i20, şehir içinde pire gibi

HYUNDAİ son yıllarda uyguladığı büyüme stratejileriyle, dünyanın önemli otomotiv markalardan biri haline geldi.

G. Koreli Hyundai, Avrupalı kullanıcılar için Avrupa’da tasarladığı ve küçük sınıfta yer alan yeni modeli i20 ile bizi ilk olarak Ekim 2008’de düzenlenen Auto Show Fuarı’nda tanıştırmıştı. i20, aslında Hyundai Getz’in yerini almak üzere yollara çıktığını da söyleyebiliriz. Stratejileri Hyundai’ye bırakakıp, şehir içinde pire gibi kaçan i20’nin test sürüşüne gelelim...

i20, üç farklı donanım paketine sahip. Team, Select ve Style adı verilen donanım paketleri kullanıcıların beklentilerini rahatlıkla karşılayabilecek seviyelerde. Yüksek donanım paketlerine ek olarak ESP (900 TL) ya da açılır tavan (800 TL) gibi ekstra özellikler de satın alınabiliyor. Küçük sınıfta güvenlik açısından bakıldığında 900 TL gibi bir bedelle ESP’nin satın alınabiliyor olması, i20’nin önemli avantajlarından biri. ABS+EBD, sürücü ve yolcu havayastığı, dijital bilgi ekranı, manuel klima, yükseklik ve derinlik ayarlı elektrik destekli direksiyon, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, direksiyondan kumandalı CD/MP3 çalarlı müzik sistemi gibi donanımların en ucuz versiyonda bile yer alıyor olması da çok önemli bir avantaj.

i20’de Avrupalı çizgiler daha fazla ön plana çıkıyor. Tasarımına bakıldığında günümüz küçük sınıf araçlarında bulunan ortak hatlarla birlikte, dinamik ve sportif bir yapının olduğunu görülüyor. Japon otomobillerini andıran dinamik çizgiler, yuvarlak hatlı geçişler ve motor kaputundan başlayarak profilden arka tarafa kadar uzanan sportif çizgiler bizim hoşumuza gitti. Görünüm konusunda sıkıntı yaşamayacağını düşündüğümüz i20 rakipleri ile kolaylıkla başa çıkabilecek detaylara sahip. 394 cm uzunluğunda, 171 cm genişliğinde, 149 cm yüksekliğinde olan araçta, 95 lt’lik bagaj hacmi bu sınıfın beklentilerine rahatlıkla cevap verirken, geniş bagaj ağzı, yükleme kolaylığı sağlıyor.

Hyundai’nin i30 ve i10’dan sonraki üçüncü “i” serisi otomobili olan i20 tamamıyla Avrupalı tüketiciler için hazırlandı. Bunu görünümden de hemen anlıyorsunuz. Bu durum iç mekâna geçildiğinde de hemen dikkat çekiyor. Alüminyum görünümlü malzemelerle zenginleştirilen iç mekân böylelikle iç karartan siyah renkli plâstik malzemenin etkisinden de biraz olsun kurtulmuş. Ancak bazı yerlerde çok sert ve kötü plâstik malzeme kullanılmış. Torpido, kapı içlerinin bazı yerlerinde bu, hemen dikkat çekiyor. Eşya gözlerinin zenginliği ile i20’nin kumanda grubu ergonomik tasarlanmış. Yol bilgisayarının, diğer araçlarda olduğu gibi silecek ya da sinyal kolunun üzerinden kumanda edilemiyor olması ise negatif bir etki oluşturuyor. Yol bilgisayarını kontrol edebilmek için sürücünün orta konsolun yolcu bölümüne uzanıp oradaki çok büyük ölçülere sahip düğmeyi kullanması gerekiyor. Bu, güvenli bir sürüşü de biraz riske atabilecek bir durum. Klimanın ısıtma performansı ve hava çıkışlarının yönlendirmesinde ise bir sıkıntı yaşamadık.

Genişlik konusunda çok önemli bir sıkıntı yaşatmayan otomobilin içi, ilk bakışta biraz dar olarak algılansa bile, uzun süreli sürüşlerde rahat ediliyor.

Select adı verilen donanımdan itibaren sunulan USB, Aux ve iPod girişi araç içinde her türlü ekipmanla müzik dinlemenizi sağlıyor. Hyundai i20 ülkemizde 1.2 lt ve 1.4 lt benzinli ve 1.4 lt 75 ve 90 HP dizel olmak üzere dört farklı motor seçeneği ile satışa sunuluyor. Benzinli motorlarsa 78 HP ve 100 HP güç üretiyor.

Halk arasında “pire gibi” tabirinin karşılayacak bir seriliğe sahip. Dizel motor seçeneklerinde 5 ileri oranlı manuel şanzımanla satın alınırken, otomatik şanzıman seçeneği ise sadece 1.4 lt benzinli motorla birlikte sunuluyor. Vites kolu ve körüğü ucuz görünürken, vites yollarında biraz problem var gibi. Bir boşluk içinde hangi vites seçeneğinin nerede olduğunu bulmaya çabalıyorsunuz. Yaptığımız testler sırasında da vites yollarının belli olmaması işimizin uzamasına sebep oldu. Özellikle geri vites zorluyor. Motordan gelen gücü yola aktarma konusunda sıkıntı yaşatmayan şanzıman ekonomik tüketim değerlerine imza atma konusunda ise çok önemli bir rol oynuyor. Şehiriçinde elde ettiğimiz 7.1 lt’lik tüketim değeri kullanıcılar için bir ölçü olacaktır.

Direksiyon simidi çok hissiz. Sade bir gösterge paneline sahip olan i20’nin bilgi ekranı ise orta konsolun üzerine yerleştirilmiş. Bu ekran küçük olmasına rağmen kolay okunuyor. Konfor konusunda başarılı bulduğumuz süspansiyon sistemi sürüşe de olumlu etki yapıyor. i20 küçük sınıfta Avrupalı çizgileri ile beğeninizi kazanabilir. İç mekân özellikleri de kullanıcıların beklentilerine cevap veriyor. Eşya gözlerinin sayısı, hayat alanı, kullanışlılık ve görüş konusunda bir sıkıntı yok. Uygun fiyatına rağmen yüksek donanımı ile akılları çelebilir. Plâstik kalitesi, vites ve direksiyon kumandaları gibi detaylar hoş değil. Alt devirlerde kalınmadığı sürece “pire gibi” bir serilik kullanıcıya

çekici geliyor.

[email protected]

RECEP BOZDAĞ

02.11.2009