Haberler |
Karşı olanlar da bizi AB’ye dâvet edecekler |
TBMM Başkanı Köksal Toptan, ‘’Bir gün gelecek, AB’nin şimdi bize karşı çıkan ülkeleri dahil, bizi AB üyeliğine davet edecekler’’ dedi. Toptan, Türkiye’nin hedefinin AB üyeleri standardı olduğunu vurguladı. Karadağ’daki temaslarını sürdüren Toptan, Karadağ’ın özel televizyonu Atlas TV’nin konuğu oldu.Türkiye-AB ilişkilerini değerlendiren Köksal Toptan, şu anda Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olan bir iki devlet olduğunu, ancak bu ülkelerin tutumlarının gerçekçi olmadığını ifade etti. Türkiye’nin, AB üyeliği standartları için çok sayıda reform yaptığını, eksiklerini bildiğini kaydeden Toptan, AB standardı için bütün eksiklerin tamamlanmasından sonra üyelik için engel çıkarılmamasını istediklerini söyledi. Bazı Avrupa ülkelerinin, Türkiye’nin yüksek nüfusundan tedirgin olduğunu anlatan TBMM Başkanı Toptan, ‘’Bizim hedeflediğimiz, AB üyeleri standardıdır. Siyasi, ekonomik ve sosyal bakımdan... Bu standartları yakaladığımız zaman AB üyesi olsak da olmasak da çok önem ifade etmez. Ancak bir gün gelecek, AB’nin şimdi bize karşı çıkan ülkeleri dahil, bizi AB üyeliğine davet edecekler. Etmeyeceklerse bizimle niye şimdi müzakere yapıyorlar? Türkiye AB’nin bütün entegrasyonlarının içinde var. Sağlıkta, eğitimde, sporda, san'atta, sanayide, ticarette, her alanda var. Ama AB’ye üyeliğe gelince, ‘sen olmazsın...’ AB bunu kimseye anlatamaz’’ dedi.
“TÜRKİYE, LAİKLİĞİ HAYAT BİÇİMİ BENİMSEDİ’’ Toptan, ‘’Radikal İslamcıların bir tehdit unsuru olup olmadığı’’ yönündeki soru üzerine, İslâm dininin sevgi ve hoşgörü dini olduğunu, bütün dinler gibi insanlara iyiliği, doğruyu, güzelliği öğrettiğini söyledi. Şiddetle ve insan öldürmeyle İslâm dinini yan yana düşünmenin mümkün olmadığının altını çizen Toptan, ‘’Bir takım grupların kendilerine İslâmın mücahitleri sıfatını vererek suç işlemelerini anlamak ve anlatmak mümkün değildir’’ diye konuştu. Türkiye’nin laik bir ülke olduğunu, laikliği, bir hayat biçimi olarak benimsediğini ifade eden Köksal Toptan, ‘’Halkın laiklikle ilgili sorunu yoktur ve olmamıştır. Ancak zaman zaman Türkiye’de laiklik anlayışının uygulamasından kaynaklanan bir takım tartışmalar yapılmaktadır. Onları da demokratik bir ortamın tabiî tartışmaları olarak görüyoruz. Türkiye’de geleneksel olarak, Müslümanların sadece kendi içlerinde değil başka dinlere karşı da hoşgörüsü, saygısı vardır’’ diye konuştu. |
10.07.2009 |