Dünya |
Bulgaristan’da ajan gazeteciler açıklandı |
Bulgaristan’da 1989 yılında sona eren komünizm rejimi döneminde siyasî polise ajanlık yapan kişilerin geçmişini araştıran devlet komisyonu, ülkenin elektronik medya kuruluşlarında çalışan 102 komünist ajan gazetecinin isimlerini açıkladı. Bulgarİstan’da 1989 yılında sona eren komünizm rejimi döneminde siyasî polise ajanlık yapan kişilerin geçmişini araştıran devlet komisyonu, ülkenin medya kuruluşlarında çalışan 102 komünist ajan gazetecinin isimlerini açıkladı. Parlamento kararı ile kurulan komisyonun resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada 273 medya kuruluşunda çalışan 2 bin 366 gazetecinin durumunun araştırıldığı belirtildi. Aralarında onlarca ünlü gazetecinin isimlerinin de bulunduğu ajan listesinde 1973 yılından sonra doğan 1300 kişinin ise araştırma kapsamı dışında tutulduğu belirtildi. Sofya / aa |
05.08.2009 |
Güney Osetya’da ayrılıkçı hükümet çöktü |
Gürcİstan’In ayrılıkçı bölgesi Güney Osetya lideri Eduard Kokoytı, sağlık durumunu gerekçe göstererek bölgenin sözde Başbakanı Aslanbek Bulatsyev’i görevden aldı. Bulatsyev, 22 Ekim 2008 yılında Kokoytı tarafından göreve getirilmişti. Kokoytı’nın Haziran’da kabinede değişiklik yapılması ile ilgili uyarıda bulunduğuna dikkat çekilirken, artan yolsuzluk ve verimsiz çalışmaların sözde hükümetin istifasında etkili olduğu kaydediliyor. Ayrılıkçı lider Kokoytı daha önce yaptığı uyarı açıklamasında, “Bölgede zarar gören halka yardım etmek yerine, sosyal gerginliği ortadan kaldırmak yerine bazı bürokratlar görevini kötüye kullanıyor. Yeni parlamentonun göreve başlamasıyla birlikte, hükümet kabinesinin de değiştirileceğini belirtmek isterdim.” şeklinde konuşmuştu. Öte yandan Rusya ve Gürcistan arasında 8 Ağustos 2008’de gerçekleşen savaşın yıl dönümüne günler kala ayrılıkçı bölge Güney Osetya’da tansiyon giderek yükseliyor. Güney Osetya ve Gürcistan birbirlerini karşılıklı olarak ateş açmakla suçlarken, Şinvali yönetimi Tiflis’den toprak talebinde bulundu. Moskova / cihan |
05.08.2009 |
Rabia Kadir: Çocuklarım baskı altında |
Uygur Türklerinin lideri Rabia Kadir, Çin’in hapisteki çocuklarına kendisini suçlaması için baskı yaptığını ileri sürdü. Kadir, Çin’in ikisi de hapiste bulunan oğullarına baskı yaptığını belirterek, “Çin hükümeti, çocuklarımı bana karşı çıkarmaya çalışıyor. Bu tamamen insanlık dışı” dedi. Kadir’in oğullarından biri vergi kaçırmaktan mahkûm olurken, diğeri ayaklanma suçuyla hapse atılmıştı. Öte yandan Rabia Kadir’i Urumçi olaylarının arkasında olmakla suçlayan mektupları yazdıkları öne sürülen çocukları kamera karşısına geçirildi. Kadir’in büyük oğlu Kahar, “O benim annem. Hakkında kötü şeyler söylemek hoş değil. Ama sadece kendisini bu işlerden çekmesini diliyoruz. Belki çocuklarının tavsiyesini dinler” dedi. Urumçi / aa |
05.08.2009 |
El Fetih’in Kongresi başladı |
Fİlİstİn direnişinin çekirdeği, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) şemsiyesi altındaki en büyük grup olan El Fetih’in 6. Kongresi Beytüllahim’de başladı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail ile barış arayışında olduklarını belirtti, “Ama direniş hakkımız da saklı” dedi. Abbas, El Fetih kongresinin açılışında yaptığı uzun konuşmada, “Toplantıyı burada Beytüllahim’de, Hazreti İsa’nın doğum yeri ve Kudüs’e en yakın olan şehirde açıyorum” dedi. Filistinlilerin İsrail ile barışı aradıklarını vurgulayan Abbas, “Barış bizim seçimimiz, ama uluslar arası yasalar altında, meşrû direniş hakkımızı da saklı tutuyoruz” dedi. Abbas, Filistinlilerin de, barış için küçük de olsa bir umudun var olduğu sürece barış görüşmelerinde ısrarlı olmalarını istedi. El Fetih’in silâhlı mücadelesinin başlangıç günlerine değinen Abbas, efsanevi lider Yaser Arafat ile ilgili bazı anılarını da dile getirdi. Abbas, silâhlı mücadelenin ilk günlerine gönderme yaparak, bu mücadelenin bütün dünyayı Filistin’in sesine kulak vermek zorunda bıraktığını belirtti. Abbas, son toplantının 1989 yılında Tunus’ta yapılmış olduğunu hatırlatırken, 20 yıl sonra yeniden bütünleşme için bir araya geldiklerini kaydetti ve “bütün olup bitenlere karşın El Fetih’in hâlâ sapasağlam ayakta durmasının bir mu'cize olduğunu” söyledi. Önceki kongresini 1989 yılında Tunus’ta yapan El Fetih, ilk kez Filistin topraklarında kongre düzenliyor. Kongrede iki devletli çözümün onaylanması, ancak İsrail’e karşı silâhlı mücadele seçeneğinin de elde bulundurulması bekleniyor. Beytüllahim kent merkezindeki Terra Santa salonunda saat 10.00 sularında başlayan kongre için geniş güvenlik tedbirleri alındı. Filistin güvenliğine mensup asker ve polislerin damlarda mevzi aldıkları, yolları tuttukları gözlendi. Tek tek güvenlik taramasından geçirilerek kongre salonuna alınan delegelerin, salonu hınca hınç doldurdu. Kongreye katılan delegelerin sayısı, Merkez Komitesinin kararıyla 1550’den 2267’ye çıkarıldı. Kongrede Ürdün, Mısır, Lübnan, Cezayir ve Suriye gibi ülkelerden El Fetihli “sürgünler”in yanı sıra Gazze Şeridi’nden 400 civarındaki delegelerin bir kısmı bulunuyor. İsrail parlamentosunun (Knesset) Arap milletvekillerinden Ahmed Tibi de kongreye katıldı. Kongrenin açılışında Kur’ân-ı Kerim okundu, ardından Filistin marşı söylendi. Filistin mücadelesinin bugüne kadar verdiği şehitler, başta Filistin lideri Yaser Arafat olmak üzere tek tek sayılarak, onlar için de bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Divan başkanı eski Başbakan Ahmed Kurey (Ebu Ala), Gazze Şeridi’ndekilere selâm gönderdi, Hamas’ın onların kongreye katılmalarını engellediğini belirtirken, “Biz hala ulusal diyaloğa istekliyiz. Bu bizim kültürümüzde var” diye konuştu. Beytüllahim / aa |
05.08.2009 |
Türkiye’den, İsrail’e tepki |
Türkİye, İsrail polisinin Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah semtinde önceki gün düzenlediği operasyonla bazı Filistinli aileleri evlerinden tahliye etmesini ve anılan binaları yerleşimcilere tahsis etmesini kaygıyla karşıladığını duyurdu. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bu ve benzeri uygulamalar İsrail’in uluslar arası hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerine ve en temel insan haklarına aykırı olup, İsrail-Filistin ihtilafının çözüme kavuşturulması amacıyla müzakerelere yeniden başlanması için elverişli ortamın oluşturulması yönündeki çabalara da zarar vermektedir” denildi. Açıklamada, “İsrail’in uluslar arası hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerine uymasını ve taraflar arasında güveni zedeleyecek adımlardan ve Doğu Kudüs’ün statüsünü değiştirecek uygulamalardan kaçınmasını barış çabalarının selâmeti bakımından hayati bir konu olarak görüyor ve söz konusu uygulamaların acilen durdurulması çağrısında bulunuyoruz” ifadelerine yer verildi. Ankara / cihan |
05.08.2009 |
Kerrubi: Protestolar devam edecek |
İran’In reformcu cumhurbaşkanı adaylarından Mehdi Kerrubi, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad yönetimine karşı protestolarını sürdüreceklerini söyledi. Kerrubi, İspanya’da yayımlanan El Pais gazetesine yaptığı açıklamada, “Ne Musavi, ne de ben geri çekildik. Protestoya devam edeceğiz ve bu hükümetle asla işbirliği yapmayacağız. Hükümeti yaralamayacağız, ancak yaptıklarını eleştireceğiz” diye konuştu. İran halkının mümkün olan en kısa sürede soruna çözüm bulunmasını ve istikrar istediğini belirten Kerrubi, gerek kendisinin, gerekse Musavi’nin gösteriler sırasındaki ölümlerden kaygı duyduğunu söyledi. ABD ve diğer Batılı hükümetlerle görüşmelerden yana olan Kerrubi, “İranlılar için en hayırlısı müzakerelerdir. ABD ile devam eden problemlerin kimseye faydası yok” dedi. Madrid / aa |
05.08.2009 |
Tayland’da uçak pistten çıktı, pilotlar öldü |
Tayland’In Samui şehrinde Bangkok Havayolları’na ait bir uçak inişe geçtiği sırada pistten çıktı. Uçağın, kontrol kulesine çarpması sonucu 2 pilot öldü. Tayland’ın Samui şehrinde Bangkok Havayolları’na ait Krabi- Samui seferini yapan PG 266 sefer sayılı ATR 72 tipi pervaneli uçak inişe geçtiği sırada şiddetli yağmurun ve rüzgârın etkisiyle kayganlaşan pistten çıkarak kuleye çarptı. Uçakta mürettebat dahil 72 kişinin olduğu öğrenildi. İki pilotun öldüğü, 10’dan fazla yaralının bulunduğu, bazılarının durumunun ağır olduğu bildirildi. Yaralananların tamamının Krungthep Samui Hastanesi’ne kaldırıldığı bildirilirken uçakta Türk vatandaşının olup olmadığı konusunda henüz bilgi alınamadı. Bangkok / cihan |
05.08.2009 |
Müslümanlardan teröre kınama |
“Avustralya Kültürler Arası Toplum” adlı Müslüman kuruluşun bildirisinde, “Her şeyden önce, Avustralyalı Müslümanlar olarak, hangi hedefe veya maksada hizmet ederse etsin, hiçbir dinî öğreti ve ortak ahlâkın haklı çıkaramayacağı, bu tür eylemleri kınıyor ve lânetliyoruz” denildi. İslâm hakkında temel bilgiye sahip hiçbir Müslüman’ın böylesi bir eyleme destek veremeyeceği kaydedilen bildiride, “İslâm adına, Müslüman olduğunu iddia eden bu kişilerden utanıyoruz” ifadesine yer verildi. “Bir toplumun bir veya birkaç üyesinin işlediği suçlardan bütün bir toplumun sorumlu tutulamayacağı, ayrıca işlenen bir suçun suçu işleyen kişinin dinî ve ırksal kimliğiyle ilişkilendirilemeyeceği” belirtilen bildiride, verdikleri demeçlerde bu konuya özel önem veren Avustralya Başbakanı Kevin Rudd’a gösterdiği duyarlılıktan dolayı teşekkür edildi. Avustralyalı polis yetkilileri, terörle mücadele kapsamında 400 kadar polis ve güvenlik servisi elemanınca, Melbourne şehrinde düzenlenen baskınlarda, ülkedeki bazı askerî üslere terör saldırısı düzenleme hazırlığında olan bir grubun üyesi oldukları gerekçesiyle 4 kişinin tutuklandığını duyurmuştu. Victoria polis yetkilileri, terörle mücadele kapsamında polis ve ulusal güvenlik servisinden yaklaşık 400 kişinin katıldığı geniş çaplı bir operasyon düzenlendiğini, Melbourne’deki 19’dan fazla yere baskın düzenlendiğini kaydetti. Federal polis yetkilisi Tony Negus, düzenlediği basın toplantısında, 4 kişinin ülkedeki bazı askerî üslere terör saldırısı düzenleme hazırlığındaki bir grubun üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklandığını, Avustralya vatandaşı ve 22-26 yaşlarında olan bu kişilerin dışındaki bazı şüphelilerin de sorgularının sürdüğünü kaydetti. Yakalananların Somali’deki El Şabab grubuyla bağlantılı olduklarına inandıklarını belirten Negus, grubun otomatik silâhlarla askerî üsleri basarak, mümkün olduğu kadar çok asker öldürmeyi amaçladığını söyledi. Negus, grubu Ocak ayından bu yana izlediklerini de kaydetti. Avustralya Başbakanı Kevin Rudd da, söz konusu operasyonlarla ilgili açıklamasında, ‘’yakalanan intihar bombacılarının Avustralya’ya yönelik terör tehdidinin devam ettiği konusunda açık bir uyarı olduğunu’’ söyledi. Yakalananların Avustralyalı olmasının endişe verici olduğunu belirten Rudd, ancak güvenlik kuruluşlarının terörle mücadelede tedbiri elden bırakmadığını vurguladı. Rudd, söz konusu gelişmenin halen orta düzeyde olan ülke genelindeki terör alarmının yükseltilmesini gerektirmediğini de ifade etti. Sidney / aa |
05.08.2009 |