Umut YAVUZ |
|
İngiltere, 7 Temmuz Londra saldırılarına fail arıyor |
İslâmiyet üzerine oynanan uluslar arası oyunlar ve planlanan desiseler bir bir gün yüzüne çıkıyor. Bu sütunlarda ısrarla her defasında dile getirmeye çalışıyoruz. Yine de söyleyeceğiz. İslâmiyet ile terörün yanyana gelebilmesi için ya cahil ve dininden habersiz Müslümanlar yahut dessas ve hilebaz İslâm düşmanlarının varlığı şarttır ve genelde bu ikisinin bileşkesinden terör dediğimiz hadise açığa çıkar. Zaman zaman ortaya çıkan gerçekler de bizim bu tezimizi destekler nitelikte. Son olarak İngiliz istihbarat ajanlarının Müslümanlara terör suçlarını üstlenmeleri için işkence yaptığını gösteren yeni deliller ortaya çıktı. The Guardian gazetesinin de yer verdiği habere göre, İngiliz vatandaşlığına geçen Arap kökenli Müslümanlara yönelik işkence yapıldığını gösteren yeni belgeler bulundu. Gizli ibareli belgelerde İngiltere’de yaşayan Birleşik Arap Emirlikleri kökenli Alam Gafur, iş seyahati için gittiği Birleşik Arap Emirlikleri’nde iş ortağı Muhammed Rafik Sıddık ile birlikte bir lokantada yemek yerken gözaltına alındı. Ele geçirilen belgelere göre Birleşik Arap Emirlikleri’nde gözaltında bulunan Alam Gafur ve Muhammed Sıddık bir müddet sonra İngiliz güvenlik birimleri tarafından ziyaret edilmek istendi ve ismi açıklanmayan İngiliz ajanları gözaltında bulunan iki kişiyle görüştü. Gözaltında iken İngiliz ajanlar tarafından sürekli tehdit edildiklerini ve psikolojik travma geçirdiklerini anlatan Alam Gafur, “Yakalandıktan sonra neden gözaltına alındığımı sordum. Bana ‘Londra’daki 7 Temmuz saldırılarını gerçekleştirenlerden birinin fotoğrafını gösterdiler ve bu kişiyle ilişkili olduğumu itiraf etmem’ istendi. Aksi takdirde öldürülüp köpeklere yem olarak verileceğim şeklinde tehdit edildim. En sonunda terör saldırılarını organize eden kişilerden biri olduğumu ve Saddam Hüseyin ile Bin Ladin’i tanıdığımı kabul eden sahte bir belgeyi imzaladım.” dedi. Bu arada The Guardian gazetesi, olayla ilgili yaptığı araştırmada bir İngiliz elçilik görevlisinin e-posta aracılığıyla gönderdiği yazıda göz altına alınan iki kişiyi görmek için yaptıkları başvuruyu anlatan bir yazışmayı gazeteye taşıdı. Konuyla ilgili açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanlığı elbette iddiaları red etti. Bakanlık, Alam Gafur ve Muhammed Sıddık’ın İngiliz yetkililerinin isteği üzerine gözaltına alınmadıklarını ve gizli görüşme yapmak için herhangi bir makama başvuruda bulunmadıklarını iddia etti. Dışişleri Bakanlığı ayrıca açıklamasında her türlü işkenceye karşı olduklarını da dile getirdi. Bu palavraya inananlar bir adım öne çıksın... Evet bu olay da bir kez daha gösterdi ki, Londra’daki 7 Temmuz saldırılarının failleri büyük ihtimalle “radikal dinci teröristler” değil. Nitekim İngiliz MI5 ajanlarının daha evvel isteklerini yerine getirmeyen masum Müslümanları “terörist ilân etmekle” tehdit ettiklerine dair polis raporları açığa çıkmıştı. Bütün bu olanlara bakıldığında ve İslâm’ın gerçek anlamda terör ile bağdaşmayacağı gerçeği gün gibi ortadayken, 11 Eylül 2001 New York, 11 Mart 2004 Madrid, 26 Kasım 2008 Mumbai saldırılarının ve daha bir çok “radikal dinci terör” eylemlerinin birileri tarafından planlanıp sahneye konulan oyunlar olduğunu anlamak zor değil. Elbet bir gün gerçekler bir bir açığa çıkacaktır. 29.07.2009 E-Posta: [email protected] |