Güncel |
Problemlerin kaynağı 12 Eylül |
12 Eylül 1980 tarihinde, dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren liderliğinde gerçekleştirilen darbenin üzerinde 29 yıl geçti. Darbe sonrası Türk demokrasisi rafa kaldırıldı. Hâlâ tartışılan anayasa, demokratikleşme, ekonomi, YÖK, Kürt sorunu, PKK terörü gibi konular büyük ölçüde 12 Eylül darbesinden miras kalan konular olarak güncelliğini koruyor. Problemlerin kaynağı 12 Eylül
12 EYLÜL darbesinin üzerinden 29 yıl geçti. Emir komuta zinciri içinde yapılan darbe toplumsal travmalara yol açtı. Türk demokrasisi rafa kaldırıldı. Tartışılan Anayasa, demokratikleşme, ekonomi, YÖK, Kürt sorunu, PKK terörü gibi konular büyük ölçüde 12 Eylül darbesinden miras kaldı. 12 Eylül gecesi, dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren bakanlığında gerçekleştirilen darbe, çeyrek asırdan fazla olmasına rağmen Türk toplumunun hafızasında canlığını koruyor. Sadece resmi rakamlara göre darbenin ardından 650 bin kişi gözaltına alındı. Sıkıyönetim mahkemelerinde tam 230 bin insan yargılandı. 517 kişi ölüm cezasına çarptırıldı, 124 kişi idam edildi. İşkence sonucu 171 kişi hayatını kaybetti, 144 kişinin ölümü ise şüpheli olarak kayıtlara geçti. 16 kişi kaçarken vuruldu. 74 kişi ise ‘çatışmada’ öldü. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. Darbenin, toplumun hafızasında iz bırakan yüzlerinden biri ülkeyi adeta açık hava hapishanesine dönüştürmesi oldu. Binlerce masum insan sudan bahanelerle gözaltına alındı, yıllarca türlü işkencelere maruz kaldılar.
DİYARAKIR CEZAEVİ PİLOT BÖLGEYDİ 12 Eylül ile özdeşleşen cezaevlerinin başında Diyarbakır Cezaevi geliyor. Cezaevinde tam 53 kişi ölüm orucu ve işkence sonucu hayatını kaybetti. Binlerce kişi akla hayale gelmedik şiddet yöntemleri ile türlü işkencelere maruz kaldı. O dönemde 20 yaşında bir genç olan Bayram Bozyel, şu an Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı. Bozyel, meşhur 5 No’lu koğuşta 10 yıla yakın çile doldurdu. Bozyel, yıllar geçmesine rağmen o günlerin izlerini hâlâ üzerinden atamadığını kaydetti. Bozyel, toplum üzerinden bir silindir gibi geçen 12 Eylül Darbesi’nin gerçek yüzünü Diyarbakır Cezaevi’nde gösterdiğini düşünüyor. Bozyel, “Darbeciler vahşi ve insanlık dışı kimliğini orada ortaya koydu. Bir deneme tahtasıydı. Kafalarındaki bütün kirli planları orada gerçekleştirdiler. NATO, Avrupa ülkeleri ve Pentagon’dan alınan bütün işkence yöntemleri orada kullanıldı. Çok yönlü, arkası derin bir plan uygulandı. Darbe, Türklere ve Kürtlere yönelik zamana yayılmış bir toplu kırım uygulandı.” diye konuştu. Bozyel’in anlattıkları 12 Eylül’ün bir başka yüzüne de ayna tutuyor. Bozyel, cezaevindeki uygulamalar sebebiyle PKK’ya karşı olan ve sorunların demokrasi ile çözülmesini isteyen birçok insanın daha sonra örgütün saflarına katıldığını anlattı. Bozyel, PKK’nın derin devlet tarafından bilinç olarak ortaya çıkarılan bir proje olduğunu iddia etti. |
12.09.2009 |
Kürt başka, Kürtçülük başka |
Siirt Eruh’ta şehit olan Burak Kapucuoğlu’nun babası, ‘’Bu açılımı destekliyorum. Kürt başka Kürtçülük başka. Kürtler de vatan evlâdı. Oğlumu şehit edenlere beddua etmiyorum. Onlar, kandırılmış kişiler.” Şehit babası: Kürt başka, Kürtçülük başka
ERUH'TA şehit olan Burak Kapucuoğlu’nun babası Metin Kapucuoğlu, cenaze töreninde siyasi sloganlar atılmasını tasvip etmediğini belirterek, ‘’Bu açılımı destekliyorum. Kürt başka Kürtçülük başka. Kürtler de vatan evladı. Oğlumu şehit edenlere beddua etmiyorum. Onlar, kandırılmış kişiler” şeklinde konuştu. Siirt’in Eruh kırsalında güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada şehit olan ve cenazesi önceki gün toprağa verilen Jandarma Er Burak Kapucuoğlu, 22. yaş gününde mezarı başında anıldı. Doğum gününe iki gün kala terör kurbanı olan Kapucuoğlu’nun gözü yaşlı ailesi, ikindi namazı sonrası şehitliğe gelerek oğullarının mezarı başında dua okudu. Şehit oğlunun mezarı başında gazetecilere açıklamalarda bulunan baba Metin Kapucuoğlu, ‘’Cenaze törenimizde siyasi sloganlar atılması bizleri üzdü. Bu davranışları tasvip etmiyorum’’ dedi. Kapucuoğlu, şunları kaydetti: ‘’Bu açılımı destekliyorum. Kürt başka Kürtçülük başka. Kürtler de vatan evladı. Bugün doğum günü. 1 gün önce şehit oldu. Allah böyle nasip etti. Allah’ın dediğinden şaşılmaz. Şehitlikte büyük bir onur mertebe. Allah bize bunu nasip etti. Allah’a isyan etmeye gerek yok. Burak, bize diğer dünyada şefaat edecek. Oğlumu şehit edenlere beddua etmiyorum. Onlar kandırılmış kişiler, fakir insanlar. Doğunun halkı fakir. Onların ceplerine 3-5 kuruş para veriyorlar. Asıl önemli olan perde arkasındakiler, onlara asıl beddua ediyorum. Millet olarak kenetlenmeliyiz. Bir daha böyle cennet bir vatan bulamayız. Bu oyunlar dün oynandı, yarın da oynanacak. Doğu’da yaşayan Kürtler de askerlik yapıyor. Kürt-Türk davası olur mu? Yazık değil mi? Hiç tanımadığım insanlar geldi cenazeye. Hüngür hüngür benim çocuğuma ağladılar. Benim çocuğum onların çocuğuydu. İki gün sonra bir şehit daha gelecek. Gelmesin artık, olmasın... Her partiden insan vardı. Ayrım olmasın, birbirimize kaynak olalım. Ayrılırsak çabuk dağılırız. Benim Kürt arkadaşlarım var. Aramızda neden ayrım olsun.’’ Kapucuoğlu, ‘’Şehit cenazelerinde bu ülkenin Cumhurbaşkanının, Başbakanının aleyhinde sloganlar atılması doğru değil. Onlar bizim büyüklerimiz, bu devletin yöneticileri. Şehit üzerinden, şehit kanıyla siyaset olmaz’’ dedi. |
12.09.2009 |
Hepimiz suçluyuz |
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, kentte yaşanan selden dolayı sorumlu, suçlu aramanın doğru olmadığını ifade ederek, ‘’İşin başında olan birisi olarak bizde de sorumluluk var, bizden önce de vardı, bizden sonra da olacaktır. Tüm yönetimde bulunan herkes bu öz eleştiriyi yapmak zorundadır’’ diye konuştu. ‘Hepimiz suçluyuz’
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, şehirde yaşanan selden dolayı sorumlu, suçlu aramanın doğru olmadığını ifade ederek, ‘’İşin başında olan birisi olarak bizde de sorumluluk var, bizden önce de vardı, bizden sonra da olacaktır. Tüm yönetimde bulunan herkes bu öz eleştiriyi yapmak zorundadır’’ dedi. Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nde (AKOM) AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural ve diğer bürokratlarla birlikte düzenlediği basın toplantısında, şehrin 2 gün üst üste sele maruz kaldığını söyledi. Yaraların sarılacağını vurgulayan Topbaş, İstanbul gibi bir şehirde yaşam alanlarının geçmişten günümüze kadar gelen düzenlemelerinde bazı sıkıntı ve problemler olabileceğini bildirdi. Topbaş, ‘’Bu olayda suçlu ve suçlular arama gibi bir tabir kullanmak istemiyorum. İşin başında olan birisi olarak bizde de sorumluluk var, bizden önce de vardı, bizden sonra da olacaktır. Tüm yönetimde bulunan herkes bu öz eleştiriyi yapmak zorundadır. Çünkü halkın önünde yönetimde bulunanlar olarak bizler problemleri daha dikkate almamız gerekiyor’’ diye konuştu. Topbaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde ilgili bakanlar ve bürokratlarla toplantı yapıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti: ‘’Toplantı sonucunda kısa, orta ve uzun vadede ve acil önlem planları yapıldı ve karara bağlandı. Belki biraz acımasız olacağız, bazılarının canı yanacak, kimse kusura bakmasın. Gereken soruşturmaların başlatılması talimatını verdik. İstimlak gereken yerlerde istimlak, bodrum katlarının etkileneceği noktalarda bodrum katlarının iptaline kadar bütün tedbirler alınacak” |
12.09.2009 |
Psikolojik destek istiyorlar |
Tekirdağ’ın Saray ilçesine bağlı Bahçeköy’de selin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Selin vurduğu köyde, afete tanık olan çocuklarının psikolojik destek almasını isteyen vatandaşlar, sel afetinin izlerinin ancak devlet eliyle silinebileceğini belirtiyor. SELZEDE PSİKOLOJİK DESTEK İSTİYOR
Tekİrdağ’In Saray ilçesine bağlı Bahçeköy’de selin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Selin vurduğu köyde, afete tanık olan çocuklarının psikolojik destek almasını isteyen vatandaşlar, sel afetinin izlerinin ancak devlet eliyle silinebileceğini belirtiyor. Bahçeköy’den afetzede 77 yaşındaki İhsan Turhan ise köyün tarihinde bugüne dek böylesine büyük bir afet yaşanmadığını belirterek,‘’Manzara feciydi. Böylesine bir afet yaşamadık" dedi. Turhan, afete şahit olan aile ve çocuklarının psikolojik destek alması gerektiğini söyledi. |
12.09.2009 |
BİR YAĞMACI TUTUKLANDI |
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, sel bölgesinde ‘’açıktan hırsızlık yaptıkları’’ gerekçesiyle 108 kişinin gözaltına alındığını, bu kişilerden adliyeye çıkarılan 1 kişinin tutuklandığı, 103 kişinin serbest kaldığı, 4 kişinin ise gözaltındaki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
|
12.09.2009 |
Sel risk haritamız yok |
İstanbul Teknik Üniversitesi Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, İkitelli ve Halkalı’da meydana gelen sel felâketi sonrasında. öncelikle yapılması gereken şeyin, Türkiye’nin sel risk haritalarının yeniden çıkarılması olduğunu söyledi. Sel risk haritası çıkarılsın
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, öncelikle yapılması gereken şeyin, Türkiye’nin sel risk haritalarının yeniden çıkarılması olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kadıoğlu, yaptığı açıklamada, sellerin meydana gelmesinin birinci sebebinin, aşırı yağışların yeryüzünde denize dökülürken insan yapımı herhangi bir şeyle karşılaşması olduğunu söyledi. ‘’İstanbul’daki aşırı yağışlar, derelerden denize ulaşmış olsaydı, sel afete dönüşmeyecekti. Bu yüzden aşırı yağışlar doğanın eseri. Bu aşırı yağışların sele dönüşmesi de insanın eseridir’’ diyen Kadıoğlu, İstanbul'da aynı büyüklükte bir selin, şehir merkezinde, günün ortasında, yolun kalabalık olduğu saatlerde yaşanması halinde daha büyük kayıplara yol açabileceğindikkat çekti. Kadıoğlu, ‘’Bugün bu kayıp kötü ama bundan daha kötüsü de olabilirdi. En büyük sel veya afet, bundan daha kötüsü olamaz diye düşünmemek lâzım. Daha da kötüsü olabilir. Bunun için tedbirli ve dikkatli olmak gerekir’’ diye konuştu. Binaların yer seçimine çok dikkat edilmesi gerektiğini belirten Kadıoğlu, şunları kaydetti: ’’Dünyada sel yatakları yönetimi kavramı diye bir kavram vardır ve bu kavram selleri zaman bakımından yavaş, hızlı ve ani gelişen diye 3’e ayırır. Dünyada seller oluştuğu yere göre 5’e ayrılır. Taşkın seller, dere ve nehir selleri, kuru vadi selleri, şehir selleri, kıyı ve baraj selleri. Biz Türkiye’de sadece, dere ve nehir sellerini biliyoruz. Dünyada 5 çeşit sel, ayrı ayrı dikkate alınır. Dünyada bütün yerel yönetimlerin elinde, sel yatakları, dere yatakları, sel tehlike bölgesi haritaları vardır. Bir yerde ruhsat verileceği zaman, ona bakılarak verilir ruhsatlar.’’ Prof. Dr. Kadıoğlu, Türkiye’de sel yatakları ve sel tehlike haritalarının olmadığını, yerel yönetimlerin ruhsat verirken buna dikkat etmediğini belirterek, Meteoroloji sel uyarısı yaptığı zaman genel uyarılarla yetindiğini, yerel yönetimlerin sel tehlike haritası olmadığı için nereyi su basacağını bilemediğini kaydetti. |
12.09.2009 |
BASIN EKSPRES YOLU AÇILDI |
Yeni bir sel tehlikesine karşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), şehirde su baskınlarına karşı ‘’en üst düzeyde’ alarma geçti. AKOM’dan yapılan yazılı açıklamada, Basın Ekspres Yolunun her 2 yöne trafiğe açıldığı kaydedildi.
|
12.09.2009 |
Sele 20 yIlda 443 can verdİk |
Türkİye’de, İstanbul’da son yaşananlar hariç, 1989-2009 yılları arasında toplam 369 sel ve taşkın olayı meydana gelirken, bu olaylarda 443 kişi öldü. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, felâketler 500 milyon dönümden fazla tarım ve yerleşim alanının sular altında kalmasına sebep oldu. Felâketlerde 2 milyar doların üzerinde zarar tesbit edildi. Son 20 yılda en fazla taşkın bu yıl yaşandı. Bu yıl İstanbul’daki sel felâketi hariç 59 taşkın ve sel olayı meydana geldi, 2001 yılında 42 taşkın gerçekleşti. Bu taşkınlarda en fazla can ve mal kaybı 1995 yılında yaşandı. 1995’de meydana gelen 20 taşkında 201 bin 100 hektar alan su altında kaldı, 164 kişi vefat etti. Tesbit edilen zarar tutarı 1 milyon 100 bin dolar olarak hesaplandı. 1998 yılındaki 2 taşkında ise 600 bin dolar maddî zarar belirlenirken, 57 kişi vefat etti. 2001 yılına kadar 1990, 1991 yıllarında 20’nin üzerinde taşkın olayı yaşanırken, 1997 ve 1999 yıllarında sadece 1’er taşkın meydana geldi. 1995 yıllında yaşanan 20 taşkının ardından, 2001 yılına kadar 5 yıllık sürede gerçekleşen toplam taşkın olayı 12 oldu. Bu taşkınlarda da 61 kişi öldü. İstanbul’daki son sel felâketine kadar bu yıl meydana gelen taşkınlarda 15 kişi öldü . Son yaşanan olaylarda ise şu ana kadar 31 kişinin öldüğü bildirilmişti. Henüz netleşmeyen rakamlara göre son 20 yılda ölenlerin sayısı 470’in üzerine çıktı. Öte yandan, DSİ tarafından bugüne kadar yapılan 4 bin 364 taşkın koruma tesisi sayesinde, 3 bin 500’ün üzerinde yerleşim birimi ile 1 milyon hektar alanın taşkından korunmasının sağlandığı bildirildi. |
12.09.2009 |
Minikler için ders zili Pazartesi çalıyor |
İlköğretİm ve okul öncesi öğrencileri 14 Eylül Pazartesi günü okula başlayacak. Okullarına alışmak amacıyla eğitime erken başlayacak minik öğrenciler, 18 Eylüle kadar ‘’uyum programı’’na alınacak. Öğrenciler, bu program kapsamında öğretmenlerinin gözetiminde çeşitli faaliyetlere katılacak, okullarını, arkadaşlarını, öğretmenlerini tanıyacak. Uygulamayla çocukların okula adaptasyonlarının sağlanması, okul kaygısının giderilmesi, öğretmenine güven duyup günlük akışa uyum sağlaması, oyun, drama, sosyal ve sportif faaliyetler yoluyla öğrenme ortamını, okulunu, sınıfını, arkadaşlarını, öğretmenlerini tanıması, okul kurallarını öğrenmesi, aynı zamanda evine güvenle gidip gelme eğitimi alması ve okula iyi bir başlangıç yapması amaçlanıyor. Bu eğitim öğretim yılında ilköğretim okullarına yaklaşık 1 milyon 292 bin öğrencinin kayıt yaptırdığı tahmin ediliyor. 2009-2010 eğitim-öğretim yılı ise 24 Eylül Perşembe günü başlayacak. Bazı özel okullar Millî Eğitim Bakanlığından alınan izinle eğitim-öğretim yılını 14 Eylül günü başlatacak. |
12.09.2009 |
“Terör Kongresi” İstanbul’da yapılacak |
DünyanIn en önemli Uluslararası Ceza Hukuku Kongresi, 20–27 Eylül 2009 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Sarayı ve Hilton Oteli’nde yapılacak. Dünya Ceza Hukuku Kongresi’nin konusu “terör” olarak belirlendi. Dünyanın pek çok ülkesinden gelecek olan ceza hukukçuları, bilim adamları, yargıçlar, savcılar, avukatlar, stajyer avukatlar, hukuk öğrencileri, bu kongrenin katılımcıları ve dâvetlileri arasında yer alıyor. Kongre sekreterliğinden yapılan açıklamada, kongrenin açılış günü olan 21 Eylül 2009 tarihinde saat 11:00’de konuyla ilgili olarak bir basın toplantısı yapılacağı ifade edildi. |
12.09.2009 |
Balıkesir Üniversitesi destek bekliyor |
BalIkesİr Yüksek Öğretim Vakfı Başkanı Avukat Turgut İnal, yeni kurulan üniversiteler arasında önemli bir yere sahip olan Balıkesir Üniversitesine sahip çıkılmasını istedi. İnal, yaptığı açıklamada, başta bakanlar olmak üzere, milletvekilleri, siyasî parti temsilcileri, yerel idareciler, sivil toplum örgütü temsilcileri ile bütün Balıkesirlileri üniversitenin açılışına dâvet etti. Balıkesir Üniversitesi’nin yeni kurulan üniversiteler arasında önemli bir yere sahip olduğunu anlatan İnal, üniversitenin Balıkesirlilerin maddî ve manevî katkılarıyla daha da çabuk büyüyeceğini belirtti. İnal, üniversiteye sahip çıkılmasını istedi. |
12.09.2009 |
Konya depremlerle sarsıldı |
Konya’da 7.5 saat arayla merkez üssü Konya merkez ilçe Selçuklu Sille Mahallesi olan 4.5 ve 4.7 büyüklüklerinde iki deprem meydana geldi. İlk deprem yerel saatle 21.29’ da Şehir merkezinde korkuya sebep oldu. Depremlerde can kaybı olmadı, panik sebebiyle baygınlık geçiren ve hafif yaralanan yüzlerce kişi Konya’daki çeşitli hastanelere başvurdu. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu belirtilirken, polis hırsızlık olaylarına karşı Selçuk ilçesinde asayiş uygulamalarını artırdı. |
12.09.2009 |
TSK'dan irtica eylem planıyla ilgili muhabire dava |
GENELKURMAY Başkanlığı Hukuk Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” ile ilgili İstanbul’da Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen dosya hakkında bilgi aldıklarını, bir muhabirle ilgili dava açıldığını kaydetti. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında yaptığı açıklamada, Siirt’in Eruh ilçesinde meydana gelen çatışma sonrasında bölücü terör örgütüne ait telsizlerin dinlenilmesinden elde edilen bilgilere göre, bu çatışmada teröristlerin çok sayıda ölü ve yaralıları olduğunun anlaşıldığını bildirdi. Güler, ‘’Türk Silahlı Kuvvetleri, bölücü terör örgütüyle mücadelesinde, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar, bütün faaliyetlerine planlandığı şekilde devam edecektir’’ dedi. Toplantıda, Genelkurmay Başkanlığı Hukuk Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu ise hukuki konulara ilişkin soruları cevapladı. Tuğgeneral Çubuklu, ‘’İrtica ile Mücadele Eylem Planı’’ haberleriyle ilgili soruşturma konusundaki gelişmelerin sorulması üzerine, İstanbul’da Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen dosya hakkında bilgi aldıklarını, bir muhabirle ilgili dava açıldığını kaydetti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen dosya ile ilgili resmi bir bilgi alınmadığını belirten Tuğgeneral Çubuklu, ancak basında yer alan bilgilerden, soruşturmanın devam ettiğinin anlaşıldığını kaydetti. |
12.09.2009 |
Darbe, demokrasilerde geri vites demektir |
HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, 12 Eylül’ün çalışma hayatına önemli yansımaları olduğunu belirterek, ‘’İhtilal, darbe ve müdahalelerin demokrasilerde geri vites anlamına geldiğini’’ ifade etti. Uslu, yaptığı yazılı açıklamada, ‘’darbe ve ihtilal dönemlerinde’’ en büyük zararı emeğiyle geçinenlerin gördüğünü ifade etti. Salim Uslu, açıklamasında şunları kaydetti: ‘’İhtilal, darbe ve müdahaleler, demokrasilerde geri vites anlamına gelmektedir. 1980 ihtilalinin üzerinden 29 yıl geçmiş olmasına karşın, süreçten etkilenen, idari, mali, sosyal ve kültürel yönden temel hakları ellerinden alınan bir kesim, haklarını geri almak için mücadele vermektedir. Bizler, çalışanlar olarak, ancak demokratik gelişmiş ve kalkınmış bir ülkede hakkımızı alacağımıza inanıyor, ülkemizde demokratik işleyişe yönelik karşı çıkışları nereden gelirse gelsin tasvip etmiyor ve kınıyoruz.’’ |
12.09.2009 |
Geçici 15. madde kaldırılacak mı? |
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat, 12 Eylül dönemi yöneticilerinin yargılanmalarını önleyen Anayasanın Geçici 15. maddesinin kaldırılıp kaldırılmayacağını sordu. Özpolat, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, söz konusu maddenin kaldırılmasının ‘’yargı reformu’’ içinde olup olmadığını öğrenmek istedi. Özpolat, ‘’Geçici 15. madde kapsamında kendilerini yargılamaktan kurtaran kaç kişi var? Bunların isimlerini kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyor musunuz?’’ diye de sordu. |
12.09.2009 |
Türk: Bakan Davutoğlu ile görüşme bayramdan sonra |
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ‘’Ermenistan Protokolü’’ ve ‘’Kafkaslar’daki gelişmeler’’ konularını ele almak üzere Ramazan Bayramı’ndan sonra görüşeceklerini bildirdi. Türk, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Genel Başkanı Özdemir Özok’u ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan Türk, açılım sürecinin barışçıl bir sürece evrilmesi için sivil toplum örgütlerine ziyaretlerinin sürdüğünü belirtti. Çabalarının, sürecin heba olmamasına yönelik olduğunu ifade eden Türk, görüşmelerin, sorunların çözümü için ‘’ortak bir aklın’’ ortaya çıkması bakımından önemli olduğunu söyledi. Türk, bir gazetecinin, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’ndan bir randevu talebi alıp almadıklarını sorması üzerine, 15 Eylül için bir randevu talebi geldiğini ancak Irak’a yapacağı seyahat sebebiyle olumlu cevap veremediklerini kaydetti. Türk, Davutoğlu ile Ramazan Bayramı’ndan sonra görüşeceklerini bildirdi. Öte yandan, DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna da Türk Tabipleri Birliğini (TTB) ziyaret ederek, TTB 2. Başkanı Feride Aksu Tanık ile görüştü. |
12.09.2009 |
Diyarbakır’da terör örgütü operasyonu |
DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığınca bir süre önce Türkiye genelinde yaklaşık 15 ilde başlatılan terör örgütü PKK’nın “KCK Türkiye Meclisi” (KCK/TM) yapılanmasına yönelik yürütülen operasyon devam ediyor. Diyarbakır’daki operasyonda aralarında Barış ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı Demir Çelik, DTP’li eski bir ilçe belediye başkanı olan Y.Ö, DTP’li eski İl Genel Meclis Başkanı K.D, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bürokratlarından H.B’nin de bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı. |
12.09.2009 |
Ramazan çadırı birleştirdi |
Zafer Parkı’nda bulunan Şehitler Camii’nin avlusunda kurulan çadıra Rusya Müftüler Konseyi, Moskova Belediyesi ve Nadejda (Umut) Vakfı destek veriyor. Rusya’da çadır geleneği Moskova’nın diğer camileri ve Tataristan Cumhuriyeti’nin başşehri Kazan’da da uygulanmaya başladı. Ramazan’ın son on gününde kurulan çadırın açılışı münasebeti ile bir konuşma yapan Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin, Ramazan’ın merhamet ve fedakârlık duygularının gelişimine katkı sağladığını söyledi. Federal Konsey Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Vasili Mihaçev de, Ramazan çadırının sadece Müslümanların değil, bütün Rusya halklarının kaynaşmasına katkı sağladığını ifade etti. Programda bir konuşma yapan Türkiye Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı da, Sovyetler Birliği döneminde Moskova’da Ramazan çadırının hayal bile edilemeyeceğine dikkat çekti. Sovyetler’in yıkılmasının ardından Rusya’da Müslüman halkların da yavaş yavaş kendi inanç ve geleneklerini yaşamaya başladıklarını söyleyen Akıncı, “Şimdi dindaşlarımız rahatlıkla Ramazan çadırlarında toplanabiliyor. Dinlerinin gereklerini yerine getirebiliyor. Moskova’da şimdi büyük bir cami yapılıyor. Rusya hükümetinin temsilcileri de çadırda bizimle birlikte iftar etti. Bu gelişmeleri görmek memnuniyet verici.” tesbitinde bulundu. Ramazan çadırı organizasyonu ile ilgili bilgi veren Rusya Müftüler Konseyi Başkan Yardımcısı Mustafa Kütükçü, “Her gün farklı bir Müslüman ülkenin büyükelçiliği iftar organizasyonunu üstlenmiş durumda. İlk olarak Türkiye günü ile başlıyoruz. Rusya Federasyonu içinde yer alan cumhuriyetler kendi günlerinde çadırdaki organizasyonu düzenleyecekler. Rusya devleti projeye sonuna kadar destek veriyor. Çadır sosyal kaynaşmanın sembolü oldu” dedi. Kütükçü, her gün 400 kişinin rahatlıkla iftar edebileceğini belirtti. |
12.09.2009 |
Ramazan’ı her yıl dört gözle bekliyoruz |
‘ŞatlIk Çocuk Korosu’ yöneticisi Sahabutdinova Zamzamiya, Ramazan’ın Moskova’da çok bereketli geçtiğini, her yıl bu bereketli mevsimi dört gözle beklediklerini söyledi. Ramazan boyunca çocuk korosu ile misafirlere ilâhiler söyleyeceklerini ifade eden Zamzamiya, çadır vesilesi ile kendilerini ayrı bir manevî atmosferde hissettiklerini kaydetti. Almaz Holding’de çalışan genç işletmeci Şamil Mingazov, kendisinin dört yıldır oruç tuttuğunu ve Ramazanın her gününün kendisi için bir bayram havasında geçtiğini söyledi. Mingazov, Ramazan’ın bereket ve faydasını derinden hissettiğini belirtti. Çadır geleneğini Türkiye’den örnek aldıklarını ifade eden Moskova Merkez Camii İmamı İldar Alaiddinov, “Türkiye ile çok yakınız ve birbirimizi çok seviyoruz. Ramazan çadırında farklı toplum ve dinlerden insanlarla hoşgörü ve barış içinde iftar ediyoruz. Diğer camilerimizde de iftarlar yapılıyor. İnsanlar teravihlere akın ediyor. Camiler dolup taşıyor. Gündüzleri de Kur’ân mukabeleleri yapılıyor. Ramazan’ı canlı bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. |
12.09.2009 |
Eczane televizyonu kuruldu |
Türk Eczacıları Birliği, eczanelerde kapalı devre televizyon yayını yapılmasını sağlamak için Digitürk ve Mobilvizyon ile sözleşme imzaladı. İmzalanan sözleşmeye göre, Türk Eczacıları Birliği, Digitürk ve Mobilvizyon işbirliğiyle eczanelerde kurulacak olan LCD ekranlar üzerinden, kapalı devre yayın iletecek. Televizyon yayınlarında, eczacıların uzaktan eğitimi sağlanacak, hasta bilgilendirme eğitimleri gibi konular yer alacak. Ayrıca tercih edilen bu teknolojiyle TEB tarafından önceden planlanan saatlerde ya da olağanüstü durumlarda yurt genelindeki toplam 24 bin eczaneye aynı anda canlı bağlantıyla ulaşılabilecek. Eczanelerin kapanış saatinden sonra ise, LCD ekranlar dışarıya yönlenerek nöbetçi eczane bilgilendirme ekranı olarak kullanılacak. |
12.09.2009 |
Yangın, topla söndürülecek |
Rusya itfaiye birimleri yeni geliştirilen top ve tüfeklerle yangınla mücadele edecek. Moskova’da düzenlenen ‘21. Yüzyılda Yangın Güvenliği’ sergisinde yeni yangın söndürme aletleri tanıtıldı. Sergide ayrıca helikopter maketi yakılarak üzerinde Rusya’nın yeni icat ettiği yangın söndürme topu kullanıldı. Yeni icatlarını tanıtan üretici firma müdürü Genadiy Kuprin “Yangın söndürme hızını arttırdık. Bu çok önemli”diye konuştu. İcat edilen yeni sistem sayesinde bin metrekarelik alandaki yangının 2 dakikada söndürülebildiğinin altını çizen Kuprin, yeni sistemdeki hızın, pompa kalitesi ve köpüğün içerdiği kimyasal maddelerle desteklendiğini söyledi. Normal söndürme pompaları en fazla 3-5 metreye ulaşabilirken icat edilen yeni itfaiye toplu su şeridi 30 metreye kadar ulaşıyor. |
12.09.2009 |
3G ile ev ve iş yerleri daha güvenli |
3G’nİn sağladığı hızlı internet ve görüntülü görüşme imkânları ile iş yerleri ve evlerde bulunan güvenlik kameralarındaki görüntüler cep telefonundan izlenebiliyor. Yaklaşık 1,5 ay önce devreye giren 3G hizmetleri sayesinde, güvenlik kameraları ile istenen ortamı gözlemleme açısından yeni imkânlar doğdu. Adana’da faaliyet gösteren bir güvenlik sistemleri şirketinin genel müdürü olan Mehmet Görgün, son yıllarda güvenlik ve gözlemleme ihtiyacı sonucu kamera sistemi kurulmasına yönelik talebin arttığını söyledi. Özellikle bakıcı izleme sisteminin en çok satılanlar arasında olduğunu vurgulayan Görgün, ‘’Evinizi ve bebeğinizi izlemek için, 3G’li cep telefonunuz ve eve kurulacak IP kamera, dijital kayıt cihazı ve bir internet bağlantısı gerekmekte. Sistemle anbean bakıcının çocuğunuzla nasıl bir diyalog içinde olduğunu görebiliyorsunuz’’ dedi. Görgün, sistemin maliyetinin 500 dolar civarında olduğunu belirtti. |
12.09.2009 |
Tek doz domuz gribini yenecek |
AmerİkalI ve Avustralyalı bilim adamları, yeni domuz gribi aşısının tek dozunun yetişkinleri hastalıktan korumak için yeterince güçlü olduğunu bildirdi. Yaptığı araştırmanın sonuçlarını yayımlayan Avustralyalı aşı üreticisi CLS şirketi, deneme aşamasındaki aşının bir doz olarak uygulandığı insanların yüzde 75 ila 96’sının hastalıktan korunduğunun tesbit edildiğini belirtti. Aşının etkisini 8 ila 10 günde gösterdiği kaydedilirken, Amerikalı bilim adamlarının yeni domuz gribi aşısıyla elde ettiği veriler de aşının insanları hızla korumaya başladığını gösteriyor. Yeni aşının Ekim ayında kullanıma hazır hale geleceği kaydediliyor. |
12.09.2009 |
Kadir Gecesi’nde camiler sabaha kadar açık |
Dİyanet İşleri Başkanlığı, Kadir Gecesi’nde vatandaşların kolay ulaşabileceği ve halkın yoğunlukla ziyaret ettiği camileri sabaha kadar açık tutacak. Kur’ân-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gece olan Kadir Gecesi’nde vatandaşların rahatlıkla ibadet edebilmesi için yurt genelindeki 2 bin 194 cami sabaha kadar açık olacak. İstanbul’da Sultan Ahmet, Eyüp Sultan, Fatih, Hırka-i Şerif, Süleymaniye, Beyazıt, Yıldız Hamidiye, Büyük Mecidiye, Sinan Paşa, Yuşa, Yakuplu Merkez, Bezm-i Alem Valide Sultan, Sümbül Efendi, Ayazma, Hoca Ali Rıza Camilerinin aralarında bulunduğu 72 camide vatandaşlar sabaha kadar ibadet edebilecek. Ramazanın son 10 günü itikafa (camiye kapanarak ibadet etmek) girmek isteyenler, yurt genelindeki 758 camiden yararlanabilecek. Diyanet İşleri Başkanlığının, Ramazan ayında gerçekleştirdiği din hizmetleri kapsamında, 31 bin 321 camide mukabele okunurken, 557 camide hatimle teravih namazı kılınıyor. 503 cami avlusunda iftar verilirken, 256 caminin minaresini mahyalar süslüyor. |
12.09.2009 |
Mahkûmlar affedilecek |
Türkmenİstan’da “Kadir Gecesi Affı” olarak bilinen aftan 1284 mahkûmum yararlanacağı açıklandı. Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov, Kadir Gecesinde aftan yararlanacak 1284 mahkûmla birlikte 21 yabancı uyruklu mahkûmun da ailelerine kavuşacağını söyledi. Aftan yararlanacak mahkûmlar arasında 3 Türk vatandaşının da bulunduğu ve bu mahkûmların Türkiye’ye gönderilmesi için işlemlerin devam ettiği belirtildi. |
12.09.2009 |
Mekke’de 660 Çinli Müslüman oldu |
Haremeyn Treni projesinde çalışan Çinli işçilerden 660’ı Müslüman oldu. Mekke Milletvekili Dr. Abdulaziz El Hadari, Harameyn tren projesinde çalışan ve İslâm dinine giren 660’ı Çin vatandaşı, 16’sı başka milletlerden toplam 676 kişiye sertifika verdi. 660 Çinlinin Müslüman olmasının, Haremeyn tren projesinin Çinlilere verilmesine karşı çıkanlara en güzel cevap olduğunu belirten El Hadari; ‘Bu Mukaddes topraklardaki tren projesinin Çinlilere verilmesine karşı olan yüzlerce mektup aldık. Ancak o Çinli işçilerden 660’ı Müslüman oldu, dün Çinlilerin gelişine karşı çıkanlar bu gün Müslüman olmalarına seviniyor’ dedi. 5 bin civarında Çinlinin Haremeyn Treni projesinde çalıştığını ifade eden El Hadari, bu işçilerin yüzde 10’una yakınının Müslüman olduğunu özellikle kaydetti. |
12.09.2009 |
Bakterilerin direnç sırrı çözüldü |
Bakterİlerİn antibiyotiklere direnç kazanmalarının sırrı çözüldü ve böylece sürekli yeni antibiyotik keşfedilmesi zorunluluğunun ortadan kalkmasının da yolu açıldı. New York Üniversitesi araştırmacılarının buluşu sayesinde, bakterilerin direnç kazanmaları dolayısıyla yeni tip antibiyotik üretme arayışına girilmesine gerek kalmayacak, var olanlar daha da güçlendirilebilecek ve daha az dozlarda kullanılmaları mümkün olabilecek. Ünlü bilim dergisi Science’da yayımlanan çalışmaya göre bakterilerin, antibiyotiklere karşı direncinin bloke edilmesi sayesinde, tehlikeli enfeksiyonlara karşı daha etkili mücadele edilmesinin de yolu açılacak. Bilimciler, bakterilerin, nitrik oksit ürünü belirli enzimler üreterek antibiyotiklere direnç kazandığını ortaya çıkardı. Bu enzimleri engelleyen ilâçlar kullanılması, antibiyotikleri daha etkili hale getirecek. |
12.09.2009 |