02 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Katsayı kalktı, İHL’ler talebi karşılayamıyor

İMAM Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Genel Başkanlığı görevini Hüseyin Korkmaz’a devreden Yusuf Ziyaeddin Sula, katsayı engelinin kalkmasıyla İstanbul’da mevcudun 3 misli öğrenci aldıklarını belirterek, “Geri çevirdiğimiz epey öğrenci oldu” dedi.

Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde gerçekleştirilen ÖNDER 5. Kurultayında Genel Başkanlığı Hüseyin Korkmaz’a devreden Yusuf Ziyaeddin Sula, yaptığı konuşmada, üniversiteye girişte katsayı engeli sebebiyle 15 yıldır farklı meslek eğitimleri için üniversitelere öğrenci veremediklerini, ancak bu yıl YÖK tarafından bu uygulamanın kaldırıldığını söyledi. Sula, YÖK’ün bu kararına 60 gün içinde bir itiraz olmadığı için geçerli olacağını belirterek, ‘’Danıştay ne karar verir bilemiyoruz. Aleyhte karar çıkarsa eski sistem geri gelmiyor. YÖK üzerinde ufak tefek düzenlemelerle yeni bir karar alacak’’ dedi. Katsayı meselesi çözülünce İmam hatiplere başvuruların da arttığını belirten Sula, şöyle konuştu: ‘’Katsayı engeli kalktı. Bu sene ‘Durun artık gelmeyin daha fazla alamayız’ der duruma geldik. İstanbul’da mevcudun 3 misli öğrenci aldık. Geri çevirdiğimiz epey öğrenci oldu. Türkiye’de batı ülkeleriyle mukayese edildiğinde benzer okul çok az. İngiltere’de kilise, vakıf okulu sayısı 7 bin 500. Bizde topu topu 460-470 imam hatip var. Okul ve binaların sayısının artması lâzım. Kapanan orta bölümlerimizin binalarının geri verilmesi lâzım.’’

Sula, imam hatiplerde 7 seneye sığmayan eğitimin 4 seneye hiç sığmadığını kaydederek, Arapça ve bir batı dilini öğrenmek ve konuşabilmek için daha fazla süre gerektiğini, ilk 5 yılın ardından öğrencilere imam hatiplerde eğitime devam etme imkânı verilmesi gerektiğini vurguladı.

02.11.2009


 

72 MİLYAR ANA PARA, 36.6 MİLYAR FAİZ

Maliye Bakanlığının 2010 Bütçe Gerekçesinde yer alan projeksiyonlarına göre, 2009'u da kapsayan önümüzdeki dönemde ödenecek toplam dış borç, 108 milyar 882 milyon dolara ulaşacak. Bunun 72 milyar 212 milyon dolarını ana para, 36 milyar 670 milyon dolarını da faiz oluşturacak. Bunun, 7 milyar 56 milyon doları ana para, 3 milyar 917 milyon doları faizden oluşan 10 milyar 973 milyon dolarlık kısmı seneye ödenecek.

2010'DA İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 14.6 OLACAK

2016'ya kadar nisbî düşüşlerle devam edecek olan dış borç ödemeleri, 2016 ve takip eden yıllarda 35 milyar 870 milyon doları ana para, 16 milyar 946 milyon doları faiz olmak üzere 52 milyar 816 milyon doları bulacak. Bu arada, 2010 yılı programında, işsizlik oranının yüzde 14,6 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Bu oran, yıllarca yüzde 10'un altına çekilemeyen işsizlikteki kriz artışının resmîleşmesi olarak yorumlanıyor.

İşsizlik hedefi yüzde 14,6

2010 yılı programında, öngörülen büyüme ve yatırım artışlarına bağlı olarak istihdamın yaklaşık 308 bin kişi artması, işsizlik oranının ise yüzde 14,6 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

2010 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Eki, Resmi Gazete’nin dünkü mükerrer sayısında yayımlandı. Programda yer verilen makroekonomik amaç ve politikalara göre, küresel krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini gidererek ekonominin yeniden büyüme sürecine sokulması, istihdamın artırılması, enflasyonun orta vadeli hedeflerle uyumlu olarak düşük tek haneli seviyelerde tutulması ve bozulan kamu dengelerinin düzeltilmesi yolunda adım atılması 2010 Yılı Programının temel makroekonomik amacı olarak belirlendi. Buna göre, Mali kurala ilişkin yasal altyapı 2010 yılında tamamlanacak ve kamu mali yönetimi 2011 yılı bütçe döneminden itibaren, belirlenen malî kuralla uyumlu olarak yürütülecek. Kamu yatırımları, gelişmişlik farklarını azaltmayı hedefleyen ekonomik ve sosyal altyapı projelerine yoğunlaştırılacak. Etkin bir dış denetimin sağlanması için, Sayıştay’ın yasal ve insan kaynakları altyapısı güçlendirilecek.

Programa göre, 2009 yılında yüzde 2,7 düzeyinde geçekleşmesi beklenen tarım sektörü katma değerinin 2010 yılında yüzde 3 seviyesinde artış göstereceği öngörülüyor. Ekonomik krizin etkisini en yoğun hissettirdiği sanayi sektörü katma değerinin 2009 yılında yüzde 8,5 oranında azalması, 2010 yılında yüzde 4,4 oranında artması bekleniyor. Hizmetler sektörü katma değerinin 2009 yılında yüzde 6,2 oranında daralması, 2010 yılında ise yüzde 3,3 oranında artması öngörülüyor. 2010 yılında, öngörülen büyüme ve yatırım artışlarına bağlı olarak istihdamın yaklaşık 308 bin kişi artması, işsizlik oranının ise yüzde 14,6 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Gelecek yıl özel kesim tüketim harcamalarında yüzde 2,5, kamu kesimi tüketim harcamalarında ise yüzde 2,4 oranında artış olacağı öngörülüyor. GSYH büyümesine; özel tüketimin 1,8 puan, kamu tüketiminin 0,2 puan, özel kesim sabit sermaye yatırımlarının 1,2 puan, kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının ise 0,5 puan katkı yapması bekleniyor.

02.11.2009


 

Büyüme hedefi yüzde 3.5

2010 yılında Tüketici Fiyatları Endeksinin (TÜFE) 5,3, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyüklüğünün 1 trilyon 29 milyar lira, büyüme hızı oranının da yüzde 3,5 olarak gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

2010 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Eki, Resmî Gazete’nin bugünkü mükerrer sayısında yayımlandı. Buna göre, 2010 yılında Türkiye’nin yüzde 3,5 oranında büyümesi bekleniyor. Gelecek yıl ihracatın 107,5 milyar dolar, ithalatın 153 milyar dolar olması hedefleniyor. GSYH, TL bazında 1 trilyon 28 milyar 802 milyon lira, döviz bazında ise 641,3 milyar dolar olarak hesaplandı. Türkiye nüfusunun 2010 yılında 72 milyon 698 bin, kişi başına milli gelirin de 13 bin 647 dolar seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor. Programa göre 2010 yılı sonunda dış ticaret açığı da 45,5 milyar dolar olacak. Önümüzdeki yıl iş gücüne katılma oranının yüzde 47,4, işsizlik oranının da yüzde 14,6 olması bekleniyor. Kamu kesimi borçlanma gereğinin GSHY’ye oranı da 2010 programına göre 4,2 olacak. IMF tanımlı kamu kesimi faiz dışı fazlasının GSHY;ye oranı ise -0,3 olacak.

02.11.2009


 

2010’da 11 milyar dolar dış borç ödenecek

DEVLET gelecek yıl, yaklaşık 11 milyar dolar ile önümüzdeki 6 yılın en yüksek dış borç ödemesini yapacak.

Maliye Bakanlığının 2010 yılı Bütçe Gerekçesinde yer alan projeksiyonlarına göre, Merkezi Yönetim Dış Borç ödemeleri kapsamında önümüzdeki yıl 7 milyar 56 milyon doları ana para, 3 milyar 917 milyon doları da faiz olmak üzere toplam 10 milyar 973 milyon dolar dış borç ödenecek. Dış borç ödemesi, 2011 yılında 6 milyar 816 milyon doları ana para 3 milyar 532 milyon doları faiz olmak üzere 10 milyar 347 milyon dolar olarak gerçekleşecek. Devletin bundan sonraki 4 yıldaki dış ödemesi ise kademeli olarak düşecek. 2012 yılında dış borç ödemeleri, 6 milyar 626 milyon doları ana para, 3 milyar 193 milyon doları faiz olmak üzere, 9 milyar 818 milyon dolara gerileyecek. Devlet, 2013 yılında 7 milyar 315 milyon dolar, 2014 yılında da 7 milyar 724 milyon dolar ödemede bulunacak. 2015 yılında ise dış borç ödemesinin 4 milyon 180 milyon doları ana para, 2 milyar 277 milyon doları da faiz olmak üzere 6 milyar 458 milyon dolara düşmesi öngörülüyor. Söz konusu ödeme, 2016 ve takip eden yıllarda ise 35 milyar 870 milyon doları ana para, 16 milyar 946 milyon doları faiz olmak üzere 52 milyar 816 milyon doları bulacak. Böylece 2009’u (8-12.ay) da kapsayan önümüzdeki dönemde ödenecek toplam dış borç, 108 milyar 882 milyon dolara ulaşacak. Bunun da 72 milyar 212 milyon dolarını ana para, 36 milyar 670 milyon dolarını da faiz oluşturacak.

02.11.2009


 

Türkiye'nin ihracatı, yüzde 28,47 geriledi

TÜRKİYE'NİN yıllık ihracatı Ekim ayı itibariyle yüzde 28,47’lik düşüşle 94 milyar 701 milyon 567 bin dolara geriledi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, geçen ay ihracat yüzde 4,62 oranında artarak 9 milyar 944 milyon 739 bin dolar olarak gerçekleşti. Yıllık ihracat rakamı ise 94 milyar 701 milyon 567 bin dolar seviyesine geldi. Ocak-Ekim dönemindeki ihracat rakamı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 29,52 düşüşle 78 milyar 820 milyon 960 bin dolar oldu. Türkiye’nin Ekim ayındaki toplam ihracatının yüzde 83,88’ini gerçekleştiren sanayi grubunda, yüzde 6,47’lik artış ile 8 milyar 341 milyon 160 bin dolarlık ihracat yapıldı. En fazla ihracat yapan il İstanbul, sektör; taşıt araçları ve yan sanayi oldu. 1 milyar dolar ve üzerinde ihracat gerçekleştiren dört sektör sırasıyla taşıt araçları ve yan sanayi, hazır giyim ve konfeksiyon, demir çelik ürünleri, kimyevi maddeler ve ürünleri oldu.

02.11.2009


 

Maliye Bakanlığı, 4 koldan harekete geçti

MALİYE Bakanlığı kayıt dışı ekonomi ile vergi kayıp ve kaçağının azaltılması için 4 koldan harekete geçti. Vergide her şeyi ‘’sanal’’ hale getirmeye hazırlanan Bakanlık, el bilgisayarları ile mobil denetime de geçme hazırlığı yapıyor.

Maliye Bakanlığı’nın ‘’2010 Bütçe Gerekçesi’’nden derlenen bilgilere göre, kayıt dışı ekonomi ve vergi kaçağının azaltılması için her şey elektronik oluyor, denetimler artıyor. ‘’Merak Projesi’’ ile şirketlerin her şeyi ortaya çıkacak. 2004 yılından sonra edindiği 5 ve daha fazla gayrimenkulü satıp da, beyanname vermeyenlere önce mektup, ardından denetim elemanı gidecek. Doktor, avukat gibi serbest meslek erbabının ‘’kazandım’’ dediği para ile bunlara ödeme yapanların ‘’ödedim’’ dediği tutarlar karşılaştırılıyor. E-fatura, e-tahsilat ve e-haciz geliyor. Kredi kartıyla vergi ödeme yaygınlaşacak.

02.11.2009


 

Meclis, Borçlar Kanunu’nu görüşecek

MECLİS, bu hafta 2010 Yılı Bütçesi ve ‘’özel hukukun anayasası’’ sayılan Türk Borçlar Kanunu tasarısı için çalışacak.

TBMM Genel Kurulu, haftaya denetim konularıyla başlayacak. Genel Kurulda, yarın, sözlü soruların ardından madencilikle ilgili araştırma önergelerinin görüşmelerine geçilecek. Genel Kurul, 4 Kasım Çarşamba günü, görüşmelerine daha önce başlanan 649 maddelik Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’na devam edecek. Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın görüşmeleri, birinci bölümde 24. madde üzerinden sürecek. Genel Kurul, yarın 15.00-20.00, 4 Kasım Çarşamba ve 5 Kasım Perşembe günü ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışacak. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulan 2010 yılı bütçesinin görüşme maratonu, bu hafta başlıyor.

02.11.2009


 

Mersin’de trafik kazası: 3 ölü, 12 yaralı

MERSİN'DE otomobil ile servis minibüsünün çarpışması sonucu 3 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Mersin’den Adana istikametine seyreden ve sürücüsü henüz belirlenemeyen 33 SR 138 plakalı otomobil, Nakliyeciler Sitesi civarında yağış sebebiyle kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Refüjü geçen otomobil karşı yönden gelen Mevlana Soyhan’ın kullandığı 33 S 0098 plakalı fabrika işçilerini taşıyan servis minibüsüyle çarpıştı. Kazada, hurdaya dönen otomobildeki Mehmet Cesim Yıldızhan (22) ile Cumali Tan (21) öldü. Aynı otomobildeki Mesut Taşkın (15) ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı Mersin Devlet Hastanesinde vefat etti. Servis minibüsünde bulunanlardan yaralanan 12 kişi ise Toros Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğü kaydedildi.

02.11.2009


 

Komşuyla ortaklık şart

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, komşularıyla mal almayan, mal satmayan, ortaklık kurmayan, ticaret yapmayan Türkiye’nin, dünya ekonomisinde hak ettiği yeri alamayacağını belirtti.

Bakan Ergün, Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ESİFED) İş Geliştirme Platformu’nun İzmir’deki fuarına katıldı. Fuardaki standları gezen Bakan Ergün, Türkiye’nin var olan zenginliklerini işe, aşa dönüştürecek olan kişilerin girişimciler olduğunu, hükümet olarak nerede fabrika açacak bir iş adamı varsa onu her anlamda desteklemeye hazır olduklarını anlattı. İş adamının tek isteğinin, yaptıklarının takdir edilmesi ve farkına varılması olduğunu ifade eden Ergün, zemini ve uluslararası ilişkileri bu çerçevede düzenlediklerini söyleyerek şunları kaydetti: ‘’Komşularla sıfır problem. Bu, bir dış politika argümanı. Komşularıyla problemi olan bir Türkiye iyi, gelişmiş bir Türkiye olamaz. Komşularıyla mal almayan, mal satmayan, ortaklık kurmayan, ticaret yapmayan bir Türkiye dünya ekonomisinde hak ettiği yeri almaz.’’ Türkiye’nin 2023 hedefinin dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinde yer almak olduğunu hatırlatan Ergün, bunun müteşebbislerin yatırımlarıyla, ihracatıyla gerçekleştirilebileceğini kaydetti.

02.11.2009


 

Çatışmalar azalınca PKK’dan kaçışlar artıyor

Bu yılın 10 aylık periyodunda 120 örgüt üyesi güvenlik güçlerine teslim oldu. Özellikle çatışmaların azaldığı dönemde terör örgütünden kaçışların arttığı gözleniyor. 2009’un aynı döneminde aralarında korucuların da olduğu 54 güvenlik görevlisi şehit oldu. Güvenlik personelinin şehit olduğu olayların daha çok mayın patlaması şeklinde olması dikkat çekti.

10 ayda, 120 PKK’lı teslim oldu

Bu yılın 10 aylık döneminde terör örgütü PKK üyesi 120 terörist baskılara dayanamayarak güvenlik güçlerine teslim oldu. Özellikle çatışmaların azaldığı dönemde terör örgütünden kaçışların arttığı gözleniyor. PKK’nın “eylemsizlik kararı” Nevruz’dan önce başladı. Terör örgütü, 13 Nisan’da da “sözde ateşkes” sürecini başlattı. Süreç belirli aralıklarla bugüne kadar devam etti. Bu dönemde güvenlik güçleri ile terör örgütü mensupları arasında da geçmişle kıyaslandığında daha az çatışma yaşandı. Çatışmasız ortamı fırsat bilen PKK’lı militanlar da terör örgütünün baskıları ve ağır şartlara dayanamayarak teslim oldu. Ocak-Ekim dönemi boyunca 120 PKK’lı güvenlik güçlerine teslim oldu. Yine aynı dönemde 89’u sağ, 51’i ölü olmak üzere 140 terörist de ele geçirildi. 2009 yılının 10 aylık periyodunda toplam 260 PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi. Terör mücadelede 2009’un aynı döneminde aralarında korucuların da olduğu 54 güvenlik görevlisi şehit oldu.

02.11.2009


 

Yine “Atatürk ilkeleri” vurgusu

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, “Cumhuriyetimiz, Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuş, dinin ehil ellerde doğru şekilde anlaşılmasını önemsemiştir. Böyle olduğu için de biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Cumhuriyetin ortak değerlerini, Atatürk ilke ve inkılâplarını, çağdaş dünyanın geldiği noktayı önemsiyoruz. Bu önemsemede Kur’ân ve Peygamberimizin sünnetini sarih bir şekilde insanımıza anlatıyoruz. İnsanımızın gönlünde bütün bunlar bulunsun istiyoruz’’ dedi.

DİYANET’TEN YİNE ATATÜRK VURGUSU

Dİyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının, Cumhuriyeti ve Atatürk ilkelerini önemseyen bir kurum olduğunun söyledi. Edirne Müftülüğünün, düzenlediği din görevlilerini bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Bardakoğlu, İslâm dünyasının, kendisinin farkında olmadığı için haksız ithamlara uğradığını ifade ederek, ‘’Dinimiz son din, mükemmel din, Efendimiz son peygamber, Kur’ân-ı Kerim gönderilmiş son kitap. Ne var ki İslâm dünyasının bu hitabı, bu dini anlamada yaşamada ciddî eksiklikleri var. Bu eksiklikler olduğu müddetçe İslâm ve Müslümanlar haksız ithama maruz kalıyor’’ dedi. Din görevlilerinin toplum önünde önder olması gerektiğini vurgulayan, Bardakoğlu, ‘’Din görevlilerimizin insanlığın önünde manevî rehber olarak yürümesi gerekiyor’’ dedi. Diyanet İşleri Başkanlığının, Cumhuriyeti ve Atatürk ilkelerini önemseyen bir kurum olduğunun ifade eden Bardakoğlu, şunları kaydetti: ’’Dini, yalan yanlış bilgi verenlerden korumamız lâzım. Bu, din kurumlarının değil, din adamlarının değil, hepimizin görevidir. Diyanet İşleri Başkanlığı sebebiyle din var değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı var diye insanlarımız dindar değildir. Aksine milletimiz dindardır, toplumun ortak değerlerine bağlıdır. Böyle olduğu içinde Cumhuriyetimiz, Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuş, dinin ehil ellerde doğru şekilde anlaşılmasını önemsemiştir. Böyle olduğu içinde biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Cumhuriyetin ortak değerlerini, Atatürk ilke ve inkılâplarını, çağdaş dünyanın geldiği noktayı önemsiyoruz. Bu önemsemede Kur’ân ve Peygamber’imizin sünnetini sarih bir şekilde insanımıza anlatıyoruz. İnsanımızın gönlünde bütün bunlar bulunsun istiyoruz.’’

02.11.2009


 

Cuntacılar sivil mahkemelerde yargılansın

Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri yaptıkları ortak basın açıklaması ile ordu içindeki cuntacıların sivil mahkemede yargılanmasını istediler. Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal şöyle dedi: “Bizler TSK’ya karşı bir eylem içerisinde değiliz. Bizler TSK içinde oluşan cuntacıların yargılanmasını ve ordudan tasfiye edilmesini istiyoruz. Bu ülke darbelerden, darbecilerden çok çekti. Artık darbe döneminin kapanmasını istiyoruz.”

Cuntacılar ‘sivil’de yargılansın

Taksİm meydanında toplanan STK temsilcileri, yaptıkları ortak basın açıklaması ile ordu içerisindeki cuntacıların sivil mahkemede yargılanmasını istedi.

İrtica Eylem Planı üzerindeki imzanın Albay Dursun Çiçek’e ait olduğunun anlaşılmasından sonra harekete geçen STK’lar tepkilerini dile getirmeye devam ediyorlar. İrtica Eylem Planını hazırlayan muvazzaf subayların yargılanması için Sultanahmet Adliyesine suç duyurusu dilekçesini veren MAZLUMDER, Akabe Kültür ve Eğitim Vakfı, AKDAV, Aksa Dayanışma Vakfı, Anadolu Gençlik Derneği, Araştırma Kültür Vakfı, Hikmet Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Medeniyet Derneği, Özgür-Der, Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) ve Uluslararası Hukukçular Birliği’nin bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi önceki gün de Taksim meydanında bir araya gelerek ortak bir basın açıklaması yaptılar. Eyleme gazeteciler, yazarlar, aktivistler ve akademisyenler de katılarak destek verdi. Yağan yağmura ve soğuk havaya aldırmadan meydanda toplanan grup adına bir basın açıklaması okuyan MAZMLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, söz konusu belgenin içeriği ve hedeflerinin vahametini konuşmak yerine basına nasıl sızdığı üzerinde durulduğunu, böyle yapılarak darbe girişiminin hafife alındığını ve örtbas edilmeye çalışıldığının ifade etti.

İrtica Eylem Planının bütün toplumu hedef aldığına dikkat çeten Ünsal, “Belge ve belgeye konu iddialarda bir siyasî parti ve bir cemaat hedef alınıyor gibi görünse de, temelde halk iradesine yönelik bir saldırı niteliğindedir bu belge. Bu sürecin her aşamasında kamuoyunun aydınlatılması önem taşımaktadır. Geçmişte bu tip belgelerle yürütülen faaliyetler sonucunda çok sayıda kişi ve grubun ciddi saldırılarla karşılaştığı bilinmektedir. Bizler TSK’ya karşı bir eylem içerisinde değiliz. Bizler TSK içerisinde oluşan Cuntacıların yargılanmasını ve ordudan tasfiye edilmesini istiyoruz. Bu ülke darbelerden, darbecilerden çok çekti. Artık darbe döneminin kapanmasını istiyoruz” diye konuştu.

Diğer sivil toplum kuruluşu temsilcileri de yaptıkları konuşmalarda darbecilerin sivil mahkemelerde yargılanmaması halinde sivil siyasetin her zaman askerin gölgesinde kalacağına vurgu yaptılar. Basın açıklamasından pankart ve sloganlarla darbecilerin yargılanması çağrısı yapıldı.

02.11.2009


 

Esenyurt’ta bir polis şehit oldu

Esenyurt’ta polis şüpheli kovalamacası sırasında yaşanan boğuşmada, ateş alan tabancadan çıkan merminin isabet ettiği bir polis memuru şehit oldu.

Alınan bilgiye göre, Fatih Mahallesi’ndeki Esenyurt Nakipoğlu Cumhuriyet Anadolu Lisesi önünde gece saatlerinde asayiş uygulaması yapan polis ekipleri küçük yaştaki E.G. ile bir arkadaşını üzerlerinde uyuşturucu madde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına aldı. Daha sonra bu kişiler, yaşları 18’den küçük olduğu için kelepçe takılmadan Esenyurt Çocuk Büro Amirliği ekiplerine teslim edildi. Esenyurt Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen E.G. ve arkadaşı, karakola götürülürken 19 Mayıs Bulvarı’nda polis aracının trafik ışığında durmasını fırsat bilerek, aracın arka kapısını açarak kaçmaya başladı. Bunun üzerine yaşanan kovalamacada, polis ekipleri E.G. ve arkadaşını 952. Sokak’ta yakaladı. Burada yaşanan boğuşma sırasında ateş alan tabancadan çıkan kurşun, polis memuru Halil Taşçı’nın (29) başına isabet etti. Ağır yaralanan Taşçı, arkadaşları tarafından Esenyurt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Evli ve bir çocuk babası olduğu öğrenilen Halil Taşçı, burada yapılan müdahalelere rağmen vefat etti.

02.11.2009


 

Elektrik faturalarındaki TRT kesintisi kalkacak

Enerjİ ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, elektrik faturaları üzerindeki TRT kesintilerinin başka bir fondan kaynak aktarılması suretiyle kademeli olarak kaldırılacağını söyledi.

Bakan Yıldız, Denizli Ticaret Odası’ndaki toplantıda, elektrik faturalarındaki TRT payı ile ilgili şunları söyledi: ‘’TRT payları gibi çıplak maliyetleri arttırabilecek bütün engelleri kademe kademe kaldıracağımızı biz seçim beyannamemizde de söyledik. Bunu başka fonlarla ikame ederek, düzelterek, yeni bir olgu yaratmamız lazım. TRT, Türkiye Cumhuriyeti devletinin vazgeçilmez bir kurumudur. Şu anda en büyük gelirini de elektrik faturalarındaki paydan almaktadır. İnşallah, onu bir başka fondan bir kaynak oluşturarak elektrik üzerindeki bu yükü önümüzdeki süreçte kaldıracağız, bunu da hep beraber göreceğiz.’’

02.11.2009


 

Komisyon, kaza kırım raporunu bekliyor

Eskİ BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin öldüğü helikopter kazasıyla ilgili kurulan TBMM Araştırma Komisyonunun Başkanı AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, kaza kırım raporlarının henüz ellerine ulaşmaması sebebiyle sonuca ulaşmakta zorlandıklarını bildirdi.

Köylü, Kastamonu’da gazetecilere yaptığı açıklamada, araştırma komisyon çalışmalarının büyük bir titizlikle sürdürüldüğünü, çalışmaların sonuçlanabilmesi için kaza kırım raporunun ellerine ulaşması gerektiğini söyledi. Kaza kırım raporunun henüz sonuçlanmadığı için ellerine ulaşmadığını tahmin ettiğini bildiren Köylü, “Valiler ile Emniyet müdürünü dinlemelerindeki amacın helikopterin bulunduğu yönündeki ilk haberinin hangi kaynaktan çıktığını bulmak olduğunu” ifade etti. Köylü, “Bu haberin kimden geldiği, nereden çıktığı ve haberi veren ilk kişinin kim olduğu henüz belli değil” dedi. Kazayla ilgili sonuca ulaşmada radar kayıtlarının da çok büyük önem taşıdığını vurgulayan Köylü, “Kaza kırım raporları geldikten sonra belki o raporun incelenmesi suretiyle kimlerin bilgisine başvurabileceğimiz hususunu değerlendirebilir ve şu anda aklımıza gelmeyen bazı kişilerin de bilgilerine başvurabiliriz” diye konuştu.

02.11.2009


 

Kimse, hakkı olmayan yetkiyi kullanamaz

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sünnetçioğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir kurum ve kuruluşun, Anayasa’nın kendisine vermediği hakkı kullanma yetkisine sahip olmadığını söyledi.

Sünnetçioğlu, partisince Batman il binasında düzenlenen bölge toplantısında yaptığı konuşmada, erken seçime hazırlandıklarını ve 2010 yılının Ekim ayında bu seçimlerin gerçekleşeceğini savundu. Dış ve iç politikada hükümetin gündeme getirdiği konularda yaptıkları ile söyledikleri arasında çok büyük farklar olduğunu öne süren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sünnetçioğlu, şöyle konuştu: ‘’Meclis’te bulunan 4 partinin tartışmaları yüzünden açılım süreci askıya alındı. Parlamento da grubu bulunan 4 tane siyasi parti sınıfta kalmıştır. Bu son olaylar neticesinde bu süreç askıya alınmıştır. Kim kazandı, kim kaybetti? Darbe belgesi ile ilgili araştırmanın sonuna kadar gitmesi gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir kurum ve kuruluş, Anayasa’nın kendisine vermediği hakkı kullanma yetkisine sahip değildir. Ordu bu ülkenin göz bebeğidir ama içinde varsa böyle bir şey sonu kime giderse gitsin bu açıklanmalıdır.’’

02.11.2009


 

Üskül: Artık AB’nin sürekli eleştirdiği ülke değiliz

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Türkiye’nin, ‘’insan hakları açısından, AB ülkelerinin sürekli eleştirdiği bir ülke konumundan çıktığını’’ bildirdi.

Üskül, Mersin’in Silifke ilçesinde basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun milletimiz açısından çok önemli bir dönüm noktası olduğunu, artık Türkiye’de Cumhuriyet’in dışında bir başka rejimi düşünen, aklından geçiren ve isteyenin olmadığını dile getirdi. ‘’Bu ülkede Cumhuriyet’ten geriye dönüş artık mümkün değildir’’ diyen Üskül, sözlerine şöyle devam etti: ‘’Ama Cumhuriyetimizin daha demokratikleşmesi konusunda şimdiye kadar atılan adımlara eklememiz gereken yeni adımlar olduğunu da hepimiz biliyoruz. Türkiye uzun yıllardan beri terörle mücadele ediyor. Türkiye kendi içinde insan hakları alanında uzun yıllar sorunlar yaşadı, eleştirilere uğradı. Türkiye farklı toplumsal kesimler arasında zaman zaman değişik çatışmalar yaşadı. Türkiye aynı zamanda son yıllara kadar neredeyse bütün komşularıyla sorunları olan bir ülkeydi. Şimdi baktığımızda bir yandan bütün komşularımızla iyi ilişkilerin geliştirildiğini, bu ilişkilerin hem kültürel, hem ticarî, ekonomik, hem siyasi anlamda geliştiğini ve sorunların çözüldüğünü görüyoruz.’’ Toplumun barış içinde yaşamasını sağlayacak tedbirleri arttırmaları gerektiğine dikkati çeken Üskül, ‘’Aslında hiç önlem alınmadı demek son derece eksik bir ifade olur. Çünkü 1995 yılından beri demokratikleşme yolunda yapılan düzenlemeler Türkiye’yi çok önemli bir noktaya getirdi. İnsan Hakları açısından artık Türkiye üyesi olmak istediği Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin sürekli eleştirdiği bir ülke olmak konumundan çıktı.” diye konuştu.

02.11.2009


 

Aşılama bugün başlıyor

HALK arasında ‘’Domuz Gribi’’ olarak bilinen ‘’Pandemik A H1N1’’ virüsüne karşı koruyucu bir tedbir olarak yurt dışından sipariş edilen aşıların kontrollerinin tamamlanmasının ardından aşılama bugün başlıyor. Aşı, ilk olarak sağlık personeli ve henüz yola çıkmamış hacı adaylarına yapılacak.

Aşıların Türkiye’ye gelen ilk partisinden alınan numuneler Hıfzıssıhha Laboratuvarlarındaki ön ve son kontrolleri 28 Ekim Çarşamba günü tamamlandı. Testlerde bütün sonuçların olumlu olarak çıktığı açıklandı.

Pandemi Bilim Kurulu’nun verdiği kararlar dahilinde planlanan ve icra edilen ‘’H1N1 Aşı Uygulamaları ve Takvimi’’ne göre, ilk aşı uygulamaları ‘’sağlık personeline ve henüz yola çıkmamış hacı adaylarına’’ yapılacak. Sağlık personeline aşı uygulaması bugün başlayacak. Aşılamalar, enjeksiyon yöntemiyle yapılacak, ABD’de kullanılan burundan sprey yöntemi Türkiye’de uygulanmayacak. 500 bin dozluk Novartis üretimi ilk parti aşılar, 81 ilin sağlık müdürlüklerince en geç bugün sabaha kadar sağlık kuruluşlarına sevk edilmiş olacak. Uygulama kapsamında, yurt genelinde 350 bine yakın sağlık çalışanıyla henüz yola çıkmamış hacı adaylarının aşılanması öngörülüyor. Hacca gidenler, Suudi Arabistan’da aşılanacak. Öğrencilerin aşılanmasına ise bu ay sonunda başlanacak.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bakanlık bürokratları, bilim adamları ve sağlık personelinin aşılanmaları ile ilgili görüntüler ve fotoğraflar, Bakanlık Basın Müşavirliği tarafından temin edilerek basın kuruluşlarına dağıtılacak.

Bu arada Sağlık Bakanlığı, ‘’milletvekillerine VIP aşı uygulaması veya Devletin zirvesine öncelik diye bir hususun kesinlikle söz konusu olmadığını’’ bildirildi. Bakanlık, hamilelere, bağışıklık yapma gücünü artıran, ancak kamuoyunda tartışmalara yol açan ‘’Adjuvan’’ maddesi içermeyen aşıdan uygulayacak.

Bakanlığın Türkiye’ye aşı temin edecek firmalardan biriyle yaklaşık 1 milyon doz ‘’Adjuvansız aşı’’ alınması konusunda sözleşme imzalamasının ardından aşıların Aralık ayında Türkiye’de olması bekleniyor.

KİMLER RİSK ALTINDA?

Domuz gribi şüphesi taşıyan vak'aların risk grubunda bulunup bulunmadığına göre alınacak tedbirlere ilişkin bir yönetim şeması belirleyen Sağlık Bakanlığı, ‘’morbid obezleri, gebeleri, iki yaşın altındakileri, kronik kalp ve akciğer hastalığı bulunanları, 18 yaş altında olup sürekli aspirin kullanması gerekenleri ve 65 yaş üstündekileri risk grubuna’’ aldı. Sağlık Bakanlığının oluşturduğu ‘’Pandemik A (H1N1) Gribi Vak'a Yönetim Şemasına’’ göre, başka bir sebeple açıklanamayan 38 dereceyi (koltuk altı) geçen ateş ile birlikte yaygın vücut ağrısı, boğaz ağrısı, baş ağrısı, burun akıntısı, öksürük, solunum güçlüğü, kusma ve ishal şikâyetlerinden en az birisi bulunanlar ‘’olası vak'a’’ olarak değerlendirilecek. Bu durumda olmayanlara ise diğer hastalıklar açısından yaklaşılacak.

‘’Olası vak'alar’’ arasından, gebeler, iki yaşın altındakiler, kronik akciğer, kardiyovasküler, hepatik, böbrek, hematolojik, kas ve sinir, metabolik ve AIDS gibi bağışıklık sistemini etkileyen hastalığı bulunanlar, morbid obezler (hastalıklı şişmanlık), 18 yaşın altında olup sürekli aspirin kullanması gereken hastalar ve 65 yaşın üstündekiler ‘’Ağır Hastalık İçin Risk Grubu’’ sayıldı.

02.11.2009


 

İstanbul yağışa doydu

Meteorolojİ İstanbul Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, şehir genelinde son 48 saatte metre kareye 50 kilogramın üzerinde yağış düştüğünü, en yüksek yağışın metre kareye 107.8 kilogramla Çatalca’da görüldüğünü bildirdi.

Yıldırım, yaptığı açıklamada, önceki gün öğle saatlerinde etkili olmaya başlayan ve dün etkisini arttırarak sürdüren kuvvetli yağışta İstanbul genelinde son 48 saatte metre kareye 50 kilogramın üzerinde yağış düştüğünü belirterek en yüksek yağış ise metre kareye 107.8 kilogramla Çatalca’da görüldüğünü söyledi. İstanbul’un diğer ilçelerine düşen yağış miktarları hakkında da bilgi veren Yıldırım, şunları söyledi:’’Sabah saatlerine doğru yoğunlaşan yağışta, Kartal’da metre kareye 91.6, Şile’de 74.8, Samandıra’da 55, Sarıyer’de 40.8, Eminönü’de 50.2, Göztepe’de 42 ve Florya’da 29 kilogram yağış düştü. Sıcaklıklar mevsim normallerinin 8-10 derece altında seyrediyor. Yarın öğle saatlerine kadar Anadolu Yakası’nda yağışların kuvvetli olması bekleniyor. Hafta ortasından itibaren de lodosla birlikte sıcaklıklar tekrar artarak mevsim normallerine çıkacak.’’

02.11.2009


 

28 çifte toplu düğün

BAĞCILAR Belediyesince düzenlenen toplu düğün şöleninde, 28 çift evlendirildi. Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Bağcılar Olimpik Spor Salonu’ndaki düğün şöleninde konuşan Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, ailenin önemini vurgulayarak, Bağcılar Belediyesinin sosyal muhtevalı çalışmalara devam edeceğini söyledi.

Şölene katılan AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık da, ‘’Biz toplum olarak kızgınlıklarımızı çok kolay söyleriz ama sevgimizi söylemeyiz. Birbirinize ‘seni seviyorum’ deyin’’ dedi. Düğünde, gelin ve damatlara ‘’evlilik yemini’’ ettirildi. Gelinler, ‘’Tüm dizileri ve senaryodan ibaret olan kadın programlarını izlemeyeceğime ve televizyon bağımlısı olmayacağıma söz veriyorum’’ şeklinde, damatlar da ‘’Şans oyunları ve kahvehane kültüründen uzak duracağıma söz veriyorum’’ diye yemin etti. Şarkıcı Onur Şan’ın da konser verdiği şölende, aralarında bir görme engelli çiftin de bulunduğu 28 çiftin birçok ev eşyası ile bazı mutfak gereçleri de belediye ile hayırsever iş adamları tarafından temin edildi.

02.11.2009


 

Öğretmenlere, domuz gribi eğitimi verilecek

DOMUZ gribine karşı dezenfekte çalışmaları yapılması amacıyla okullarda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile birleştirilerek uzatılan tatil bugün sona ererken, Sağlık Bakanlığı, okullarda alınabilecek tedbirler çerçevesinde sınıfların, öğretmen odalarının ve diğer odaların hava akımını sağlayacak şekilde sık sık havalandırılmasını önerdi.

Sağlık Bakanlığı, öğretmenlere domuz gribi ve korunma yöntemleri konusunda eğitim verecek ‘’okul eğitimcileri’’ne yönelik bir sunum hazırladı. Griple ilgili genel bilgilerin yer aldığı sunumda, hastalığın belirtileri, bulaşma yolları ve tedbirler konusunda açıklamalar bulunuyor. Sunumda, günlük hayatta sık dokunulan, canlı grip virüslerinin bulunabileceği kapı kolları, bilgisayar klavyesi, cep telefonu, kablolu telefon ahizeleri, uzaktan kumandalar, sandalye, masa, sıra, kalem, kitap ve defter gibi yüzeylerden bulaşabilen domuz gribine karşı alınması gereken tedbirler sıralandı.

02.11.2009


 

İHH, kurban çalışmalarını başlattı

İHH İnsanî Yardım Vakfı, dünyada 120 ülke ve bölgede, Türkiye’de ise 50 ilde Kurban kesecek.

Kurban Bayramı yaklaştıkça yardım kuruluşları da hummalı bir çalışmanın içine girdi. Vekâletle kurban kesecek olan yardım kuruluşları Kurban bağış bedellerini açıklamaya başladı. 18 yıldır Kurban çalışması yürüten İHH İnsani Yardım Vakfı, kurban bedelini 250 TL olarak belirledi. İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “Kurban İyiliği Yaşatmaktır” sloganıyla Kurban çalışmalarını başlattıklarını söyledi. Yıldırım, farklı coğrafyalarda kesilen kurban etlerinin yoksul, kimsesiz ve yetimlere dağıtılacağını ifade etti. Kurbanı sadece “et dağıtmak” olarak görmediklerine dikkat çeken Yıldırım, Kurbanın dünyanın dört bir yanındaki Müslümanları buluşturduğunu, Müslümanlar arasındaki kardeşlik, paylaşma ve dayanışma duygularını güçlendirdiğini söyledi. Ağırlıklı olarak İslâm ülkelerinde Kurban kestiklerini hatırlatan Yıldırım, Müslümanların azınlıkta oldukları ülkelerde de Kurban kestiklerini, böylelikle bu Müslümanlara da bayram sevincini yaşattıklarını kaydetti.

02.11.2009


 

Yasakçı kafa açılıma kapalı

SAKARYA Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu 216. basın açıklamasını Adapazarı AKM önünde gerçekleştirdi.

Platformdan Vahdet Vakfı adına Yunus Arslan’ın okuduğu açıklama, “fikir, inanç ve ifade özgürlüğü”nün tanınması ve “temel hak ve özgürlüklerin önündeki tüm engellerin kaldırılması yolunda, hedefe ulaşıncaya kadar onurlu bir şekilde mücadeleye devam edileceği vurgulanrı. Hak ihlâlleriyle ilgili örnekler verilerek devam edilen açıklamada şu görüşler dile getirildi: “Yıllardır, platform olarak, ‘Başörtüsüne Özgürlük’ için basın açıklamalarında bulunuyoruz. Adı ‘Demokratik Açılım’ diye ilân edilen bir yapılanma içinde, özgürlüklerin en başında gelen ‘düşünce, inanç ve ifade özgürlüğü’ne yer verilmiyor ve hala başörtüsü sebebiyle inançlı insanlar eğitimden, çalışma hayatından çıkartılmaya çalışıyorsa, orada bir samimiyetsizlik var demektir.”

02.11.2009


 

Hacı adaylarına klima uyarısı

DİYANET İşleri Başkanlığı, hacı adaylarına yönelik hazırladığı Sağlık El Kitabı’nda, kutsal topraklarda klima kullanımı konusunda uyarılarda bulundu.

Diyanet İşleri Başkanlığı, el kitabında hacı adaylarına, kutsal topraklarda odalarındaki klimaları nasıl doğru şekilde kullanacaklarını anlattı. Başkanlık, “Dışarıdan geldiğinizde, klimaları birden en hızlı üfleme modunda ve en soğuk derecede çalıştırmayınız” uyarısında bulundu. Kitapçıkta, hacı adaylarının odalarına ilk girdiklerinde klimayı ilk kez çalıştırırken, 5-10 dakika kadar bir süre, en yüksek üfleme modunda çalıştırıp, pencereleri açarak odayı terk etmeleri gerektiği belirtilerek, “Dışarıdan geldiğinizde, birden en hızlı üfleme modunda ve en soğuk derecede çalıştırmayınız” denildi. Kitapçıkta, klima kullanırken dikkat edilmesi gereken diğer hususlar da sıralandı.

02.11.2009


 

GAP, turizm teşviki istiyor

Birçok büyük medeniyete beşiklik eden tarihi, kültürü ve tabiî güzellikleriyle masalımsı şehirlerin yer aldığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi, turizmde atak yapabilmek için ‘’GAP bölgesinin yatırım teşvik kapsamına alınmasını ve tanıtım bütçesinin arttırılmasını’’ istiyor.

Dünyanın yaşanılan en eski şehirlerinden olan Gaziantep, peygamberler şehri Şanlıurfa, dinlerin hoşgörü diyarı Mardin, Nemrut heykelleri ile Adıyaman, 33 medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır, birçok önemli devlete başşehirlik yapan Şırnak, sahabe ve evliyalar şehri Kilis, tarihi ve kültürüyle Batman ve Siirt turizm hamlesi yapabilecek önemli potansiyele sahip bulunuyor. Sektör temsilcileri, bölge turizminde atak yapabilmek için ‘’GAP bölgesinin yatırım teşvik kapsamına alınmasını ve tanıtım bütçesinin arttırılmasını’’ istiyor.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) GAP Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Fikret Murat Tural, yaptığı açıklamada, Güneydoğu’nun kültür ve inanç turizmi açısından çok zengin bir bölge olduğunu vurguladı. Tural, şunları söyledi:’’Bizim amacımız, bu bölgeyi harmanlayıp tek bir havza şeklinde Türkiye ve dünyaya sunmak. GAP turizminde belirlediğimiz bir destinasyon var. En çok Antakya, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Mardin’i içine alan programlar satılıyor. Programda özellikle inanç yerlerini ziyaret var. Buralar Müslümanların yanı sıra Süryaniler ve Hristiyanlar için de önemli yerler. Buralarda ikinci önemli faktör ise kültür. Bölgede evlerden tutun da hayat tarzlarına, yemek şekillerine, oyunlarına ve müziklerine kadar çok zengin bir kültür yelpazesi var.’’

“BÖLGENİN İLK TURİZM

FAKÜLTESİ KURULACAK’’

Turizmde en büyük sorunun altyapı ve eğitim olduğunu belirten Tural, TÜRSAB olarak kalifiye eleman yetiştirmek için eğitime sürekli önem verdiklerini ifade etti.

Gaziantep Üniversitesi bünyesinde Turizm Fakültesi kurmak için girişimleri olduğunu bildiren Tural, ‘’Turizm Fakültesinin YÖK programına alması için çalışmalarımız sürüyor. Fakülte kurulursa, Güneydoğu’da tek olacak’’ dedi. Bölgede otel sayısının artmasına rağmen bütün illerde konaklama sıkıntısı olduğuna işaret eden Tural, ‘’GAP turları şu an Cuma, Cumartesi ve Pazar gününe sığdırılmaya çalışılıyor. Bugünlerde doluluk oranı yüzde 100’ü buluyor. GAP turları giderek hafta içine yayılacak ve otel sıkıntısı yaşanacak’’ diye konuştu.

‘’GAP bölgesinin mutlaka turizm yatırım teşvik kapsamına alınmasını istiyoruz’’ diyen Tural, yıllardır Akdeniz Bölgesi’ne turizm teşviki verildiğine ve o bölgelerin artık turizm yatırımına doyduğuna, şimdi bu yatırımın GAP bölgesine kaydırılması gerektiğine işaret etti. GAP’a gelen yabancı turist sayısının az olduğunu belirten Tural, “Her ilde Valilik başkanlığında ‘Turizm Tanıtım Platformu’ kurulmalı. Yurt içinde ve yurt dışında fuarlarda etkin tanıtım yapılmalı’’ dedi.

02.11.2009


 

Kaymakamda domuz gribi şüphesi

ERZURUM’UN Pasinler Kaymakamı Zekai Erdem’den, domuz gribi şüphesiyle alınan örnek, test için Ankara’ya gönderildi.

İl Sağlık Müdürü Serhat Vançelik, yaptığı açıklamada, Pasinler Kaymakamı Zekai Erdem’in bir süre önce İzlanda’ya gittiğini, dün de grip şikâyetiyle İlçe Devlet Hastanesine başvurduğunu söyledi. ‘’Bir hastaya domuz gribi diyebilmemiz için testlerin pozitif çıkması gerekli’’ diyen Vançelik, şunları kaydetti: ’’Kaymakam bey grip şikayetiyle dün ilçe devlet hastanemize başvuruyor. Kendisi, bir süre önce yurt dışı seyahati de göz önünde bulundurularak, hastaneye yatırılıyor. Diğer bütün yatan hastalarımıza yaptığımız gibi kaymakam beyden de boğaz sürüntüsü örneği alarak, Ankara’ya tahlile gönderdik. Yapılacak tahlilin sonucu Pazartesi günü belli olacak. Kendisine domuz gribi teşhisi koyabilmemiz, testin sonucuna bağlı.’’

Erdem’in durumunun dahiliye uzmanı tarafından değerlendirildiğini de belirten Vançelik, ‘’Kendisinin sağlık durumu şu an iyi. Evde istirahat edecek. Şu an itibarıyla hastanede yatışını gerektirecek herhangi bir sorunu yok’’ diye konuştu.

02.11.2009


 

Karadeniz’de, dalga boyu 5 metreyi buldu

BATI Karadeniz’de etkili olan fırtına sebebiyle Düzce’nin Akçakoca ilçesi kıyılarında dalga boyu 5 metreye ulaşıyor.

Akçakoca’da saatte 75 kilometre hızla esen rüzgâr hayatı olumsuz yönde etkiledi. Balıkçılar, dalga boyunun yer yer 5 metreye kadar yükselmesi dolayısıyla denize açılmayarak barınaklarda fırtınanın dinmesini bekliyor. Akçakoca Meteoroloji yetkilileri, dün yaptıkları açıklamada Batı Karadeniz’de fırtınanın etkisini devam ettireceğini belirterek, fırtınanın saatteki hızının zaman zaman 75 ile 90 kilometreyi bulacağını kaydetti.

02.11.2009


 

Denizli’de, şiddetli yağış ile birlikte evleri su bastı

DENİZLİ’DE şiddetli yağış, su baskınlarına sebep oldu. Şehirde önceki gün öğleden sonra başlayan ve etkili olan sağanak dolayısıyla Mehmetçik Mahallesi 2275 Sokak ile Karşıyaka Mahallesi 2439 sokakta bazı evleri su bastı.

Evlerinin içindeki eşyaları kurtarmaya çalışan vatandaşlar, yetkililerden yardım istedi. Evini su basan Mehmet Çakır, yağmurun aniden bastırdığını ve taşan kanalizasyondan dolayı mağdur olduklarını söyledi. Yağış dolayısıyla şehirde bazı yollarda çökmeler yaşanması trafikte aksamalara sebep oldu.

02.11.2009


 

‘Öğrenci indirimi’ esnafa örnek oldu

ADANA’NIN, Torosların eteğindeki Pozantı’da, bir fırın sahibinin, 60 kuruşluk bir adet ekmeği, bu yıl açılan yüksekokulun öğrencilerine yüzde 15 indirimle satması bütün esnafa örnek oldu.

Ekmek fırınının önüne ‘’öğrenciye yüzde 15 indirim’’ yazan Karadeniz Fırını sahibi Adil Çakmakçı, 60 kuruşluk ekmeği, Çukurova Üniversitesi Pozantı Meslek Yüksekokulu öğrencilerine, ‘’10 kuruşluk’’ indirimle 50 kuruştan satıyor. Sembolik de olsa yaptığı indirimle bütün esnafa örnek olan Adil Çakmakçı, yaptığı açıklamada, ilçedeki esnafın en büyük özle-minin cadde ve sokaklarda üniversiteli öğrenci görmek olduğunu, bu özlemin gerçekleşmesi sebebiyle esnafın da üzerine düşen görevi yerine getirdiğini söyledi. Adil Çakmakçı, bazı kişilerin, ‘’10 kuruşluk indirimi yapsan ne olur yapmasan ne olur’’ şeklinde yorumlarda bulunduğunu belirterek, ‘’Oysa, benim buradaki amacım iyi niyeti ortaya koymak. Üniversiteli gençlerimize ne kadar çok sahip çıkarsak ilçemiz o kadar fayda görür. Bir öğrenci günde bir ekmek alsa, günde 10 kuruştan 10 günde 1 TL, 30 günde 3 TL avantajlı olur’’ dedi.

02.11.2009


 

Midyat’ta, hastane morgunu sel bastı

MARDİN’İN Midyat ilçesi Akçakaya Mahallesinde sağanak yağış yüzünden 13 evin bodrum katı ve Devlet Hastanesi’nin morgu sel sularıyla doldu.

Belediye ekipleri yoğun bir çalışma başlattı. 20 Dakika yağan sağanak yağış, Akçakaya mahallesi 156. sokakta bulunan 13 evin bodrum katının sel sularıyla dolmasına sebep oldu. Bazı vatandaşların un, mercimek, turşu, pekmez, buğday gibi gıda malzemeleri ile kışlık yakacakları odun ve kömürü sel suları altında kaldı. Bazı vatandaşlar ise sağanak yağış yüzünden hayvanlarını bahçeye çıkartarak tedbirini aldı. Öte yandan sel suları Midyat Devlet Hastanesini de etkiledi. Hastanenin morg kısmına yağmur suları girdi. Su tahliye çalışmaları devam ederken Midyat Belediye Başkan Yardımcısı Metin Kutlu’nun da aralarında olduğu 15 kişilik ekip sel mağdurlarına yardımcı oldu. Metin Kutlu “Ekip, bodrumları sel sularıyla dolan vatandaşların sularını itfaiye araçları ile çektiklerini belirtirken, tıkanan logarları 270 bar basınçlı kanal açma makinesi ile açtıklarını belirtti. Kutlu ayrıca herhangi bir can kaybının olmadığını söyledi. Selden zarar gören vatandaşlardan Nuri Demir “20 Dakikada yağmur yağdı, bodrumumuzu su bastı. Bodrumda bulunan kışlık gıdalarımız heba oldu, bu konuda yetkililerin desteğini bekliyoruz” dedi.

02.11.2009


 

Uludağ beyaza büründü

KIŞ turizminin önemli merkezlerinden Uludağ’da kar kalınlığı 28 santimetre olarak ölçüldü. Uludağ’da gece başlayan kar yağışının gün boyu devam etmesi bekleniyor.

Uludağ Meteoroloji İstasyonu yetkililerinden alınan bilgiye göre, Uludağ’ın oteller bölgesinde gece geç saatlerde başlayan kar yağışı, sabaha kadar aralıklarla devam etti. Bölgede kar kalınlığının 28 santimetre olduğu öğrenildi. Hava sıcaklığının eksi 1-2 derece arasında değiştiği Uludağ’a çıkmak isteyen bazı kişilerin, araçlarında zincir bulunmadığı için zorlandıkları ve geri dönmek zorunda kaldıkları belirtildi. Bölgedeki tesis işletmecileri, karın erken yağmasından mutlu olduklarını söyledi.

02.11.2009


 

Yolcu otobüsü yoldan çıktı: 36 kişi yaralandı

KAYSERİ’DE yolcu otobüsünün yoldan çıkması sonucu 36 kişinin yaralandı.

Kayseri İl Emniyet Müdürü Arif Akkale, trafik kazasının meydana geldiği yerde incelemede bulundu. Akkale, Ankara’dan Van’a giden Mehmet Erkuş yönetimindeki 34 VSV 13 plâkalı otobüsün kaza yaptığı Kayseri-Pınarbaşı kara yolunun 43. kilometresinde bulunan kaza mahalline gitti. Akkale, burada incelemelerde bulunarak, yetkililerden bilgi aldı. Akkale, gazetecilere yaptığı açıklamada, meydana gelen kazada 36 kişinin yaralandığını belirterek, ağır yaralı ve can kaybının bulunmadığını söyledi. Kazada yaralanarak Kayseri’deki çeşitli hastanelere kaldırılan 36 yolcunun tedavisi ise sürüyor.

02.11.2009


 

Düğün yemeğinden 50 kişi zehirlendi

ANKARA’NIN Evren ilçesine bağlı Altınbaşak Köyünde, bir düğünde verilen yemekten 50 kişi zehirlendi. Alınan bilgiye göre, düğünde ikram edilen yemeği yedikten sonra rahatsızlanan 50 kişi, Şereflikoçhisar Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Zehirlenenlerden 15’inin çocuk olduğu bildirildi. Hastaneye başvuranların 46’sının ayakta tedavi edildiği, 4 hastanın ise gözetim altında tutulduğu ifade edildi. Evren İlçe Jandarma Komutanlığı olayla ilgi soruşturma başlattı.

02.11.2009


 

Zabıta ekiplerine tokalaşma yasağı

ÇORUM Belediyesi, domuz gribi tedbirleri kapsamında hizmet binasında dezenfekte çalışması yapıyor.

Belediyeden yapılan yazılı açıklamada, vatandaşların yoğun olarak kullandığı belediye hizmet binasının bütün katlarının deterjanlı suyla yıkanıp daha sonra domuz gribine karşı ilâçla dezenfekte edildiği belirtildi. Açıklamada, Çorum Belediyesi’nin bütün dünyayı etkisi altına alan domuz gribi salgını dolayısıyla başta Zabıta Müdürlüğü ekiplerine ‘’tokalaşma ve öpüşmeme’’ yasağının getirildiği vurgulanarak, vatandaşların yoğun olarak bulundukları halk otobüsleri ve parkların ilâçlandığı son olarak da belediye hizmet binasının dezenfekte edildiği kaydedildi.

02.11.2009


 

Okulda öğrencilere kolonyalı karşılama

KOCAELİ’NİN Derince ilçesinde öğrencilere okula girişlerinde kolonya dökülecek.

Derince Millî Eğitim Müdürlüğü, Sağlık Grup Başkanlığı ile birlikte okul müdürlerine seminer verildi. Millî Eğitim Şube Müdürü Paşa Yıldız, okullarda gripten korunmak için hijyen kurallarına uyulacağını bildirdi. Pazartesi günü okul girişlerinde öğrencilere kolonya döküleceğini söyleyen Yıldız, ‘’Bunun için velilerden destek istenecek. Okulda her iki teneffüste tuvaletlerde sabun kutuları kontrol edilecek, merdiven korkulukları, kapı kolları çamaşır suyuyla silinecek’’ dedi. Sağlık Grup Başkanı Ayşegül Akçığ da griple ilgili müdürlere bilgi verdi.

02.11.2009


 

Gümüşhane, pansiyon turizmiyle tanışacak

GÜMÜŞHANE’DE Kromni Vadisi’ndeki Olucak Köyünde yer alan taş evler, çeşmeler ve tarihî yapıların restore edilerek, 2010 yılında yörede pansiyon turizmi başlatılması hedefleniyor.

Olucak Köyü muhtarı Raşit Mehmet Ayaz, yaptığı açıklamada, köydeki konakların, çeşmelerin ve tarihi yapı statüsündeki alanların restorasyonu için Avrupa Birliği desteğinden yararlanmak amacıyla bir proje hazırlatma çalışması içerisinde olduklarını belirtti. İlk aşamada, köyde oturulabilir halde olan 10 evi, 2010 turizm sezonunda yerli ve yabancı misafirlere açmayı hedeflediklerini ifade eden Ayaz, ‘’Köy konaklarına gelen misafirlerin yattığı yataktan yediği yemeğe kadar her şey doğal olacak’’ dedi. Olucak Köyünün, Trabzon’daki Sümela Manastırı, Gümüşhane’deki Santa Harabeleri ve Karaca Mağarası’na gelecek olan turistin konaklayabileceği tek merkez olduğunu savunan Ayaz, ‘’Taş evlere sahip Türkiye’de birçok kent turizm yapıyor. Sıra bize geldi. Evlerimizin turizme açılması konusunda biz üzerimize düşeni yapacağız’’ diye konuştu.

02.11.2009


 

Mesleğiniz sizi öldürmesin!

Southampton Üniversitesinden profesör David Goggon’un öncülüğündeki ekibin 1990’larda ölen 40 binden fazla kişinin hayat ve ölümleriyle ilgili verileri değerlendirdiği araştırmanın sonuçları, İngiliz Independent gazetesinde yayımlandı.

Araştırmaya göre, eğer marangoz, elektrikçi, su ya da gaz tesisatçısıysanız, asbestozla bağlantılı bir hastalıktan ölme ihtimaliniz ortalamanın üzerinde bulunuyor. Kömür madeninde çalışan bir işçinin pnömokonyozdan ölme ihtimali olağanüstü biçimde yükselirken, kömür dışındaki bir madende veya taş ocağında çalışan bir işçinin de slikozdan ölme ihtimali artıyor. Araştırmada, alkollü mekânlarda çalışanların alkolden ölme ihtimallerinin diğer insanlara nazaran daha yüksek olduğu belirlendi. Araştırmada ayrıca lenf kanserinden ölüm oranının öğretmenler ve öğretim görevlileri arasında yüksek çıkması gizemli olarak yorumlandı.

02.11.2009


 

‘Spam kralı’na rekor ceza

“SPAM KRALI” lâkaplı bilgisayar korsanı Sanford Wallace, Facebook internet sitesine 711 milyon dolar tazminat ödemeye mahkûm edildi.

MySpace de aynı dâvâdan büyük tazminat kazanmıştı. California’da görülen dâvâda, Facebook’un Wallace’ın gönderdiği spamlar (reklâm amaçlı istenmeyen e-posta) sayesinde Facebook kullanıcılarının hesaplarına izinsiz olarak sızdığına yönelik şikâyeti haklı bulundu. Wallace, başkanlığını yaptığı şirketin günde 30 milyon “spam” göndermesi sebebiyle “Spam Kralı” lakabıyla anılıyor.

02.11.2009


 

Fıtrî güzellikleri san'ata dönüştürüyor

Çektİğİ tabiat ve kuş fotoğraflarıyla tanınan Konak Belediyesi Fotoğraf Servisi Şefi Aykut Fırat’ın 120 fotoğrafından oluşan slayt gösterisi san'atseverler tarafından ilgiyle izlendi.

Konak Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi Benal Nevzat Salonu’nda gerçekleştirilen sunuma Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan da katıldı. Başkan Tartan, “Aykut Fırat benim gazetecilik döneminden çok eski arkadaşım. Onun fotoğraflarını hatırlıyorum. Sadece tabiat fotoğrafları değil gazetecilik fotoğrafları konusunda da başarılara imza attı. Birlikte çalışmaktan keyif alıyorum.” dedi. İzmir Doğa Fotoğrafçıları Derneği’nin (İZDOF) 35 kişiden oluşan grubuyla Türkiye’nin hemen her köşesinde binlerce kare fotoğraf çektiklerini belirten Aykut Fırat ise ülkenin güzelliklerini herkesle paylaştıklarını söyledi. Fırat, “Gazetecilik fotoğrafı anlık fotoğraftır. Anlık fotoğrafta tek karede her şeyi vermek zorundasınız. Tabiat fotoğrafında ise araştırıp dolaşıyorsunuz. Uzun yürüyüşler ile spor yapmış oluyorsunuz. Tabiatı inceleyerek sonuç olarak güzel fotoğraflar çıkıyor.” diye konuştu. Tabiat fotoğrafı çekmeye yeni başlayan ekip arkadaşlarına ipuçları da veren Fırat, karşılarına çıkan her şeye fotoğraf gözüyle bakmaları gerektiği teklifinde bulundu.

02.11.2009


 

İshal, çocukları tehdit ediyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Afrika ve Asya’da her yıl 5 yaşın altındaki 1,1 milyon çocuğun ishalden öldüğünü, bunun da bugüne dek tahmin edilenden en az 3 kat fazla olduğunu bildirdi.

DSÖ Gıda Güvenliği Başkanı Jorgen Schlundt, basına yaptığı açıklamada, 2012’de tamamlanacak araştırmanın ilk verilerinin, ishalden ölümlerin bugüne dek tahmin edilenden daha fazla olduğunu gösterdiğini belirtti. Schlundt, bu yeni verilerin önlenebilir ve tedavi edilebilir ishale bağlı hastalıklara karşı daha fazla mücadele gerektirdiğini ortaya koyduğunu söyledi. 2002’deki araştırma, her yıl sadece 300 bin kişinin ishalden öleceğini öngörüyordu. BM istatistiklerine göre de, genellikle kirli su ve gıdanın sebep olduğu ishalin, her yıl 5 yaşın altındaki 1,5 milyon çocuğun ölümüne yol açtığını gösteriyor.

02.11.2009


 

Engelliler, kendi öykülerini yazıyor

Türkİye Beyazay Derneği Ankara Şubesi ve bir şirket tarafından engellileri toplumsal hayata kazandırmak amacıyla hazırlanan ‘’Kendi Öykünü Yaz’’ projesi, Aralık ayında başlayacak.

Proje kapsamında, Türkiye turuna çıkacak olan görevliler, engellilere kendi hikâyelerini anlatma imkânı sağlayacak. Alınan bilgiye göre, engellilere yönelik çeşitli sosyal çabaları birleştirerek daha büyük etki oluşturacak ve toplumsal faydayı artırmayı amaçlayan projeye, Beyazay Derneği Genel Merkezi ve tüm şubeleri destek verecek. Proje kapsamında, dernek ve şirket aracılığıyla Aralık ayında Türkiye turuna çıkacak olan görevliler, şehir merkezine park etmiş tırlarda engelli kişilere söz hakkı vererek, kendi öykülerini dillendirmeleri imkânı sunacak. Ayrıca engellilerin uzmanlar gözetiminde sorunlarını ve ihtiyaçlarını bildirecekleri bir danışma noktası oluşturulacak. ‘’Engelli için iyi bir geleceğin, Türkiye için iyi bir gelecek olacağı’’ bilinciyle Ankara’dan başlayacak projeyle engelli bireyler ve ailelerinin hayat hakkına saygı, hayatî şartlarına toplumsal uyumun sağlanması, fırsat eşitliği, kazanılmış haklarının hayat kalitelerine maksimum yansımasının sağlanması, hukukî hakları konusunda bilgilendirilmeleri amaçlanıyor.

02.11.2009


 

Fazla yaşayan hayvanlar daha çok hastalanıyor

İyİ bakım sonucu hayat süreleri uzayan evcil hayvanlarda, kanser, kalp-böbrek yetmezliği, obezite ve şeker gibi hastalıklar ile psikolojik sorunların arttığı bildirildi.

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sezgin Şentürk, insanlarda görülen hastalıkların birçoğunun hayvanlarda da görüldüğünü, ancak bu durumun çok bilinmediğini belirtti. Şentürk, özellikle hayvanların iyi bakılmaları sonucu hayat sürelerinin uzamasıyla birlikte organ hastalıklarının görülme sıklığının arttığına dikkati çekerek, ‘’Hayvanların hayat sürelerinin uzamasıyla birlikte kanser olgularında büyük artış var. Karaciğer, akciğer, meme ve kemik kanserlerini sık sık görüyoruz. Son yıllarda özellikle av köpeklerinde burun kanserlerine rastlıyoruz’’ dedi.

02.11.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.