker için harcayacağınız parayla bölgeyi kalkındırın, okul ve cami yapın. Daha etkili olursunuz.”

CNN’e açıklamada bulunan Yermakov, “Gözlerimin önünde tarih tekerrür ediyor. Afgan mücahidlerine karşı Sovyet birliktleri mücadelesinde başarısız oldu. İlginç bir şekilde o dönemde bu gruplar ABD tarafından destekleniyor, eğitiliyor ve silâhlandırılıyordu. Sovyetler Birliği bölgedeki askerî gücünü 100 bine kadar çıkardı. Ancak 15 bin kişiyi geride bırakarak döndü. Şimdi ABD Başkanı Barack Obama da bölgedeki asker sayısını 100 bine çıkarmak istiyor.” dedi. İşgalci güçlerin Afgnistan’da başarı şansının olmadığını söyleyen Rusya Savunma Bakanlığı eski yardımcısı Yermakov, “Bir Afganlı size Amerikan demokrasisinin en iyi yönetim biçimi olduğunu söyleyebilir. Bir zamanlar da bize Sovyetler Birliği yönetim biçiminin en ideal olduğunu söylüyorlardı.” hatırlatmasında bulundu. Obama’nın bölgeye ek asker göndererek büyük bir yanlış yaptığını savunan Rus general, “Ek asker göndererek bölgede hiçbir iş başarılamaz. Ancak tek bir şey olur. Obama daha fazla havalimanına giderek, Afganistan’da öldürülen Amerikan askerlerine son görevini yerine getirecek.” uyarısı yaptı. Sovyetler Birliği’nin yaptığı taktik hataları ABD’nin tekrarladığını savunan Rus General, “Hem Tora Bora hem de Kandahar da ordularımızı yerleştirdik. Düzeni kurduk. Bizim desteğimizle popüler bir yönetim bile kuruldu. Biz oradan ayrıldığımızda bir kaç gün içinde o hükümet devrildi. Bu coğrafyanın lideri kim? Herhangi bir aşiretle bağlantınız yoksa, hiç kimse sizi dikkate almaz.” şeklinde konuştu. ABD ve NATO’yu Sovyetler Birliği’nin tecrübelerini dikkate almaya çağıran Rus general, “Ek asker için harcayacağınız parayı bölgeye transfer edin. Afgaistan’ın ekonomisini geliştirin. Endüstriyel yatırımlar yapın. Eğtim, okul, cami inşa edin. O zaman sizin etkinliğiniz artacaktır. Savaş sadece direnci güçlendiriyor. Afganlılar savaşı kendilerini esir alma girişimi olarak görüyor.” önerisi yaptı.

04.12.2009

Doğu Türkistan’da 5 idam daha

Çİn’İn kuzeybatısındaki Doğu Türkistan Uygur Özerk Bölgesi’nin merkezi Urumçi’de 5 Temmuzda meydana gelen olaylardan dolayı 5 kişi daha ölüm cezasına çarptırıldı.

Resmi Şinhua haber ajansı, Urumçi Orta Halk Mahkemesinin 2 kişiye de ömür boyu hapis cezası verdiğini bildirdi. Söz konu olaylarda resmî makamlara göre 197 kişi ölmüş, 1600’den fazla kişi yaralanmıştı.

04.12.2009

Kazakistan Dinler Kongresinin sorumlusu seçildi

Kazakİstan Senatosu Başkanı Kasım Jomart Tokayev, “2012 Dünya Liderleri ve Geleneksel Dinler Kongresi”nin sorumlusu seçildi.

Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan “2012 Dünya Liderleri ve Geleneksel Dinler Kongresi” sekreterya toplantısı sona erdi. Tokayev, toplantıya katılanların oybirliğiyle 2012’deki kongrenin sorumlusu oldu. Tokayev, iki gün süren toplantıların çok faydalı geçtiğini belirterek, katılımcılara teşekkür etti. Dinler arası diyaloğa büyük bir önem verdiklerini anlatan Tokayev, gelecek yıllarda Kazakistan’ın AGİT dönem başkanlığı ve İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) başkanlığı gibi iki önemli görevi üstleneceğini belirterek şunları söyledi: “Kazakistan, bölge ve dünya barışı için çok önemli adımlar atıyor. Uluslar arası toplum da bunun farkında. 2010’da AGİT dönem başkanlığı, 2011’de İKT dönem başkanlığının Kazakistan tarafından yürütülmesi bunun en açık göstergesi. 2012’de de Dünya Liderleri ve Geleneksel Dinler Kongresi yine Kazakistan’da yapılacak. Biz dünya barışı için elimizden gelenin fazlasını yapmaya devam edeceğiz.”

04.12.2009

Hizbullah’a silâh muhafaza hakkı

Lübnan hükümeti, İsrail’e karşı savaşan Hizbullah’ın silahlarını muhafaza edebilme hakkını onayladı.

Lübnan Enformasyon Bakanı Tarık Mitri, Devlet Başkanı Mişel Süleyman başkanlığında yapılan bakanlar kurulu toplantısında, hükümetin gelecek 4 yıllık amaçlarını belirleyen planı kabul ettiğini söyledi. Mitri, siyasî bildirgede yer alan 6. paragrafta, Lübnan’ın, halkının, ordusunun, Şeba ve Kfar Şuba tepelerinde işgal altındaki Lübnan topraklarını özgürlüğe kavuşturma yönünde direnme hakkının teyit edildiğini kaydetti. Bakan Mitri, 30 kişilik bakanlar kurulunda 4 milletvekilinin bu madde konusunda çekimser kaldığını, ancak bunun hükümet içinde çatlak anlamına gelmediğini ifade etti. Bu kararla, Hizbullah’ın silâhlarını muhafaza etme hakkının onaylandığı belirtildi. Hizbullah’ın 2006 yılındaki İsrail ile savaşının ardından kabul edilen Birleşmiş Milletler kararında örgütün silâhsızlandırılması çağrısı da yer almış, ancak Hizbullah bunu reddetmişti.

04.12.2009

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: HAYIRLI OLSUN

DIşİşlerİ Bakanlığı, ABD Başkanı Barack Obama’nın Afganistan’da 30 bin ek asker konuşlandırma, daha etkili sivil nitelikli stratejiler uygulama ve Pakistan’la etkin ortaklık içinde hareket etme kararının, Afganistan ve bölgesinde kalıcı barış ve istikrarı sağlamaya yönelik çabalar bakımından hayırlı olmasını diledi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, uzun ve zorlu seçim sürecini geride bırakan Afganistan’ın, karşı karşıya bulunduğu sorunlara, yerel liderlik ve sahiplenmeyi arttırmak suretiyle, millî birlik ve bütünlük içinde kalıcı çözümler geliştirmesinin istendiği belirtilerek, Afganistan’ın geleceğinin Afganların öncülüğünde ve sahipliğinde belirleneceği vurgulandı. Bu süreçte Afgan Cumhurbaşkanı ve hükümetinin kararlı gayretleri kadar, uluslar arası toplumun da desteğini arttırarak sürdürmesinin önem taşıdığının belirtildiği açıklamada, dost ve müttefik ABD’nin uluslar arası toplumun katkılarını arttırma çabasının da Türkiye’nin savunduğu yaklaşımla uyum halinde olduğu ifade edildi. Açıklamada, uluslar arası toplumun bu çağrıya kulak vermesi ve katkılarını arttırması istendi. Afganistan’daki sorunların salt askerî yöntemlerle çözülemeyeceğinin Türkiye’nin üzerinde hassasiyetle durduğu ve vurguladığı bir konu olduğunun belirtildiği açıklamada, bunun bugün uluslar arası toplumun bütün üyeleri tarafından da kabul edildiği belirtildi.

04.12.2009

Rusya, alkolle savaştan sonuç alıyor

Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in ‘ulusal afet’ ilân ettiği alkole karşı mücadelede Rusya başarılı olmaya başladı. Kişi başına yıllık 18 litre alkolle dünyanın en çok içki tüketen ülkesi olan Rusya’da açık alanlarda alkol tüketimine getirilen yasak, kısmî reklâm yasağı, vergilerin arttırılması ve diğer tedbirlerle satışlar yüzde 15 düşürüldü.

Federal Alkol Merkezi’nden Vadim Drobiz basına yaptığı açıklamada 2009’un ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre farklı ürünlerde yüzde 14,5’le yüzde 16 arasında satışların düştüğünü açıkladı. Rusya’da gerçekleşen cinayetlerin yüzde 80’i ve intihar vak'alarının da yüzde 40’ı alkolle bağlantılı. İçişleri Bakanı Raşid Nurgaliyev kişi başına yıllık tüketimin 10 litreyi aşması durumunda ulusal tehdit oluşturduğunu, Rusya’da 8 litre daha fazla tüketilerek riskin iki kat arttığını açıklamıştı. Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı raporu değerlendiren Bakan, alkole başlama yaşının da 16’dan 13’e düştüğünü ifade etmişti. Toplumsal Oda’nın verilerine göre Rusya’da her yıl 500 binden fazla kişi alkol sebebiyle ölüyor. Bir kamuoyu araştırma kuruluşunun verilerine göre halkın 65’i alkolle mücadele çerçevesinde yürütülen programlara destek veriyor. Sovyetler Birliği’nin son lideri Mihail Gorbaçov’un 1985 yılında uygulamaya koyduğu alkol yasakları, kaçak üretime sebep olarak daha fazla ölümlere sebep olmuştu. Toplumun bilinçlendirilmesi yönündeki çalışmaların önemine dikkat çeken uzmanlar, yasakla birlikte eğitim programlarının da yürütülmesini öneriyor.

04.12.2009

Masum Kerküklüler iki buçuk yıl alıkonuldu

Irak’In kuzeyindeki Kerkük şehri ve çevresinde Amerikan güçlerini şüphe üzerine tutuklayarak cezaevine gönderdiği 7 masum Iraklı daha serbest bırakıldı.

Kerkük İl Meclisi’nin Arap üyeleri ile ABD güçleri arasında yapılan anlaşma uyarınca 9 ay içerisinde 243 tutuklu aynı şekilde hürriyetlerine kavuştu. Amerikan operasyonlarında tutuklandıktan sonra suçsuz olduklarına kanaat getirilen 7 kişi ülkenin güneyindeki Buka ve Taci cezaevlerinden Kerkük’e getirildi. Serbest bırakılanlardan Muhammed Aziz İydan 2 yıl 4 ay hapis yatmış. Sebebi sorulduğunda ise, ‘Amerikalılar bilir. Benden şüphelenmişler. Suçlu olduğum konusunda şüpheleri olmasa Allah bilir ne kadar hapiste kalırdım!” diyor. Hazim Mahmmud Atiya ise, bir sabah köylerine gelen Amerikan askerleri tarafından yine ‘şüpheli’ diye tutuklanmış. Atiya, yaklaşık 30 ay cezaevinde kalmış. Kerkük İl Meclisi Üyesi Ramle Hamid El Ubeydi, Amerikalılarla yaptıkları anlaşma gereği serbest bırakılan tutukluları kendilerinin teslim aldığını dile getirdi. El Ubeydi, “Daha önce serbest bırakılanların polise teslim edildiği sırada kaybolduğu söyleniyordu. Kimin nerde olduğu bilinmiyordu. Bu sebeple bize teslim ediliyor.” dedi. Meclis üyelerinden Hala Nureddin ise, yaptıkları girişimler sonundan son 9 ayda 243 masum Iraklının serbest bırakıldığını dile getirdi.

04.12.2009