Haberler |
Askerler toplumdan nasıl koparıldı? |
Yazar ve emekli yüzbaşı Murat Papuç, askeri tesisleri anlatırken, “Özellikle 1980 darbesi sonrasında toplumdan tecrit etme en üst seviyeye ulaştı” tesbitini yapıyor. Askerî mekânların, TSK'da doğallaştırılmış kastlaşma olduğunu ve aileleri de kastlaştırıp topluma yabancılaştırdığını ifade eden Papuç “Toplumsal gelişmelerle beraber siyasî gelişmelerden uzak tutulmaya çalışılan askerler ve aileleri askerî tesisler içinde tecrit edildiler” diyor. YAZAR ve emekli yüzbaşı Murat Papuç, toplumsal gelişmelerle beraber siyasi gelişmelerden uzak tutulmaya çalışılan askerler ve ailelerinin askerî tesisler içinde tecrit edildiğini söyledi Emekli yüzbaşı Papuç, Marmara Ereğlisi askerî tesislerine babası uzman çavuş olduğu gerekçesiyle alınmayan Emrah Uçar’ın tel örgülerden kampa girmeye çalışırken ölmesi üzerine bianet’e askerî tesisler üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Pabuç, “Bu olayın üzerinden tartışılması gereken Türk Silâhlı Kuvvetleri (TSK) profesyonel personeli olan general, subay, astsubay, uzman erbaş ve sivil memurlar ile ailelerinin sosyal yaşantılarının topluca değerlendirilmesi olmalı” dedi. Papuç, TSK personeli ve ailelerinin sosyal yaşantısının, mekânlarının belli olduğunu, buraların lojmanlar, orduevleri, askerî gazinolar, kamplar, kantinlerden oluştuğunu söyledi. Bu mekânların topluca askerî sosyal tesis olduğu ve ilgili yasalar gereğince de askerî mekân kabul edildiği ve dahası her birinin başında rütbeli sorumlu bulunduğu göz önünde tutulursa bu tesisler aslında “sivil” olan asker ailelerinin de askeri yasalara, yönergelere uyması gereken mekânlar olarak kabul edildiğini kaydeden Papuç, şunları söyledi: “Yani kışlalar için oluşan ve yaşam biçimi haline gelen yaşantılar ve şemalar, dolaylı etkilerle aileleri de kapsıyor, generalin, subayın astsubayın, uzman çavuşun rütbe ve statüsü askerî sosyal tesislerdeki hizmet almayı belirlediği için eşleri, çocukları ve bunlar arasındaki ilişkileri de etkiliyor, belirliyor. Aslında lojmanlar, askeri sosyal tesisler askerlerin meslekleri gereğince yaşadıkları zorlukların hafifletilmesi amacıyla oluşturulan mekânlar. Büyük şehirler dışında, görevleri sırasında ailelerin zaman geçirmesi ile berabaer muvazzaf personelin görevleri sırasında ailelerin güvenliğinin ve rahatının sağlanması ve dolayısı ile personelin görevini iyi yapmasının amaçlanması sonucunda ortaya çıkmış mekanlar.”.
ASKERİN HALKLA İÇİÇE OLMASI ENGELLENDİ “Bu düşüncenin 1950’lerde gerçekliğe geçtiğini görebiliyoruz” diyen Papuç 1960’da hiyerarşi dışında düşük rütbeli askerlerin darbe yapmasının bir nedeninin de halkla iç içe olması, sorunları ve gelişmeleri halkın içinde takip etmesi ve dolayısı ile birebir etkilenmesi sonucu olduğunu düşünen generallerin, bütün rütbelileri tecrit etmek gerekliliğini gördüklerini ve aileleri ile beraber bu mekânlarda kurallar ve gelenekleri farklı olan bir hayat biçimi oluşturduklarını belirtti. 1960 ve 1980’de darbeler sonucunda sistematik biçimde “solcu ve ilerici” askerlerin ordu içinden tasfiye edildiğini sonrasında böylesi tesislerin askerlerin ve ailerinin sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacı dışında yaygınlaştırıldığını söyleyen Papuç “Toplumsal gelişmelerle beraber siyasî gelişmelerden uzak tutulmaya çalışılan askerler ve aileleri bu askerî tesisler içinde tecrit edildiler” diyor. |
12.07.2009 |