14 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Basından Seçmeler

Kürt açılımından “Munzur açılımı”na

“Kürt açılımı” nedeniyle yapılan tartışmaların seviyesine bakarak bir arada yaşamanın tarihteki en muhteşem tecrübesini ortaya koyan bir kültürün çocukları olduğumuza kim inanabilir? Farklı dillere bile tahammül edemeyen, köy isimlerini bile değiştiren ‘zihniyet ve vicdan küçülmesi’nin bu tecrübe ile izahı mümkün değil. Bu nedenle “Kürt açılımı, demokratik açılım” modelleri etrafında yürütülen tartışmalar hatırasız ve hafızasız, içe kıvrık bir topluma özgü içeriksiz, ufuksuz en önemlisi vicdani duyarlılığını yitirmiş bir körlük sergiliyor.

Muhafazakar gazeteler dahil nerdeyse tüm basının sevinç gösterisiyle ön sayfadan (bir kısmı manşetten) yayınladığı haber Kürt açılımı adına farklılığa övgü düzenlerin aslında nasıl ‘tek tip bir hayatı’ dayattıklarını deşifre eden az bulunur örnekti. Munzur Çayı kenarında serinleyen vatandaşlar (haber dilinde bölge sakinleri) Akdeniz sahillerini aratmayacak bir görüntü sergilemiş. Tüm gazetelerde, terörün bitmesiyle bölgeye gelen huzur ve güven ortamının bir göstergesi olarak sunulmuş haber. Artık bölgede yaşayan halk da “normal vatandaşlar” gibi, Munzur Çayı’na girip bikinileriyle, kadın erkek bir arada plaj keyfini yaşamaya başlamışlar. Bodruma gitme ihtiyacı hissetmiyorlarmış artık. Munzur ile Bodrum arasında kurulan ilişkinin çağrışımı bile haberin kurgusundaki bilinçaltının habercisi…

Haberi veren muhafazakar gazetelerle seküler medya (gerçi muhafazakarlık da sekülerliğe engel olmadığı için bu sınıflama çok sağlıklı değil, hele bu konuda) arasındaki tek fark, ‘kadraj farkı’ idi. Nitekim kadraj konusunu eleştiren yazarlar da oldu. Muhafazakar basın aynı fotoğrafta bikinili görüntüleri kadraj dışında bırakacak şekilde yayınladı. İki haber arasında adeta bikini farkı vardı

Burada önemli olan, bin metre yükseklikte nehirde plaj keyfinin ne kadar mümkün olup olmadığı ayrıntısını bir kenara bırakacak olursak, terörün bitmesiyle normalleşme arasında kurulmak istenen ilişki biçimi ve buna paralel olarak plaj kültürü dayatması dikkat çekici.

Munzur Çayı’nda plaj keyfi haberini semiolojik olarak çözümlediğimizde haberin kendisi bir ‘gösteren’ olarak “halkımızın vatandaşlık düzeyine” yükselişine işaret ettiği söylenebilir. Plajın temsil ettiği yaşama biçimi ve kültür düzeyine erişildiği durumda ancak “bölge halkı” olmaktan çıkıp vatandaşlık statüsüne geçebiliyorsunuz.

Buradaki oryantalist bakış açısındaki buyurgan tavır, tek tipleştirici yaklaşım toplumun sekülerleştirilmesine yönelik oparasyonel bir anlam kazanıyor. Tek kare Munzur fotoğrafı aslında seçkinlerin başvurdukları toplum mühendisliği yöntemi olarak modernleştirici misyonun yol haritasının ip uçlarını veriyor. Aydınlanmacı Türk seçkinlerine özgü bir refleks olarak plaj keyfinin Munzur’da ortaya çıkışına tanıklık ettik.

Yıllardır bilinçli bir politika ile tatil adı altında deniz ve plaj kültürünün pompalandığı bir süreci gözönüne aldığımızda bu fotoğrafın bir gösterge olarak ne türden mesaj içerdiği daha iyi anlaşılabilir. Deniz kültürü ve turizmi etrafında toplumun kültürel kotlarıyla oynanarak seküler hayat tarzının benimsetilmek istendiğini ancak tersten örneklere bakarak daha iyi anlaşılabilir. Postmodern darbe dönemlerinde zorla; postmedyatik dönemlerde de erkek ve kadınların ayrı denize/havuza girmeleri karşısındaki linç girişimlerine bakmak yeterli.

Plaj kültü/rü etrafında şekillenen hayat tarzının/anlayışının Güneydoğu’ya uzanan seçkinci projeksiyonu tam da bu noktada oryantalist içerikle yansıyor. Kürt açılımının nasıl bir anlam çerçevesinde ancak kabul edilebileceğinin ideolojik kotlarını sergileyen Munzur resimleri, terör-ilkellik, plaj/çıplaklık –normalleşme/uygarlık çizgisine işaret eden mesajın kendisi oluveriyor.

Türk seçkinlerin Kürt kimliği başta olmak üzere, kendi tek tip kısır dünyasının dışındaki her türden farklılığa karşı miyop ve de mütekebbir direnişinden vazgeçmiş görüntüsüne rağmen ‘postmedyatik siyasal dönem’in tüm argüman ve imkanlarını kullanarak “açılımı” biçimlendirmek derdinde. Son kertede Kürtlerin sekülerleşme aracı olarak PKK eliyle “adam edilmesi”nden (gizli) hoşnutluk duyanlar, bunu kullananlar daha demokratik imkanlarla normalleşme ve açılım adına toplumun değerleri, kültürel kotlarının yerine ‘plaj kültün’nü ikame fırsatı olarak görüldüğüne işaret ediyor son durum.

Akif Emre, Yeni Şafak, 13.8.2009

14.08.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.