Dünya |
Kahraman gazeteci bugün serbest |
ABD’nin eski Başkanı George W. Bush’a geçen yıl ayakkabılarını fırlattığı için hapse mahkûm olan Iraklı gazeteci Muntazır El Zeydi’nin tahliyesi bugün gerçekleşecek. Mart'ta 3 yıl hapis cezasına çarptırılan El Zeydi’nin cezasını temyiz mahkemesi 9 aya indirmişti. Zeydi törenlerle karşılanacak. Kahraman gazeteci bugün serbest kalacak
ABD’nİn eski Başkanı George W. Bush’a geçen yıl ayakkabılarını fırlattığı için hapse mahkum olan Iraklı gazeteci Muntazır El Zeydi’nin tahliyesinin bugüne kaldığı açıklandı. Gazetecinin kardeşi Durgam, kardeşinin cezaevinden kendisini aradığını ve bugün tahliye edileceğini söylediğini bildirdi. Eyleminden sonra tüm Arap ülkelerinde kahraman olan Iraklı gazeteciye Katar Emiri Şeyh Hamid bin Halife El Tani, cezaevinden çıktığında spor otomobiller, altın at ve madalya sözü vermiş, Arap babalar kızlarını onunla evlendirmek için sıraya girmişti. Martta 3 yıl hapis cezasına çarptırılan El Zeydi’nin cezasını temyiz mahkemesi 9 aya indirmişti. ABD Başkanı George Bush’a ayakkabılarını fırlatarak dünya gündemine oturan Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi, hapis cezasını doldurmasının ardından bugün özgür olacak. Zeydi’nin Bağdat’taki evinde, gazetecinin serbest kalacağı için kutlamalar başlamış durumda. Evin duvarlarına gazetecinin resimleri, balonlar ve Irak bayrakları asıldı. Ailesi, 9 aylık hapisten sonra Zeydi ile bugün Bağdat cezaevinin kapısında buluşmayı, daha sonra evde bir eğlence tertip etmeyi planlıyor. Zeydi’nin kardeşi Dargam, Muntazar Zeydi’nin güvenliğinden endişe ettiklerini, bu nedenle de kutlamaları dar çerçevede yapacaklarını söyledi. Muntazar Zeydi’nin avukatı Diya El Saadi, önceki gün yaptığı açıklamada, 9 ay hapis cezasını tamamlayan müvekkilinin serbest bırakılması için engel kalmadığını ve bugün (dün) için salıverileceğini umduğunu açıklamıştı. Bu arada, Zeydi’nin hapse girmeden önce çalıştığı el Bağdadiye televizyonu, Zeydi’nin, muhabir olarak işe geri dönmesini beklediklerini açıkladı. |
15.09.2009 |
Diaspora nefret üretmesin |
Paris merkezli Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü Yardımcı Direktörü Didier Billion: Ermeni diasporasına geçmişin acılarını kullanarak nefret üretmesin ve çözümü engellemesin. Diaspora nefret üretmesin
PARİS merkezli Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü’nün (IRIS) Yardımcı Direktörü Didier Billion, “Dilerim Ermeni diasporası protokollerin hayata geçirilmesini engellemez” dedi. Paris’te bulunan Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü’nün (IRIS) Yardımcı Direktörü Didier Billion Türkiye ile Emenistan arasındaki normalleşme sürecini Cihan’ değerlendirdi. Türkiye üzerine iki kitabı ve çok sayıda makalesi bulunan Billion, Fransa’da Türkiye ve Türk dünyasını en yakından takip eden gözlemciler arasında yer alıyor. Türkiye uzmanı Didier Billion, Ermenistan ile ön şartsız imzalanan protokollerin çok büyük bir fırsat olduğunu belirtti. Billion, Yukarı Karabağ sorununun da unutulmaması ve aynı süreçte çözülmesi gerektiğini vurguladı. Ermeni diasporasının geçmişin acılarını kullanarak nefret üretmeye son vermesi ve çözümü engellemeye çalışmak yerine geleceğe bakmasını gerektiğini dile getirdi. Geleneksel olarak diasporanın çoğunluğunun Türkiye ile yakınlaşma perspektifine karşı olduğunu belirten Billion, ön şart olarak da Ermeni soykırımı iddialarının tanınmasını istediklerine dikkat çekti. Billion, “Bana göre bu çok büyük bir hata. Türk ve Ermeni yönetimleri hiçbir ön şart öne sürmeyerek çok akıllıca hareket ettiler. Hiçbir şey saklamış değiller. Protokollerde görüyoruz ki tarihî incelemelerde bulunmak üzere Türk, Ermeni, İsviçreli ve diğer milletlerden uzmanlardan oluşan bir alt komisyon kurulacak. Çok iyi bir metot. Dilerim diaspora bu protokollerin hayata geçirilmesini engellemez” diye konuştu. Diaspora Ermenilerinin çocukluklarından bu yana Türk nefreti ile yetiştiğinin altını çizen Didier Billion, “Soykırım teriminde anlaşamasak bile katliamlar ve korkunç şeyler yaşandı. Ama yalnızca geçmişte yaşanamayacağına da inanıyorum. Geleceğe bakmak gerek” dedi. Uluslararası ilişkiler uzmanı Billion, Ermeni diasporası içerisinde acı geçmişi kullanmaktan çıkarları olan siyasî gruplar olduğunu belirterek, “Ermenilerin bugün Türkleri daha yakından tanımamaları için ellerinden geleni yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
BAĞNAZ MİLLİYETÇİLİK AŞILMALI Dider Billion’a göre Türk-Ermeni yakınlaşması için taraflar öncelikle ekonomik, siyasî, kültürel, sportif ve benzeri konularda birbirini tanımayı öğrenmeli. İkinci aşamada Türkler ve Ermeniler tarih üzerine tartışmaya ve hafıza çalışması yapmaya başlamalı. Hem Türkiye’de hem Ermenistan’daki bazı kesimlerin müzakerelerin sürmemesi için çalışacağını kaydeden Billon, şöyle konuştu: “Bana göre siyasi inisiyatif bağnaz milliyetçiliğin aşılmasını sağlayabilir. Ermenistan Cumhurbaşkanını oldukça kararlı görüyorum. Herkes biliyor ki Ermenistan’ın sınırların açılmasında çıkarı var. Siyasi irade ve siyasi çıkarlar Türkiye, Ermenistan ve diasporadaki çekinceleri ortadan kaldıracaktır. Ben bu konuda iyimserim.”
YUKARI KARABAĞ DA SÜRECE DAHİL EDİLMELİ
TÜRKİYE ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinin Azerbaycan’dan bağımsız sürdürülmemesi gerektiğini belirten Billion, “Sayın Erdoğan birkaç ay önce “Yukarı Karabağ sorunu çözülmedikçe sınırları açmayız’ demişti; ama protokolde böyle bir ifadenin yer aldığını göremiyoruz. Burada da siyasi bir mücadele var. Türk diplomasisinin dinamizmine güveniyorum. Minsk Grubu’nun çalışmalarıyla ortaya çıkan dinamizmi de kullanarak politik tartışmaların merkezine Yukarı Karabağ meselesi konulacaktır” dedi. Didier Billion, Türkiye’nin de Minsk grubunun eş başkanlığını sürdüren Rusya, ABD ve Fransa ile birlikte Yukarı Karabağ sorununun çözüm sürecine dahil olması gerektiğini söyledi. Billion, “Yukarı Karabağ sorunu unutulmamalı çünkü o mesele halledilmezse hiçbir şey çözülmez. İlişkilerin normalleşmesi, sınırların açılması, diasporanın direncinin kırılması ve Azerbaycan’ın taleplerinin karşılanması hepsi bir arada çözülmeli” ifadelerini kullandı. |
15.09.2009 |
Obama: Başkanlığımı baltalamak istiyorlar |
ABD'NİN Demokrat Başkanı Barack Obama, bazı Cumhuriyetçileri başkanlığını baltalamak istemekle suçladı. Obama, Amerikan CBS televizyon kanalına yaptığı açıklamada, bazı Cumhuriyetçilerin sağlık reformu tasarısına sadece kendisinin başkanlığını baltalamak amacıyla karşı çıktığını söyledi. Bu kişilerin aleyhte çabalarına rağmen tasarıyı geçirecek desteği sağladığını belirten Obama, var olan sistemde para kaybedildiğini ve milyonlarca Amerikalının sağlık sigortasından mahrum olduğunu kaydetti. Obama, ‘’Cumhuriyetçi Parti bünyesindeki bazılarının, yapılacak en iyi şeyin reformu unutmak olduğunu, bunun iyi bir siyaset olduğunu düşündüğü bir siyasi ortamda bulunduğumuzu düşünüyorum. Sadece sağlıkla ilgili bir kanunu değil Amerikan halkına yardım eden, maliyetleri düşüren ve uzun vadede bütçe açığını kontrol edebilmemize olanak sağlayan iyi bir sağlık kanununu geçirmek için yeterli oya ulaşacağımıza inanıyorum’’ ifadesini kullandı. Cumhuriyetçilerin reform tasarısına muhalefetine atıfta bulunan Obama, birçokları için sadece kendi başkanlığını baltalamanın esas olduğunu ve benzer fikirlere sahip genç bir Demokrat olan Bill Clinton Beyaz Saray’a geldiğinde aynı şeylerin ona da yapıldığını kaydetti ve ‘’Biliyorsunuz: Genç bir başkan geliyor, bir sağlık sistemi öneriyor. Başarısız oluyor, o zaman Cumhuriyetçiler bunu Kongre seçimlerini kazanmak için kullanıyorlar. Sanırım bazıları bu eski senaryonun üzerindeki tozları silme peşinde’’ diye konuştu. Obama, ayrıca bu reformların başarısızlığının bütün sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunu da vurguladı. |
15.09.2009 |
Hrsitofyas:Karpaz’a 20 bin Rum göçmen yerleştirilsin |
KIBRIS Rum yönetimi lideri Dimitiris Hrsitofyas’ın, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer ile görüşmesinde, Karpaz’ın Rumlara verilmesini ve buraya 20 bin ‘’Rum göçmenin yerleştirilmesini’’ istediği açıklandı. Rum liderin, zorlayıcı bir ikilemle karşı karşıya kaldığında, müzakerelerden ‘’ayrılma’’ tehdidinde bulunması ‘’BM tutanakları’’na da yansıdı. Rum Fileleftheros gazetesi, Hristofyas ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’in Rum Başkanlık Köşkü’nde yapılan görüşmelerinin 14 Nisan 2009 tarihli tutanaklarını yayımladı. Gazete, tutanaklara dayanarak verdiği habere göre, Hristofyas, Downer’le görüşmesinde, müzakere masasına konulan Türk talepleri ile ‘’Kuzey’de temiz bir Türk devleti, Güney’de ise karma (mixed) bir devlet oluşturulacağından’ endişe ediyor. Aynı tutanaklarda, Rum tarafının her fırsatta, Karpaz’ın kendilerine verilmesi ve bu şekilde 20 bin ‘’Rum göçmenin geri dönmesini’’ talep ettiği ve KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın bu öneriye ‘’ret’’ cevabı verdiği aktarılıyor, ancak bu ‘’ret’’ cevabının nihai cevap olmadığı belirtiliyor. |
15.09.2009 |